Ortadoğu
“Ya Philadelphia ya anlaşma”

Hamas yetkilileri, ABD’lilerin müzakerelerin gidişatına ilişkin “pembe bir tablo çizdiğini” ancak müzakerelerdeki gerçek durumun böyle olmadığını söyledi. Netanyahu’nun da bakanlara anlaşma ihtimalinin düşük olduğunu söylediği aktarıldı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bugün Netanyahu ile görüştü ardından müzakerelerin devam ettiği Kahire’ye uçacak.
AA’nın Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından aktardığına göre, Hamas yetkilileri, hafta sonu Türkiye’yle temas kurarak, İsrail ile müzakere sürecine dair bilgi verdi. Hamas yetkilileri, ABD’lilerin müzakerelerin gidişatına ilişkin “pembe bir tablo çizdiğini” ancak müzakerelerdeki gerçek durumun böyle olmadığına dikkati çekti.
Hamas’a göre, İsrail’in öne sürdüğü şartlar daha önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından 10 Haziran’da desteklenen senaryonun ve Hamas’ın 2 Temmuz’da onayladığı şartların bile gerisine düşmüş durumda.
Buna göre İsrail, Hamas’ın İsrail’in Philadelphia Koridoru’ndaki varlığını kabul etmesini; Netzarim Koridoru’ndaki kontrol noktaları ile güneyden kuzeye geçen Gazzelileri denetlemeyi ve Hamas’ın serbest bırakılmasını istediği yaklaşık 300 mahkûmdan oluşan listeden 100 ismi veto edebilmeyi istiyor.
Bir diğer ek talep de İsrail’in Gazze ve Ramallah’tan sürgün edilmesini istediği Filistinlilerin sayısını içeriyor. Bu kapsamda İsrail, 200 ismin Filistin’den ayrılmasını istiyor.
Hamas’ın Türk Dışişleri yetkililerine verdiği bilgiye göre, İsrail geçen haftaki görüşmelerde arabulucuların tekliflerine yanıt bile iletmedi. Hamas’a göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun nihai amacı askerî harekâtı devam ettirmek için zaman kazanmak.
İsrail basını da Netanyahu’nun Philadelphia Koridoru’yla ilgili ısrarının anlaşma önündeki en büyük engel olduğunu yazdı.
“Taviz vermeye çok heveslisiniz”
İsrail müzakere heyetinin pazar günü Netanyahu’ya bu konuda esneklik çağrısı yaptıkları ancak Başbakan’ın bunu kabul etmediği belirtildi.
Kanal 12’de yer alan bir habere göre Mossad Direktörü David Barnea liderliğindeki İsrail müzakere heyeti Kahire’ye hareket etmeden önce Netanyahu ile bir araya geldi. Müzakereciler Netanyahu’ya ABD’li arabulucuları, anlaşmanın ilk aşamasında kaç canlı rehinenin serbest bırakılacağı ve serbest kalacak Filistinli güvenlik mahkumlarıyla ilgili mekanizma gibi kritik konular da dahil çoğu konuda İsrail’in pozisyon ve taleplerine yaklaştırmayı başardıklarını söyledi.
Ancak heyet Netanyahu’nun Philadelphia Koridoru’nun İsrail kontrolünde kalmaya devam etmesi konusundaki ısrarının müzakerelerin sonunu getireceği konusunda uyardığı bildirildi.
Ancak Başbakan, kendisine “ya Philadelphi ya anlaşma” denmesine rağmen geri adım atmadı.
Uzlaşma çağrısında bulunan müzakerecilerin başbakana IDF’nin sınırdan çekilmesini sağlayacak “güvenlik çözümleri” olduğunu vurguladıkları bildirildi. Netanyahu ise buna cevaben konunun sadece bir güvenlik meselesi değil aynı zamanda stratejik bir mesele olduğunu, zira geçici bir çekilmenin kalıcı hale gelebileceğini söyledi. İsrail’in tüm sınır kapılarını ve Gazze Şeridi’ne her yönden erişimi kontrol etmesinin stratejik bir önem taşıdığını söylediği bildirildi.
