Bizi Takip Edin

Diplomasi

Avrupa’dan, İstanbul’a gelmeyi reddeden Putin’e peş peşe suçlamalar

Yayınlanma

Avrupalı üst düzey yetkililer, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i 15 Mayıs’ta Türkiye’de yapılması planlanan barış müzakerelerine bizzat katılmayarak süreci baltalamakla suçladı.

Avrupa Birliği’nin (AB) önde gelen diplomatları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i, Ukrayna ile çatışmaları sona erdirmek amacıyla 15 Mayıs’ta Türkiye’de yapılması planlanan barış müzakerelerine katılmayı reddederek süreci baltalamakla suçladı.

Fransa, Almanya, Polonya, Çekya ve Estonya dışişleri bakanları konuyla ilgili sert açıklamalarda bulundu.

Savaşan ülkelerin heyetleri hâlihazırda Türkiye’de. Ukrayna heyetine fiilen Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy başkanlık ederken, Rus heyetinin başında Putin’in yardımcısı Vladimir Medinskiy yer alıyor.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, Zelenskiy’nin Türkiye’ye gelerek iyi niyet gösterdiğini, ancak Putin’in oturması gereken yerde “boş bir sandalye” kaldığını söyledi.

Barrot, “Putin zaman kazanmaya çalışıyor ve ABD Başkanı Donald Trump’ın arabuluculuk yapmaya hazır ve istekli olduğunu ifade etmesine rağmen barış müzakerelerine girmek istemediği açıkça görülüyor,” dedi.

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul da benzer bir açıklama yaptı. Bakan, “Putin kendi konumunu abartıyor. Tüm dünya, nihayet durumun ciddiyetine uygun bir heyetle müzakere masasına oturma talebini yerine getirmesini bekliyor,” ifadelerini kullandı.

Wadephul’a göre, Zelenskiy’nin Putin ile doğrudan diyalog kurma konusundaki istekliliği saygıyı hak ediyor ancak Rus tarafı “müzakerelere ciddi yaklaştığına dair bir işaret” göstermiyor. Wadephul, bu davranışın sonuçsuz kalmayacağı ve Avrupa’nın daha fazla yaptırımı tartıştığı uyarısında bulundu.

Diğer yandan Polonya Dışişleri Bakanı Radosław Sikorski, Antalya’da düzenlenen üst düzey NATO diplomatları toplantısında yaptığı konuşmada, Kremlin’in İstanbul’daki müzakerelere düşük seviyeli bir heyet gönderme kararının, Putin’in “zaman kazanmaya çalıştığını” gösterdiğini savundu.

Sikorski, “ABD Başkanı’nın bu alaycılığı olduğu gibi gördüğünü ve doğru sonuçları çıkaracağını umuyoruz,” diye ekledi.

Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavský, Putin’in İstanbul’da Zelenskiy ile doğrudan görüşmeyi reddetmesinin Rusya Devlet Başkanı’nın korkaklığını gösterdiğini ifade etti.

Bakan, “Asıl mesele, bunun barış müzakeresi olarak adlandırılıp adlandırılamayacağıdır. Putin açıkça korkuyor. İdeolojik figürlerden birini gönderdi ki bu bile başlı başına buna nasıl yaklaştığının bir sinyali, yani pek olumlu değil,” diye konuştu.

Lipavský, Antalya’daki gayri resmi toplantıya katılan mevkidaşlarının, Putin’in eylemlerinin ileriye doğru bir adım atmak istemediğini gösterdiği yönünde ortak bir görüş bildirdiğini de sözlerine ekledi.

Çekyalı bakan, “Avrupalı liderler net bir şekilde yeni yaptırımların gelebileceğini belirtti,” dedi.

Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna da Kiev ile üç yıl aradan sonra ilk doğrudan görüşmeleri yürütmekle görevlendirilen Rus heyetinin düzeyini eleştirdi.

Tsahkna, “Rusya’nın ateşkesi reddetmesi ve Putin yerine İstanbul’a siyasi statüsü olmayan aşırı milliyetçi birini göndermesi Ukrayna ve müttefiklerine atılmış bir tokattır. Rusya hâlâ barışla ilgilenmiyor, bu da baskıyı artırmamız gerektiği anlamına geliyor,” açıklamasında bulundu.

Lipavský ve Barrot, ABD’li Senatör Lindsey Graham ile çekilmiş bir fotoğrafı da paylaştı. İki bakan, kongre üyesinin, Putin’in barışın önünde durmaya devam etmesi halinde ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları sıkılaştırmaya hazır olduğunu teyit ettiğini bildirdi.

