Bizi Takip Edin

Asya

İki Toplantı’dan öne çıkanlar: Denetim, mali politika, teknoloji ve savunma

Yayınlanma

Çin Halk Cumhuriyeti’nin ulusal yasama organı olan 14. Çin Ulusal Halk Kongresi (ÇUHK), ilk oturumunu pazar sabahı Pekin’deki Büyük Halk Salonu’nda açtı.

13. ÇUHK Daimi Komitesi başkan yardımcısı Wang Chen, açılış toplantısında Mevzuat Yasası değişiklik taslağını açıkladı. 37 maddelik değişiklik taslağı ağırlıklı olarak yedi sektörü kapsıyor. Öne çıkan noktalar arasında, Anayasa’nın uygulanmasını ve denetimini geliştirmek ve mevzuatta anayasaya uygunluk inceleme gerekliliklerini ve inceleme sistemini belirlemek yer alıyor.

Xinhua Haber Ajansı’na göre, değişikliğin bir başka odak noktası da “yasama sürecinde desteklenmesi ve geliştirilmesi gereken” tüm süreç olarak belirtildi.

Çin devlet konseyi ve ülkenin kabinesine yönelik bir dizi bakanlık reformunun parçası olan değişiklikler arasında yeni bir mali düzenleme komisyonu kurulması, bilim ve teknoloji bakanlığının yeniden düzenlenmesi ve Çin’in geniş veri hazinesini denetlemek için bir departman kurulması da yer alıyor.

Savunma bütçesi konusunda ‘dış güçler’ vurgusu

Çin’in ABD’den sonra dünyada ikinci sırada yer alan savunma bütçesi, bu yıl yüzde 7,2’lik artışla 1,553 milyar yuana (225 milyar dolar) yükseldi. Çin böylece 2019 yılından bu yana savunma bütçesindeki en büyük artışı kaydetti. Görev süresi sona eren Başbakan Li Keqiang, başkent Pekin’deki Büyük Halk Salonu’nda gerçekleştirilen ve yaklaşık 3 bin delegeyi bir araya getiren oturumda, ‘dış güçlerin Çin’i ablukaya alma girişimlerinin yoğunlaştığını’ vurguladı. Başbakan Li, Çin Halk Kurtuluş Ordusunun muharebe kapasitesinin artırılması için her cephede askeri eğitimin ve hazırlığın yoğunlaştırması gerektiğine dikkati çekti. Çin ile ABD arasında özellikle Tayvan konusunda gerilim artarken Li, Çin ekonomisinin, Kovid-19 kaynaklı kısıtlamalar nedeniyle üç yıllık yavaşlamanın ardından “sağlam bir toparlanmanın keyfini sürdüğünü” söyledi.

Uzmanlar, ilk defa üçüncü dönem başkanlık kaydeden Xi’nin hükümet içerisinde daha güçlü bir denetim mekanizması oluşturmak istediğini söylüyor. Denetim ve güçlü bir mali politikanın yanı sıra savunma bütçesindeki artışın yeni bir duruşa işaret ettiği belirtiliyor.

“İstişare demokrasisi ile somut hedefler ortaya çıktı”

Çin Halk Cumhuriyeti’ni yakından takip eden gazeteci Gökhun Göçmen, Harici’ye verdiği demeçte,” Bu yılki İki Toplantı, ÇKP 20. Ulusal Kongresi’nin ardından düzenlenen ilk büyük çaplı etkinlik olması nedeniyle önemli. Genel anlamda ÇKP’nin “istişare demokrasisi” olarak adlandırılan etkinliklerde hem politikaları hayata geçirecek kadroları hem de somut hedefleri öğrenme imkânı bulduk. Bu somut hedefler arasında en önemli olanları Çin’in Gayri Safi Yurt İçi Hasıla büyüme tahmini ve savunma bütçesindeki artış” dedi.

