Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD Hazine Bakanı Yellen, Çin gezisinde Amerikalı iş insanlarıyla görüşecek

Yayınlanma

Kaynaklara göre ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Çinli muhataplarıyla yüz yüze görüşmek üzere nisan ayı başında Pekin’e gitmeden önce güneydeki Guangzhou kentinde Amerikan işletmelerinin temsilcileriyle bir araya gelecek.

South China Morning Post’un haberine göre, “küçük bir belediye binası toplantısı” düzenlenecek ve Yellen iş dünyası ile 45 dakikalık bir soru-cevap oturumu gerçekleştirecek.

Adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak, “Bakan, Çin’deki ABD firmalarının karşılaştığı sorunları dinlemek istiyor ve özellikle kapasite fazlası, IP [fikri mülkiyet] sorunları ve ithal ikamesi ile ilgili konularla ilgileniyor” dedi.

Kaynak, Çin’de faaliyet gösteren ABD iş dünyası temsilcilerine davetiyelerin çoktan gönderildiğini de sözlerine ekledi.

Temmuz ayında ikili ekonomik ve mali çalışma grubunun kurulmasına yardımcı olmak üzere Pekin’i ziyaret eden ABD’li yetkilinin Çin’in başkentine gideceğini ve burada Başbakan Yardımcısı He Lifeng, Ticaret Bakanı Wang Wentao ve Merkez Bankası Başkanı Pan Gongsheng ile bir araya geleceğini de sözlerine ekledi.

Yellen’ın temmuz ayındaki gezisinin ardından iki ülkenin ticari çalışma grubu üç toplantı yaptı. Nisan ayındaki ziyareti muhtemelen dördüncü toplantı için olacak.

Yellen’in Guangzhou durağı ve Amerikan işletmeleriyle buluşması alışılmadık bir durum çünkü bu konu büyük ölçüde ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo’nun yetki alanına giriyor.

Gezi, Çin’in özellikle elektrikli araçlarla ilgili kapasite fazlası sorunlarının dikkat çektiği ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimleri öncesinde tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde geldi.

ABD’nin Çin’deki büyükelçiliği Post’un ziyaretle ilgili yorum talebine yanıt vermedi.

Sorunlara rağmen ikili iletişimi sürdürme ve derinleştirme talebi

Uzmanlara göre, Yellen’ın ziyareti, çok uluslu şirketler için en önemli çalışma seviyelerinde ABD-Çin işbirliğine yönelik kararlılığın devam ettiğine işaret ediyor.

Pekin ve Washington, Devlet Başkanı Xi Jinping’in kasım ayında San Francisco’ya yaptığı ziyaretin ardından güçlü ikili iletişimi sürdürme ve angajmanı derinleştirme arzusunu dile getirmişti. Ancak Washington’ın Çin’e yönelik devam eden ticaret kısıtlamaları ikili ilişkilerde ciddi sorunlar yaratıyor.

Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Wang Shouwen, şubat ayında uluslararası ticaretten sorumlu müsteşar Marisa Lago ile yaptığı sanal görüşmede, ABD’nin yarı iletkenler ve bulut hizmetlerinin yanı sıra fotovoltaik muhafazalar üzerindeki kısıtlamalarına ilişkin endişelerini dile getirdi ve Amerika’daki Çinli şirketlere adil muamele yapılmasını talep etti.

Pekin merkezli bir düşünce kuruluşu olan Çin ve Küreselleşme Merkezi’nde araştırma görevlisi olan Wang Zichen, ziyarete ilişkin değerlendirmesinde, “İki taraf arasındaki sürekli etkileşimler – özellikle de Çin’e karşı sertleşmenin giderek bir seçim saflığı testi haline geldiği bir ABD seçim yılında – küresel ve dünya genelindeki en önemli ikili ilişki için önemli ve yapıcıdır” dedi.

Wang, Washington’un yarı iletkenler, TikTok, elektrikli araçlar ve hatta vinçler konusundaki eylemlerini tırmandırması nedeniyle Pekin’in ekonomi, yatırım ve ticaret faaliyetlerinin siyasallaşmasına karşı tetikte olduğu uyarısında bulundu.

Amerikalı politikacıların, aşırı arzın ABD pazarını bozacağı endişesiyle Çin’in elektrikli araç, lityum pil ve güneş pili ihracatına da karşı çıkmaları bekleniyor.

Kâr amacı gütmeyen ABD-Çin İlişkileri Ulusal Komitesi Başkanı Stephen Orlins, pazar günü Çin Kalkınma Forumu’nda yaptığı konuşmada ikili ilişkilerin hala gelişmeye açık olduğunu söyledi.

