Bizi Takip Edin

ASYA

Japonya’da iktidardaki LDP meclis çoğunluğunu kaybederken, Ishiba’nın geleceği de tartışmalı

Yayınlanma

Japonya’nın yeni başbakanı Shigeru Ishiba, iktidardaki Liberal Demokrat Parti-Komeito koalisyonunun pazar günü alelacele yapılan bir erken seçimin ardından alt mecliste çoğunluğu kaybetmesi ile zor durumda kaldı.

LDP’nin genel seçimler öncesinde imajını düzeltmek amacıyla en popüler üyesini lider olarak seçme stratejisi, halkın iktidar partisine ve onun bitmek bilmeyen skandallara karışmasına karşı duyduğu öfke ve yorgunluk nedeniyle geri tepti.

Ishiba’nın halk nezdindeki imajının olumsuz yönde değişmesi, kendisinin ve LDP’nin siyasi talihinin tersine dönmesi göreve geldikten sonra sadece birkaç hafta aldı. Ishiba’nın göreve gelir gelmez partisine karşı söylentilerle mücadele etmek yerine erken seçim çağrısında bulunarak oynadığı kumar, LDP içinde zaten istikrarsız olan konumunu daha da kötüleştirdi.

Önümüzdeki günlerde Ishiba, koalisyonu basit çoğunluğa – partinin seçimdeki mütevazı hedefi – ulaştıramamasının sorumluluğunu üstlenmesi için artan bir baskıyla karşı karşıya kalacak.

Sonuçların sorumluluğunu üstlenen LDP’nin seçim komitesi başkanı Shinjiro Koizumi şimdiden istifasını açıkladı.

Pazartesi günü öğleden sonra düzenlenen basın toplantısında ise Ishiba istifa etme niyetinde olmadığını, sadece LDP merkezli bir hükümeti yönetmeye çalışacağını ve muhalefet partileriyle bireysel politikalar konusunda işbirliği yapacağını söyledi.

“Eleştirileri ciddiyetle ve alçakgönüllülükle karşılamalıyım, ancak mevcut ağır ekonomik ve güvenlik ortamında siyasi bir duraklamaya izin veremeyiz” diyen Ishiba, bu aşamada koalisyonu diğer partilere açmayı düşünmediğini de sözlerine ekledi.

İki partili işbirliğine zemin hazırlamak amacıyla Ishiba, siyasi fonların kullanımı konusunda şeffaflığı artırmaya çalışacağını, örneğin partilerin milletvekillerine yaptığı şeffaf olmayan harcamaları kaldıracağını ya da siyasi fonların kullanımını denetleyecek bağımsız bir komisyon kuracağını söyledi.

Ishiba’nın partisi üzerindeki zayıf hakimiyeti ve LDP içindeki derin iç çatlaklar seçim kampanyasıyla daha da kötüleşti.

Partinin, LDP’nin rüşvet fonu skandalına karışan 12 adaya verdiği resmi desteği çekme yönündeki kararını becerememesi, yeni liderliğe yönelik iç şüpheciliği körükledi ve kamuoyundaki eleştirileri şiddetlendirdi.

Bu arada, eski ekonomik güvenlik bakanı ve LDP başkan adayı Sanae Takaichi, eski LDP politika şefleri Koichi Hagiuda ve Hakubun Shimomura başta olmak üzere yeni bağımsız adaylara destek toplamak için ülkeyi dolaştı. Wakayama Eyaletinde, eski Başbakan Shinzo Abe’nin eşi Akie Abe, bir LDP adayına karşı bağımsız olarak yarışan eski bir LDP ağır topunu desteklemek için miting yapacak kadar ileri gitti.

Dahası, seçim kampanyasının son günlerine, destekleri kesilen adayların yarıştığı bölgelerdeki yerel parti şubelerine 20 milyon Yen aktarılmasıyla ilgili tartışmalar damgasını vurdu. Koizumi’nin de itiraf ettiği gibi, partinin bu konuyu kötü idare etmesi, oylamada itibarını kurtarma şansına son bir darbe indirmiş olabilir.

Ishiba parti üzerindeki hakimiyetini sağlamlaştırmak için büyük engellerle karşılaşırken, Takaichi de seçimden zayıflamış olarak çıktı. En yakın müttefiklerinin birçoğunun koltuklarını kaybetmiş olması, Takaichi’nin hızlı bir yükselişle zirveye çıkmasını şu an için uzak bir ihtimal haline getiriyor.

Gelecek hafta yapılacak ABD başkanlık seçimlerinin ardından Ishiba’yı, her ikisi de Güney Amerika’da yapılacak olan Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği ve G20 yıllık zirveleri de dahil olmak üzere yoğun bir diplomatik program bekliyor.

