Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Filistinli gruplar anlaştı: Tüm Filistin topraklarında tek bir hükümet kurulacak

Yayınlanma

Hamas ile Fetih Hareketi dahil 14 Filistinli grup Pekin’de üç gün süren toplantıların ardından Filistin birliğini inşa etmeyi amaçlayan ortak bir bildiri imzaladı. Bildiriye göre Filistin Anayasası temelinde “geçici bir ulusal birlik hükümeti” kurulacak. Bu hükümet, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi’nin birliğini vurgulayarak tüm Filistin toprakları üzerinde yetki ve otoritesini kullanacak. Tüm Filistin kurumlarını birleştirerek Gazze Şeridi’nin yeniden inşasını başlatarak ve mümkün olan en kısa sürede genel seçimlere hazırlanarak işe başlayacak.

Çin hükümetinin daveti üzerine 21-23 Temmuz’da Pekin’de bir araya gelen 14 Filistin ulusal örgütü toplantının sonunda Pekin Bildirisi’ni imzaladı. Bildiri bölünmelere son verip Filistin birliğini oluşturmayı öngörüyor.

Filistinli örgüt yetkilileri, toplantının kapanışında Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin ile beraber kameralar karşısına geçti. Hamas’ın üst düzey yetkilisi Musa Ebu Marzuk, müzakerelerin ardından Filistinli gruplarla bir anlaşma imzaladıklarını doğruladı. Marzuk, “Bugün ulusal için anlaşma imzalıyoruz ve bu süreci tamamlamanın yolunun ulusal birlik olduğunu ilan ediyoruz. Ulusal birliğe bağlıyız ve bunun için çağrı yapıyoruz” dedi.

Wang Yi, Pekin Bildirisi’nin en önemli vurgusunun “savaş sonrası Gazze’nin yönetimi etrafında geçici bir ulusal uzlaşı hükümeti kurması” olduğunu söyledi. Wang Yi, “Uzlaşma, Filistinli grupların iç meseledir, ancak aynı zamanda uluslararası toplumun desteği olmadan da başarılamaz” dedi.

Anlaşmayı imzalayan 14 gruptan biri olan Filistin Ulusal Girişimi Genel Sekreteri Mustafa Barguti El Cezire’ye yaptığı açıklamada anlaşmanın son yıllarda varılan diğer anlaşmalardan “çok daha ileri” olduğunu söyledi. Anlaşmanın dört ana unsurunun geçici bir ulusal birlik hükümetinin kurulması, gelecek seçimler öncesinde birleşik bir Filistin liderliğinin oluşturulması, yeni bir Filistin Ulusal Konseyi’nin serbestçe seçilmesi ve devam eden İsrail saldırıları karşısında genel bir birlik deklarasyonu olduğunu söyledi.

Barguti, birlik hükümetine doğru ilerlemenin özellikle önemli olduğunu çünkü bunun “İsrail’in Filistinlilerin çıkarlarına karşı bir tür işbirlikçi yapı oluşturma çabalarını engelleyeceğini” söyledi.

Pekin Bildirisi’ne göre Filistinli grupların şu konularda anlaştığı iddia edildi:

1. Siyonist saldırganlığa karşı koymak ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından desteklenen işgalci devlet ve yerleşimci çeteler tarafından işlenen soykırımı durdurmak için ulusal çabaları birleştirilecek. Ayrıca, Batı Şeria, Kudüs ve Gazze Şeridi de dahil Filistin topraklarının bütünlüğünü korurken, halkımızı anavatanları Filistin’den sürme girişimlerine direnme ve Siyonist varlığı Gazze Şeridi ve işgal altındaki diğer tüm topraklardaki işgalini sona erdirmeye zorlama konusunda da mutabık kalındı.

2. Filistinli gruplar, İsrail’in Filistin Devleti topraklarındaki varlığının, işgalinin ve yerleşimlerinin gayrimeşru olduğunu teyit eden ve bunların bir an önce kaldırılması gerektiğini vurgulayan Uluslararası Adalet Divanı’nın görüşünü memnuniyetle karşılandı.