Foruma katılan CEO’ların sayısında bir artış olduğunu ve bunun daha iyi bir hava yarattığını belirten Orlins, Amerikan firmalarının pandeminin ardından Çin’in politika yönelimini anlamak istediklerini de sözlerine ekledi.

DİPLOMASİ

ABD, Almanya’nın en büyük ticaret ortağı olarak Çin’i geride bıraktı

Yayınlanma

Reuters’ın Alman İstatistik Ofisi’nin resmi verilerine dayanarak yaptığı hesaplamalara göre, ABD bu yılın ilk çeyreğinde Almanya’nın en önemli ticaret ortağı olarak Çin’i geride bıraktı.

Verilere göre Almanya’nın ABD ile ticareti, yani ihracat ve ithalatın toplamı, Ocak-Mart döneminde 63 milyar avro (68 milyar dolar) olarak gerçekleşirken, Çin için bu rakam 60 milyar avronun biraz altında kaldı.

2023 yılında Çin, 253 milyar avroya ulaşan hacmiyle üst üste sekizinci kez Almanya’nın en büyük ticaret ortağı olurken, bu rakam ABD’nin birkaç yüz milyon dolar önündeydi.

Commerzbank ekonomisti Vincent Stamer, “Almanya’nın ABD’ye ihracatı oradaki güçlü ekonomi nedeniyle daha da artarken, Çin’e hem ihracat hem de Çin’den ithalat düştü,” diyerek ilk çeyrekteki değişimi açıkladı.

Yapısal nedenlerin de bir faktör olduğunu söyleyen Stamer, “Çin değer zinciri basamaklarını tırmandı ve eskiden Almanya’dan ithal ettiği daha karmaşık malları giderek daha fazla kendisi üretiyor. Ayrıca Alman şirketleri de Almanya’dan Çin’e mal ihraç etmek yerine giderek daha fazla yerel üretim yapıyor,” açıklamasını yaptı.

Almanya, siyasi farklılıkları gerekçe göstermiş ve Pekin’i “adil olmayan uygulamalarla” suçlayarak Çin ile olan ticaretini azaltmak istediğini söylemişti. Fakat Berlin, bağımlılıkları azaltmaya yönelik politika konusunda henüz büyük adımlar atmış değil.

Alman ekonomi enstitüsü IW’den Juergen Matthes, Almanya’nın Çin’den yaptığı mal ithalatının ilk çeyrekte yıllık bazda neredeyse %12 düştüğünü, Çin’e yapılan mal ihracatının ise %1’in biraz üzerinde gerilediğini söyledi.

Matthes, “ABD ekonomisi beklentileri aşarken Çin ekonomisinin birçok kişinin umduğundan daha kötü performans göstermesi muhtemelen buna katkıda bulunuyor,” dedi.

ABD’ye satışlar şu anda Alman mal ihracatının yaklaşık %10’unu oluşturuyor. Matthes, Çin’in payının ise %6’nın altına düştüğünü söyledi.

Öte yandan BGA ticaret birliği başkanı Dirk Jandura, “Kasım ayındaki ABD seçimlerinden sonra Beyaz Saray yönetimi değişir ve piyasaları kapatma yönünde daha fazla hareket ederse, bu süreç durma noktasına gelebilir,” diyerek Almanya’nın ticaret rotasının Atlantik ötesine kayma eğiliminin durabileceğine da işaret etti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den AB’ye ‘Xi-Orbán-Vučić ekseni’ uyarısı

Yayınlanma

ABD, Çin’in Macaristan, Sırbistan ve Rusya ile ‘Batı karşıtı liderlerden oluşan bir eksen’ kurmaya çalıştığı iddiasında bulundu. 

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 15 Mayıs’ta Vladimir Putin ile Çin’de yapılacak görüşmeden önce Çarşamba (8 Mayıs) ve Perşembe (9 Mayıs) günleri Avrupa turunda Sırbistan Devlet Başkanı Aleksandar Vučić ve Macaristan Başbakanı Viktor Orbán ile bir araya gelirken Washington’dan açıklama geldi.

ABD’nin Batı Balkanlar temsilcisi Gabriel Escobar çarşamba günü Avrupa medyasına verdiği brifingde, “Seçtiği liderlerin [Orbán ve Vučić] Avrupa-Atlantik topluluğunun birliğine meydan okumaya en açık olanlar olduğunu düşünüyorum. Tüm ortaklarımıza ve muhataplarımıza Çin’in Avrupa’daki gündemine karşı çok dikkatli olmalarını söylüyoruz,” dedi.

