Bloomberg’e göre Apple müşterileri, şirketin ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergilerini dengelemek için fiyatları yükseltebileceği korkusuyla yeni iPhone’lar almak için sıraya girdi.

ABD genelindeki mağazalarda çalışanlar, olası fiyat artışlarıyla ilgili soru bombardımanına tutulduklarını ve müşterilerin panikle telefon satın aldıklarına tanık olduklarını söyledi.

Apple Bloomberg’e yorum yapmaktan kaçınsa da, perakende mağazalarının geçtiğimiz hafta sonu önceki yıllara göre daha yüksek satışlar yaptığı bildirildi.

TechInsights tarafından yayınlanan bir rapora göre, Trump’ın Çin mallarına getirdiği yeni gümrük vergileri Apple için bir iPhone üretim maliyetinin 580 dolardan 850 dolara çıkabileceği anlamına geliyor.

Apple muhtemelen amiral gemisi ürününün (2017’den bu yana 999 dolarda tuttuğu) fiyatını hemen yükseltmekten kaçınacaktır, fakat iPhone toplam gelirinin %50’sini oluşturuyor. 

Apple’ın bu durumda atabileceği adımlar arasında gümrük vergilerinden muaf tutulmak için lobi faaliyeti yürütmek sayılıyor.

Öte yandan Beyaz Saray’ın Çin’e uyguladığı gümrük vergisini %104’e çıkardığı düşünüldüğünde, Çin üzerinden bir muafiyet tanınması pek mümkün görünmüyor.

Bir yandan da Apple, Çin’in yaklaşık dörtte biri büyüklüğünde bir gümrük vergisiyle karşı karşıya olan Hindistan’dan geçici olarak daha fazla iPhone tedarik edeceğini duyurdu.

Teknoloji devi muhtemelen tedarik zincirlerini tamamen yenilemeyecek olsa da, Çin’e olan bağımlılığını azaltmak için son birkaç yıldır bazı ürünlerini Vietnam, İrlanda, Tayland ve Malezya’da üretiyor.

Trump’ın üretimi ABD’ye getirme hedefine rağmen, Apple fabrikalarının ABD’de peş peşe açılmasını beklemek de kısa vadede gerçekçi değil. Wedbush analisti Dan Ives’e göre iPhone üretimini ABD’ye taşımak imkansız olmakla kalmıyor, aynı zamanda akıllı telefonun fiyatını da 3.500 dolara çıkarabilir.

ABD’nin Avrupa kuvvetleri komutanı General Christopher Cavoli ve bazı Cumhuriyetçi kongre üyeleri, ‘Rusya’yı caydırma’ faktörüne dikkat çekerek Avrupa’daki ABD askeri varlığının azaltılmasına karşı çıktı. Pentagon’un, Polonya ve Romanya’ya konuşlandırılan askeri birliğin sayısını yarı yarıya azaltma planları tartışma yaratırken, General Cavoli, mevcut askeri gücün korunması gerektiğini savundu.

Cumhuriyetçi partiden bazı Kongre üyeleri ve ABD’nin Avrupa kuvvetleri komutanı General Christopher Cavoli, Avrupa ülkelerinden asker çekilmesine karşı çıktı.

Halihazırda Pentagon, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinden sonra Polonya ve Romanya’ya konuşlandırılan birliğin sayısını yarı yarıya azaltma planlarını görüşüyor.

General Cavoli, Kongre Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonunda yaptığı açıklamada, birliğin büyüklüğünü değiştirmeme yönünde “sürekli tavsiyelerde bulunduğunu” belirtti ve “Şu anki asker sayısını korumayı tavsiye ediyorum,” dedi.

Bu görüş, üst düzey Cumhuriyetçiler tarafından da desteklendi. Komisyon Başkanı Mike Rogers, ABD’nin NATO kuvvetleri komutasından vazgeçmesi de dahil olmak üzere, ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığını azaltma planını eleştirdi.

Politico‘nun haberine göre Rogers, “Savunma Bakanlığı’ndaki bazı şahsiyetleri” Avrupa’daki askeri güçleri azaltmaya çalışmakla suçlayarak, bunun ABD’nin ulusal güvenliğine zarar vereceğini söyledi.

Aynı zamanda Rogers, Başkan Donald Trump’ı NATO müttefiklerinden savunma harcamalarını artırmalarını istemesi ve Ukrayna’daki “kan dökülmesini durdurma” çabası nedeniyle övdü.

NBC News, Amerikalı ve Avrupalı yetkililere dayandırdığı haberinde Pentagon’un, Joe Biden yönetiminin 2022’de “Rusya’yı caydırmak” için Polonya ve Romanya’ya konuşlandırdığı birliğin yarısı olan 10 bin askeri geri çekme olasılığını değerlendirdiğini bildirdi.

Aynı zamanda Amerikan birlikleri, batı silahlarının yüzde 95’inin Ukrayna’ya gönderildiği Polonya’daki Jasionka hava üssünden ayrıldığını duyurdu.

