Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

IMF’den ABD’ye ‘bütçe açığı’ uyarısı

Yayınlanma

Geçen hafta IMF-Dünya Bankası bahar toplantılarına katılan yetkililer, Amerika’nın tarihi federal borç yükünün küresel ekonomi için büyük riskler oluşturduğu uyarısında bulundu.

IMF’nin altı aylık Mali Gözlem raporunda Beyaz Saray ve Kongre’ye yapılan uyarıda, Washington’a “Harcamalarınızı kontrol edin,” mesajı veriliyor.

IMF, “Gevşek ABD maliye politikası, borç yükünü daha da ağırlaştırırken dezenflasyonun son aşamasına ulaşılmasını zorlaştırabilir. Ayrıca, küresel faiz oranı yayılmaları daha sıkı finansal koşullara katkıda bulunabilir ve başka yerlerdeki riskleri artırabilir,” dedi.

IMF’nin uyarısı, ABD borcunu döndürmenin maliyeti tüm yıl boyunca daha pahalı hale gelmişken yapıldı. 10 yıllık Hazine tahvillerinin getirisi geçen hafta %4,65’ten kapandı. Bu oran sadece altı hafta önce %4,1 idi.

Sorumlu Federal Bütçe Komitesi’nin yeni bir analizine göre, borç faiz ödemelerinin bu yıl için 870 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor.

Washington ve Pekin’in maliye politikaları hedefte

IMF dünyanın en büyük iki ekonomisinin, ABD ve Çin’in maliye politikalarına dikkat çekti. IMF, “Bu iki ekonominin mali politikalarını nasıl yönettikleri küresel ekonomi üzerinde derin etkiler yaratabilir ve önemli riskler oluşturabilir,” dedi.

Örneğin IMF, ABD’de borçlanma maliyetlerindeki büyük ve ani artışların daha yoksul ekonomilerde ‘devlet tahvili faizlerinde artışlara ve döviz kuru türbülansına yol açtığını’ belirtti.

Raporda, her iki ekonomide de kamu borcunun mevcut politikalar altında 2053 yılına kadar neredeyse iki katına çıkacağı öngörüldü.

IMF tarafından suçlananlar sadece ABD ve Çin değil. İngiltere ve İtalya da hedef tahtasına yerleştirildi.

IMF, “Çin, İtalya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri… harcamalar ve gelirler arasındaki temel dengesizlikleri ele almak için kritik bir şekilde politika eyleminde bulunmalıdır,” dedi.

ABD’nin borç yükü büyüyor

COVID-19’a bir dizi harcama paketiyle karşılık veren Başkan Donald Trump döneminde federal bütçe açığı yeni zirvelere ulaşmıştı.

Kongre Bütçe Ofisine göre, 2019 mali yılında 984 milyar dolar olan bütçe açığı 2020 mali yılında üç kattan fazla artarak 3,1 trilyon dolara yükseldi. Trump’ın kurumlar vergisi indirimleri nedeniyle de açıklar arttı.

Biden ise başkanlığına 1,9 trilyon dolarlık bir teşvik paketini sadece Demokratların oylarıyla Kongre’den geçirerek başlamıştı. Bu, 2021 mali yılında 2,8 trilyon dolarlık bir açığın (GSYİH’nin %12,1’i) en önemli nedenlerindendi.

Biden yönetiminin son bütçesi, Trump’ın vergi indirimlerini geri alarak ve milyarderler ve büyük şirketler üzerindeki vergileri artırarak elde etmeyi umduğu 3 trilyon dolarlık bir bütçe açığı azaltma içeriyor.

Biden yönetimi Kongre’yi bu vergileri artırmaya ikna etse bile, uzun vadeli açıkları yine de tarihi normların çok üzerinde olacak.

DİPLOMASİ

ABD’li senatörler Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkilileri ile gizli toplantı yaptı

Yayınlanma

Axios’un aktardığına göre, Cumhuriyetçi ve Demokrat bir grup senatör çarşamba günü Uluslararası Ceza Mahkemesindeki (UCM) üst düzey yetkililerle sanal bir toplantı düzenleyerek Gazze’deki savaş nedeniyle İsrailli liderler hakkında çıkarılması muhtemel tutuklama kararlarına ilişkin endişelerini dile getirdi.

İsrailli yetkililer son iki hafta içinde UCM’nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi hakkında tutuklama emri çıkarmaya hazırlandığından giderek daha fazla endişe duymaya başladı.

Merkezi Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan UCM, 2021 yılından bu yana hem İsrail güçlerinin hem de Filistinli grupların 2014 Gazze savaşına kadar uzanan olası savaş suçlarını soruşturuyor.

