Rusya
Kremlin: ABD ile ilişkilerin onarılması için uzun bir süreç gerekiyor

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerin onarımının uzun bir süreç gerektirdiğini ve hızlı sonuçlar beklemenin gerçekçi olmadığını belirtti. Peskov, iki ülke arasında Ukrayna krizi ve ekonomik işbirliği gibi konularda görüşmelerin sürdüğünü, ancak somut adımlar için zamana ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya ile ABD arasındaki ikili ilişkilerin tümüne büyük zarar verildiğini ve bu ilişkilerin yeniden inşasının büyük bir çalışma gerektirdiğini belirterek, “Önümüzde uzun bir yol var,” dedi.
Rusya Devlet Televizyon ve Radyo Yayıncılık Şirketi (VGTRK) muhabiri Pavel Zarubin’e mülakat veren Peskov, Devlet Başkanı Vladimir Putin ve dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın siyasi iradelerinin devam etmesi hâlinde, “bu yolun yeterince hızlı ve başarılı bir şekilde kat edilebileceğini” ifade etti.
Gazetecinin nadir toprak elementleri konusundaki işbirliği olasılığına ilişkin sorusu üzerine Peskov, “Bu daha da uzun vadeli bir perspektif,” yanıtını verdi.
Peskov, “Amerikan yönetiminden birkaç yetkilinin önce Ukrayna etrafındaki sorunların çözülmesi, ardından ekonominin ele alınması gerektiğini söylediğini duyduk. Bence şu anda bile olası işbirliği konularının çerçevesini çizmek gerekiyor, fakat bu alanda hızlı sonuçlar beklemek gerçekçi değil,” şeklinde konuştu.
Gazeteci, “Birkaç ay önce neredeyse düşman olduğumuz kamuoyunda konuşuluyordu,” diyerek Rusya ve ABD arasında olası bir ekonomik işbirliğinin tartışılmasını hatırlattı.
Peskov, bu soruya cevaben, “Dahası, artık Ukrayna kriziyle ilgili tamamen dengeli ifadeler içeren bir Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararında aynı yönde oy kullanıyoruz. Bunu hayal etmek gerçekten imkânsızdı. Yeni yönetim dış politikadaki tüm konfigürasyonları hızla değiştiriyor. Bu, büyük ölçüde bizim vizyonumuzla örtüşüyor,” ifadelerini kullandı.
Rusya ile ABD, şubat ayında birkaç tur müzakere gerçekleştirdi. Bu müzakerelerden ilki 18 Şubat’ta Riyad’da, ikincisi ise 27 Şubat’ta İstanbul’da yapıldı.
Taraflar, büyükelçiliklerin tam kapasiteyle çalışmasına yeniden başlama konusunda anlaşmaya vardı. Rusya ayrıca doğrudan uçak seferlerinin yeniden başlatılmasını teklif etti.
Putin şubat ayında yaptığı açıklamada, “Yabancı ortakları, Rusya Federasyonu’nun bir parçası hâline gelen sözde yeni, tarihi topraklarımıza da çekmeye hazırız. Orada da belirli [nadir toprak elementleri] rezervleri var. Amerikalılar da dâhil olmak üzere ortaklarımızla çalışmaya hazırız,” ifadelerini kullandı.
NBC‘nin haberine göre Moskova, bu teklifi Suudi Arabistan’daki müzakerelerde iletti. Washington ise bu girişimi ne kabul etti ne de reddetti.
Rusya
Kremlin, Ukrayna ile yeni müzakere turu için tarih verdi

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya ile Ukrayna arasındaki bir sonraki müzakere turunun tarihinin gelecek hafta belirlenmesinin beklendiğini açıkladı. Peskov, Rusya’nın özel askeri operasyon hedeflerine siyasi ve diplomatik yollarla ulaşmayı ideal bulduğunu, ancak bu mümkün olmazsa operasyonun devam edeceğini belirtti. Önceki turlarda taraflar, hayatını kaybeden askerlerin cenazelerinin iadesi konusunda anlaşmaya varmıştı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) sırasında yaptığı açıklamada, Rusya ile Ukrayna arasındaki bir sonraki müzakere turunun tarihinin gelecek hafta üzerinde anlaşmaya varılmasının beklendiğini duyurdu.
Peskov, düzenlediği basın toplantısında, “Gelecek hafta bir anlaşmaya varılması ve bir sonraki turun tarihlerini varsayımsal olarak öğrenmemiz bekleniyor,” dedi.