Yurt içinde ise ek bütçe ve ilgili ekonomik paketin onaylanması koalisyonun diğer partilerle diyalog kurma ve münferit politikalar etrafında uzlaşma sağlama becerisini test edecek. Ekonomik paket üzerindeki aşırı çekişmeler hükümetin istikrarını daha da etkileyecektir, ancak düşük gelirli ailelere yönelik yardımların dahil edilmesi Ishiba’nın onay oranlarını yükseltmeye yardımcı olabilir.

Kısa vadede siyasi istikrarsızlıkla baş etmeye çalışan parti, uzun vadede ise gelecek yıl yapılacak Üst Meclis ve Tokyo Büyükşehir Meclisi seçimlerini göz önünde bulundurarak Ishiba’nın onay oranlarını takip edecek. Popülaritesinin azalması ve siyasi gündemini sürdürmekte zorlanması Ishiba’yı erken bir çıkışa itebilir.

Bundan önce, yeniden başbakan seçilmesi halinde, iki bakanın seçimde yenilgiye uğraması Ishiba’yı kabinesini değiştirmeye zorlayacaktır. Ishiba, aasın toplantısında, rüşvet fonu skandallarına karışan milletvekillerini parti ya da hükümet görevlerine atayıp atamayacağına ilişkin soruları geçiştirdi.

“Bu kişilerin ülkeye ve halka yardımcı olup olamayacağını ve atanmalarının halkın anlayışını kazanıp kazanamayacağını göz önünde bulundurarak uygun önlemleri alacağım” dedi.

Başbakanın resmen belirleneceği bir sonraki parlamento oturumu öncesinde, hem hükümet hem de muhalefet partileri arasında işbirliğinin genişletilmesine yönelik tartışmaların yoğunlaşmasıyla birlikte, özellikle çalkantılı bir dönem yaşanacağa benziyor.

Bu aşamada, seçimlerde sırasıyla 38 ve 28 sandalye elde eden Halk için Demokratik Parti ve Nippon Ishin no Kai’nin LDP-Komeito koalisyonuna yardımcı olması en muhtemel partiler olarak görülüyor.

ASYA

Rusya, Çin ve Hindistan’la petrol ticaretinde kripto para birimlerine yöneldi

Yayınlanma

Reuters‘ın haberine göre, Rusya, Batı yaptırımlarını aşmak için Çin ve Hindistan’la yaptığı petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanmaya başladı. Kripto para birimleri, uluslararası ödemelerde yaşanan zorlukları aşmak ve işlemleri hızlandırmak için kullanılıyor. Bu yöntemin henüz küçük bir hacmi kapsadığı belirtilse de, işlem sayısının giderek arttığı ifade ediliyor.

Reuters haber ajansının konuya vakıf dört kaynağa dayandırdığı haberine göre Rusya, Batı yaptırımlarını aşmak amacıyla Çin ve Hindistan ile yaptığı petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanıyor.

Kaynaklar, sistemin işleyişini şu şekilde açıklıyor: Rus petrolünü satın alan Çinli veya Hintli alıcı, aracı bir ticaret şirketine yuan veya rupi cinsinden ödeme yapıyor.

Bu para bir off-shore hesabına aktarılıyor ve ardından Bitcoin, Ethereum veya Tether gibi stabil kripto paralara dönüştürülüyor.

Daha sonra bu kripto paralar başka bir hesaba aktarılıyor ve Rusya’da rubleye çevriliyor.

Reuters‘a konuşan kaynaklar, kripto para birimiyle yapılan işlemlerin henüz Rus petrol ticaretinin küçük bir bölümünü oluşturduğunu belirtiyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), bu ticaretin yıllık değerini 192 milyar dolar olarak tahmin ediyor. Fakat, bu türden işlemlerin sayısının giderek arttığı vurgulanıyor.

Kaynaklar, Batı yaptırımları kaldırılsa ve Rus petrol şirketlerinin yeniden dolar kullanmasına izin verilse bile, Rusya’nın petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanmaya devam etmesinin muhtemel olduğunu belirtiyor.

Kaynaklara göre, kripto para birimleri, işlemleri daha hızlı gerçekleştirmeye ve uluslararası ödemelerde yaşanan zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olan kullanışlı bir araç.

Geçtiğimiz yıl, Rus emtia şirketlerinin Çin ile ticarette kripto para birimi kullanmaya başladığı ortaya çıkmıştı.

Bloomberg‘in haberine göre, yaptırım uygulanan en az iki büyük metal üreticisi, ödemelerde Amerikan dolarına (USDT) sabitlenmiş stabil kripto paralara geçti. Bu ödemeler, Hong Kong üzerinden gerçekleştiriliyordu.

Ajansa konuşan bir kaynak, Rusya Merkez Bankası’nın şirketlerin sınır ötesi transferlerde kripto para birimlerine başvurmasına izin verdiğini, ancak bu türden işlemlerin kamuoyuna açıklanmamasını tavsiye ettiğini belirtmişti.