Yüzde 5’lik büyüme hedefi küresel büyümenin ana motoru olacak

Çin’in yüzde 5’lik büyüme hedefi ve artan savunma bütçesine de değinen Göçmen, şöyle konuştu:

“Çin’de geçen dönemde Covid-19 tedbirleri nedeniyle büyüme tahmini duyurulmamıştı. Salgının denklemden çıktığı yeni dönemde Çin büyüme hedefini yüzde 5 civarında duyurdu. Yüzde 5’lik büyüme tahminin Çin açısından ihtiyatlı bir beklentiyi ifade etse de diğer ülkelerle karşılaştırıldığı zaman azımsanmayacak bir oran. Örneğin benzer aralıkta Amerika Birleşik Devletleri’nin yüzde 0,5, Almanya2nın yüzde 0,2 ve İngiltere’nin yüzde 0,6 oranında daralacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla Çin’in yüzde 5’lik büyümesinin küresel büyümenin ana motoru olacağını söylemek mümkün. Çin’in yeni döneminde büyüme oranı kadar büyümenin nasıl olacağının şifrelerini de İki Toplantı’da okumak fırsatı bulduk. Basın toplantılarında özellikle “yüksek kaliteli büyüme” hedefinin altı çizildi. Zira Çin’in yüksek kaliteli büyüme yöntemi hedefi içeride azalan nüfusa inovasyona dayalı büyüme imkânı veriyor. Bundan daha önemlisi ise Çin, yüksek kaliteli büyüme hedefi ile ABD’nin baskısı karşısında özellikle yüksek teknoloji gibi alanlarda kendine yeter bir ülke haline gelmeyi arzuluyor.”

Savunma bütçesinde çevresel faktörler etkili oldu

“İki Toplantı neticesinde Çin’in savunma bütçesini yüzde 7,2 oranında artması ise her ne kadar uluslararası kamuoyuna “artan militarizm” haberleri eşliğinde aktarsa da, Çin savunma bütçesinde artışa giderken birden fazla parametreyi göz önünde bulundurdu. Bunlardan ilki savunma harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içindeki payının sabit kalması. Beijing genel prensip olarak savunma harcamalarının ülkenin GSYİH’sı içindeki payının yüzde 1,5 altında kalmasına dikkat dikkat ediyor. Bu rakam dünya ortalaması olan yüzde 2’den daha düşüktür. Buna karşılık ABD, GSYİH’sının yaklaşık yüzde 4’ünü savunmaya harcıyor ve NATO üyesi müttefiklerinden bu rakamı yüzde 2’nin üzerine çıkarmalarını talep etmekte. Benzer biçimde, Hindistan’ın askeri bütçesi geçen yıl GSYİH’sının yüzde 2.2’si seviyesindeydi ve Japonya daha önce bu rakamı beş yıl içinde yüzde 2’ye çıkarma sözü verdi. Çin’in dikkat ettiği diğer husus ise ülkenin çevresinde değişen güvenlik ortamı ve rakiplerin askeri harcamaları. ABD’nin silaha Çin’in dört katını aşacak şekilde yatırım yaptığı, Japonya’nın yüzde 26,3, Hindistan’ın yüzde 13’lük savunma bütçesi artışına gittiği atmosferde Beijing’in de benzer bir adım atması bekleniyordu.”

Asya

Malezya Başbakanı ASEAN toplantısında Trump’ın tarifelerinin ‘baskı altına almak’ için kullanıldığını söyledi

Yayınlanma

Malezya Başbakanı Enver İbrahim, çarşamba günü ASEAN’ın önemli dışişleri bakanları toplantısının açılışında, ABD’nin gümrük tarifelerinin artık diğer ülkeleri “baskı altına almak, izole etmek ve kontrol altında tutmak” için kullanıldığını söyledi.

Kuala Lumpur’da düzenlenen bakanlar toplantısının açılış töreninde konuşan İbrahim, “Dünya çapında, bir zamanlar büyümeyi sağlamak için kullanılan araçlar artık baskı, izolasyon ve kontrol altında tutmak için kullanılıyor” dedi. “Gümrük tarifeleri, ihracat kısıtlamaları ve yatırım engelleri artık jeopolitik rekabetin keskin araçları haline geldi” diye ekledi.