‘Diyalog uzmanlar düzeyinde gerekli’
Peskov, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın daha önce belirttiği gibi, “Kiev rejiminin öngörülemezliğine” rağmen uzmanlar düzeyinde diyaloğun gerekli olduğunu vurguladı.
Bu görüşün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından da desteklendiğini ekleyen Peskov, Putin’in yardımcısı Vladimir Medinsky’nin Ukraynalı mevkidaşı ile temas halinde olduğunu ifade etti.
Sözcü, müzakerelerin önceki turlarının sonuçlarının önemli olduğunu ve heyetlerin çalışmaları sayesinde çok sayıda esir Rus askerinin evlerine dönebildiğini belirtti.
Ayrıca Peskov, hayatını kaybeden askerlerin naaşlarının değişiminin insani açıdan önem taşıdığını sözlerine ekledi.
‘Hedeflere ulaşana kadar operasyon sürecek’
Rusya’nın hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılığını yineleyen Peskov, şu ifadeleri kullandı:
“Devlet Başkanı’nın daha önce söylediği gibi, özel askeri operasyonla belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz. Bizim için ideal olan, bu hedeflere siyasi ve diplomatik yollarla ulaşmaktır. Bunlar mümkün olmadığı sürece, işe yaramadığı sürece özel askeri operasyona devam ediyoruz.”
Peskov, 19 Haziran’da yaptığı bir başka açıklamada, üçüncü tur müzakerelerde tarafların insani değişimleri, daha önce varılan anlaşmaların uygulanmasını ve memorandumları ele alacaklarını belirtmişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ise aynı gün, Rus heyetinin Ukrayna ile müzakerelere devam etmek üzere 22 Haziran’dan sonra İstanbul’a varabileceğini bildirmişti.
İstanbul’daki ikinci turda ne görüşüldü?
Rusya ve Ukrayna heyetleri arasındaki ikinci tur müzakereler 2 Haziran’da İstanbul’da gerçekleşmişti. Görüşmede taraflar, hayatını kaybeden 6 bin asker ve subayın cenazesinin Ukrayna’ya teslim edilmesi konusunda anlaşmaya varmıştı.
Moskova ve Kiev ayrıca, tüm ağır yaralı ve hasta esirler ile 25 yaş altı genç askerlerin takası konusunda da mutabık kalmıştı.
16 Haziran’da Rus heyetinin başkanı ve Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinsky, cenazelerin tesliminin son aşamasının gerçekleştirildiğini duyurmuştu.
Toplamda Ukrayna’nın 6 bin 60 askerin cenazesini teslim aldığı bildirilmişti.
Putin: Trump başkan olsaydı Ukrayna’da çatışma olmayabilirdi
Rusya
Rusya’dan İran’a askeri yardım açıklaması: Tahran talep etmedi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve üst düzey Kremlin yetkilileri, Orta Doğu’daki gerilime ilişkin bir dizi açıklamada bulundu. Moskova, İran’a askeri yardım talebi gelmediğini ve stratejik ortaklık anlaşmasının bu tür bir madde içermediğini belirtirken, nükleer tesislere yönelik saldırıların küresel bir felakete yol açabileceği uyarısı yaptı. Putin ayrıca, İran konusunda hem İsrail hem de ABD ile temas halinde olduklarını vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve diğer üst düzey Rus yetkililer, Orta Doğu’da tırmanan gerilime ilişkin Moskova’nın pozisyonunu ortaya koyan bir dizi açıklama yaptı.
Yetkililer, Rusya’nın İran’a askeri yardım sağlamayacağını, zira Tahran’dan bu yönde bir talep gelmediğini ve iki ülke arasındaki stratejik ortaklık anlaşmasının askeri yardımı kapsamadığını belirtti.
Bununla birlikte Moskova, nükleer tesislere yönelik olası saldırıların tehlikelerine dikkat çekerek tüm taraflarla temas halinde olduğunu duyurdu.
Putin: İran toplumu liderliğinin etrafında kenetleniyor
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, TASS tarafından düzenlenen önde gelen uluslararası haber ajanslarının başkanlarıyla yaptığı toplantıda, İran toplumunun ülkenin siyasi liderliği etrafında kenetlendiğini ifade etti.
Putin, “Bir şey başladığında hedefe ulaşılıp ulaşılmadığına her zaman bakmak gerekir. Bugün İran’da devam eden iç siyasi süreçlerin tüm karmaşıklığına rağmen, ki bunun farkındayız ve bence daha derine inmenin bir anlamı yok, yine de toplumun ülkenin siyasi liderliği etrafında bir kenetlenme içinde olduğunu görüyoruz,” dedi.
