Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin ve Rusya, Japon Denizi’nde ABD ve böledeki müttefiklerine karşı güç gösterisi yapıyor

Yayınlanma

Çin donanması bu ayın başlarında Japon Denizi ya da Doğu Denizi’nde Rusya ile arka arkaya tatbikatlar düzenledi. Analistlere göre bu tatbikatlar Pekin ve Moskova’nın ABD ve bölgedeki müttefiklerinin koordinasyonuna karşı koyma kabiliyetlerinin arttığını gösteriyor.

Çin Devlet medyasına göre, Çin ve Rus kuvvetleri 11-15 Eylül tarihleri arasında ortak bir canlı ateş deniz tatbikatı olan “Kuzey/Etkileşim-2024” tatbikatının ilk aşamasını gerçekleştirdi.

Aralarında güdümlü füze destroyeri Xining’in de bulunduğu bir Halk Kurtuluş Ordusu deniz filosu, bu ayın sonunda Okhotsk Denizi’nde gerçekleştirilecek tatbikatın ikinci aşaması öncesinde çarşamba günü Rusya’nın Uzak Doğu’sundaki bir askeri limanı ziyaret etti. İki donanma ayrıca tatbikat kapsamında Pasifik Okyanusu’nun kuzeyinde beşinci ortak deniz devriyesini gerçekleştirecek.

China Military Online’a göre tatbikatın ilk aşaması, “iki tarafın taktik komuta koordinasyonunu ve ortak operasyonel yeteneklerini incelemeyi” amaçlayan hava birliklerinden gelen verileri kullanarak simüle edilmiş füze saldırılarını içeriyordu.

Çin Savunma Bakanlığı tatbikatın amacının “Çin ve Rus orduları arasındaki stratejik koordinasyon seviyesini derinleştirmek ve güvenlik tehditlerine ortak yanıt verme kabiliyetlerini artırmak” olduğunu söyledi.

Yılda on ortak tatbikat

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin verilerine göre Çin ve Rusya son on yılda askeri tatbikatlarını artırarak yılda 10’a kadar ortak tatbikat düzenledi. İki taraf 2014’ten önce yılda en fazla dört tatbikat yapıyor, bazı yıllarda ise hiç yapmıyordu.

Son iki tatbikat da dâhil olmak üzere Çin ve Rusya bu yıl şimdiye kadar dokuz ortak tatbikat gerçekleştirdi. Temmuz ayında Pekin’in Güneydoğu Asyalı komşularıyla çeşitli toprak ve deniz ihtilaflarının bulunduğu Güney Çin Denizi’nde ortak bir deniz tatbikatı olan “Joint Sea-2024” de bu iki ülkenin diğer faaliyetleri arasında yer aldı.

Aynı ayın ilerleyen günlerinde Çin ve Rus bombardıman uçakları Alaska üzerindeki hava savunma tanımlama bölgesine girdi. Uçakların önü Amerikan ve Kanada savaş uçakları tarafından kesildi.

Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nde kıdemli bir analist olan Malcolm Davis, Çin ve Rusya arasındaki askeri tatbikatların “Moskova ve Pekin arasındaki ‘sınır tanımayan’ ortaklığın öneminin bir göstergesi” olduğunu ve bu ilişkilerin “askeri bir ittifak niteliği” kazandığını gösterdiğini söyledi.

South China Morning Post’a konuşan Davis, “Çin ve Rusya bu askeri tatbikatları gerçekleştirerek ABD, Japonya ve Güney Kore’nin yanı sıra Avustralya’ya da ABD’nin bölgedeki varlığını ve etkisini zayıflatma ve büyük bir kriz durumunda ABD ve müttefik kuvvetlerini risk altında tutma istek ve kabiliyetlerini göstermiş oluyorlar” dedi.

Japonya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde misafir araştırmacı olarak görev yapan Stephen Nagy, hem Pekin hem de Moskova’nın Washington’a işbirliğini tırmandırma ve ABD ile müttefiklerinin bölgedeki stratejik konumunu zorlaştırma kabiliyetleri konusunda “bir mesaj gönderdiklerini” söyledi.

South China Morning Post’a konuşan Nagy, “Rusya, Ukrayna ile tam ölçekli bir savaşa girebileceğini [ve] aynı zamanda Hint-Pasifik’te önemli bir varlığa sahip olabileceğini göstermek istiyor” dedi.

“Öte yandan Çin de ABD’ye Filipinler, Japonya, Avustralya ve bölgedeki diğer ortaklarıyla ilişkilerini güçlendirmeye devam ederken Rusya, potansiyel olarak Kuzey Kore ve İran gibi benzer düşünen devletlerle de askeri ortaklıklarını güçlendirebileceğini göstermek istiyor” diye ekledi.

ABD ve müttefikleri ile bölgede rekabet

Bu ayki tatbikatların her ikisi de Japon Denizi’nde gerçekleştirildi ve Rusya’nın Uzak Doğu’sunu Doğu Çin Denizi’ne bağlayan su yolunun artan stratejik önemini vurguladı. Japon Denizi Rusya, Kuzey Kore ve ABD’nin iki müttefiki Güney Kore ve Japonya ile çevrili.

Japon Denizi yakınlarındaki su yolları ayrıca ABD ve müttefikleri arasında birçok ortak askeri tatbikata sahne oldu.

Haziran ayında Seul, Tokyo ve Washington, ABD Donanması’na ait USS Theodore Roosevelt uçak gemisinin Güney Kore’deki Busan’ı ziyaretini de içeren “Freedom Edge” adlı ilk üçlü çok alanlı tatbikatlarını gerçekleştirdiler.

ABD, Güney Kore ve Japonya geçen yıl Camp David’de gerçekleştirdikleri üçlü zirveden bu yana askeri bağlarını güçlendirdiler ve üçlü tatbikatları düzenli hale getirme sözü verdiler.

Çin ve Rusya’nın tatbikat motivasyonları farklı

Singapur’daki S. Rajaratnam Uluslararası Çalışmalar Okulu’nda kıdemli bir araştırmacı olan Collin Koh, Japon Denizi’ndeki ortak tatbikatların stratejik motivasyonlarının ve öneminin Çin ve Rusya için “aslında farklı olabileceğini” söyledi.

Moskova için Batı ile yaşanan son gerilimlerin nükleer caydırıcılığa ve Rusya’nın Uzak Doğusundaki stratejik varlıkların korunmasına yeniden vurgu yaptığını söyledi.

Koh, Çin için ise Japon Denizi’nde deneyim kazanmanın, Tayvan Boğazı da dahil olmak üzere bölgedeki potansiyel çatışmalar durumunda PLA’yı ABD, Güney Kore ve Japonya arasındaki askeri işbirliğine karşı koymaya hazırlayabileceğini söyledi.

“Bir Tayvan Boğazı çatışması durumunda Japon Denizi, Doğu Çin Denizi, kesinlikle bitişik harekat alanının bir parçasıdır. Dolayısıyla Çin için bu bölgeye alışmak ve aşina olmak gereklidir” diye ekledi.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English