Enver İbrahim, ASEAN’daki meslektaşlarına, bölgenin bu gerçekle “açık ve kararlı” bir şekilde yüzleşmesi gerektiğini ve bloğun birlikteliğinin deklarasyonlarla sınırlı kalmaması gerektiğini hatırlattı.

Pazartesi günü, ABD Başkanı Donald Trump, altı ASEAN üyesini etkileyen yeni bir dizi gümrük vergisi oranı açıkladı. Bunlar arasında Myanmar ve Laos’tan gelen mallara %40, Tayland ve Kamboçya’dan gelen mallara %36 vergi yer alıyor. Endonezya için oran %32, Malezya için ise %25.

Malezya, 10 üyeli bloğun bu yılki dönüşümlü başkanlığını yürütüyor. Bu haftaki toplantılar arasında ASEAN’ın içişleri bakanları toplantısı ve ardından ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Japonya ve Hindistan gibi önemli ortak ülkelerle toplantılar yer alıyor.

Nikkei Asia‘nın gördüğü dışişleri bakanları toplantısının ortak bildiri taslağı, tek taraflı gümrük vergisi uygulamalarının “kontra üreten nitelikte olduğunu ve küresel ekonomik parçalanmayı şiddetlendirme riski taşıdığını” ve “ASEAN’ın ekonomik istikrarı ve büyümesi için karmaşık zorluklar oluşturduğunu” belirtiyor.

Malaya Üniversitesi Uluslararası ve Stratejik Çalışmalar Bölümü’nde doçent olan Khoo Ying Hooi, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, Trump’ın son gümrük vergisi açıklamalarının, Japonya ve Güney Kore gibi müttefikleri hedef almak anlamına gelse bile, daha çok güç gösterisi ve “Önce Amerika” söylemini canlandırmak amacıyla yapıldığını söyledi.

“Bu, stratejik olmaktan çok sembolik bir hamle gibi görünüyor ve kimin zarar göreceği önemli olmaksızın seçmenlere ticaret konusunda sert olduğunu göstermek amacıyla yapılmış bir hamle” dedi.

Khoo, Güneydoğu Asya’nın ticareti çeşitlendirmek, bölgesel entegrasyonu güçlendirmek ve tek bir pazara bağımlılığı azaltmak için adımlar attığını belirtti. Güney-Güney ticaret ortaklıklarının kurulduğunu ekleyen Khoo, bu çabaların “hızlanıp derinleşebileceğini” kaydetti.

Malezya Başbakanı Enver İbrahim konuşmasında, ASEAN’ın “merkeziliğinin” devam etmesi gerektiğini yineleyerek, jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin dünya çapında arttığı bir dönemde bloğun diyalog için birincil dayanak noktası olması gerektiğini vurguladı.

“Küresel düzen parçalanıyor” dedi ve ekledi: “Çatışma, zorlama ve güvensizlik artık çok sayıda ilişkiyi tanımlıyor ve bunların sonucunda sayısız hayat kaybediliyor veya altüst oluyor.”

Öte yandan, toplantıda Malezya Dışişleri Bakanı Mohamad Hasan, küresel siyasi manzaranın “iki kutupluluktan tek kutupluluğa ve nihayet çok kutupluluğa” doğru değişmeye devam edeceğini vurguladı.

Okumaya Devam Et

Asya

Ermenistan’da tutuklu milyarder Karapetyan’ın şirketinin kamulaştırılmasına onay

Yayınlanma

Ermenistan Cumhurbaşkanı Vaagn Haçaturyan, tutuklu iş insanı Samvel Karapetyan’a ait Ermenistan Elektrik Şebekeleri şirketinin kamulaştırılmasına olanak tanıyan yasaları imzaladı. Yeni düzenleme, hükümete şirkete kayyum atama ve satın almada öncelik hakkı tanıyor. Karapetyan ise hükümeti devirmeye yönelik çağrı suçlamasıyla iki aydır tutuklu.