Savcılığa göre bu soruşturma 7 Ekim saldırılarını ve o tarihten bu yana Gazze’de devam eden savaşı da kapsayacak şekilde genişletildi.

İsrailli yetkililer, son birkaç hafta içinde İsrail’in ABD’ye, Filistin Yönetimi yetkililerinin İsrailli liderler hakkında tutuklama emri çıkarması için UCM savcısına baskı yaptığına dair bilgiye sahip olduğunu söylediğini aktardı.

İsrail hükümeti Biden yönetimini, UCM’nin İsrailli liderler hakkında tutuklama emri çıkarması halinde Filistin Yönetimi’ne karşı, onun çöküşüne yol açabilecek misilleme adımları atacağı konusunda uyardı.

Axios’un bu hafta başında bildirdiğine göre, UCM’nin olası tutuklama kararları konusu Netanyahu ile Biden arasında geçen pazar günü yapılan telefon görüşmesinde gündeme geldi ve Netanyahu Biden’dan yardım istedi.

Cumhuriyetçi senatörler, Biden yönetiminin karşı çıktığını söylediği tutuklama emirleri konusunda ilerleme kaydetmesi halinde UCM’ye karşı yasa çıkarma tehdidinde bulundu.

İsrailli yetkililer, olası tutuklama kararları konusunda ‘son derece gergin’ olan Netanyahu’nun son günlerde bazı Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerle görüştüğünü ve onlardan UCM savcısına tutuklama kararı çıkarmaması için baskı yapmalarını istediğini söyledi.

Çarşamba günü senatörler ve üst düzey UCM yetkilileri arasında yapılan toplantı hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, toplantının gizli olduğunu söyleyerek senatörlerin veya UCM yetkililerinin kimliklerini açıklamadı.

Toplantı hakkında bilgi sahibi bir kaynak, senatörlerin Gazze’deki savaşla ilgili UCM soruşturmasının nasıl yürütüldüğüne dair endişelerini dile getirmeleri için bir fırsat olduğunu söyledi.

UCM savcısının ofisinden yapılan açıklamada, “Gizlilik, Savcının çalışmalarının çok önemli bir yönüdür. Bu nedenle, ofisin faaliyetleri ve angajmanlarıyla ilgili ayrıntıları kamuoyu önünde tartışmıyoruz,” denildi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Xi Jinping’in Avrupa gezisi ticarete odaklanacak

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Sırbistan ve Macaristan’a gitmeden önce Fransa’dan başlayarak beş yıl içindeki ilk Avrupa diplomatik turuna çıkmaya hazırlanıyor.

Pazartesi günü Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve davet edilen Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yapacağı görüşmelerin merkezinde ticaret yer alacak. Bu görüşmenin ardından Xi ve Macron ikili görüşmelerde bulunacak.

Xi’nin Paris ziyareti aynı zamanda iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 60. yılına denk geliyor ve Macron’un Pekin ziyaretinden sadece bir yıl sonra gerçekleşiyor. Gündemde ise Avrupa ve Çin arasındaki kısasa kısas ticari eylemler olacak.

Pekin, Avrupa Birliği’nin (AB) yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun Çin’in elektrikli araç üreticilerine verdiği sübvansiyonlara ilişkin soruşturmasına yanıt olarak ocak ayında Avrupa likörlerine yönelik bir soruşturma başlattı. Paris, Avrupa Komisyonu’nun soruşturmasını desteklediği için Pekin’in tepkisi açıkça Fransa ürünlerini hedef aldı.

Bir düşünce kuruluşu olan Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün Çin araştırmaları başkanı Marc Julienne, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, Macron ve Xi’nin iyi geçiniyormuş gibi görünmek isteyeceklerini ancak “gerçekte ilişkilerin önündeki zorlukların giderek arttığını ve fırsat alanlarının giderek küçüldüğünü” söyledi.

Paris, Pekin’i Ukrayna savaşını bitirmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerindeki “etkisini” kullanmaya çağırıyor. Çin ve Rusya aralarındaki ilişkiyi “sınırsız” bir ilişki olarak tanımlayan Pekin, Ukrayna savaşı konusunda kendisini tarafsız olarak nitelendiriyor.

Avrupalı ve Fransız şirketler için eşit bir oyun alanı yaratmanın Macron için görüşmedeki bir başka öncelik olacağı ifade ediliyor. Cumhurbaşkanının ofisi bu hafta başında gazetecilere verdiği demeçte, Paris’in Çinli yetkililere, Çinli şirketlerin başka yerlerdeki fiyatların altına inmesini sağlayan hükümet sübvansiyonlarıyla ilgili “güçlü endişelerini” dile getirdiğini söyledi.