Bu gelişmelerin ardından Rusya’da uluslararası ticarette dijital para birimleriyle ödeme yapılmasına izin veren bir yasa kabul edildi.

Moskova ayrıca, yaptırımları aşmak için teknoloji satın alımında Tether ve USDT stabil kripto paralarıyla ödeme yapmıştı.

Geçtiğimiz yıl ABD ve İngiltere, 2022’den beri ABD yaptırımları altında olan ve bu yıl 24 Şubat’tan itibaren AB kısıtlamalarına tabi tutulan Rus kripto para borsası Garantex aracılığıyla USDT ile yapılan 20 milyar doları aşkın işlemi soruşturmaya başladı.

Mart ayı başlarında, borsanın yönetimi faaliyetlerini askıya aldığını ve Rus kullanıcıların kripto para cüzdanlarında bulunan 2,5 milyar rubleden fazla parayı bloke ettiğini duyurdu.

Okumaya Devam Et

ASYA

Bişkek’te tarihi anlaşma: Kırgızistan ve Tacikistan sınır sorununu çözdü

Yayınlanma

Kırgızistan ve Tacikistan devlet başkanları, Emomali Rahmon ve Sadır Caparov, Bişkek’te iki ülke arasındaki idari sınırları belirleyen anlaşmayı imzaladı. 20 yılı aşkın süredir devam eden müzakerelerin ardından imzalanan anlaşma, iki ülke arasındaki sınır sorunlarına çözüm getiriyor. Anlaşma kapsamında, ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğinin artırılması hedefleniyor.

Tacikistan ve Kırgızistan devlet başkanları Emomali Rahmon ve Sadır Caparov, iki ülke arasındaki tartışmalı bölgelerle ilgili 20 yılı aşkın süren müzakerelerin ardından Bişkek’te idari sınırları belirleyen imzaladı.

Tacikistan Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, iki ülke lideri video konferans aracılığıyla iki sınır kontrol noktasının açılışını yaptı.

Rahmon ve Caparov ayrıca, dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine yönelik ortak bildiriye imza attı.

Özellikle, iki ülke kara ve hava yolu ulaşımını yeniden başlatmayı planlıyor.

Toplamda, görüşmede ekonomik, ticari, kültürel ve insani alanlarda, tarım alanında işbirliği, ayrıca karayolu inşaatı ve işletilmesi konularında olmak üzere 16 yeni işbirliği belgesi imzalandı.

Müzakereler kapsamında, devlet başkanları başbakanlar başkanlığında bir hükümetler arası konsey kurulması yönünde de karar aldı.

Bu yeni mekanizmanın karşılıklı ticaret hacmini 500 milyon dolara çıkarma hedefi belirlendi.

Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki idari sınırın uzunluğu yaklaşık 980 kilometre.

Aralık 2002’den bu yana sınırın kesin olarak belirlenmesi ve haritaya işlenmesi anlamına gelen sınır belirleme çalışmaları yürütülüyordu.

Çözüme kavuşturulamayan bu sorun nedeniyle, yerel halk ve askeri personel arasında çatışmalar yaşanıyordu.

Özellikle, 14 Eylül 2022’de Kırgızistan-Tacikistan sınırında meydana gelen çatışmada her iki taraftan onlarca kişi hayatını kaybederken, 200’den fazla vatandaş yaralandı.

Daha sonra Bişkek, Tacikistan’ı ülkenin topraklarını ele geçirmeye çalışmakla suçladı.

Tacikistan ise Bişkek’i ağır silahlar kullanarak sınır karakoluna saldırmakla suçladı.

Geçtiğimiz aralık ayında iki ülke anlaşmaya vardı ve ortak devlet sınırının tanımlanmasını tamamen tamamladı.

Bu ay Caparov, ülkelerin sınır belirleme sürecinde tartışmalı sınır bölgelerinde karşılıklı toprak değişiminde bulunduğunu açıkladı.

Caparov, artık bu konuda “nokta konulduğunu, her iki tarafın da çıkarlarının dikkate alındığını” belirtti.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japonya Başbakanı Ishiba’nın iktidar milletvekillerine hediye çeki dağıtması tepki çekti

Yayınlanma

Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba’nın azınlık hükümeti bütçeyi ve önemli yasa tasarılarını geçirmek için muhalefetin desteğine ihtiyaç duyuyor, ancak açıklamaları tartışma yarattı.

Cuma günü üst meclisin bütçe komitesi toplantısında konuşan Ishiba, “Görüşlerimin sağduyu ile uyumlu olmadığı yönündeki eleştirileri kabul etmek zorundayım. Sebep olduğum güvensizlik ve öfke için içtenlikle özür dilerim” dedi.

