Bizi Takip Edin

Avrupa

Wagenknecht: AfD, hükümetin siyaseti felaket olduğu için bu kadar güçlü

Yayınlanma

Sol Parti’den ayrılarak ‘Sarah Wagenknecht İttifakı’nı (BSW) kuran Alman siyasetçi Sahra Wagenknecht, haftasonu ülke çapında düzenlenen AfD karşıtı gösteriler, AfD’nin yükselişi ve trafik lambası koalisyonu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

AfD karşıtı gösterilerin partiyi zayıflatmayacağına inanan Wagenknecht, protestoların, AfD’nin başarılarından kimin sorumlu olduğunu gölgelememesi gerektiğini savundu.

Trafik lambası koalisyonu üyelerinin ‘gösterilerin önünde koşmasının tamamen ikiyüzlülük’ olduğunu belirten BSW lideri, dpa’ya yaptığı açıklamada AfD’nin gücünün ‘birdenbire çok sayıda sağcı seçmenin belirmesinden’ değil, Berlin’deki yönetimin ‘felaket olmasından’ kaynaklandığını söyledi.

Wagenknecht, “Gösteriler, saflarında aşırı sağcılar ve Naziler olan bir partinin giderek güçlenmesinden birçok insanın endişe duyduğunu gösteriyor,” dedi ama AfD’nin yükselişinin sorumluluğunun, ‘beceriksizliği, mesafeliliği ve kayırmacılığıyla insanları haklı olarak öfkelendiren’ federal hükümete ait olduğuna işaret etti.

Sahra Wagenknecht: AfD’nin güçlenmesini seyredemeyiz

Wagenknecht, “Trafik lambası politikacıları şu anda gösterilerin ön saflarında yer alıyorsa, bu saf ikiyüzlülüktür, çünkü temelde kendilerine karşı, politikalarının meyvelerine karşı gösteri yapıyorlar,” iddiasında bulundu.

Avrupa

Polonya parlamentosu, mayın yasağı sözleşmesinden çekilmeyi kabul etti

Yayınlanma

Polonya parlamentosunun alt kanadı Sejm, ülkenin Anti-Personel Mayınların Yasaklanması Sözleşmesi’nden (Ottawa Sözleşmesi) çekilmesini sağlayacak yasayı kabul etti. Rusya’dan gelen tehditlere karşı bir yanıt olarak nitelendirilen bu adım, Finlandiya ve Baltık ülkelerinin benzer kararlarını takip ediyor. Tasarı, onay için Senato’ya gönderildi.

Polonya parlamentosunun alt kanadı (Sejm), cumhurbaşkanına Anti-Personel Mayınların Yasaklanması Sözleşmesi’ni feshetme yetkisi veren bir yasayı kabul etti.

WNP‘nin haberine göre, bu karar Rusya’dan gelen tehditlere bir yanıt olarak alındı.

Rusya’ya karşı ortak adım

Haberde, “Ülkemiz, Baltık ülkeleri ve Finlandiya ile birlikte Rusya’dan gelen tehdide yanıt olarak bu uluslararası anlaşmadan çekiliyor,” ifadelerine yer verildi.

Yasa tasarısı, mecliste yapılan oylamada 15’e karşı 413 oyla kabul edildi. Oylamada üç parlamenter ise çekimser kaldı.

Tasarı, nihai onay için parlamentonun üst kanadı olan Senato’ya gönderilecek.

Finlandiya da benzer bir karar almıştı Mart 2025’te Polonya, Estonya, Letonya ve Litvanya savunma bakanları, sözleşmeden çekilme yönünde ortak bir irade ortaya koymuştu.

Geçen hafta Finlandiya parlamentosu da benzer bir karar alarak sözleşmeden çekilme sürecini başlatmıştı.

Ottawa Sözleşmesi nedir?

Ottawa Sözleşmesi olarak bilinen anlaşma, askeri çatışmalarda anti-personel mayınların kullanımını, üretimini, depolanmasını ve transferini yasaklıyor. Sözleşme aynı zamanda taraf ülkeleri, mevcut mayın stoklarını imha etmekle yükümlü kılıyor.

Polonya, bu belgeyi 4 Aralık 1997’de imzalamış ve 2012 yılında resmi olarak onaylamıştı.

Finlandiya ‘Rusya tehdidini’ gerekçe göstererek mayın yasağından çıkıyor

Okumaya Devam Et

Avrupa

Almanya, göçmen kurtarma gemilerine fon sağlamayı durduracak

Yayınlanma

Almanya hükümetinin, Akdeniz’i geçerek göç eden ve tehlikede olan insanları kurtaran gruplara sağlanan tüm fonları kesmeyi planladığı bildirildi.