Netanyahu, askerlerin nasıl konuşlandırılacağını tartışmaya hazır olduğunu, ancak mevcut olmaları yönündeki temel zorunluluktan taviz vermeyeceğini söyledi.
Netanyahu’nun ayrıca ekibi arabulucularla temasları sırasında taviz vermeye çok hevesli olmakla suçladığı bildirildi. Netanyahu’nun “Müzakere yürütüyorsunuz. İki gün sonra pes edemezsiniz” diyerek heyeti azarladığı iddia edildi.
Buna karşılık müzakerecilerin “Biz iki gündür müzakere etmiyoruz. Aylardır müzakere ediyoruz. Philadelphia Koridoru anlaşmanın uygulandığı süre boyunca kritik bir güvenlik meselesi değil. İleride gerekirse oraya döneriz” dediği ileri sürüldü.
Öte yandan Netanyahu, müzakereleri görüşmek için bölgeye gelen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la bir araya geldi. Blinken’ın bu görüşmenin ardından İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile de bir araya gelmesi öngörülüyor.
ABD Dışişleri Bakanı, sabah İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog tarafından kabul edilmişti. Görüşme öncesi yaptığı açıklamada Blinken, mevcut müzakerelerin İsrail ile Hamas arasında esir takası ve Gazze’de ateşkese varılması için “son şans” olabileceğini söylemişti.
Müzakereler Kahire’de devam edecek
İsrail ile Hamas arasında esir takası ve Gazze Şeridi’nde ateşkese varılması amacıyla Katar’ın başkenti Doha’da 15-16 Ağustos’ta müzakereler yapılmıştı.
ABD, Mısır ve Katar, Doha’daki ateşkes müzakereleriyle ilgili ortak bir açıklama yapmış ve müzakerelerin “ciddi ve yapıcı biçimde olumlu bir ortamda” yapıldığını ve görüşmelerin Kahire’de devam etmesi kararı alındığını duyurmuştu.
Blinken’ın İsrail’deki temaslarını tamamlamasının ardından bugün müzakerelere katılmak üzere Kahire’ye geçmesi bekleniyor.
Ortadoğu
İsrail’in müzakere tehdidi: Gazze işgali genişleyecek

Ateşkes müzakerelerinde sınırlı ilerleme sağlanırken, İsrail Hamas’a baskı kurmak için böyle “Gazze işgali genişleyecek” diye tehdit ediyor. Bu tehdidin hazırlığın, Hamas’a baskı kurmak ve İsrail’in şartlarını kabul ettirmek amacıyla yürütülen bir taktik olduğu değerlendiriliyor.
Reuters’a konuşan iki Mısırlı güvenlik kaynağı, Kahire’de yürütülen Gazze ateşkes görüşmelerinde “önemli bir ilerleme” sağlandığını belirtti. Uzun vadeli ateşkese dair genel bir uzlaşı olduğu ifade edilirken, Hamas’ın silahsızlandırılması gibi başlıklarda hâlâ ciddi görüş ayrılıkları bulunduğu vurgulandı.
The Times of Israel’e konuşan bir İsrailli yetkili ise, “Mısırlıların söylediği her şey doğru değil” diyerek, ateşkesin süresi ve Hamas’ın geleceği gibi temel konularda hâlâ uzlaşmadan uzak olduklarını söyledi. Hamas ise daha önce defalarca silah bırakmayacağını açıklamıştı.
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Doha’da yürütülen görüşmelerde ateşkes konusunda ilerleme kaydedildiğini, ancak savaşın nasıl sonlandırılacağı konusunda henüz uzlaşma olmadığını ifade etti. Katar’a göre Hamas, İsrail’in savaşı bitireceğine dair garanti vermesi halinde elindeki tüm İsrailli rehineleri serbest bırakmaya hazır. Ancak İsrail tarafı, bu talebe karşılık net bir çözüm planı sunmuyor.