Bu birlikler Polonya’da kalmaya devam edecek olsa da, ABD’nin Avrupa ve Afrika Komutanı Christopher Donahue, bu adımı “varlığımızı optimize etmek ve Amerikan vergi mükelleflerine yılda on milyonlarca dolar tasarruf sağlamak” gerekliliğiyle açıkladı.

Nebraska’dan bir diğer Cumhuriyetçi Don Bacon da olası bir asker azaltımı konusunda endişelerini dile getirdi.

Bacon, “Şu anda Avrupa’dan asker çekmek büyük bir hata olur,” dedi ve ekledi: “Şimdi Rusya’yı caydırma zamanı ve bence asker çekmek bir zayıflık işaretidir.”

General Cavoli, geçtiğimiz hafta Senato’da yaptığı konuşmada, ABD’nin yeni yönetiminin bir diğer fikri olan Avrupa’daki NATO güçleri komutasından vazgeçmenin de “sorunlara yol açacağını” ifade etmişti.

ABD, Polonya’daki Ukrayna yardım merkezinden askeri personelini çekti

Reuters‘ın üç kaynağa dayandırdığı haberine göre, ABD’nin NATO Askeri Komitesi Temsilcisi ve ABD Donanması’ndan Koramiral Shoshana Chatfield, Başkan Donald Trump yönetiminin ulusal güvenlik alanında başlattığı tasfiye kapsamında görevden alındı.

Kaynaklar, Washington’un durumu NATO müttefiklerine bildirdiğini aktardı.

NATO Askeri Komitesi, ittifakın üst düzey subaylarına danışmanlık yapıyor ve askeri politika ile strateji konularında tavsiyeler geliştiriyor.

Yeni temsilci atanana kadar Chatfield’in görevini yardımcısı Tuğgeneral Sean Flynn yürütecek.

Chatfield, ABD Donanması’nda koramiral rütbesine ulaşan az sayıdaki kadın subaydan biri ve 2023 yılına kadar başkanlığını yaptığı Deniz Harp Okulu’nu yöneten ilk kadındı.

Kaynaklardan biri, görevden alınmasının Trump’ın federal kurumlardaki çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığı (DEI) teşvik eden tüm programların kaldırılması yönündeki talimatıyla alakalı olabileceğini söyledi.

Chatfield, Harvard Magazine‘e verdiği mülakatta, ordudaki kadınların niteliklerinin sorgulanmayacağı zamanları dört gözle beklediğini belirtmişti.

2005-2006 yıllarında MH-60S Sea Hawk helikopterlerinden birini kullanarak deniz muharebe helikopter filosuna komuta eden Chatfield, orduda kadın ve erkekler için eşit fırsatları savunarak, “Gücümüz çeşitliliğimizdedir,” demişti.

Yeni Savunma Bakanı Pete Hegseth ise bu ifadeyi “askeri tarihin en aptalca sözü” olarak nitelendirerek, Amerikalıların asıl gücünün “birlik ve ortak tarihte” yattığını vurguladı.

Hegseth, bölücü olduğunu öne sürdüğü DEI girişimlerinin ortadan kaldırılmasını önceliklerinden biri haline getirdi.

Ayrıca, ABD ordusu için yayımladığı talimatta, “Kuvvetleri bölme girişimleri —bir grubu diğerinin üstüne koyma— yoldaşlığı yok eder ve görevin başarısını tehlikeye atar,” ifadelerine yer verdi.

Chatfield’in görevden alınması, ABD’nin NATO’ya yönelik siyasi rotasındaki değişiklikle de bağlantılı olabilir.

Hegseth, Trump’ı takip ederek müttefiklere savunma harcamalarını iki kattan fazla artırarak Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYİH) yüzde 5’ine çıkarmaları ve kendi savunmalarının sorumluluğunu üstlenmeleri çağrısında bulunmuştu.

Bununla beraber, ABD’nin askerlerini Avrupa’dan çekebileceği ve hatta NATO’dan ayrılabileceği yönünde endişeler de dile getiriliyordu.

Diğer yandan ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komisyonundaki Demokratların lideri Jack Reed, Chatfield’in görevden alınmasını “haksız ve utanç verici” olarak nitelendirdi.

Reed, Cumhuriyetçileri üst düzey askeri yetkililere yönelik tasfiyelere karşı ses çıkarmadıkları için eleştirerek, “Başkan’ın ordumuza ve ulusumuza büyük zarar vermesini birilerinin nasıl sessizce izleyebildiğini anlayamıyorum,” diye konuştu.

Trump’ın iktidara gelmesinin ardından Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Lisa Franchetti, Sahil Güvenlik Komutanı Amiral Linda Fagan ve Savunma Bakanlığı’nda üst düzey görevli Korgeneral Jennifer Short görevden alınmıştı.

Aynı zamanda Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) Direktörü ve Siber Komutanlık Başkanı General Timothy Haugh, yardımcısı Wendy Noble, Genelkurmay Başkanı General Charles Brown ve Hava Kuvvetleri Kurmay Başkan Yardımcısı General Jim Slife da görevlerinden alınan isimler arasında yer aldı.