ABD’li diplomata göre Çin elçiliğinin bombalanması ‘kaza’ idi

Escobar ayrıca Xi’nin Belgrad’ı, 7 Mayıs 1999’da Çin Büyükelçiliğinin NATO hava saldırısı sonucu yerle bir edilişinin yıldönümünde ziyaret etme kararını da eleştirdi.

ABD’li diplomat, “Bu ziyaret Sırbistan ile Batı toplumunun geri kalanı arasındaki gerilimi arttırmak için zamanlanmış ve hiç de faydalı değil,” dedi. 

Bombalamanın ‘kaza olduğunu’ savunan ABD’li diplomat, “Özür diledik ve ailelere tazminat ödediğimize inanıyorum, dolayısıyla zamanlamanın talihsiz ama kasıtlı olduğuna inanıyorum,” diye ekledi. 

Vučić ve Xi Belgrad’da Xi’nin “ortak bir geleceğe sahip Sırbistan ve Çin topluluğu” inşa edeceğini söylediği yeni bir işbirliği anlaşması imzalarken, Vučić “küçük Sırbistan’ı” ziyaret ettiği için kendisine teşekkür etti ve Çin’e olan “saygı ve sevgisinden” bahsetti.

Çin ve Sırbistan ayrıca aralarında Sırp medyasının Çin medya kuruluşlarıyla ortaklığı ve suçluların iadesi anlaşmasının da bulunduğu 30 kadar yan anlaşma imzaladı. 

Bir sonraki AB üyesi Karadağ olabilir

ABD’li diplomat Escobar, halihazırda NATO üyesi olan Arnavutluk, Karadağ ve Kuzey Makedonya’nın AB’ye katılım yolunda en hızlı ilerlemeyi kaydettiklerine inandığını söyledi. 

Escobar, Karadağ’ın AB’nin bir sonraki üyesi olacağına ‘gerçekten inandığını’ söyledi.

Escobar ayrıca, Xi’nin Belgrad büyükelçiliğinin bombalanması hatırlatması gibi ‘Rus propaganda çabalarının’ da bölgedeki gerilimi tırmandırmaya yönelik olduğu uyarısında bulundu.

Batı Balkanlar’daki sorunların temel nedeninin Rusya olmadığını, fakat Rusya’nın bu sorunlardan faydalanmaya çalıştığını öne süren Escobar, “Sırbistan transatlantik ailede hoş karşılanıyor, ancak … [Kosova ile] uzlaşma, hukukun üstünlüğünde iyileşme ve tüm komşularıyla iyi ilişkiler olması gerekiyor,” diye ekledi. 

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

BOTAŞ, ExxonMobil ile LNG anlaşması imzaladı

Yayınlanma

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, devlet doğalgaz şebekesi operatörü BOTAŞ’ın kaynaklarını çeşitlendirmek amacıyla çarşamba günü ExxonMobil ile bir LNG ticaret anlaşması imzaladığını söyledi.

Bayraktar sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “ABD, halihazırda LNG tedariki sağladığımız önemli ülkelerden bir tanesi. Uzun vadeli olması planlanan bu anlaşma ile kaynaklarımızı çeşitlendirme noktasında bir adım daha atmış olacağız,” diyen Bayraktar, anlaşmanın Washington’da imzalandığını da sözlerine ekledi.

Türkiye’nin, gazlaştırma kapasitesiyle dünyada sayılı ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken bakan, “Hem ülkemizin hem bölgemizin enerji arz güvenliğine katkı sağlamaya devam edeceğiz,” dedi.

Bayraktar anlaşmayla ilgili başka bir ayrıntı vermedi. Enerji Bakanlığı, Reuters’ın yorum talebini cevap vermedi.

Nisan ayının sonunda Bayraktar, Financial Times’a verdiği mülakatta enerji tedarikinde “yeni bir tedarik portföyünü oluşturmayı” hedeflediklerini açıklamış ve Amerikan fosil yakıt devi Exxon Mobil ile yaklaşık 1,1 milyar dolar tutarında 2,5 milyon ton sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) için görüştüklerini belirtmişti.

Türkiye’nin diğer ABD’li doğalgaz üreticileriyle de LNG anlaşmaları için görüşme yaptığını belirten Bayraktar, Rusya ile sözleşmelerin bir kısmı 2025’te, İran ile 2026’da sona ermeden önce doğal gaz tedarikini “çeşitlendirmek” istediğini vurgulamıştı.

Türkiye; Rusya, Azerbaycan ve İran’ın yanı sıra Cezayir, Katar, ABD ve Nijerya’dan da LNG ithal ediyor.

Ülkenin en büyük doğal gaz tedarikçisi ise Rusya. Geçen yıl tüketiminin yüzde 40’ından fazlası bu ülkeden alınan gazla karşılandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English