Avrupa
‘NATO işe yaramazsa B planı’: Kuzey Avrupa ülkeleri alternatif planlar yapıyor

Danimarka, Norveç, Finlandiya ve İsveç, Rusya’nın artan askeri gücüne karşı koymak amacıyla askeri kaynaklarını birleştiriyor. Bu işbirliği, özellikle Trump’ın NATO’ya yönelik eleştirileri ve olası politikaları karşısında bir ‘B planı’ olarak görülüyor. Ülkeler, ortak hava komutanlığı kurarak ve 2030’a kadar ortak savunma konsepti geliştirerek bölgesel güvenliklerini güçlendirmeyi hedefliyor.
The Wall Street Journal gazetesinin haberine göre, Danimarka, Norveç, Finlandiya ve İsveç, tek başlarına Rusya’ya karşı koyamayacaklarını düşünerek askeri kaynaklarını birleştirme kararı aldı.
Bu dört Kuzey Avrupa ülkesi, Rusya’nın on yılın sonuna kadar NATO ile çatışabilecek askeri gücünü yeniden kazanabileceğini tahmin ediyor.
Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmasıyla birlikte, “olası bir saldırıyı” püskürtmek için askeri kaynaklarını birleştirmeleri daha da önem kazandı.
Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın iktidara gelmesi ve NATO’ya desteği azaltma tehditleri, ortak yaklaşımı daha da acil hale getirdi.
İsveç, denizaltı, savaş tankı ve süpersonik savaş uçağı üreten gelişmiş bir savunma sanayiine sahip.
Norveç, Arktik’te ileri deniz istihbaratı ve savaş kabiliyetlerine sahip.
Finlandiya ise, Avrupa’nın en büyük ordularından birine ve güçlü topçu birliklerine sahip. Danimarka özel kuvvetleri de Afganistan ve Irak’ın tehlikeli bölgelerinde on yıllık hizmet tecrübesine sahip.
Bu dört ülkenin toplam ekonomisi, Rusya’nın GSYİH’sinden biraz daha küçük.
Carnegie Berlin Rusya ve Avrasya Çalışmaları Merkezi’nde kıdemli araştırmacı ve eski Amerikan istihbarat analisti Erik Ciaramella, “Almanya gibi tamamen entegre bir savunma sanayii tabanı oluşturmak için gerekli ekonomik ve kaynak potansiyeline sahip, fakat tehdit algısı tamamen farklı ve güçlü bir siyasi iradesi olan bölgesel bir gruplaşma var,” dedi.
Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı Matti Pesu, bu Kuzey bloğunun, Karadeniz civarındaki diğer ülke birlikleri için bir model olabileceğini de sözlerine ekledi.
Pesu’ya göre, bu model aynı zamanda Trump’ın eylemleri nedeniyle transatlantik ittifakın dağılması durumunda geleceğe yönelik bir sigorta görevi görebilir.
Pesu, “Bu, NATO’nun işe yaramaması durumunda potansiyel bir B planı,” değerlendirmesini yaptı.
Ülkeler, 2023 yılında Kuzey Ülkeleri Ortak Hava Komutanlığı’nı kurarak hava kuvvetlerini birleştirdi.
Geçen yıl, Kuzey Savunma İşbirliği (Nordefco) kapsamında 2030’a kadar ortak savunma konsepti geliştirdiler.
Eski NATO Genel Sekreteri ve şu anki Norveç Maliye Bakanı Jens Stoltenberg’e göre, Kuzey Avrupa ülkeleri, askeri işbirliğini derinleştirmenin önemini fark ettikleri için 1400’lerden bu yana ilk kez ortak bir güvenlik politikası izliyor.
Danimarka istihbaratının yakın tarihli bir değerlendirmesine göre, “Rusya üç ila beş yıl içinde bir veya daha fazla Avrupalı NATO ülkesine karşı savaş başlatabilir.”