Ermenistan Cumhurbaşkanı Vaagn Haçaturyan, aynı zamanda Rusya vatandaşı olan tutuklu iş insanı Samvel Karapetyan’a ait olan Ermenistan Elektrik Şebekeleri şirketinin kamulaştırılmasına olanak tanıyan yasaları imzaladı.

Cumhurbaşkanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada, yasanın yürürlüğe girdiği duyuruldu.

Söz konusu yasa, bir gün önce Ermenistan parlamentosunda 27’ye karşı 65 oyla kabul edilmiş, bir milletvekili ise çekimser kalmıştı.

Hükümete kayyum atama yetkisi

Yapılan yasal değişikliklere göre, Kamu Hizmetleri Düzenleme Komisyonu, şirketin lisansından gönüllü olarak vazgeçmesi durumunda, tüzel kişiliği faaliyete devam etmeye zorlayabilecek veya yönetimi bir geçici yöneticiye devredebilecek.

Ayrıca, idari sürecin başlamasının ardından komisyon başkanı, yürütme organının tüm yetkilerini devralacak kayyumu doğrudan atama hakkına sahip olacak.

Komisyon başkanı, ihlallerin giderilmesi için bir programı onaylama, şirketin üst yönetim organı toplantılarını düzenleme, tüzükte değişiklik yapma ve yönetim kurulu üyelerini değiştirme gibi geniş yetkilerle donatıldı.

Paşinyan, Ermeni Kilisesi’ni ‘özgürleştireceğini’ ilan etti

Satın almada öncelik hükümetin

Değişiklikler uyarınca, şirketin satılmasına karar verilmesi hâlinde, hükümet satın alma konusunda öncelik hakkına sahip olacak.

Belgede, şirketin satın alma bedelinin, “Değerleme Faaliyetleri Hakkında Kanun” uyarınca belirlenen piyasa değerini aşamayacağı belirtiliyor.

İş insanı ‘hükümeti devirme’ suçlamasıyla tutuklu

Karapetyan’a yönelik ceza davası, iş insanının, hükümet yetkililerinin Ermeni Apostolik Kilisesi’nin üst düzey yöneticilerine yönelik sert eleştirileri karşısında kiliseyi savunmasının ardından başlatıldı.

17 Haziran’da Karapetyan’ın evinde arama yapılmış, ertesi gün ise “hükümeti devirmeye yönelik çağrılarda bulunma” suçlamasıyla iki ay süreyle tutuklanmıştı.

İş insanı suçlamaları reddederken, avukatı Liana Gasparyan mahkeme kararının yasa dışı olduğunu savunuyor.

Karapetyan’dan iktidar partisi vekillerine iftira davası

Öte yandan Karapetyan, 4 Temmuz’da iktidardaki Sivil Sözleşme partisinden milletvekilleri Arsen Torosyan ve Hayk Konjoryan’a karşı dava açtı.

İş insanı, milletvekillerinin iftira niteliğindeki beyanlarını kamuoyu önünde yalanlamalarını ve özür dilemelerini talep etti.

Okumaya Devam Et

Asya

Japonya ve Güney Kore, Trump’ın ateş hattında

Yayınlanma

Japonya ve Güney Kore, salı günü ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergisi önlemlerinin hedefine girdi ve 1 Ağustos’a kadar Washington ile ticaret anlaşması imzalamazlarsa %25’lik “karşılıklı” gümrük vergisi ile tehdit edildi.

Japonya ve Güney Kore, Trump’ın pazartesi günü ABD’de yayınlanan mektubunda yeni karşılıklı vergiler ve müzakere son tarihleri için belirlediği 14 ülke arasında yer alıyor. Asya’nın en büyük ekonomisi Çin, geçen ay geçici bir ticaret anlaşması imzalanmış olması nedeniyle vergilerden kaçınırken, Tokyo ve Seul Trump’ın şu anki hedefleri.