İşgali genişletme için hazırlıklar tamam
İsrail basını, Hamas’la yürütülen rehine müzakerelerinin tıkanması durumunda, Gazze’de kara işgalinin genişletileceğini yazdı.
Yedioth Ahronoth’a konuşan bir İsrailli savunma yetkilisi, müzakerelerde ilerleme sağlanamaması nedeniyle hükümetin çatışmaları tırmandırmaya karar verdiğini bildirdi. Bakanlar, kara operasyonunun derhal genişletilmesi yönünde baskı yaparken, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, diplomatik yolların tamamen tüketilmesinden yana tutum sergiledi.
İsrail, Mısır’ın aracılığıyla Hamas’tan gelen ve 5 ila 7 yıllık bir ateşkes karşılığında tüm rehinelerin serbest bırakılmasını öngören son teklifi de reddetti. İsrailli kaynaklar, şu anda rehinelerin iadesini sağlayacak gerçekçi bir alternatif bulunmadığını belirtti. “Hâlâ rehineleri kurtarmak için tüm yolları denemek istiyoruz, ama sabrımız sınırsız değil,” ifadeleri kullanıldı.
Yedek askerler yeniden göreve çağrılabilir
Geçtiğimiz hafta yapılan güvenlik kabinesi toplantısında bazı bakanlar, belirli bir takvime kadar rehine anlaşması sağlanamazsa İsrail’in “karar aşamasına” geçmesi gerektiğini savundu. Bu aşama; binlerce yedek askerin göreve çağrılmasını, birkaç askeri tümenin Gazze’ye sevk edilmesini ve daha ağır silahların devreye sokulmasını kapsıyor.
Senaryolara göre, Gazze’nin stratejik bölgeleri kontrol altına alınarak Hamas’a doğrudan baskı uygulanması hedefleniyor. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in geçtiğimiz hafta bu planlara fiilen onay verdiği bildirildi. İsrail devlet televizyonu KAN ise, ordunun Refah ile Morag Koridoru arasında yeni bir insani bölge kurma hazırlığında olduğunu aktardı.
İçeride eleştiriler büyüyor
İsrail’in kara harekâtı planları içeride de ciddi eleştirilerle karşılaşıyor. Rehine Aileleri Forumu, “Neden aynı şeyi yapıp farklı bir sonuç bekliyoruz? Gazze bataklığında neden daha da derine giriyoruz” sözleriyle hükümete tepki gösterdi.
Kanal 12 televizyonu ise genişletilmiş bir harekâtın, zaten yorgun düşmüş yedek askerlerin yükünü artıracağı ve esirlerin durumunu daha da kötüleştireceği değerlendirmesinde bulundu.
Zaten yaklaşık 10 bin asker açığı bulunan İsrail ordusu, bu yükü hafifletmek için erkek askerlerin zorunlu hizmet süresini dört ay uzatmıştı.
Haaretz gazetesine konuşan üst düzey komutanlar, yedek asker çağrılarına katılımın %50 oranında düştüğünü açıkladı.
Operasyonlar sürüyor
İsrail, Ocak ayında çöken geçici ateşkesten sonra 18 Mart’ta Gazze’deki operasyonlara yeniden başlamış, Hamas kalan rehineleri serbest bırakana kadar baskının süreceğini açıklamıştı. Şu anda hayatta olduğu tahmin edilen İsrailli rehinelerin sayısının 24 olduğu belirtiliyor.
Ortadoğu
Husiler ABD’nin pahalı SİHA’larını düşürdü

ABD 15 Mart’tan bu yana toplam maliyeti 200 milyon doları aşan MQ-9 Reaper insansız hava araçlarını Yemen’de kaybetti. ABD’li bir yetkili Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “15 Mart’tan bu yana yedi MQ-9 düştü” dedi.
ABD’nin 15 Mart’tan bu yana Yemen bölgesinde yedi adet milyonlarca dolarlık MQ-9 Reaper insansız hava aracını kaybettiğini belirtildi. Amerikan donanması da pahalı bir savaş uçağının bir uçak gemisinden Kızıldeniz’e düştüğünü duyurdu.