Aynı zamanda Fransa’nın Çinli yüksek teknoloji şirketlerinin özellikle elektrikli araç ve batarya üretimine yönelik yatırımlarını memnuniyetle karşıladığı da belirtildi.

‘Samimi ve dostane bir gezi’

Bununla birlikte, cumhurbaşkanının ofisinin gazetecilere ayrıntı vermeden bazı anlaşmaların görüşüldüğünü söylemesinin ardından bazıları Xi’nin gezisi sırasında yatırımların açıklanmasını bekliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın sözcülerine göre salı günü Macron ve Xi’nin “samimi ve dostane bir görüş alışverişine olanak tanıyan” daha samimi bir gezi yapması planlanıyor.

İki lider, Macron’un ailesinin geldiği güney Fransa’daki Pireneler’de manzaralı bir dağ geçidini ziyaret edecek. Bu aynı zamanda Macron’a temmuz ayında başlayacak olan Paris Olimpiyatları öncesinde ikonik bir bisiklet noktasını sergileme şansı verecek.

Macaristan ve Sırbistan gündemleri

Yerel medyanın Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın basın ofisine dayandırdığı habere göre Xi’nin salı günü Sırbistan’a gitmesi, çarşamba günü Macaristan’a geçmesi ve gezisini cuma günü tamamlaması planlanıyor.

Bu iki ülke Pekin’in sorunlar yaşadığı Avrupa’daki önemli müttefikler. Çin, Sırbistan ve Macaristan’a büyük yatırımlar yaptı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban da Pekin’in blok içindeki gündemlerine yardımcı oldu.

Uzmanlara göre, elektrikli araçlar bu iki ülkede merkezi bir konu olmaya devam edecek. Macaristan önemli bir elektrikli araç batarya üretim merkezi olmayı umuyor. Çin’in elektrikli araç şampiyonu BYD, Avrupa’daki ilk tesisi için bu ülkeyi seçti ve CATL de yerel elektrikli araç üreticilerine tedarik sağlamak üzere batarya fabrikaları geliştiriyor.

Xi’nin Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile görüşmesi, 7 Mayıs 1999’da bir NATO operasyonu sırasında ABD’nin Belgrad’daki Çin Büyükelçiliğini bombalamasının 25. yıldönümüne denk geliyor.

Sırp ve Macar liderler Pekin’in 2023’teki Kuşak ve Yol zirvesine katılan tek Avrupalı devlet başkanlarıydı. Çin, Belgrad’ı Budapeşte’ye bağlayacak bir yüksek hızlı demiryolu da dahil olmak üzere buradaki projelere yatırım yaptı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Cameron: Ukrayna’nın İngiltere’den aldığı silahlarla Rusya topraklarını vurma hakkı var

Yayınlanma

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, ziyaret ettiği Kiev’de Reuters‘a verdiği mülakatta Ukrayna’nın Rusya sınırları içindeki hedefleri İngiliz silahlarıyla vurma hakkı olduğunu iddia etti.

Reuters, daha sonra ‘haberin bazı detaylarını gözden geçirirken’ haberin geri çekildiğini açıkladı. Ajans, daha sonra ‘zamanı geldiğinde’ yeni bir versiyon yayımlayacağı sözünü verdi.

Cameron, “Ukrayna bu hakka sahiptir. Rusya, Ukrayna içindeki (hedefleri) vururken, Ukrayna’nın neden kendini savunma ihtiyacı hissettiğini anlamanız lazım,” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Cameron, İngiltere’nin Ukrayna’ya ihtiyaç duyulduğu sürece yıllık 3 milyar pound (3,74 milyar dolar) yardım yapmaya devam edeceği taahhüdünü verdi.

Bakan, “İhtiyaç duyulduğu sürece her yıl 3 milyar pound vereceğiz. Askeri teçhizat tedariki açısından elimizdekileri tamamen tükettik,” değerlendirmesini yaptı.

Cameron, “(Teçhizatın) bir kısmı şu anda ben buradayken Ukrayna’ya ulaşmış durumda,” diye konuştu.

Daha önce Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova’nın Washington’un Kiev’den sadece Rusya’daki enerji tesislerine saldırmayı bırakmasını değil, genel olarak başta yerleşim yerlerine yönelik olmak üzere terör faaliyetlerinden vazgeçmesini talep etmişti.

Peskov’un bu yorumu, Financial Times‘ta yayımlanan ve ABD yönetiminin Kiev’den Rusya’nın enerji altyapısına yönelik saldırıları durdurmasını talep ettiğini belirten bir makaleye yanıt olarak gelmişti.

Ukrayna komandoları Kırım taarruzu için İngiltere’de eğitim alıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English