Putin, 2022 baharından bu yana Rusya ile Ukrayna arasında ilk doğrudan görüşmelerin 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılması teklifinde bulunmuştu. Bu teklif, ABD ve AB ülkelerinin 30 günlük ateşkes ilan edilmesi talebine yanıt olarak gelmişti.

Zelenskiy, Türkiye’de Putin ile bizzat görüşmeye hazır olduğunu açıklamıştı. Ancak Rusya Devlet Başkanı, görüşmeye yardımcısı Medinskiy başkanlığında bir heyet gönderdi.

Müzakere grubunda ayrıca Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Dairesi Başkanı İgor Kostyukov ve Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin de yer aldı.

Zelenskiy, Rus heyetini “göstermelik” olarak nitelendirdi. Ukrayna adına müzakerelere Devlet Başkanlığı İdaresi Başkanı Andrey Yermak, Savunma Bakanı Rustem Umerov, Dışişleri Bakanı Andrey Sibiga ve Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı İgor Jovkva’nın katılması bekleniyordu. Zelenskiy’nin ise ancak Putin’in de katılması durumunda toplantıya iştirak etmeyi planladığı belirtildi.

Diplomasi

İsrail, İran ve Suriye konusunda Rusya ile gizli görüşmeler yürütmüş

Yayınlanma

İsrail’in, Tahran ile sağladığı ateşkes sırasında İran ve Suriye konusunda Rusya ile gizli müzakereler yürüttüğü iddia edildi.

İsrail devlet televizyonu KAN, Tel Aviv’in İran ve Suriye konusunda diplomatik bir çözüm bulmak için Moskova ile üst düzey temaslarını sürdürdüğünü bildirdi.

Rusya’nın İsrail ile İran arasında arabuluculuk yapma teklifinin ardından, İsrail yetkililerinin ateşkes ilanından yaklaşık bir hafta sonra Moskova ile görüşmelere başladığı bildirildi.

Raporda görüşmelerin içeriğine ilişkin ayrıntılı bilgi verilmedi.

Bu arada İsrail’in İran konusunda ABD ile daha geniş bir anlaşma arayışında olduğu da belirtiliyor.

Rapora göre, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun önümüzdeki hafta Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmede bu konuyu gündeme getirmesi bekleniyor.

İsrail’in, daha önce Lübnan ile varılan anlaşmaya benzer bir çerçeve belirlemeyi hedeflediği bildirildi.

İsrail, 13 Haziran’da İran’a hava saldırıları düzenlemiş, ancak 24 Haziran’da Trump’ın ateşkes açıklaması üzerine saldırıları durdurmuştu.

İran ile ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından İsrailli yetkililer, “normalleşme anlaşmaları” olarak da bilinen İbrahim Anlaşmaları’nın genişletilmesini görüşüyor ve bu çabaların bir parçası olarak Suriye ile müzakerelerin sürdüğü ortaya çıktı.

ABD’li ve İsrailli yetkililer Suriye ile yapılan “normalleşme” görüşmelerini doğruladı.

İsrail: Normalleşme süreci Golan işgali devam ederken yürütülmeli

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Trump ve Zelenskiy telefonda, ABD’nin silah teslimatını durdurmasını görüşecek

Yayınlanma

Planlamaya yakın kaynaklara göre, Donald Trump ve Volodimir Zelenskiy’nin cuma günü yapacakları telefon görüşmesinde, ABD’nin Kiev’e bazı önemli silah teslimatlarını ani durdurma kararını görüşmeleri bekleniyor. Financial Times’a göre, kaynaklar, Ukrayna cumhurbaşkanının gelecekteki olası silah satışlarını da gündeme getireceğini belirtti.

Ukrayna, Pentagon’un birkaç gelişmiş silah sisteminin teslimatını durdurma kararını beklenmedik bir şekilde öğrenmesinin ardından çarşamba günü üst düzey bir ABD diplomatını çağırdı. Zelenskiy, Trump’ın “çok güzel” olarak nitelendirdiği geçen haftaki NATO zirvesi sırasında yapılan bir toplantıda da dahil olmak üzere, ABD’den Patriot savunma füzeleri satın almak için lobi faaliyetleri yürütüyor.

Rusya, geçen hafta sonu savaşın en büyük hava saldırısını içeren yaz taarruzunu yoğunlaştırırken, Ukrayna Polonya’da tutulan silahların teslimatının durdurulmasından endişe duydu. Zelenskiy, Rus insansız hava araçları ve füzelere karşı savunma amacıyla 15 milyar dolar karşılığında 10 Patriot sistemi satın almak istediğini söyledi.