ABD’nin Mart ayı ortasında Yemen’e başlattığı hava operasyonlarının maliyeti ortaya çıktı. Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan ABD’li bir yetkili İleri keşif ve vurucu güç olarak kullanılan MQ-9 insansız hava araçlarından yedi tanesini kaybettiklerini açıkladı.[1]
MQ Reaper’ın özellikleri
MQ-9 Reaper insansız hava aracının (İHA) maliyeti, donanım ve kullanım amacına göre değişkenlik göstermekle birlikte birim maliyet yaklaşık olarak 32 milyon dolar civarında. Yer kontrol istasyonu, sensörler, yazılım, eğitim dahil tam sistem maliyeti ise yaklaşık 56 milyon dolar. İnsansız hava aracının uçuş saati başı maliyeti ise ABD Hava Kuvvetleri verilerine göre 3.600 ila 5.000 dolar arasında değişkenlik gösteriyor. [2]
MQ-9 Reaper, özellikle yüksek irtifa ve uzun süreli keşif/gözetleme ile hassas vuruş yeteneği yetenekleriyle öne çıkıyor.
Donanma savaş uçağı kaybetti
ABD Donanması da USS Harry S. Truman uçak gemisinden bir F/A-18E savaş uçağının denize düştüğünü duyurdu. Olayda bir denizcinin de yaralandığı açıklandı.
2021’de maliyeti 67 milyon dolar olan F/A-18E tipi uçağı çeken bir traktör de gemiden kayarak denize düştü. Donanmadan yapılan açıklamada “Hareket ekibi uçağın kontrolünü kaybettiğinde F/A-18E hangar bölümünde aktif olarak çekiliyordu. Uçak ve çekici denize düşerek kayboldu” denildi.
Donanmadan yapılan açıklamada uçak gemisi ve diğer uçakların görevlerine devam ettiğini ve olayın soruşturulduğunu ifade edildi. Enkazı kurtarma çalışmalarına ilişkin herhangi bir ayrıntı verilmedi.
Geçen yılın sonlarında USS Gettysburg güdümlü füze kruvazörü tarafından yanlışlıkla vurulan ve her iki pilotun da kurtulduğu olaydan sonra Truman’da görev yapan ikinci F/A-18 altı aydan kısa bir süre içinde kayboldu.
Truman, ABD güçlerinin neredeyse her gün Husi silahlı grubunu vurduğu Orta Doğu’da faaliyet gösteren iki ABD uçak gemisinden biri.
Ordunun Merkez Komutanlığı Pazar günü yaptığı açıklamada ABD güçlerinin operasyon kapsamında 800’den fazla hedefi vurduğunu ve aralarında grubun lider kadrosunun da bulunduğu yüzlerce Husi savaşçısını öldürdüğünü öne sürdü.
Husiler Gazze ile dayanışma için İsrail’i vurdu
Yemen’de Husilerin kontrolündeki medya Pazartesi günü, ABD saldırılarının grubun kalesi olan başkent Saada’daki bir göçmen gözaltı merkezini vurduğunu ve en az 68 kişinin öldüğünü yazdı.
Yemen’deki Husi yönetimi 2023’ün sonlarında, Hamas’ın şok saldırısının ardından İsrail ordusu tarafından hedef alınan Gazze’deki Filistinlilerle dayanışma amacıyla deniz taşımacılığını hedef almaya başladığını duyurmuştu.
Husi yönetimi 2025 yılında da doğrudan İsrail’i hedef alan saldırılar yaptı.
-
Ben Gurion Havalimanı’na Balistik Füze Saldırısı (30 Mart 2025): Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’nı “Zülfikar” adlı balistik füzeyle hedef alındı. İsrail ordusu, füzenin hava savunma sistemleri tarafından engellendiğini açıkladı. Ancak, Kudüs’ün batısında bazı bölgelere şarapnel parçalarının düştüğü bildirildi.
