Bizi Takip Edin

Diplomasi

Endonezya ve Fransa, savaş uçakları ve denizaltılar için savunma anlaşması imzaladı

Yayınlanma

Endonezya ve Fransa, özellikle Rafale savaş uçakları ve Scorpene denizaltılarının satın alınması da dahil olmak üzere stratejik silahların geliştirilmesinde savunma işbirliğini güçlendirmek için bir niyet mektubu imzaladı.

Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin, çarşamba günü Cakarta’da Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında yapılacak toplantı öncesinde, “Endonezya ve Fransa arasındaki savunma işbirliğini stratejik silahlara odaklanarak ilerletmek için Fransız bakanlarla niyet mektubunu imzalayacağız” dedi.

Sjamsoeddin, işbirliğinin Fransa’nın Dassault Aviation şirketinden Rafale savaş uçakları ve Avrupa ülkesinin Naval Group şirketinden Scorpene denizaltılarının satın alınmasını da içerdiğini söyledi.

Anlaşmanın yeni alımlarla mı yoksa mevcut bir satın alma anlaşmasının iyileştirilmesiyle mi ilgili olduğu konusunda ise ayrıntılı bilgi vermedi.

Cumhurbaşkanı Prabowo, göreve başlamadan önce Cumhurbaşkanı Joko Widodo’nun Savunma Bakanı olarak görev yapmış ve devletin gemi inşa şirketi PAL Indonesia ile ortaklaşa geliştirilecek iki Scorpene sınıfı denizaltının satın alınması için sözleşme imzalamıştı.

Bundan önce, Ocak 2024’te bakanlık 42 adet Rafale savaş uçağı için de anlaşma imzalamıştı. İlk partinin 2026 yılına kadar Endonezya’ya ulaşması planlanıyor.

Liderlerin toplantısında Prabowo, son yıllarda iki ülke arasında özellikle savunma sektöründe sağlanan kapsamlı işbirliğini övdü.

Prabowo çarşamba günü yaptığı ortak basın açıklamasında, “Fransa, ortak üretim ve teknoloji transferi yoluyla geliştirme dahil olmak üzere savunma teçhizatının modernizasyonunda Endonezya’nın ana ortaklarından biridir” dedi.

Şubat ayında Endonezya, Hint-Pasifik’te düzenlenen La Perouse Deniz Tatbikatı’na katıldı. Prabowo, “[Tatbikat] bölgesel istikrarın korunmasına yönelik ortak taahhüdün bir göstergesiydi” dedi.

Macron, Endonezya’da Orta Cava’daki Magelang’da bulunan askeri akademiyi ziyaret edecek ve ardından aynı bölgedeki dünyanın en büyük Budist tapınağı Borobudur’a kültürel bir ziyaret gerçekleştirecek.

Fransa, Endonezya ve ABD’nin ev sahipliğinde düzenlenen Super Garuda Shield ortak askeri tatbikatına da sık sık katılmaktadır. Endonezya ordusu, Sumatra’da düzenlenecek olan bu yılki Super Garuda Shield tatbikatına Fransa’nın katılacağını duyurdu.

İkili görüşmede, iki lider istikrarsızlığa yol açan jeopolitik ve jeoekonomik gerilimin arttığını kabul etti.

Prabowo, iki hükümet yetkililerinin toplantısının açılışında, “Jeopolitik ve jeoekonomik belirsizliğin yüksek olduğu bu dönemde, Fransa ve Endonezya istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmalıdır” dedi.

Macron, son 10 yılda iki ülke arasında artan işbirliğine dikkat çekti. Macron, ABD, Çin, Hindistan ve Japonya gibi büyük ülkeleri ve ASEAN’ı kapsayan bölgenin stratejik konumuna atıfta bulunarak, “Fransa’nın bölgede orta yol olarak Hint-Pasifik stratejisini benimsemesinin üzerinden sekiz yıl geçti” dedi.

Orta Doğu konusunda iki lider, Filistin’e barışçıl bir çözüm ve iki devletli çözümün uygulanmasını destekleyen ortak bir bildiri üzerinde anlaştı.