Dışişleri Bakanlığına göre, Maliye Bakanı Lars Klingbeil’in yeni bütçe planlarında göçmen kurtarma gruplarına herhangi bir ödenek ayrılmadı.

Alman hükümeti son yıllarda bu ekiplere yılda yaklaşık 2 milyon avro (yaklaşık 2,3 milyon dolar) yardımda bulunuyordu. 2025’in ilk yarısında Sea-Eye, SOS Humanity ve Sant’Egidio gibi gruplara yaklaşık 900.000 avro yardım sağlanmıştı.

Sea-Eye, habere yeni Alman hükümetini sert bir şekilde eleştirerek yanıt verdi.

Grubun başkanı Gorden Isler, “Akdeniz’de Almanya da dahil olmak üzere Avrupa ülkelerinin kapatması gereken bir boşluğu dolduruyoruz,” dedi ve finansman olmadan Sea-Eye’ın faaliyetlerini durdurmak zorunda kalabileceğini ekledi.

Muhalefetteki Yeşiller milletvekili Jamila Schäfer de kararı eleştirdi ve fonların kesilmesinin göçü azaltmayacağını, sadece rotaları daha ölümcül hale getireceğini söyledi.

Alman haber ajansı dpa’ya verdiği demeçte Schäfer, “Karada hayat kurtarmak için itfaiyeye para ödüyoruz. İnsanların denizde boğulmasına da izin vermemeliyiz,” dedi.

Akdeniz, deniz kurtarma örgütlerinin devriye gezmesine rağmen dünyanın en ölümcül göç rotalarından biri.

Kayıp Göçmenler Projesine göre, 2014’ten bu yana Avrupa’ya ulaşmaya çalışırken 32.000’den fazla kişi kayboldu.

Son yıllarda kurtarma operasyonları daha da zorlaştı, çünkü tehlikeli rotalara çıkanların sayısı artmaya devam ederken, İtalya’da Meloni hükümeti kurtarma operasyonlarını ciddi şekilde kısıtlayan bir yasa çıkardı.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Avrupa Konseyi, Rus liderleri yargılamak için özel mahkeme kurdu

Yayınlanma

Avrupa Konseyi ve Ukrayna, Rusya’nın üst düzey siyasi ve askerî liderliğini Ukrayna’daki askeri müdahale nedeniyle yargılamak üzere özel bir mahkeme kurulması için anlaşma imzaladı. Strazburg’da kurulan mahkeme, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetki alanındaki bir boşluğu doldurarak Rus yetkililer hakkında iddianame hazırlayacak.

Avrupa’nın en önemli insan hakları organı olan Avrupa Konseyi ile Ukrayna, Rusya’nın üst düzey yönetimini Ukrayna’ya dönük askeri müdahale nedeniyle yargılamak üzere özel bir mahkeme kurulması için bir anlaşma imzaladı.

BBC‘nin haberine göre, anlaşmaya Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset imza attı. İmza töreni, Zelenskiy’nin Lahey’deki NATO zirvesinin ardından geldiği, AK’nin Fransa’nın Strazburg kentindeki merkez binasında gerçekleştirildi.

Putin, Mişustin ve Lavrov’u hedef alacak

Özel mahkeme, kişisel dokunulmazlığa sahip olan Rusya Federasyonu’nun üst düzey siyasi ve askerî liderleri hakkında resmî soruşturma yürütecek, kanıt toplayacak ve iddianameler hazırlayacak.

Mahkeme, Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Başbakan Mihail Mişustin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’u ancak görevlerinden ayrıldıktan sonra (veya Rus devleti dokunulmazlıklarını kaldırmazsa) yargılayabilecek.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin boşluğunu dolduracak

Sadece savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımı soruşturabilen Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetki alanındaki bir boşluğu dolduracak olan mahkeme, 15 yargıçtan oluşacak.

Yargıçlar, organın kurulmasına yönelik anlaşmaya katılan devletlerin temsilcilerinden oluşan bir komite tarafından seçilecek.

Deutsche Welle‘den bir kaynak daha önce yaptığı açıklamada, özel mahkemenin 20 Rus yetkiliyi yargılayacağını belirtmişti. Kaynak, bu kişilerin Ukrayna’ya karşı “saldırı suçu” olarak tanımlanan askeri müdahalenin planlanması, hazırlanması, başlatılması ve yürütülmesinden sorumlu üst düzey siyasi ve askerî figürler olduğunu kaydetti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English