3. 4/5/2011 tarihinde Kahire’de imzalanan Ulusal Uzlaşma Anlaşması ve 12/10/2022 tarihinde imzalanan Cezayir Deklarasyonu temelinde, gruplar Mısır, Cezayir ve Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu’ndaki dostlarının yardımıyla bölünmeyi sona erdirecek anlaşmaların uygulanmasını aşağıdaki şekilde takip etmeye devam etme konusunda mutabık kaldılar:

a) Başta 181 ve 2334 sayılı kararlar olmak üzere ilgili Birleşmiş Milletler kararlarına uygun olarak başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve 194 sayılı karar uyarınca geri dönüş hakkının sağlanması taahhüdü.

b) Filistin halkının işgale direnme ve uluslararası yasalar ve Birleşmiş Milletler Şartı uyarınca işgale son verme hakkı ile halkların kendi kaderlerini tayin hakkı ve bunu elde etmek için mevcut tüm araçlarla mücadele etme hakkı.

c) Filistinli grupların mutabakatıyla ve yürürlükteki Filistin Anayasası temelinde (Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas) Başkan’ın kararıyla geçici bir ulusal birlik hükümeti kurulması. Bu hükümet, Batı Şeria, Kudüs ve Gazze Şeridi’nin birliğini vurgulayarak tüm Filistin toprakları üzerinde yetki ve otoritesini kullanacaktır. Filistin devletinin topraklarındaki tüm Filistin kurumlarını birleştirerek, Gazze Şeridi’nin yeniden inşasını başlatarak ve onaylanan seçim yasasına göre mümkün olan en kısa sürede Merkezi Seçim Komisyonu gözetiminde genel seçimlere hazırlanarak başlayacaktır.

d) Onaylanan seçim yasasına göre yeni Ulusal Konsey’in oluşturulması ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) kurumlarının geliştirilmesi ve ulusal sorumluluğun üstlenilmesinde siyasi ortaklığın derinleştirilmesi için pratik adımlar atılıncaya kadar, 4 Mayıs 2011 tarihinde imzalanan Filistin Ulusal Uzlaşı Belgesi’nde mutabık kalındığı üzere siyasi karar alma sürecinde ortaklık için birleşik geçici liderlik çerçevesinin etkinleştirilmesi ve düzenlenmesi teyit edilmiştir.

4. Başta Gazze Şeridi olmak üzere Batı Şeria ve Kudüs’te halkımızı yerinden yurdundan etme girişimlerine karşı direnmek ve bunları engellemek; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul kararları ile Uluslararası Adalet Divanı’nın görüşü doğrultusunda yerleşimlerin ve yerleşimlerin genişletilmesinin gayrimeşru olduğunu teyit etmek.

5. Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki halkımıza yönelik acımasız kuşatmanın kırılması ve insani ve tıbbi yardımın herhangi bir kısıtlama veya koşul olmaksızın ulaştırılması için çalışmak.

6. Filistin’deki mücadeleci halkımızın kahramanca kararlılığını ve yiğitçe direnişini desteklemek ve onaylamak, suç teşkil eden saldırganlığın neden olduğu yaraların ve yıkımın üstesinden gelmek ve işgalin yok ettiklerini yeniden inşa etmek, şehit ailelerini, yaralıları ve evlerini, mülklerini ve geçim kaynaklarını kaybeden herkesi desteklemek.

7. İşgalcilerin komplolarına ve Mescid-i Aksa’ya yönelik sürekli ihlallerine karşı koymak ve Mescid-i Aksa’ya, Kudüs şehrine ve İslami ve Hıristiyan kutsal mekânlarına yönelik her türlü zarara direnmek.

8. Filistin halkının şehitlerini saygıyla anmak ve işgal hapishanelerinde ve kamplarında çeşitli işkence ve baskılara maruz kalan cesur mahkumlara tam destek verdiğini teyit etmek ve onları işgalin esaretinden kurtarmak için mümkün olan tüm çabalara öncelik vermek.