Kuzey ülkeleri, Ukrayna’nın en aktif destekçilerinden bazıları. Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün Şubat ayı verilerine göre, İsveç GSYİH’sinin yüzdesi olarak sağlanan askeri yardımda 6. sırada, Finlandiya 5. sırada, Danimarka 2. sırada (tüm topçularını teslim etti) ve Norveç 11. sırada yer alıyor.
Ancak Oslo, yakın zamanda Kiev’e verdiği desteği bu yıl 8 milyar avronun üzerine çıkararak iki katına çıkardığını duyurdu.
Kopenhag ise Ukrayna hükümetinin ülkenin savunma işletmelerinden silah satın almasını finanse etme amaçlı bir plan geliştirdi.
“Danimarka modeli” olarak adlandırılan bu yaklaşım, giderek daha fazla Avrupalı ülke tarafından benimseniyor: Kendi üretemedikleri silahları Ukrayna’ya tedarik etmek yerine, Ukrayna’nın kendi savaş ihtiyaçlarını daha iyi bildiği, üretimini hızla adapte edebildiği ve aynı zamanda ekonomisi için teşvik sağladığı Ukrayna’da üretimi finanse ediyorlar.
Atlantik Konseyi’nin Kuzey Avrupa Direktörü Anna Wieslander, “Ukrayna’nın savunma sanayiini desteklemek, ABD’nin Ukrayna’nın NATO’ya katılımını engellediği bir zamanda Rusya’yı caydırmanın güvenilir bir yoludur,” ifadesini kullandı.
Wieslander, “Savunma sanayilerimizi birleştirmek çok güçlü bir sinyaldir,” diye ekledi.
Von der Leyen: Bildiğimiz Batı artık yok, yeni bir dünya düzeni geliyor
Avrupa
Fransız hükümeti, Renault’dan Ukrayna’da İHA üretmesini istedi

Fransız hükümeti, Renault’dan Ukrayna’da insansız hava araçları (İHA) üretmesi için talepte bulundu.
Fransız otomobil üreticisi, planlar kapsamında küçük insansız hava aracı (İHA) uzmanı ile işbirliği yaparak İHA’ları seri üretime geçirecek. Bu, Fransız şirketlerinin Ukrayna topraklarında silah üretimi için attığı ilk adım olacak.
Financial Times’ın (FT) haberine göre Fransa Savunma Bakanı Sébastien Lecornu, geçen cuma akşamı LCI televizyonuna verdiği demeçte, ülkenin otomobil ve savunma şirketlerinin, Ukrayna güçlerine insansız hava aracı tedarik etmek için “tamamen benzeri görülmemiş bir ortaklık” kurmak üzere üretim hatları kurmak için birlikte çalışacağını söyledi.
Renault, Fransa Silahlı Kuvvetler Bakanlığının kendileriyle temasa geçtiğini doğruladı. Şirket, “Görüşmeler yapıldı, fakat şu aşamada bir karar alınmadı çünkü bakanlıktan bu projeyle ilgili ayrıntıları bekliyoruz,” dedi.
Bu hamle, otomobil üreticisinin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez savunma teçhizatı üretmesi anlamına geliyor. Renault’nun R35 tankları, Fransa Savaşında Alman Panzerlerine karşı başarısız olmuştu.
Bu girişim, insansız hava araçlarının Ukrayna’nın askeri stratejisinin merkezi bir unsuru haline gelmesiyle ortaya çıktı. İHA’lar, Kiev’den binlerce kilometre uzaktaki Rus askeri hava üslerine geçen hafta düzenlenen saldırıda kilit rol oynadı ve İHA teknolojisinin askeri taktiklerin dönüşümüne nasıl katkıda bulunduğunu gösterdi.
Ukrayna cephe hattı İHA’ların hakimiyetinde ve Fransız üretim hatları, bu ekipmanların üretimini destekleyecek.