Ishiba perşembe günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, kişi başına 100,000 yen (676 $) değerindeki hediye çeklerinin Liberal Demokrat Parti’nin 15 ilk dönem milletvekiline, 3 Mart’ta başbakanın resmi konutunda bir grup yemeği için bir araya gelmelerinden önce dağıtıldığını söyledi. Başbakanın iktidar partisinin yeni vekillerine hediye çeki dağıtması sadece muhalefetin değil, iktidar partisi vekillerinin de tepkisine yol açtı.

Hediye çeki alan bir milletvekilinin ofisi, 3 Mart akşamı toplantıdan önce Ishiba’nın ofisinden bir sekreterin çeki takdim ettiğini ve şöyle dediğini söyledi: “Bu bir hediye. Peşin olarak veriyoruz.” Milletvekilinin ofisi o zamandan beri kuponu iade ettiğini de sözlerine ekledi.

LDP temmuz ayında yapılacak üst meclis -ya da Meclis- seçimlerine hazırlanırken, Ishiba hükümetine yönelik eleştiriler LDP içinde bile giderek artıyor.

LDP’nin üst meclis üyelerinden Hiroshi Yamada cuma günü X’te yazdığı yazıda bunun “başbakanın sorumluluk duygusu ve yetkinliği hakkında soru işaretleri uyandıran çok ciddi bir mesele” olduğunu belirtti.

Bir LDP yöneticisi şunları söyledi: “Bu asla gerçekleşmemeliydi. Kamuoyunda herhangi bir şüphe oluşmasını önlemek çok önemlidir.” Bir başka parti yöneticisi ise “Bu savunulamayacak kadar pervasız bir hareketti” diyerek yakındı.

Eylül 2024’te Ishiba, birçok kişi tarafından merhum Shinzo Abe’nin veliahtı olarak görülen muhafazakar Sanae Takaichi’yi ikinci tur oylamada yenerek LDP başkanı seçildi. Ishiba alt meclis olan Temsilciler Meclisini dağıttı ve kasım ayında genel seçim çağrısında bulundu. İktidardaki LDP-Komeito koalisyonu sandalye kaybetti ve o seçimde çoğunluğu kazanamadı.

Kilit soru, kuponların dağıtımının siyasi faaliyetler için bağış niteliği teşkil edip etmediği. Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu, bireylerin siyasi faaliyetlerle ilgili olarak siyasetçilere hediye çekleri de dahil olmak üzere para ve menkul kıymet bağışı yapmasını yasaklıyor.

Ishiba perşembe gecesi resmi konutunda gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu siyasi faaliyetlerle ilgili bir bağış değildi” dedi.

Bir siyasi parti başkanı olarak insanları yemeğe davet etmenin siyasi bir faaliyet olmadığı iddiasının kamuoyu tarafından kabul edilip edilmeyeceği sorulduğunda Ishiba, muhabire “Bu neden siyasi bir faaliyet olarak değerlendirilsin ki?” diye sordu. Bir parti lideri olarak “minnettarlığını ifade etmenin” siyasi faaliyetten ayrı olduğunu savundu.

Katılımcıların hiçbirinin Ishiba’nın seçim bölgesinde yaşamadığını ve dolayısıyla Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu veya Kamu Görevlileri Seçim Kanunu’nun ihlal edilmediğini vurguladı. Ayrıca hediye çeklerini ilk kez dağıtmadığını da açıkladı.

Nihon Üniversitesi’nde emeritus profesör ve siyasi finansman uzmanı olan Tomoaki Iwai, Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada, 100,000 yenlik kuponların kişisel bir hediye için çok fazla olduğunu belirtti. “Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu’nun 21. Maddesinin ihlali olarak değerlendirilebilir” dedi.

Mali raporlarda siyasi kuruluşlar arasında bağış olarak kaydedilmesi halinde bu tür işlemlere izin verilebilse de, Iwai bu örnekte “Genellikle bireysel politikacılara bağış olarak kabul edilir” diye ekledi.

Muhalefetteki Japonya Anayasal Demokrat Partisi lideri Yoshihiko Noda cuma günü yaptığı açıklamada “Bu miktar sosyal standartlara göre çok yüksek” dedi. Noda, Ishiba’nın istifasını talep etmenin “tartışma konusu olmadığını” belirtti, ancak “parlamento tartışması yoluyla kendisinden tam bir açıklama talep edeceğiz” dedi.

İktidar koalisyonu ile birlikte 2025 bütçe tasarısını revize etmek ve alt meclisten geçirmek için çalışan Japonya Yenilik Partisi’nin eş lideri Seiji Maehara, “Bu konuyu, üst mecliste görüşülmekte olan bütçe tasarısına ilişkin oylamaya bağlayıp bağlamamak da dahil olmak üzere parti içinde tartışmak istiyorum” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English