Bu deklarasyon ışığında, katılımcılar deklarasyonun tüm yönlerini uygulamak için ortak bir mekanizma üzerinde anlaştılar ve genel sekreterler toplantısını ortak ulusal ekiplerin acil çalışmaları için bir başlangıç noktası olarak görmeye karar verdiler. Ayrıca bu deklarasyonun uygulanması için bir zaman çizelgesi belirlenmesine karar verildi.

Bildiriye imza atan Filistinli gruplar şunlar:

– Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi (Fetih Hareketi)

– İslami Direniş Hareketi (Hamas)

– Filistin’in Kurtuluşu için Halk Cephesi

– Filistin’in Kurtuluşu için Demokratik Cephe

– Filistin İslami Cihad Hareketi

– Filistin Halk Partisi

– Filistin Halk Mücadelesi Cephesi

– Filistin Ulusal İnisiyatif Hareketi

– Filistin Halk Kurtuluş Cephesi – Genel Komutanlık

– Filistin Demokratik Birliği (FIDA)

– Filistin Kurtuluş Cephesi

– Arap Kurtuluş Cephesi

– Filistin Arap Cephesi

– Halk Kurtuluş Savaşının Öncüleri (As-Sa’iqa Güçleri)

DİPLOMASİ

AB, Gürcistan’daki belediyelere verilen hibeleri askıya aldı

Yayınlanma

Avrupa Birliği (AB), Gürcistan’ın tartışmalı ‘yabancı acenta yasası’ nedeniyle ülkedeki belediyelere yönelik hibe programını askıya aldığını açıkladı.

AB’nin Gürcistan Delegasyonu tarafından yapılan açıklamada, ‘Yaratıcı Pusula Gürcistan’ projesi kapsamında belediyelere verilecek hibelerin durdurulduğu belirtildi.

Netgazeti.ge portalının haberine göre, söz konusu hibeler başka yararlanıcılara aktarıldı.

Gürcistan Parlamentosu, 14 Mayıs’ta ülke çapında geniş protestolara rağmen yabancı finansmanlı kuruluşları hedef alan yasayı kabul etti. Yasa, yabancı kaynaklardan fon alan sivil toplum örgütleri ve medya kuruluşlarının özel bir sicile kaydolmasını zorunlu kılıyor.

Kaydolmayı reddedenler veya yıllık mali beyanname sunmayanlar, yaklaşık 9 bin 500 dolar (25 bin Gürcistan larisi) para cezasıyla karşı karşıya kalacak.

Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin 18 Mayıs’ta yasayı veto etmesine rağmen, parlamento bu veto kararını geri çevirdi. Meclis Başkanı Şalva Papuaşvili’nin 3 Haziran’da imzalamasıyla yasa yürürlüğe girdi.

Yasaya karşı çıkan Batılı siyasetçiler, düzenlemenin ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği ve bağımsız medyayı baskı altına alabileceğini iddia etti.

Cumhurbaşkanı Zurabişvili de yasayı ‘ulusal çıkarlara aykırı ve anayasaya uygun olmayan’ bir düzenleme olarak nitelendirdi.

Yasa, Anayasa Mahkemesi’nde üç ayrı davayla karşı karşıya. İlk dava 15 Temmuz’da Zurabişvili tarafından açılırken, ikinci dava 121 sivil toplum kuruluşu tarafından 17 Temmuz’da, üçüncü dava ise 38 muhalif milletvekili tarafından açıldı.

Gürcistan’ın AB entegrasyon süreci askıya alındı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Yasukuni Tapınağını ziyaret eden Ukrayna elçisi Çinlilerin tepkisini çekti

Yayınlanma

Ukrayna’nın Japonya Büyükelçisi Sergiy Korsunsky Tokyo’daki tartışmalı Yasukuni Tapınağını ziyaret ettiği için Çin sosyal medyasında eleştirildi. Bazıları bunu “Çin halkına saygısızlık” olarak nitelendirdi.

