Asya
Japonya Başbakanı Kishida Kuzey Kore lideri Kim ile zirve yapmak istiyor

Japonya Başbakanı Fumio Kishida, sallantıda olan başbakanlığını kurtarmak amacıyla dış politika hamlelerini artırdı. Kishida’nın diplomatik bir atılım yapmak için Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile görüşme çabalarını yoğunlaştırdığı bildirildi.
Financial Times’ın Washington ve Tokyo’da diplomatik görüşmelere aşina olan kişilerden aktardığına göre, Kishida gerçekleşmesi için bastırdığı zirvede “Kuzey Kore tarafından onlarca yıl önce kaçırılan Japon vatandaşlarının serbest bırakılmasını sağlamaya çalışacak”.
FT’ye göre Pyongyang’dan umut verici işaretler gelmesinin ardından Kishida çabalarını hızlandırdı. Ancak görüşmelere yakın kişiler -ki bu görüşmelerin bir kısmının Pekin’deki bir kanal üzerinden yürütüldüğü biliniyor- Kim’in “kaçırılanlar konusunda işbirliği yapmayı reddetmesi nedeniyle” henüz sonuç alınamadığını söyledi.
ABD’ye bilgi verilmedi
Geçen hafta Japon parlamentosunda konuşan Kishida, milletvekillerine Pyongyang ile “üst düzey ilişkiler kurmak için inisiyatif almanın kendisi için son derece önemli” olduğunu ve Japonya’nın “hiçbir anı boşa harcamaması” gerektiğini söyledi.
Konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere göre Japonya, durumun hassasiyetini vurgulayarak olası bir zirve hakkında ABD’ye bilgi vermedi. Bir Japon başbakanı ile Kuzey Kore lideri arasındaki son görüşme 2004 yılında Junichiro Koizumi’nin şimdiki liderin babası Kim Jong Il ile Pyongyang’da yaptığı görüşmeydi.
Başbakanlık ofisi olası görüşme ile ilgili yorum yapmayı reddetti.
FT’ye konuşan ABD’li bir yetkili ise Washington’un Tokyo ile Pyongyang arasında üst düzey bir angajmanı, Japonya’nın Güney Kore ile her türlü sorunu önceden çözmesi koşuluyla memnuniyetle karşılayacağını söyledi.
Güney Kore’nin muhafazakar Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 2022’de seçilmesinden bu yana Kuzey Kore’ye karşı sert bir tutum sergiliyor. İki ülke kısa süre önce aralarındaki anlaşmayı askıya alarak sınırdaki gözetleme operasyonlarının yeniden başlayacağını duyurmuştu.
ABD, Kuzey Kore’nin genişleyen nükleer cephaneliğinden ve Pyongyang’ın Rusya’ya mühimmat tedarik etmesinden endişe duyuyor. Joe Biden göreve geldiğinden beri ABD’nin Kuzey Kore ile anlamlı bir ilişkisi olmadı.
Temas faydalı olabilir
Eski bir CIA ve Beyaz Saray Japonya uzmanı olan Christopher Johnstone, FT’ye verdiği demeçte, ABD ve Güney Kore’nin Kuzey Kore ile iletişim eksikliği göz önüne alındığında Tokyo ve Pyongyang arasındaki üst düzey temasın “faydalı olabileceğini” söyledi.
Şu anda CSIS düşünce kuruluşunda analist olan Johnstone, “Özellikle Japonya’nın Kuzey Kore’yi masaya oturtmak için düşünebileceği teşvikler konusunda hem Washington hem de Seul ile önceden şeffaflık sağlanması kritik önem taşıyacaktır” diye ekledi.
İç siyaset hamlesi
Uzmanlara göre, görüşmelerde ilerleme kaydedilmesi, Kishida’nın iç siyasetteki finansman skandalı nedeniyle yüzde 30’un altında seyreden onay oranını artıracaktır. Kishida ayrıca nisan ayında Washington’a, ülkesindeki popülaritesini artıracağını umduğu yüksek profilli bir ziyarete hazırlanıyor.
Siyasi analist ve akademisyen Masatoshi Honda, “Kamuoyunun konuya ilgisi göz önüne alındığında, Başbakan Kishida’nın onay oranını artırmak için elinde kalan tek diplomatik kart Japonya ve Kuzey Kore arasındaki ilişkiler” dedi.
Kishida’nın Pyongyang ile diplomatik çabalarını artırması, Kim’in geçen ay Japonya’yı vuran şiddetli depremin ardından kendisine nadiren gönderdiği ve bazı Japon yetkililerin olumlu bir sinyal olarak gördüğü taziye mesajının ardından geldi.
Ancak Tokyo’daki yetkililer, herhangi bir açılımın Japonya, Güney Kore ve ABD arasındaki daha yakın askeri işbirliğine zarar verebileceği konusunda da temkinli.