Trump, NATO zirvesi sırasında Kiev’e Patriot füze savunma sistemleri satmayı düşüneceğini belirtti, ancak stokların az olduğunu söyledi. Savunma Bakanlığı sözcüsü Sean Parnell çarşamba günü yaptığı açıklamada, teslimatların durdurulmasının “ABD’nin askeri yardımının savunma önceliklerimizle uyumlu olmasını sağlamak için” yapılan “kapasite gözden geçirme” sonrasında geldiğini söyledi.

Planlamaya yakın ve kamuoyuna açıklama yapma yetkisi olmadığı için ismini vermek istemeyen kaynaklar, toplantının zamanının değişebileceğini belirtti.

Beyaz Saray ve Ukrayna cumhurbaşkanlığı, planlanan görüşmeyle ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sybiha, Çarşamba günü ABD’nin geçici büyükelçisi John Ginkel’i dışişleri bakanlığına çağırarak ABD’nin askeri yardımının önemini vurguladı.

Pentagon, yetkililerin kritik seviyeye düştüğünü söylediği kendi stokları konusunda endişeli. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte çarşamba günü Fox News’e, Washington’un rezervlerini dikkatli bir şekilde yönetme ihtiyacını anladığını, ancak Ukrayna’nın “alabileceği tüm desteğe ihtiyaç duyduğunu” söyledi.

Washington’da bazı milletvekilleri ve eski diplomatlar, Pentagon’u Ukrayna’ya taahhüt edilen silahları durdurduğu için eleştirdi.

ABD ve Ukrayna’nın üst düzey yetkililerine göre, askıya alınan sevkiyatlar arasında Patriot önleme füzeleri, Stinger hava savunma sistemleri, güdümlü top mermileri ve F-16 ve Nasam’lar tarafından kullanılan mühimmat yer alıyor.

100’den fazla Hellfire füzesi, uzun menzilli hassas saldırılar için yaklaşık 250 GMLRS mermisi ve AT4 fırlatıcı gibi tanksavar sistemleri de askıya alındı. Bazı silahların teslimatı devam etti.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Çin, Trump’ın Vietnam ile yaptığı ticaret anlaşmasına sert tepki gösterdi

Yayınlanma

Çin, ABD başkanının üçüncü ülkelerle yaptığı gümrük vergisi müzakerelerini, Çin’in ihracatını frenlemek için kullandığına dair endişeler nedeniyle, ABD-Vietnam ticaret anlaşmasına sert tepki gösterdi.

Vietnam ile yapılan anlaşma, Hanoi’nin ihracatına uygulanan gümrük vergilerini tehdit edilen yüzde 46’dan yüzde 20’ye düşürüyor, ancak malların “trans-nakliyesi”ne yüzde 40’lık bir vergi uygulamasını sürdürüyor. Bu verginin, Çin’in ABD’ye yeniden ihracatını hedef aldığı düşünülüyor.

Çarşamba günü açıklanan anlaşma, Başkan Donald Trump’ın 2 Nisan’da “kurtuluş günü” gümrük vergisi artışlarını açıklamasından bu yana Çin’i hedef aldığına dair ikinci anlaşma olarak görülüyor.

Mayıs ayında ABD ve İngiltere, çelik ve ilaçlar için sıkı güvenlik şartları içeren ve Çin’i İngiliz tedarik zincirlerinden çıkarmak amacıyla yapıldığına inanılan bir anlaşma imzaladı.

Çin’in önemli ticaret ortağı Vietnam ile yapılan anlaşma hakkında perşembe günü sorulan bir soruya, Pekin’de dışişleri bakanlığı, ticaret müzakerelerinin “üçüncü tarafların” çıkarlarına zarar vermemesi gerektiğini söyleyerek yanıt verdi.

Bakanlık, “İlgili müzakereler ve anlaşmalar, herhangi bir üçüncü tarafın çıkarlarını hedef almamalı veya zedelememelidir” dedi.

Trump’ın askıya aldığı “karşılıklı” gümrük vergilerinin yürürlüğe gireceği 9 Temmuz tarihinden önce, çok sayıda ülke ABD ile ticaret anlaşmaları imzalamak için yarışıyor.

Dünyanın ticarete en bağımlı ülkelerinden biri olan Vietnam, ABD’nin gümrük vergilerinden kaçınmak için hızlı hareket etmek için özellikle güçlü bir motivasyona sahipti. ABD, Vietnam’ın ihracatının yüzde 30’unu satın alıyor.