Prabowo, “Fransa ve Suudi Arabistan’ın iki devletli çözümün tamamlanmasını ve Orta Doğu’da barışın sağlanmasını teşvik etmek için haziran ayında bir zirve düzenleme planlarını da destekliyoruz” dedi.

Prabowo, İsrail’in egemen bir devlet olarak var olma hakkının da tanınması ve garanti altına alınmasının çok önemli olduğunu belirtti.

“Bu nedenle Endonezya, Filistin devleti İsrail tarafından tanındığı anda İsrail’i tanıyacağını ve İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmaya hazır olduğunu iletti.”

Macron, Prabowo’nun sözlerini yineledi. Macron, “Bu bölgede barış içinde yaşama hakkı ve İsrail’in tanınması hakkı vardır” dedi.

Stratejik işbirliği ve jeopolitik konuların yanı sıra, iki lider, Gizli Bilgilerin Karşılıklı Korunması Anlaşması (MPCIA) aracılığıyla istihbarat alanında işbirliği; Endonezya’nın egemen servet fonu Danantara ile Fransız pil malzemeleri üreticisi Eramet arasında kritik mineraller ve metaller; ve Prabowo’nun ücretsiz yemek programı için okul çocuklarının beslenme denetimine Fransa’nın Danone şirketinden destek sağlanması konusunda da mutabık kaldı.

Diplomasi

Ukrayna, Rusya’ya yönelik uzun menzilli saldırıları artıracak

Yayınlanma

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, Rusya’ya yönelik uzun menzilli insansız hava aracı saldırılarının sayısını ve ölçeğini ‘birkaç kat’ artırma kararı aldıklarını açıkladı. Umerov, on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlığı yapıldığını ve hedefin Rus askeri tesisleri olacağını belirtti.

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, ülkesinin uzun menzilli insansız hava araçları (İHA) kullanarak Rusya’ya yönelik saldırıların sayısını keskin bir şekilde artırmaya hazırlandığını bildirdi.

İnterfaks ajansının aktardığına göre Umerov, komutanlığın iki hafta önce uzun menzilli İHA operasyonlarının sayısını ve ölçeğini “birkaç kat” artırma kararı aldığını ifade etti.

Gazetecilerle bir araya gelen Umerov, Rus askeri tesislerini hedef alacak on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti.

Bu yıl 4 milyondan fazla İHA tedarik edilecek

Bakan Umerov, bu yıl içinde Ukrayna ordusuna toplamda 4 milyondan fazla İHA’nın teslim edileceğini açıkladı. Ukraynalı işletmelerin üretim hacimlerini yılda 4 milyondan fazla İHA üretebilecek seviyeye çıkardığını belirten Umerov, yılın başından bu yana Ukrayna ordusunun hem devlet tedarikleri hem de tugayların doğrudan alımları yoluyla 1,5 milyon İHA teslim aldığını söyledi.

Die Welt: Zelenskiy, NATO zirvesinde figüran rolündeydi

Saldırılar onaylanmış planlara göre yapılıyor

Umerov, Ukrayna ordusuna İHA tedarikinin takvime uygun şekilde ilerlediğini ve Rus tesislerine yönelik saldırıların onaylanmış planlar doğrultusunda her gün gerçekleştirildiğini vurguladı.

Habere göre Kiev, geçen yıl sistematik uzun menzilli operasyonlar için bir plan geliştirmiş ve on binlerce “derin darbe” (deepstrike) kapasiteli İHA için sözleşme imzalamıştı.

Bu tedbir sayesinde Ukrayna ordusu, Rusya Federasyonu topraklarının derinliklerindeki kritik hedeflere düzenli olarak yüksek hassasiyetli saldırılar düzenleme imkânı buldu.

Ukrayna müttefikleriyle ‘avcı İHA’ üretiyor

Öte yandan, Ukrayna’nın artan Rus İHA saldırılarına karşı savunmasını güçlendirmek amacıyla müttefikleriyle birlikte önleyici İHA’lar (avcı İHA) üretmeye başladığı da daha önce açıklanmıştı.

