Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD ile Çin, ihracat kontrolleri için ‘diyalog’ başlattı

Yayınlanma

ABD ve Çinli yetkililer, Amerikan Ticaret Bakanı Gina Raimondo’nun Pekin’e yaptığı ziyaretin ikinci gününde ihracat kontrolleri üzerine yeni bir diyalog başlatmaya hazırlanıyor.

Financial Times’taki (FT) habere göre Washington, hükümet yetkilileri arasında ‘ihracat kontrol uygulaması bilgi değişimi’ konusunda yapılan görüşmeleri ‘ABD ulusal güvenlik politikalarının yanlış anlaşılmasını azaltacak bir platform’ olarak nitelendirdi. Çin Ticaret Bakanlığı ise görüşmelerin ‘kendi yasalarına uygun olarak ihracat kontrolüyle ilgili bilgi alışverişinde bulunmaya’ hizmet edeceğini söyledi.

FT’ye göre ABD’li yetkililer Çinli muhataplarının Raimondo ile yapılan görüşmelere ‘olumlu yaklaştığını’ söyledi. Çin, emlak piyasasında yaşanan gerileme ve düşen ihracat nedeniyle yabancı yatırımları yeniden canlandırmaya çalışıyor.

ABD, politikalarını müzakere etmeyecek

Üst düzey bir ABD ticaret yetkilisi, ülkelerinin ihracat kontrolü bilgi alışverişini, Çin ekonomisinin hassas alanlarıyla ticaret ve yatırımı kısıtlayan yeni kuralları konusunda ‘şeffaflığı artırmaya’ yönelik bir forum olarak gördüğünü söyledi ve ‘politikayı müzakere etmek için bir forum olmadığının’ altını çizdi. Yetkili, amacın yeni kuralların uygulanması hakkında daha fazla bilgi sağlayarak bunlara uyulmasını teşvik etmek ve böylece cezai işlem ve yaptırım ihtiyacını azaltmak olduğunu söyledi.

ABD’li ticaret yetkilisi, ihracat kontrolleri hakkındaki bilgi alışverişi kapsamındaki görüşmelerin hükümet yetkililerine yönelik olacağını söyledi. 

Çin, ‘ayrımcı sübvansiyonlar’dan yakınıyor

Öte yandan Çin Ticaret Bakanlığı, Ticaret Bakanı Wang Wentao’nun Raimondo ile görüşmesinde ABD’nin gümrük tarifeleri, yarı iletken politikaları, yatırım kısıtlamaları, ‘ayrımcı sübvansiyonlar’ ve Çinli şirketleri hedef alan yaptırımlar konusundaki endişelerini dile getirdiğini söyledi. Wang’ın ‘ulusal güvenliğin aşırı genelleştirilmesi normal ticaret ve ekonomik alışverişe elverişli değildir’ dediği aktarıldı.

İhracat kontrolü bilgi alışverişi, iki taraf arasında diyalog için kararlaştırılan birkaç yeni mekanizmadan biri. Diğer mekanizmalar arasında ilk oturumunu önümüzdeki yıl ABD’de gerçekleştirecek olan ticari konular çalışma grubu ve lisanslama prosedürleri sırasında ticari sırların ve ticari bilgilerin korunmasına ilişkin teknik görüşmeler yer alıyor.

Raimondo ayrıca Çin Ticaret Bakanı ile yılda en az bir kez yüz yüze görüşmeyi de kabul etti. “Daha fazla iletişim kanalına ihtiyacımız var. Birkaç CEO bana daha fazla iletişime çok ihtiyaç duyduklarını söyledi,” diyen Raimondo, Pazartesi gecesi Pekin’de ABD’li iş dünyası liderleriyle bir araya gelerek yeni mekanizmaları neden kurduklarını açıkladı.

Washington, Çin’deki şirketlerin ‘endişelerini giderecek’

Raimondo’nun, Wang Wentao ile yaptığı görüşmede özellikle Intel ve Micron dahil olmak üzere Amerikan işletmelerine yönelik kısıtlamalarla ilgili endişeleri dile getirdiği belirtiliyor.

Raimondo ve ABD Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan kısa açıklamaya göre ikili, iki saatten fazla süren ‘geniş kapsamlı ve samimi’ görüşmelerde Çin’in galyum ve germanyum ihracatına getirdiği son kısıtlamaları da ele aldı.

Raimondo, iş dünyası temsilcileri ile yaptığı bir toplantıda, Çin’de faaliyet göstermekte zorlanan ABD’li işletmelerin ‘endişelerini gidermek istediklerini’ söyledi.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English