Putin, “Bu durum neredeyse her zaman ve her yerde böyledir. İran bu konuda bir istisna değil,” diye ekledi.
Gazeteci Hersh duyurdu: ABD bu hafta sonu İran’ı bombalayacak
Askeri yardım talebi yok
Putin, aynı toplantıda Rusya’nın İran’a hava savunma sistemleri alanında projeler teklif ettiğini ancak Tahran’ın pek ilgi göstermediğini belirtti. Rus lider, “Biliyorsunuz, bir zamanlar İranlı dostlarımıza bir hava savunma sistemi üzerinde çalışma teklif ettik. O zamanlar ortaklarımız pek ilgi göstermedi. Bahsettiğiniz stratejik ortaklık anlaşmamıza gelince, içinde savunmayla ilgili maddeler yok. İkincisi bu. Üçüncüsü, İranlı dostlarımız bunu talep etmiyor. Tartışılacak neredeyse hiçbir şey yok,” ifadelerini kullandı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da RBK gazetesine verdiği mülakatta bu konuya açıklık getirdi.
Peskov, “Putin’e haber ajansı başkanlarıyla yaptığı görüşmede Rusya’nın İran’a askeri yardım sağlayıp sağlamayacağı soruldu ve o da öncelikle İran’ın bizden böyle bir yardım istemediğini, ayrıca İran ile mevcut anlaşmamızın çerçevesinin bu tür durumlarda karşılıklı askeri yardıma ilişkin herhangi bir madde içermediğini söyledi. Böyle hükümler yok,” diye vurguladı.
Moskova tüm taraflarla temas halinde
Putin, İran’daki durumla ilgili olarak hem İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hem de ABD Başkanı Donald Trump ile temas halinde olduklarını söyledi.
Putin, “Bildiğiniz gibi, Rusya’dan bizzat İsrail başbakanı ile temas halindeyim ve bu konuda Başkan Trump ile de temas halindeyim,” dedi.
Kremlin Sözcüsü Peskov, Rusya’nın İran’a desteğinin açık olduğunu belirterek, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla İsrail’in eylemlerini ve saldırılarını kınadıklarını ve çatışmanın barışçıl müzakerelerle çözülmesi gerektiği yönündeki tavizsiz pozisyonlarını hatırlattı.
Peskov ayrıca, Moskova’nın gerekirse İran-İsrail çatışmasının çözümünde arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu ifade ettiğini ve bu konunun Putin’in ABD’li mevkidaşı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı telefon görüşmelerinde ele alındığını ekledi.
Üst düzey yetkililerden sert uyarılar
Diğer Rus yetkililer de bölgedeki gerilime ilişkin uyarılarda bulundu. Rusya Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı Konstantin Kosaçev, ABD Başkanı Donald Trump’ın “küçük ve muzaffer bir savaşa” şiddetle ihtiyaç duyduğunu ancak İran ile olası bir çatışmanın ne küçük ne de muzaffer olacağını söyledi.
Kosaçev, “Eğer bu konuda gözünü İran’a dikerse, devasa bir hata yapıyor demektir, çünkü bu savaş ne küçük ne de muzaffer olacaktır,” dedi.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev ise nükleer tesislere yönelik saldırıların son derece tehlikeli olduğunu ve yeni bir Çernobil felaketine yol açabileceğini belirtti.
Medvedev, X hesabından yaptığı İngilizce paylaşımda, “Hamaney’in kaderi hakkında yüksek perdeden açıklama yapan İsrail savunma bakanı dahil herkes, nükleer tesislere yönelik saldırıların son derece tehlikeli olduğunu ve Çernobil trajedisinin tekrarına yol açabileceğini anlamalıdır,” ifadelerini kullandı.
Rusya
Rus iş dünyası resesyon endişesiyle ‘alarmda’

Rus iş dünyasının önde gelen isimleri, ekonominin resesyonun eşiğinde olduğu yönündeki endişelerini dile getirdi. Severstal CEO’su Aleksandr Şevelev, sert para politikaları nedeniyle bazı metalürji fabrikalarının üretimi durdurabileceği uyarısında bulunurken, milyarder Arkadiy Rotenberg de ekonomide bir soğuma eğilimi olduğunu belirtti.
Rus iş dünyasının önde gelen isimleri, İktisadi Kalkınma Bakanı Maksim Reşetnikov’un “Rusya’nın resesyonun eşiğinde olduğu” yönündeki değerlendirmesinin ardından ekonominin gidişatına ilişkin endişelerini dile getirdi.
Metalürji devi Severstal’in CEO’su, bazı fabrikaların üretimi durdurabileceği uyarısında bulunurken, iş insanı Arkadiy Rotenberg de ekonomide bir “soğuma” eğilimi olduğunu kabul etti.