Kiev’den yapılan açıklamada, “Şahid avcısı” olarak nitelendirilen bu İHA’ların üç Ukraynalı şirket tarafından üretildiği belirtilmişti.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Ermenistan’da polis, başpiskoposu gözaltına almak isteyince arbede çıktı

Yayınlanma

Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına alması, din adamları ve halkın direnişiyle karşılaştı. Eçmiadzin Ana Makamı önünde yaşanan arbedenin ardından güvenlik güçleri geri çekilmek zorunda kaldı.

Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı mensuplarının, Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak üzere Eçmiadzin Ana Makamı’na düzenlediği operasyon, halkın ve din adamlarının direnişiyle karşılaştı.

Bugün yaşanan olayda, güvenlik güçleri ile halk arasında arbede çıkarken, muhalefetin çağrısıyla bölgeye gelen destekçiler başpiskoposun gözaltına alınmasını engelledi.

Halk özel kuvvetlerle çatıştı

Sputnik Ermenistan‘ın haberine göre, Ulusal Güvenlik Teşkilatı görevlileri sabah saatlerinde Şirak Piskoposluğu’nda arama başlattıktan sonra Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak amacıyla Tüm Ermeniler Katolikosu’nun Eçmiadzin’deki konutuna geldi.

GFakat güvenlik güçleri geldiği sırada Acapahyan, din adamları toplantısı için Eçmiadzin’de bulunuyordu.

Bu gelişme üzerine din adamları ve halk, özel kuvvetlerin yolunu fiziksel olarak keserek Acapahyan’ın gözaltına alınmasına izin vermedi. Yerel saatle 11.39’da toplanan kalabalık ile güvenlik güçleri arasında arbede başladı.

Gerilimin tırmanmasıyla Eçmiadzin’e ek polis, özel kuvvetler ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı personeli sevk edildi. Eş zamanlı olarak, Taşnaksutyun partisinin de aralarında bulunduğu Ermeni muhalefeti, destekçilerine kilise liderlerinin gözaltına alınmasını engellemek için kente gelme çağrısı yaptı.

Paşinyan, Rusya vatandaşı milyarder Karapetyan’a karşı neden silaha sarıldı?

Katolikos ve başpiskoposun çıkışı engellendi

Yerel saatle 11.48’de Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II, yanında başpiskopos ve bir avukatla birlikte kalabalığın karşısına çıktı.

Ancak halk, katolikos ve başpiskoposun bölgeden ayrılmasına izin vermedi. Kapıları kilitleyen kalabalık, “patrik” sloganları atarak maskeli güvenlik güçlerine “Sizler deccalsınız,” diye bağırdı.

Ulusal Güvenlik Teşkilatı, yaptığı resmi açıklamada başpiskoposu gönüllü olarak soruşturma makamlarına teslim olmaya çağırdı ve toplanan kalabalığı kolluk kuvvetlerinin faaliyetlerini engellememeleri konusunda uyardı.

Paşinyan yönetimine ‘kimliği yok etme’ suçlaması

Yaşananlar üzerine Rusya Ermenileri Birliği, Ermenistan hükümetinin eylemlerini sert bir dille eleştiren bir açıklama yayımladı.

Birlik, Başbakan Nikol Paşinyan’ı, 2026 seçimleri öncesinde muhalefetin kalesi olarak görülen kiliseye zulmetmek ve Ermeni kimliğinin temellerini yıkmaya çalışmakla suçladı.

Yerel saatle 14.21 sularında güvenlik güçleri ve toplanan halk dağılmaya başladı. Kolluk kuvvetleri, daha önce konuşlandıkları bölgeyi geldikleri gibi aniden terk etti.

Ulusal Güvenlik Teşkilatı ve polis, Eçmiadzin Ana Makamı’nı terk etme kararını güvenlik gerekçelerine dayandırdı.

Kurumlar, Başpiskopos Mikael Acapahyan’a “kolluk kuvvetlerinden saklanmaması ve kendisini bekleyen Ulusal Güvenlik Teşkilatı operasyon grubuna teslim olması” çağrısını yineledi.

