Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Britanya ve Fransa yeni bir askeri anlaşma planlıyor

Yayınlanma

Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa’ya yönelik tehlikenin arttığını düşünen Birleşik Krallık, kıtadaki kilit ortaklarıyla yeni ikili anlaşmalar yapma arayışında.

Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey POLITICO’ya verdiği demeçte ilk adım olarak, düşman aktörlerden gelen tehditlerin artması nedeniyle Britanya ve Fransa arasında 2010 yılında imzalanan Lancaster House Antlaşmasını yeniden başlatmayı planladığını söyledi.

Başbakan Keir Starmer yönetimindeki İşçi Partisi’nin ezici seçim zaferinin ardından temmuz ayında göreve gelen Healey, bu ay Almanya’daki Ukrayna Savunma Temas Grubu’nda müttefiklerle bir araya geldi.

Bu ziyaret sırasında Fransa ile anlaşmanın yeniden gözden geçirilmesi için “doğru zaman” olarak nitelendirdi ve “Fransızların bu işbirliği derecesini daha da ileri götürmek isteyeceklerinden emin olduğunu” söyledi.

2010 yılında Cameron-Sarkozy ikilisinin imzaladığı antlaşma

Starmer bu adımın tam da seçimden önce parti olarak söyledikleri şeyi, Britanya’nın Avrupa ve özellikle de önde gelen Avrupa ülkeleriyle ilişkilerini yeniden düzenleyecek bir hükümet olacaklarını temsil ettiğini söyledi.

Göreve geldikten kısa bir süre sonra Starmer, AB ile yepyeni bir güvenlik paktı kurmak da dahil olmak üzere Britanya’nın Avrupa ile ilişkilerine “yeni bir yaklaşım” getirmek istediğini söyledi.

Dönemin Muhafazakar Partili Başbakanı David Cameron ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından 2010 yılında imzalanan ve Lancaster House olarak bilinen İngiliz-Fransız deklarasyonu, iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında daha yakın çalışmayı ve askeri teçhizat geliştirmeyi taahhüt ediyordu.

Hedef Rusya

Planlar hakkında bilgi sahibi iki yetkiliye göre, anlaşmanın 15. yıldönümüne denk gelen bu güncelleme, “Rusya’nın düşmanlığı ışığında” ülkeler arasındaki işbirliğini sıkılaştırmaya odaklanacak.

Hassas konular hakkında konuştukları için isimlerinin açıklanmasını istemeyen bu yetkililerden biri planı, Starmer’ın AB ilişkilerini yeniden başlatma arzusuna uygun olduğu kadar, “savunmanın diplomasi içindeki rolünü” tanımaya yönelik daha geniş bir çabanın parçası olarak tanımladı.

İki hükümet arasındaki görüşmelere aşina bir Fransız diplomat ise, Starmer yönetimiyle ilk temaslarından “çok memnun” olduklarını kaydetti.

Birleşik Krallık’ın yeni başbakanı, seçilmesinin üzerinden üç aydan kısa bir süre geçmesinden bu yana Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Washington D.C., Birleşik Krallık ve Fransa’da olmak üzere üç ikili görüşme gerçekleştirdi.

Fransız diplomat, “Başkan Starmer’a güvenlik ve savunma konusunun çok önemli olduğunu söyledi. Lancaster House anlaşmasına zaten sahibiz, bunu yeniden canlandırmamız gerekiyor,” diye ekledi.

Almanya ile pakt müzakeresinde ayrıntılar konuşulacak

Aynı yetkililer, Starmer ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz tarafından son NATO zirvesinde duyurulan ikili anlaşmanın detaylarını belirlemeye başlamak üzere bir İngiliz müzakere ekibinin bu hafta Berlin’e gittiğini söyledi.

Uzun menzilli füzelerin üretiminde işbirliğinin artırılmasının görüşmelerde öncelikli bir konu olması beklenirken, hem Londra hem de Berlin, seçmenlerine savunma harcamalarının artırılmasını yeni istihdam kaynağı olarak satmak istiyor.

Starmer, Macron ve Scholz’un gözetiminde ilerleme kaydetmeye hevesli görünürken, her iki lider de artan Avrupa şüpheci hareketlerin iç baskısı altında.

Starmer ülke içinde de diplomatik stratejisiyle ilgili sorularla karşı karşıya ve bazıları hedeflerinin belirsiz olduğunu savunuyor. 

Önceki Brexit müzakerelerinde yer alan bir Whitehall yetkilisinin ifade ettiğine göre, “Şu anda İşçi Partisi yönetimi bu güvenlik anlaşmasında ne istediklerini bile söyleyemiyor.”

Bununla birlikte, yeni başbakanın yaklaşımı ABD tarafından memnuniyetle karşılandı.

Geçtiğimiz hafta Londra’da düzenlenen bir basın toplantısında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Avrupa ile daha yakın ilişkiler kurma çabalarını “Birleşik Krallık için iyi, Avrupa için iyi ve transatlantik müttefiklerimiz birbirine daha da sıkı bağlandığında bundan fayda sağlayan ABD için de iyi” sözleriyle selamlamıştı.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English