St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) sırasında Rossiya-24 televizyonuna konuşan Severstal CEO’su Aleksandr Şevelev, arzı istikrara kavuşturmak için bazı metalürji tesislerinin faaliyetlerini askıya alması ihtimalini dışlamadı.
Metalürji devinden ‘üretimi durdurma’ uyarısı
Şevelev, “Umarım bu noktaya gelmeyiz ve para politikasının sert tutumunu zamanında biraz gevşetmeyi başarırız. Ancak şimdilik her şey, maliyetleri çok iyi olmayan bazı işletmelerin bile durmasıyla karşı karşıya kalabileceğimiz bir yöne gidiyor,” dedi.
Şevelev, Severstal’in bazı projelerini rafa kaldırabileceğini ancak şu anki hedeflerinin büyük yatırım projelerini kesmemek veya ertelememek olduğunu vurguladı.
Şevelev, “Bu projeler bizim gelecekteki rekabet gücümüzün temelini atıyor,” diye ekledi.
Çelik talebinin bu yıl yüzde 10 oranında azalabileceğini tahmin eden Şevelev, “Rakamlarla konuşacak olursak, mutlak rakamlarla çelik tüketimi yaklaşık 39 milyon ton olabilirken, önceki dönemlerde bu rakam 43-45 milyon ton seviyesindeydi,” diye belirtti.
Şevelev ayrıca, iç piyasadaki çelik fiyatlarının “uzun yıllardır en düşük seviyelerde” olduğunu, ancak ikinci çeyrekte “fiyatlarda ürkek bir yukarı yönlü hareket” kaydedildiğini sözlerine ekledi.
Rotenberg: Ekonomi soğuyor
Milyarder Arkadiy Rotenberg ise RBK gazetesine yaptığı açıklamada, Reşetnikov’un değerlendirmesini yorumladı.
Rotenberg, “Kolay zamanlardan geçtiğimizi, bugün zirvede olduğumuzu söyleyemem ama çabalıyoruz, belirli yollar buluyoruz ve bu koşullarda hayatta kalıyoruz,” dedi. Rotenberg’e göre, yerli şirketler “önceki yıllarda oldukça iyi yatırım almıştı.”
Ekonomide bir soğuma hissedip hissetmediği sorusuna Rotenberg, böyle bir eğilimin olduğu yanıtını verdi. Bunun iş dünyası için çok iyi bir faktör olmadığını belirten Rotenberg, “Ancak ülke ekonomisi için bu olumlu bir seçenekse, o zaman buna katlanacağız,” ifadelerini kullandı.
Rotenberg, iş dünyasının yatırımlara yeniden başlaması için politika faizinin yüzde 14-15’e düşmesi gerektiğini, ancak “ne kadar düşük olursa o kadar iyi olacağını” savundu.
Yüksek faiz politikası ve geçmiş uyarılar
Geçen yıl ekim ayında Severstal’in ana hissedarı Aleksey Mordaşov, o dönemde yüzde 19 olan yüksek politika faizinin ve daha da artmasının “her türlü gelişmeyi frenlediğini” söylemişti.
Mordaşov, enflasyonu sınırlamak için faiz artırımının gerekliliğini kabul etmekle birlikte, “çok ileri gitmeye başladığımızı” düşündüğünü ve yatırım projelerinin finansmanının kısıtlanmasıyla ilgili “endişe verici işaretler” ortaya çıktığını belirtmişti.
Aynı ay içinde Rusya Merkez Bankası, politika faizini rekor seviye olan yüzde 21’e yükseltmişti. Faiz oranı, Merkez Bankası’nın Eylül 2022’den bu yana ilk kez indirime gittiği haziran ayı başına kadar bu seviyede kalmış ve yüzde 20’ye düşürülmüştü.
Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, enflasyonun istikrarlı bir şekilde düşmemesi durumunda gelecekte faiz artırımı olasılığını dışlamadı.
Resesyon, üretim hacimlerinin ve finansal göstergelerin düştüğü bir ekonomik durumu ifade ediyor.
İş aktivitesinde düşüş, gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) azalması, işsizliğin artması ve talepteki düşüş resesyonun belirtileri arasında yer alıyor.
-
Görüş4 gün önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Asya1 hafta önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Ortadoğu2 gün önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Mevcut jeopolitik değişiklikleri anlamak: Sergey Karaganov ile mülakat
-
Diplomasi5 gün önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’nın savunma özerkliği ve Almanya’nın askerî rolü dönüm noktasında
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 3