Sergiy Korsunsky’nin salı günü gerçekleştirdiği ziyaret, Pekin’in “Japon Saldırganlığına Karşı Çin Halkının Direniş Savaşı ve Dünya Anti-Faşist Savaşı” olarak adlandırdığı savaşın sona ermesinin 79. yıldönümünün Çin’deki anma törenlerine denk geldi.

Çin Dışişleri Bakanlığı, Korsunsky’nin aralarında savaş suçlularının mezarlarının da bulunduğu türbeye yaptığı ziyaret hakkında henüz bir yorum yapmadı.

Japonya’daki Ukrayna Büyükelçiliği’nin ziyarete ilişkin haber ve fotoğrafları X platformunda yayınlamasının hemen ardından Çin sosyal medyasında eleştiriler dolaşmaya başladı. Gönderi bu eleştiriler sonrası silindi.

Paylaşıma göre Korsunsky türbeyi ziyaret etmeden önce el yıkama ritüelini yerine getirmiş ve burada el yazısıyla bir mesaj bırakmıştı.

Devlet haber ajansı Xinhua’ya bağlı bir WeChat hesabı olan Niutanqin, perşembe günü Korsunsky’nin ziyaretinin Çin’e “saygısızlık” olduğunu söyledi. “Ukrayna’nın Japonya Büyükelçisi hayaletlere taptı” hashtag’i de trend oldu.

Bazı yorumcular Korsunsky’nin Dünya Anti-Faşist Anma Günü’nde türbeyi ziyaret etmeyi seçmesinin yaraya tuz basmak anlamına geldiğini söyledi.

“Ukrayna’nın Japonya Büyükelçisi Çin’e hakaret etti. Artık [Ukrayna’yı] desteklemiyorum… Umarım Çin, Ukrayna’yı yenmesi için Rusya’ya daha fazla yardım sağlar,” diye yazdı Weibo’da bir yorumcu.

Çin’deki Ukrayna Büyükelçiliği resmi Weibo hesabında ziyaretten hiç bahsetmedi ve her gün olduğu gibi Devlet Başkanı Zelensky’nin konuşmalarını yayınladı. Ancak haberin duyulmasının ardından paylaşımlar olumsuz yorum yağmuruna tutuldu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Kırgızistan, Taliban’ı terör listesinden çıkardı

Yayınlanma

Kırgızistan’ın Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkardığı bildirildi. Afganistan Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yapılan açıklamada, Kırgızistan’ın bu kararının memnuniyetle karşılandığı belirtildi.

Açıklamada, Bişkek’in bu adımının, Taliban hükümetinin uluslararası ve bölgesel düzeyde artan tanınmasını yansıttığı ve ikili ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağladığı ifade edildi. Ayrıca, bu kararın, diğer devletlerin Taliban’a yönelik benzer dostane yaklaşımlarıyla uyumlu olduğu vurgulandı.

Kırgızistan Başsavcılığı, 2 Eylül’de yasaklı örgütlerin güncellenmiş listesini yayımladı. Bu listede Taliban yer almadı.

Kırgızistan Devlet Din İşleri Komisyonu’ndan bir yetkili, Taliban’ın bu listeden hangi koşullar altında çıkarıldığını tam olarak açıklayamazken, savcılığın bu adımı haziran ayında Kazakistan’ın Taliban’ı artık terörist olarak görmediğini duyurmasının ardından atmış olabileceğini belirtti.

Komisyon başkan yardımcısı Kanat Midin uulu, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne (KGAÖ) üye diğer ülkelerin de Taliban’ın yasaklı örgütler listesinden çıkarılmasını tartıştığını aktardı. KGAÖ’nün diğer üyeleri arasında Rusya, Kazakistan, Belarus, Tacikistan ve Ermenistan bulunuyor.

Rusya da Taliban’ı liste dışına çıkarmaya hazırlanıyor

Kırgızistan’ın bu kararı, Rusya’nın da Taliban’ı terör listesinden çıkarmaya yönelik adımlarını gündeme getirdi.