Paşinyan: Din adamlarının darbe planını engelledik

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Hürmüz’de gemiler saldırıdan korunmak için ‘İsrail ile bağlantımız yok’ diyor

Yayınlanma

Reuters’ın analiz şirketi Windward’a dayandırdığı haberine göre, Hürmüz Boğazı’ndaki gemiler, İran ve İsrail arasındaki savaş nedeniyle olası saldırılardan kaçınmak için ‘Rus petrolü’ veya ‘Çin’e ait gibi olağan dışı mesajlar yayınlıyor.

İran ile İsrail arasındaki savaş, küresel deniz ticaretinin en kritik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı‘nda yeni bir güvenlik önlemini tetikledi.

Reuters‘ın haberine göre, bölgedeki gemiler olası saldırılardan korunmak amacıyla “Rus petrolü” veya “Çin’e ait” gibi daha önce görülmemiş mesajlar yayınlamaya başladı.

Analiz şirketi Windward’ın verilerine dayandırılan haber, gemilerin bu yönteme başvurarak kendilerini potansiyel hedeflerden uzak tutmaya çalıştığını ortaya koydu.

‘Olağan dışı’ 101 mesaj tespit edildi

Windward tarafından yapılan analize göre, 12-24 Haziran tarihleri arasında 55 farklı gemi, aidiyetlerine ilişkin toplam 101 “olağan dışı mesaj” gönderdi.

Bu mesajlar arasında “Rus petrolü” ve “Çin’e ait” ifadeleri öne çıktı.

Örneğin, Panama bayraklı Yuan Xiang Fa Zhan adlı konteyner gemisi, 26 Haziran’da Pakistan’a giderken Hürmüz Boğazı’nı geçtiği sırada telsizle geminin “Çin’e ait olduğunu” bildirdi.

Benzer şekilde, Suudi Arabistan’dan Çin’e ham petrol taşıyan süper tanker Yuan Yang Hu da aynı mesajı yayınladı ve boğazdan ayrılır ayrılmaz sinyali değiştirdi.

Singapur bayraklı Kota Cabar adlı konteyner gemisi ise Kızıldeniz’den geçerken “geminin İsrail ile bağlantısı olmadığı” yönünde bir sinyal verdi.

Normal şartlarda gemiler, varış noktaları veya taşıdıkları yüke ilişkin bilgiler aktarır. Bazı durumlarda ise korsanları ve diğer olası saldırıları caydırmak için gemide silahlı muhafızların bulunduğuna dair mesajlar verilebiliyor.

Uzmanlar Harici’ye değerlendirdi: Hürmüz’ün kapanma ihtimali ‘sıfır’

‘Bazı ülkeler daha yüksek tehdit altında’

Windward CEO’su Ami Daniel, gemiciliğin karmaşık yapısı nedeniyle bir geminin sahibi olan devleti net bir şekilde belirlemenin zor olduğu yönünde gemi sahipleri arasında bir görüş birliği oluştuğunu belirtti.

Daniel, buna karşın İngiltere, ABD ve İsrail gibi bazı ülkelerle bağlantılı gemilerin “daha yüksek bir tehdide maruz kalabileceğini” ifade etti.

İran’dan ‘boğazı kapatırız’ tehdidi

İran ve Umman’ın karasularında yer alan Hürmüz Boğazı, dünya petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatının yaklaşık beşte birinin yapıldığı stratejik bir konumda bulunuyor.

İran, İsrail ile yaşadığı savaş ve ABD’nin ülkedeki nükleer tesislere yönelik saldırıları sonrasında, “egemenliğine yönelik saldırganlığın” devam etmesi halinde boğazı kapatma tehdidinde bulunmuştu.

İranlı uzmanların değerlendirmelerine göre, boğazın kapatılması piyasaya petrol arzında keskin bir düşüşe yol açabilir ve petrol fiyatlarının varil başına 250 dolara kadar yükselmesine neden olabilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English