-
Nevatim Hava Üssü’ne Hipersonik Füze Saldırısı (27 Nisan 2025): Husi yönetimi, İsrail’in Negev bölgesindeki Nevatim Hava Üssü’nü “Filistin 2” adlı hipersonik balistik füzeyle vurduklarını açıkladı. Saldırının, Gazze’ye yönelik saldırılar sona erene kadar sürecek operasyonların bir parçası olduğu belirtildi.
-
Sdot Micha Hava Üssü ve Ben Gurion Havalimanı’na Saldırılar (13 Nisan 2025): Husiler, İsrail’in nükleer kapasiteli Jericho füzelerinin bulunduğu Sdot Micha Hava Üssü ile Ben Gurion Havalimanı’nı balistik füzelerle hedef aldıklarını duyurdu. İsrail ordusu, füzelerden sadece birinin İsrail’e ulaştığını ve hava savunma sistemleri tarafından imha edildiğini açıkladı.
[1] https://apnews.com/article/houthis-us-warships-red-sea-e6e97a7131c48640ccf74b1916628234
[2] https://www.af.mil/About-Us/Fact-Sheets/Display/Article/104470/mq-9-reaper/
Ortadoğu
Hafız Esad’ın mezarı yağmalandı

Suriye’de devrik lider Beşar Esad’ın babası Hafız Esad’ın naaşının mezarından çıkarıldığı bildirildi. Kimliği belirsiz, askeri üniformalı kişilerin Lazkiye’nin Kardaha ilçesindeki aile mozolesinde bulunan kalıntıları alıp götürdüğü belirtildi. Olayın görüntüleri basına yansıdı.
Suriye’de devrik lider Beşar Esad’ın babası Hafız Esad’ın naaşının mezarından çıkarıldığı bildirildi.
Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) yönetiminin kontrolündeki Suriye devlet televizyonunun fotoğraf ve videolara dayandırdığı haberinde, kimliği belirsiz, askeri üniformalı kişilerin Lazkiye’nin Kardaha ilçesindeki aile mozolesinde bulunan kalıntıları alıp götürdüğü belirtildi.
2000 yılında hayatını kaybeden Hafız Esad, Kardaha’daki aile mozolesine defnedilmişti.
Suriye gazetesi Zaman el-Vasl‘ın yayınladığı videolardan birinde, mezarın kazıldığı anların yer aldığı iddia edildi.
Devlet televizyonu, bu videonun 17 Nisan’da çekildiğini belirtti.
Geçtiğimiz aralık ayında, Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından, askeri üniformalı kişiler Hafız Esad’ın mezarını yakmıştı.
Aynı mozolede Hafız Esad’ın eşi Enise ve büyük oğlu Basil de defnedilmişti.
HAFEZ ASSAD'S REMAINS REPORTEDLY REMOVED FROM HIS GRAVE IN SYRIA
***
It is not clear who took the bones of the former Syrian president, but speculation suggests that it may have been supporters of the Assad family who wanted to save the remains after repeated attacks; In… pic.twitter.com/pdUuBXiBDG— Ynetnews (@ynetnews) April 28, 2025
-
Ortadoğu2 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Avrupa6 gün önce
Almanya’da tren fabrikası tank üretimine başlıyor
-
Görüş2 hafta önce
ABD’nin İran’a baskısı: Yay gerildi ama henüz tam çekilmedi
-
Dünya Basını1 hafta önce
Şin-Bet Direktörü’nün yeminli beyanı ne anlama geliyor?
-
Amerika1 hafta önce
ABD’de çöküş sürüyor: Dow, 1932’den bu yana en kötü nisan ayını yaşıyor
-
Dünya Basını1 hafta önce
Chatham House: Dolar küresel istikrarsızlık kaynağı haline gelebilir
-
Görüş1 hafta önce
Antalya’dan notlar: En azından diyalog var!
-
Avrupa1 hafta önce
Alman eyaletleri silahlanma yarışına son sürat dahil oluyor