Kishida ve Yoon’un, Çin ve Kuzey Kore’ye karşı caydırıcılığı artırmak amacıyla Japonya’nın Güney Kore’yi savaş zamanında işgal etmesiyle ilgili anlaşmazlıkları bir kenara bırakmasının ardından iki ülke liderleri geçen yıl Camp David’de tarihi bir üçlü zirve gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz hafta Güney Kore Birleşme Bakanı Kim Yung Ho, Japon Yomiuri Shimbun gazetesine verdiği demeçte Seul’ün Tokyo’nun çabalarına Kuzey Kore’den kaçırılan Japonlar hakkında bilgi isteyerek yardımcı olacağını söyledi.
Kaçırma vakası
Japonya tarafından tespit edilen 17 kaçırılan kişiden beşinin, Koizumi’nin 2002 yılında Pyongyang’ı ziyaret etmesinin ardından evlerine dönmelerine izin verilmişti. Kuzey Kore geri kalan 12 kişiden sekizinin öldüğü ve dördünün de topraklarına hiç girmediği konusunda ısrar ediyor. Japonya uzun süredir Pyongyang’la ancak kaçırılanlar konusundaki tutumunu değiştirmesi halinde görüşeceğinde ısrar ediyordu.
Kim’in geçen yıl Rusya’da Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşme, 2019’da iki Kore’yi ayıran Askerden Arındırılmış Bölge’de dönemin ABD Başkanı Donald Trump ve Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile görüşmesinden bu yana yabancı bir liderle yaptığı ilk görüşmeydi.
Asya
Malezya Başbakanı ASEAN toplantısında Trump’ın tarifelerinin ‘baskı altına almak’ için kullanıldığını söyledi

Malezya Başbakanı Enver İbrahim, çarşamba günü ASEAN’ın önemli dışişleri bakanları toplantısının açılışında, ABD’nin gümrük tarifelerinin artık diğer ülkeleri “baskı altına almak, izole etmek ve kontrol altında tutmak” için kullanıldığını söyledi.
Kuala Lumpur’da düzenlenen bakanlar toplantısının açılış töreninde konuşan İbrahim, “Dünya çapında, bir zamanlar büyümeyi sağlamak için kullanılan araçlar artık baskı, izolasyon ve kontrol altında tutmak için kullanılıyor” dedi. “Gümrük tarifeleri, ihracat kısıtlamaları ve yatırım engelleri artık jeopolitik rekabetin keskin araçları haline geldi” diye ekledi.
Enver İbrahim, ASEAN’daki meslektaşlarına, bölgenin bu gerçekle “açık ve kararlı” bir şekilde yüzleşmesi gerektiğini ve bloğun birlikteliğinin deklarasyonlarla sınırlı kalmaması gerektiğini hatırlattı.
Pazartesi günü, ABD Başkanı Donald Trump, altı ASEAN üyesini etkileyen yeni bir dizi gümrük vergisi oranı açıkladı. Bunlar arasında Myanmar ve Laos’tan gelen mallara %40, Tayland ve Kamboçya’dan gelen mallara %36 vergi yer alıyor. Endonezya için oran %32, Malezya için ise %25.
Malezya, 10 üyeli bloğun bu yılki dönüşümlü başkanlığını yürütüyor. Bu haftaki toplantılar arasında ASEAN’ın içişleri bakanları toplantısı ve ardından ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Japonya ve Hindistan gibi önemli ortak ülkelerle toplantılar yer alıyor.
Nikkei Asia‘nın gördüğü dışişleri bakanları toplantısının ortak bildiri taslağı, tek taraflı gümrük vergisi uygulamalarının “kontra üreten nitelikte olduğunu ve küresel ekonomik parçalanmayı şiddetlendirme riski taşıdığını” ve “ASEAN’ın ekonomik istikrarı ve büyümesi için karmaşık zorluklar oluşturduğunu” belirtiyor.
Malaya Üniversitesi Uluslararası ve Stratejik Çalışmalar Bölümü’nde doçent olan Khoo Ying Hooi, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, Trump’ın son gümrük vergisi açıklamalarının, Japonya ve Güney Kore gibi müttefikleri hedef almak anlamına gelse bile, daha çok güç gösterisi ve “Önce Amerika” söylemini canlandırmak amacıyla yapıldığını söyledi.
“Bu, stratejik olmaktan çok sembolik bir hamle gibi görünüyor ve kimin zarar göreceği önemli olmaksızın seçmenlere ticaret konusunda sert olduğunu göstermek amacıyla yapılmış bir hamle” dedi.