Mayıs ayında, Rusya dışişleri ve adalet bakanlıkları, Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Taliban’ın yasaklı örgütler listesinden çıkarılması tavsiyesinde bulunmuştu. Temmuz ayında Putin, Kabil’de düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi sonrasında Taliban’ı, ‘uluslararası terörle mücadelede Rusya’nın müttefiki’ olarak nitelendirmişti.

Temmuz ayında Bloomberg, Avrupa Birliği’ne (AB) üye bazı ülkelerin, Taliban’ın 2021 yılında Afganistan’daki yönetimi ele geçirmesinin ardından askıya alınan Kabil’deki diplomatik misyonlarını yeniden açmayı planladığını duyurdu.

Avrupa’nın bu diplomatik misyonları yeniden açmasının, AB’nin Afganistan’da projeler geliştirmesine ve bölgedeki stratejik varlığını güçlendirmesine olanak tanıyacağı belirtiliyor.

Şu anda Afganistan’da Rusya, Çin, Orta Asya ülkeleri, Pakistan ve Hindistan gibi 17 ülkenin diplomatik temsilcilikleri bulunuyor. ABD ise Taliban ile Katar’daki temsilcilikleri aracılığıyla siyasi temaslarını sürdürüyor.

Doğrudan Taliban’ı tanımak anlamına gelmiyor’

Öte yandan Afganistan Siyaseti Araştırma Merkezi Başkanı Andrey Serenko, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte Taliban’ın yasaklı örgütler listesinden çıkarılmasının, doğrudan tanınma anlamına gelmediğini belirtti.

Orta Asya’da yatırım yapan Katar’a jest’

Serenko, Kazakistan’ın daha önce benzer bir adım attığını ancak Taliban’la tam anlamıyla diplomatik ilişkiler kurmadığını hatırlattı. Uzman, Kırgızistan ve Kazakistan’ın bu hamlesinin, Taliban’ı yasaklı örgütler listesinden çıkararak, Afganistan’daki arabulucu rolünü artıran ve Orta Asya’da yatırım yapan Katar’a bir jest olduğunu ileri sürdü.

Serenko ayrıca, Orta Asya ülkelerinin Taliban’ın diğer cihatçı grupları engellemesini ve böylece bölgedeki güvenliğin korunmasını umduğunu da ekledi. Kırgız siyaset bilimci Mars Sariyev ise Orta Asya ülkelerinin Afganistan konusunda bir uzlaşıya vardığını ve Taliban’ın terör listesinden çıkarılmasının, bu ülkelerle daha yapıcı müzakerelere kapı aralayabileceğini söyledi.

Sariyev, özellikle bölgedeki devletlerin, ‘Büyük Orta Asya’ projesinin bir parçası olarak, Afganistan üzerinden bir demiryolu hattı inşa etmek istediklerine dikkat çekti.

Uzmanlar, Orta Asya ülkelerinin bu adımının, Taliban’ın bölge için bir tehdit haline gelmesini engellemeye yönelik olduğunu belirtiyor. Sariyev, bu ülkelerin, Taliban’ın bir zamanlar Ukrayna’nın Rusya karşıtı bir projeye dönüştüğü gibi, Orta Asya karşıtı bir yapıya dönüşmesini önlemek istediklerini ifade etti.

Amerikalılar tüm yumurtalarını tek bir sepete koymuyor’

Kırgızistan’ın Taliban’ı terör listesinden çıkarma kararı, bölgedeki jeopolitik dengeleri yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Rusya ve ABD gibi büyük güçler, Taliban ile temaslarını sürdürüyor ancak bu temaslar şimdilik sınırlı kalıyor. Hem Moskova hem de Washington, Taliban’la ilişkilerini dikkatli bir denge politikası içinde yürütüyor.

Ne Rusya ne de ABD, Afganistan’ın iç işlerine doğrudan müdahil olmak istediğini dile getiren Serenko, “Amerikalılar tüm yumurtalarını tek bir sepete koymuyor ve Taliban’ı ‘besliyor’, biraz güvenlik sağlıyor. Rusya da bu yaklaşımı yeni yeni izlemeye başladı,” yorumunu yaptı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English