Amerika’nın Asya’daki en yakın müttefikleri olan bu iki ülke, otomotiv ticaretinde ABD’ye karşı büyük ticaret fazlası veriyor ve Trump bu durumu “büyük bir hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi.

Nomura Araştırma Enstitüsü’nün baş ekonomisti ve Japonya Merkez Bankası’nın eski yönetim kurulu üyesi Takehide Kiuchi, “Trump’ın, otomotiv ticaretindeki dengesizlikler hakkındaki mesajını vurgulamak için bu ülkeleri hedef almak istediği anlaşılıyor” dedi.

Japonya için yeni %25’lik karşılıklı gümrük vergisi, 2 Nisan’da uygulanan %24’lük orandan artış anlamına geliyor. Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba salı günü yaptığı açıklamada, oran artışının “son derece üzücü” olduğunu söyledi. Tüm ülkeler için karşılıklı gümrük vergileri 9 Temmuz’a kadar 90 gün süreyle askıya alınmıştı.

Nomura’dan Kiuchi, “Japonya için bu bir ceza gibiydi” diye ekledi. Trump, Tokyo’nun müzakere ortağı olarak “çok sert” davrandığından şikayet ediyor.

Trump için Japonya ve Güney Kore, ABD’nin ihtiyaç duyduğu nadir toprak mineralleri ve mıknatısların tedarikini kısıtlayarak ABD’ye ciddi zarar verebilecek Çin’den daha kolay muhataplar. 11 Haziran’da imzalanan ticaret anlaşmasında Pekin, ABD ürün ve teknolojilerinin ihracatına getirilen kısıtlamaları kaldırması karşılığında nadir toprak sevkiyatlarına yönelik kısıtlamaları gevşetmeyi kabul etti.

Japonya, “karşılıklı” gümrük vergilerinin açıklanmasının ardından Trump yönetimi ile müzakerelere başlayan ilk ülkelerden biri oldu, ancak Trump’ın ayrı olarak uyguladığı %25’lik otomobil vergisi nedeniyle müzakereler durdu. Tokyo, otomobil vergisini ele almayan herhangi bir ticaret anlaşmasının kabul edilemez olduğunu ısrarla vurguladı.

Yine de, yeni karşılıklı gümrük vergisi oranı %25 ile Trump’ın 1 Temmuz’da Air Force One’da Japonya’ya uygulayacağı %30-35’lik gümrük vergisinden daha düşük. Yeni son tarih, Tokyo ve Seul’e Washington ile bir anlaşma müzakere etmek için yaklaşık üç hafta daha zaman tanıyor.

Ishiba gazetecilere, “Japonya ve ABD’nin çıkarlarına uygun bir anlaşmaya varmak amacıyla yeni son tarihe kadar çalışacağız” dedi ve ekledi: “Hükümet müzakerelerde tek vücut olarak çalışmaya devam edecek.”

Seul, %25 olarak belirlenen yeni karşılıklı gümrük vergisi oranını kabul etti.

Güney Kore Ticaret Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Mektup, karşılıklı gümrük vergilerinin uygulanmasının 1 Ağustos’a kadar ertelenmesinin fiili bir uzaması olarak görülüyor” dedi. “[Bakanlık] kalan süreyi, karşılıklı yarar sağlayacak bir sonuca ulaşmak için müzakereleri hızlandırmak için kullanacak.”

Bakanlık, bu fırsatı ikili ticaret dengesizliğinin azaltılması için kilit sektörleri modernize etmek ve iç düzenlemeleri yenilemek için kullanmayı planladığını belirtti.

Morgan Stanley’in Kore/Tayvan baş ekonomisti Kathleen Oh salı günü yayınlanan bir raporda, “Kore şu anda müzakerelerde daha fazla baskı altında olsa da, ABD hem tarife dışı engeller hem de endüstriyel işbirliği konusunda Kore’den beklediği şartları açıkça ortaya koydu” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English