Khoo, Güneydoğu Asya’nın ticareti çeşitlendirmek, bölgesel entegrasyonu güçlendirmek ve tek bir pazara bağımlılığı azaltmak için adımlar attığını belirtti. Güney-Güney ticaret ortaklıklarının kurulduğunu ekleyen Khoo, bu çabaların “hızlanıp derinleşebileceğini” kaydetti.
Malezya Başbakanı Enver İbrahim konuşmasında, ASEAN’ın “merkeziliğinin” devam etmesi gerektiğini yineleyerek, jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin dünya çapında arttığı bir dönemde bloğun diyalog için birincil dayanak noktası olması gerektiğini vurguladı.
“Küresel düzen parçalanıyor” dedi ve ekledi: “Çatışma, zorlama ve güvensizlik artık çok sayıda ilişkiyi tanımlıyor ve bunların sonucunda sayısız hayat kaybediliyor veya altüst oluyor.”
Öte yandan, toplantıda Malezya Dışişleri Bakanı Mohamad Hasan, küresel siyasi manzaranın “iki kutupluluktan tek kutupluluğa ve nihayet çok kutupluluğa” doğru değişmeye devam edeceğini vurguladı.
Asya
Ermenistan’da tutuklu milyarder Karapetyan’ın şirketinin kamulaştırılmasına onay

Ermenistan Cumhurbaşkanı Vaagn Haçaturyan, tutuklu iş insanı Samvel Karapetyan’a ait Ermenistan Elektrik Şebekeleri şirketinin kamulaştırılmasına olanak tanıyan yasaları imzaladı. Yeni düzenleme, hükümete şirkete kayyum atama ve satın almada öncelik hakkı tanıyor. Karapetyan ise hükümeti devirmeye yönelik çağrı suçlamasıyla iki aydır tutuklu.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Vaagn Haçaturyan, aynı zamanda Rusya vatandaşı olan tutuklu iş insanı Samvel Karapetyan’a ait olan Ermenistan Elektrik Şebekeleri şirketinin kamulaştırılmasına olanak tanıyan yasaları imzaladı.
Cumhurbaşkanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada, yasanın yürürlüğe girdiği duyuruldu.
Söz konusu yasa, bir gün önce Ermenistan parlamentosunda 27’ye karşı 65 oyla kabul edilmiş, bir milletvekili ise çekimser kalmıştı.
Hükümete kayyum atama yetkisi
Yapılan yasal değişikliklere göre, Kamu Hizmetleri Düzenleme Komisyonu, şirketin lisansından gönüllü olarak vazgeçmesi durumunda, tüzel kişiliği faaliyete devam etmeye zorlayabilecek veya yönetimi bir geçici yöneticiye devredebilecek.
Ayrıca, idari sürecin başlamasının ardından komisyon başkanı, yürütme organının tüm yetkilerini devralacak kayyumu doğrudan atama hakkına sahip olacak.
Komisyon başkanı, ihlallerin giderilmesi için bir programı onaylama, şirketin üst yönetim organı toplantılarını düzenleme, tüzükte değişiklik yapma ve yönetim kurulu üyelerini değiştirme gibi geniş yetkilerle donatıldı.
Satın almada öncelik hükümetin
Değişiklikler uyarınca, şirketin satılmasına karar verilmesi hâlinde, hükümet satın alma konusunda öncelik hakkına sahip olacak.
Belgede, şirketin satın alma bedelinin, “Değerleme Faaliyetleri Hakkında Kanun” uyarınca belirlenen piyasa değerini aşamayacağı belirtiliyor.
İş insanı ‘hükümeti devirme’ suçlamasıyla tutuklu
Karapetyan’a yönelik ceza davası, iş insanının, hükümet yetkililerinin Ermeni Apostolik Kilisesi’nin üst düzey yöneticilerine yönelik sert eleştirileri karşısında kiliseyi savunmasının ardından başlatıldı.
17 Haziran’da Karapetyan’ın evinde arama yapılmış, ertesi gün ise “hükümeti devirmeye yönelik çağrılarda bulunma” suçlamasıyla iki ay süreyle tutuklanmıştı.
İş insanı suçlamaları reddederken, avukatı Liana Gasparyan mahkeme kararının yasa dışı olduğunu savunuyor.
Karapetyan’dan iktidar partisi vekillerine iftira davası
Öte yandan Karapetyan, 4 Temmuz’da iktidardaki Sivil Sözleşme partisinden milletvekilleri Arsen Torosyan ve Hayk Konjoryan’a karşı dava açtı.
İş insanı, milletvekillerinin iftira niteliğindeki beyanlarını kamuoyu önünde yalanlamalarını ve özür dilemelerini talep etti.
Asya
Japonya ve Güney Kore, Trump’ın ateş hattında

Japonya ve Güney Kore, salı günü ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergisi önlemlerinin hedefine girdi ve 1 Ağustos’a kadar Washington ile ticaret anlaşması imzalamazlarsa %25’lik “karşılıklı” gümrük vergisi ile tehdit edildi.