Lecornu, ABD’nin Ukrayna’dan çekilme isteğinin, Avrupa ülkelerinin bu ülkeye daha “sağlam” güvenlik garantileri vermesi gereken bir “uyanış anı” yarattığını söyledi.
Kiev, batılı şirketlerin ülkenin savunma sanayisine yatırım yapması ve yerel silah üreticileriyle ortak girişimler kurması için baskı yapıyor. Alman silah üreticisi Rheinmetall, Ukrayna’da bir mühimmat fabrikası inşa ediyor ve fabrikanın gelecek yıl üretime başlaması planlanıyor. Şirketin CEO’su Armin Papperger, şubat ayında Münih Güvenlik Konferansında bu bilgiyi vermişti. Şirket, Ukrayna’da halihazırda yabancı menşeli askeri teçhizatı onarmak için bir tesis işletiyor.
Kiev, ülkeye 40’tan fazla yabancı savunma şirketini çektiğini açıkladı. Şubat ayında Ukrayna stratejik endüstriler bakanı Herman Smetanin, Fransız havacılık ve savunma elektroniği grubu Thales’in Ukrayna devletine ait savunma şirketi Ukroboronprom ile bir ortak girişim kurmak için anlaşma imzaladığını duyurmuştu.
Smetanin, ortak girişimin hava savunması, radarlar, elektronik savaş ve taktik iletişim alanlarında teknolojik çözümler üretmeye odaklanacağını söyledi.
Lecornu geçen hafta, Fransız şirketlerinin Ukrayna’da insansız hava aracı üretme kararının, “bu cephe hattının gerçekleriyle bağlantılı kalıcı taktik ve operasyonel eğitim” sağlayarak Fransız ordusuna da fayda sağlayacak “kazan-kazan durumu” olacağını söylemişti.
Lecornu, Ukrayna’daki üretim hatlarında yerel işçilerin istihdam edileceğini ve şirketlerin buraya Fransız işçi göndermesine gerek kalmayacağını da sözlerine ekledi.
Planların kesinleşmesi halinde Renault’nun ne tür İHA’lar üreteceği henüz belli değil.
Fransa’nın bu girişimi, Avrupa’nın otomobil ve savunma sanayilerinin kaderlerinin ayrıştığı bir dönemde geldi. Kıtanın savunma harcamalarını artırmasıyla silah üreticilerinin siparişleri hızla artarken, otomotiv sektörü geleneksel motorlardan elektrikli araçlara geçişin yanı sıra Çin’in rekabetiyle de mücadele ediyor.
Almanya’da savunma sanayi şirketi Hensoldt, baskı altındaki otomobil parçası tedarikçilerinden işten çıkarılan işçileri işe almayı teklif ederken, Rheinmetall ise Volkswagen’in atıl durumda olan otomobil fabrikalarını satın almakla ilgilendiğini açıkladı.
Avrupa
Madrid’de on binlerce kişi Başbakan Sanchez’in istifasını istedi

İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez hükümetini yolsuzlukla suçlayarak protesto etti. Madrid’de toplanan kalabalık, Sanchez’in istifasını talep ederken, Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo hükümeti ‘mafyavari uygulamalarla’ itham ederek erken seçim çağrısında bulundu.
İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin (PP) çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez liderliğindeki sosyalist hükümeti yolsuzlukla suçlayarak başkent Madrid’de protesto gösterisi düzenledi.
Göstericiler, Sanchez’in istifasını talep etti.
Başkentin merkezindeki Plaza de España meydanında toplanan kalabalık, İspanya bayrakları taşıyarak “Pedro Sanchez istifa!” sloganları attı.
Ses kaydı protestoları tetikledi
Halk Partisi, Sosyalist Parti üyesi Laire Díez’in, Başbakan Sanchez’in eşi, kardeşi ve eski başdanışmanına yönelik yolsuzluk şüphelerini araştıran bir polis birimine saldırdığını iddia eden ses kayıtlarının sızdırılmasının ardından gösteri çağrısı yapmıştı.