Ancak analistler, üzerinde anlaşmaya varılan nihai gümrük vergilerinin boyutu ve aktarma nakliyesine uygulanan ek verginin, Hanoi’nin anlaşmayı imzalamak için ödediği ağır bedeli yansıttığını söyledi.

Hong Kong Şehir Üniversitesi’nde uluslararası ekonomi hukuku uzmanı Julien Chaisse, “Yeni ABD-Vietnam anlaşması sadece ticaretle ilgili değil; açıkça Çin’i hedef alıyor… Mevcut ABD gümrük vergilerinden kaçınmak için genellikle Vietnam üzerinden taşınan Çin mallarının akışını engellemeyi amaçlıyor” dedi.

Financial Times’a konuşan Chaisse, “Bu, çok daha geniş bir eğilime uyuyor: ABD, ekonomik işbirliğini sıkılaştırmak ve aynı zamanda Pekin’in tedarik zinciri üzerindeki etkisini genişletmesini zorlaştırmak için Çin’e yakın ülkelerle ikili anlaşmalar yapıyor” ifadelerini kullandı.

Birçok Güneydoğu Asya ülkesi, ABD-Çin ticaret savaşı sırasında, ABD’nin gümrük vergilerinden kaçınmak isteyen Çinli şirketlere alternatif üretim ve ihracat merkezleri sunarak refah içinde yaşadı. Ancak bu “Çin artı bir” stratejisinden yararlanmak, ABD ile mal ticaretinde büyük ticaret fazlasına yol açtı.

Capital Economics’in Asya baş ekonomisti Mark Williams ve kıdemli Asya ekonomisti Gareth Leather bir notta, “Bu anlaşmadan ve daha önce İngiltere tarafından kabul edilen anlaşmadan diğer ülkeler için çıkarılacak en önemli ders, Çin ile bazı ticaret ilişkilerini kısıtlamalarının bekleneceği” dedi.

“Bu, özellikle önümüzdeki günlerde imzalanacak diğer anlaşmalarda da benzer koşullar yer alırsa, Pekin tarafından bir provokasyon olarak görülecektir” diye ekledi.

Çin Ticaret Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada, kendi aleyhine bir ticaret anlaşması imzalayan ülkelere karşı kararlı olduğunu ve hak ve çıkarlarını koruyacağını belirtti.

Analistler, Vietnam anlaşmasının yanı sıra Pekin’in çıkarlarını tehlikeye attığını düşündüğü diğer anlaşmaların da ABD-Çin ticaret müzakerelerini baltalayabileceği uyarısında bulundu. Trump geçtiğimiz günlerde Pekin ile gümrük vergileri konusunda ateşkes imzalandığını iddia etse de, Çin’in nadir toprak elementleri ihracatına getirdiği kısıtlamalar ve ABD’nin yarı iletkenler gibi ileri teknolojilere uyguladığı ihracat kontrolleri konusunda endişeler devam ediyor.

Hanoi’deki Amerikan Ticaret Odası’nın yönetici direktörü Adam Sitkoff, Vietnam’ın son tarihten önce bir anlaşma imzalamış olmasının olumlu bir işaret olduğunu ve Trump’ın bu hafta yine daha yüksek gümrük vergileriyle tehdit ettiği Japonya gibi ülkelerin durumundan kaçındığını söyledi.

Ancak Sitkoff, ABD-Vietnam anlaşmasının ayrıntılarının belirsizliğini koruduğunu kaydetti.

“Gümrük vergilerinin gerçekte ne anlama geldiğine dair daha fazla ayrıntı görmeden anlaşmanın artılarını ve eksilerini değerlendirmek zor” dedi.

Hanoi için kilit nokta, yüzde 40’lık aktarma vergisinin nasıl uygulanacağı olacak. Aktarma işlemlerini takip etmek zor ve Trump yönetimi, Vietnam ve diğer Güneydoğu Asya ülkeleriyle ticaret görüşmelerinde bu konuyu öncelikli hale getirmiş olmasına rağmen, bu uygulamayı nasıl tanımladığını açıklamadı.

Sitkoff, %20’lik gümrük vergisinin nihai miktar olup olmadığı veya mevcut vergilere ek olarak uygulanıp uygulanmayacağı ve hangi ürünlerin %40’lık vergiye tabi olacağı konusunda belirsizlik olduğunu da ekledi.

Trump’ın gümrük vergilerini erteleme süresi 9 Temmuz’da doluyor, şimdi ne olacak?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English