Japonya ve Güney Kore, Trump’ın pazartesi günü ABD’de yayınlanan mektubunda yeni karşılıklı vergiler ve müzakere son tarihleri için belirlediği 14 ülke arasında yer alıyor. Asya’nın en büyük ekonomisi Çin, geçen ay geçici bir ticaret anlaşması imzalanmış olması nedeniyle vergilerden kaçınırken, Tokyo ve Seul Trump’ın şu anki hedefleri.
Amerika’nın Asya’daki en yakın müttefikleri olan bu iki ülke, otomotiv ticaretinde ABD’ye karşı büyük ticaret fazlası veriyor ve Trump bu durumu “büyük bir hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi.
Nomura Araştırma Enstitüsü’nün baş ekonomisti ve Japonya Merkez Bankası’nın eski yönetim kurulu üyesi Takehide Kiuchi, “Trump’ın, otomotiv ticaretindeki dengesizlikler hakkındaki mesajını vurgulamak için bu ülkeleri hedef almak istediği anlaşılıyor” dedi.
Japonya için yeni %25’lik karşılıklı gümrük vergisi, 2 Nisan’da uygulanan %24’lük orandan artış anlamına geliyor. Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba salı günü yaptığı açıklamada, oran artışının “son derece üzücü” olduğunu söyledi. Tüm ülkeler için karşılıklı gümrük vergileri 9 Temmuz’a kadar 90 gün süreyle askıya alınmıştı.
Nomura’dan Kiuchi, “Japonya için bu bir ceza gibiydi” diye ekledi. Trump, Tokyo’nun müzakere ortağı olarak “çok sert” davrandığından şikayet ediyor.
Trump için Japonya ve Güney Kore, ABD’nin ihtiyaç duyduğu nadir toprak mineralleri ve mıknatısların tedarikini kısıtlayarak ABD’ye ciddi zarar verebilecek Çin’den daha kolay muhataplar. 11 Haziran’da imzalanan ticaret anlaşmasında Pekin, ABD ürün ve teknolojilerinin ihracatına getirilen kısıtlamaları kaldırması karşılığında nadir toprak sevkiyatlarına yönelik kısıtlamaları gevşetmeyi kabul etti.
Japonya, “karşılıklı” gümrük vergilerinin açıklanmasının ardından Trump yönetimi ile müzakerelere başlayan ilk ülkelerden biri oldu, ancak Trump’ın ayrı olarak uyguladığı %25’lik otomobil vergisi nedeniyle müzakereler durdu. Tokyo, otomobil vergisini ele almayan herhangi bir ticaret anlaşmasının kabul edilemez olduğunu ısrarla vurguladı.
Yine de, yeni karşılıklı gümrük vergisi oranı %25 ile Trump’ın 1 Temmuz’da Air Force One’da Japonya’ya uygulayacağı %30-35’lik gümrük vergisinden daha düşük. Yeni son tarih, Tokyo ve Seul’e Washington ile bir anlaşma müzakere etmek için yaklaşık üç hafta daha zaman tanıyor.
Ishiba gazetecilere, “Japonya ve ABD’nin çıkarlarına uygun bir anlaşmaya varmak amacıyla yeni son tarihe kadar çalışacağız” dedi ve ekledi: “Hükümet müzakerelerde tek vücut olarak çalışmaya devam edecek.”
Seul, %25 olarak belirlenen yeni karşılıklı gümrük vergisi oranını kabul etti.
Güney Kore Ticaret Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Mektup, karşılıklı gümrük vergilerinin uygulanmasının 1 Ağustos’a kadar ertelenmesinin fiili bir uzaması olarak görülüyor” dedi. “[Bakanlık] kalan süreyi, karşılıklı yarar sağlayacak bir sonuca ulaşmak için müzakereleri hızlandırmak için kullanacak.”
Bakanlık, bu fırsatı ikili ticaret dengesizliğinin azaltılması için kilit sektörleri modernize etmek ve iç düzenlemeleri yenilemek için kullanmayı planladığını belirtti.
Morgan Stanley’in Kore/Tayvan baş ekonomisti Kathleen Oh salı günü yayınlanan bir raporda, “Kore şu anda müzakerelerde daha fazla baskı altında olsa da, ABD hem tarife dışı engeller hem de endüstriyel işbirliği konusunda Kore’den beklediği şartları açıkça ortaya koydu” dedi.
-
Ortadoğu1 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Söyleşi2 hafta önce
E. Koramiral Kadir Sağdıç: ‘Hürmüz’ü kapatmak ABD-İsrail’e yarar’
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jerusalem Post: Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde Çin’in Orta Doğu stratejisi