İddiaları reddeden Díez ise çarşamba günü basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bir kitap için araştırma yaptığını ve ne parti ne de Sanchez adına konuştuğunu belirtti.
Díez, bu açıklamasının ardından başbakanın liderliğindeki Sosyalist Parti üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.
Madrid, Spain
Estimates of up to a million people protesting in Madrid & the Socialist Government despite not winning the recent election in July23, have remained in power, amidst rigged election reports.
Spaniards won’t accept this. Just another example of a WEF… pic.twitter.com/CyMrTOv7Mw
— Concerned Citizen (@BGatesIsaPyscho) November 18, 2023
Muhalefet liderinden ‘mafyavari uygulamalar’ suçlaması
Nisan 2022’de partisinin başına geçen Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo, hükümeti bu olayda “mafyavari uygulamalarda bulunmakla” suçladı.
Feijóo, Sanchez’in çok sayıda yolsuzluk skandalının “merkezinde” olduğunu savundu.
Gösteriye katılan Feijóo, “Bu hükümet her şeyi lekeledi: siyaseti, devlet kurumlarını ve güçler ayrılığını,” ifadelerini kullandı. Feijóo ayrıca Başbakan Sanchez’e erken seçim çağrısı yapması için baskıda bulundu.
Diğer yandan Başbakan Sanchez, yakın çevresine yönelik soruşturmaları, sağ kanadın hükümetini devirmek için yürüttüğü bir “karalama kampanyasının” parçası olarak nitelendirerek kınadı.
Sanchez, Haziran 2018’de, selefi olan Halk Partili Mariano Rajoy’u muhafazakar partiyi etkileyen bir yolsuzluk skandalı nedeniyle verilen güvensizlik oyuyla devirerek iktidara gelmişti.
İspanya’da bir sonraki genel seçimlerin 2027’de yapılması planlanıyor.
Avrupa
Almanya’da milyoner sayısı %18 arttı

Federal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı rakamlara göre, Almanya’da geliri en az bir milyon avro olan milyoner sayısı %18 artarak 34.500’e yükseldi.
Wiesbaden merkezli istatistikçiler, istatistiklerin mevcut olduğu en son dönem olan 2020 ve 2021 verilerini karşılaştırdı.
Yetkililere göre, zenginlerin sayısındaki artış, 2021’deki yüksek enflasyonla kısmen açıklanabilir. Enflasyon etkisi hesaba katılmadığında, milyonerlerin sayısı 2020’ye göre yine de %12 artmış oluyor.
Milyonerler ortalama 2,8 milyon avro kazandı. On kişiden altısı, gelirinin büyük bir kısmını ticari faaliyetlerden elde etti. Milyonerlerin %20’sinden biraz azı çalışırken, %15’i “serbest meslek” sahibi olarak nitelendiriliyor.
junge Welt’in aktardığına göre sendika bağlantılı Hans Böckler Vakfı (HBS) bu rakamlar hakkında endişelerini dile getirdi. HBS’nin Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü bilimsel direktörü Bettina Kohlrausch çarşamba günü AFP’ye verdiği demeçte, kriz dönemlerinde milyoner sayısındaki artışın yoksulların sayısındaki artışla dengelendiğini söyledi.
Kohlrausch, rakamların özellikle düşük ve orta gelirli birçok insanın Almanya’daki sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerinin “haklı” olduğunu gösterdiğini ekledi.
-
Diplomasi2 hafta önce
Lavrov’un ziyareti ve Ermenistan’da son durum: Denge mi, savrulma mı?
-
Söyleşi2 hafta önce
Eski AP Türkiye Raportörü Kati Piri Harici’ye konuştu: AB’nin tutarlı bir Türkiye stratejisi yok
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Rusya-Ukrayna barışını teşvik girişimi stratejik açmaza dönüştü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Tantura katliamı: İsrail’in örtbas ettiği savaş suçu
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 1
-
Avrupa1 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Görüş1 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Rusya1 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı