Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Beyrut Limanı soruşturmasının ‘şüphelisi’ tüm sanıkları tahliye etti

Yayınlanma

Lübnan Temyiz Mahkemesi, Beyrut Limanı’ndaki patlama kapsamında tutuklu yargılananların serbest bırakılmasına ve soruşturmayı yürüten Yargıç Tarık Bitar’ın dosyadan el çektirilmesine karar verdi. Kararı veren Temyiz Mahkemesi Başsavcısı Gassan Uvaydat’ın ismi soruşturması kapsamında hazırlanan iddianameye dahil edilmişti.

Başsavcısı Gassan Uvaydat’ın bu adımı Yargıç Bitar’ın 220’den fazla kişinin hayatını kaybettiği büyük patlamayla ilgili soruşturmayı yeniden başlatma çabaları yine Lübnan’ın iktidardaki müesses nizamına takıldı. En büyük nükleer olmayan patlama olarak kayıtlara geçen facia, bir çok Lübnanlı için ülkeyi mali çöküşe sürükleyen yönetici seçkinlerinin yolsuzluğunu ve kötü yönetimini simgeliyor. Bu yüzden açılan dava üç yıldır siyasi engellerle karşılaşıyor ve bir türlü sonuçlanamıyor.

Lübnan’ın resmi ajansı NNA’da yer alan habere göre, Temyiz Mahkemesi Başsavcısı Gassan Uvaydat, “istinasız bir şekilde” liman patlamasında yargılanan tüm tutukluların serbest bırakılmasına karar verdi. Serbest bırakılanların bundan sonra tutuksuz yargılanacağına işaret edilen haberde, Uvaydat’ın, söz konusu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı verdiği belirtildi. Patlamayı soruşturan Yargıç Tarık Bitar’ın dosyadan el çektirildiği ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı verilerek tüm yetkilerinin alındığı bilgisi paylaşıldı. Haberde ayrıca, sanıkların yeniden tutuklanmaları veya ifadeye çağrılmalarının da artık Yüksek Yargı Şurası’nın yetkisinde olduğu vurgulandı.

Reuters’a kısa bir açıklama yapan Uvaydat, Bitar hakkında resmi bir suçlama yapılıp yapılmayacağına dair bilgi vermedi ancak Bitar, suçlandığını söyledi.

Soruşturma Yargıcı karara itiraz etti

Bitar NNA’ya yaptığı açıklamada ise hakkında iddianame hazırlanana kadar dosyayı inceleyerek görevine devam edeceğini ifade etti. Yürüttüğü soruşturma kapsamında Uvaydat’ın isminin de hazırlanan iddianameye dahil edildiğini hatırlatan Bitar, “(Uvaydat) Bu dosya hakkında herhangi bir karar alamaz” dedi. Yargıç Bitar, Uvaydat tarafından alınan tutukluların serbest bırakılması kararının yasal olmadığını ve uygulanmaması gerektiğini kaydetti.

Beyrut Limanı’ndaki patlama

Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos 2020’de patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış, ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti. Patlamada 220’den fazla kişinin hayatını kaybettiği, 6 binden fazla kişinin yaralandığı ve 300 bin kişinin patlama nedeniyle yerinden olduğu açıklanmıştı.

Soruşturma süreci ve itirazlar

Patlamayla ilgili soruşturma süreci Lübnan’da siyasi tartışmalara yol açmıştı. Soruşturmayı yürütmekle görevlendirilen ilk yargıç Fadi Savvan, eski Başbakan Hassan Diyab ile 3 eski bakanı olayda “ihmali ve kusuru bulunmakla” suçlamasının ardından görevden alınmış ve yerine Tarık Bitar atanmıştı.

Ancak yargıç Bitar da Savvan gibi siyasilere yönelik kararlarından sonra hedef haline gelmişti.

Eski Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Gazi Zuaytir’in avukatları, Aralık 2021’de, Bitar’ın “soruşturmayı siyasileştirdiği” iddiasıyla görevden alınması talebiyle dava açmıştı. Bunun üzerine Temyiz Mahkemesi, Beyrut Limanı’ndaki patlamayla ilgili soruşturma sürecini askıya almıştı.

Lübnan basınında 23 Ocak’ta yer alan haberlerde ise hakkındaki şikayetlerin üzerinden yasal sürenin geçmesi ve herhangi bir sonuca varılmaması üzerine Bitar’ın yeniden soruşturmaya başladığı belirtilmişti. Bitar, 13 aylık aradan sonra tekrar başladığı soruşturma kapsamında, “cinayet, kundaklama ve sabotaj” gibi suçlamalardan dolayı Başsavcı Uvaydat ve 3 hakimin ismini daha iddianameye eklemişti. Uvaydat ise dün yaptığı açıklamada, iddianameye isminin eklenmesi kararını yok saydıklarını ve Bitar’ın elinin söz konusu dosyadan çektirildiğini belirtmişti.

ORTADOĞU

Beyrut’un güneyinde tuhaf olay: Çağrı cihazları patladı, yüzlerde Hizbullah üyesi yaralandı

Yayınlanma

Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde yer alan ve Hizbullah’ın kalesi olarak bilinen Dahiye mahallesinde akşam saatlerinde ilginç bir olay yaşandı.

Güvenlik kaynaklarının Reuters’a verdiği bilgiye göre, Lübnan’ın güneyinde ve Beyrut’un güney banliyölerinde iletişim kurmak için kullandıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu Hizbullah’ın onlarca üyesi ağır yaralandı.

Bir Reuters muhabiri Dahiye’de 10 Hizbullah üyesinin yaralarından kanlar aktığını gördüğünü aktardı.

Lübnan Kuvvetleri’ne ait LBC TV kanalının haberine göre ise ilk bilgiler, Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan çağrı cihazı ya da kablosuz iletişim cihazlarının patladığını gösteriyor.

Haberde patlamanın nedeninin İsrail’in bu cihazlarda açtığı bir “gedik olabileceği” ileri sürülüyor. LBC, patlamaların ardından çok sayıda yaralı olduğunu bildirdi.

The Cradle‘ın aktardığına göre yerel haberler, kurbanların çoğunun Hizbullah’ın üyeleri olduğunu gösteriyor. Resmi olmayan rakamlara göre, bazıları ağır olmak üzere 1.200 kadar kişi yaralandı.

İranlı Mehr Haber Ajansı ülkenin Lübnan Büyükelçisi Mücteba Amani’nin de patlayan cihazlardan biri nedeniyle yaralandığını bildirdi.

Lübnan İç Güvenlik servisinden yapılan açıklamada, “Başta güney banliyösü olmak üzere Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde belirli tipteki kablosuz iletişim cihazları patladı ve yaralanmalara yol açtı… Bu nedenle İç Güvenlik Güçleri vatandaşlardan yaralıların tedavisini ve hastanelere naklini kolaylaştırmak için yolları açmalarını istemektedir,” denildi.

Sağlık Bakanlığı da benzer kablosuz iletişim cihazlarına sahip olan herkesi, patlamaların nedeni belirlenene kadar bu cihazlardan uzak durmaya çağırdı.

Dahiye’nin yanı sıra Bekaa Vadisi, Nebatiye, El-Huş, Bint Cbeyl ve Tyre’deki çeşitli yerlerde patlamalar ve yaralanmalar rapor edildi.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi Sputnik ‘e yaptığı açıklamada, “İsrail bireysel iletişim cihazları sistemine sızdı ve onları havaya uçurdu,” dedi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Sputnik: Ukraynalı eğitmenler, militanlara İHA eğitimi vermek üzere İdlib’e gitti

Yayınlanma

Konuya yakın Suriyeli bir kaynak Sputnik haber ajansına yaptığı açıklamada, Ukrayna ordusundan 250 kişilik bir eğitmen grubunun, Heyet Tahrireş-Şam (HTŞ) militanlarına insansız hava aracı (İHA) üretimi ve modernizasyonu konusunda eğitim vermek üzere Suriye’nin kuzeyindeki İdlib vilayetine gittiğini bildirdi.

Kaynak, “İdlib’e ulaşan Ukraynalı eğitmenlerin sayısının 250’ye ulaştığına dair teyit edilmiş bilgiler var. Bu eğitmenler İdlib şehri ve Cisr eş-Şuğur bölgesindeki üretim tesislerine dağıtıldı,” diyerek, eğitmenlerin İHA üretimi ve modernizasyonu konusunda eğitim verdiğini belirtti.

Ayrıca kaynak, “İdlib’deki HTŞ’ye 250’den fazla İHA, parçalar ve partiler halinde teslim edildi,” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Ukraynalı istihbarat yetkililerinden oluşan bir grup, yeni teknolojilerdeki [İHA üretimi] hataları giderdikten sonra Rus kuvvetlerine karşı saldırıları koordine etmek ve planlamak için bir ayı aşkın süre önce İdlib’i birkaç kez ziyaret etti. Ukraynalılar ve Amerikalılar, Suriye’deki Rus güçlerine karşı yeni bir cephe açmak amacıyla Ukrayna’daki savaşı Suriye’ye taşıyorlar,” diye ekledi.

Bu arada Suriye’de yayımlanan el-Vatan gazetesi, Ukrayna askeri istihbarat başkanı Kirill Budanov’un HTŞ lideriyle sürekli temas halinde olduğunu ve Ukrayna silahlı kuvvetlerine katılmak üzere savaşçı toplamaya çalıştığını kaydetti.

Ukrayna, Rusya’nın Suriye’deki askeri üssüne saldırdığını iddia etti

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Irak Başbakanı es-Sudani: IŞİD yenildiğine göre topraklarımızda ABD askerine ihtiyaç yok

Yayınlanma

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, IŞİD’i yok etmeyi büyük ölçüde başardıkları için ülkesinde artık ABD askerlerine ihtiyaç kalmadığını ve yakında çekilmelerine ilişkin bir takvim açıklamayı planladığını söyledi.

Es-Sudani pazar günü Bağdat’ta Bloomberg’e verdiği mülakatta, “Gerekçeler artık yok. Bir koalisyona ihtiyaç yok. Savaşlardan istikrara geçtik. IŞİD gerçekten bir meydan okumayı temsil etmiyor,” dedi.

Iraklı lider, nisan ayında Washington’da ABD Başkanı Joe Biden ile konuyu görüştüklerini ve ülkelerinin çekilme konusunda bir mutabakata vardığını söyledi. Irak Savunma Bakanı Sabit el-Abbasi bu ay Al Hadath televizyonuna yaptığı açıklamada askerlerin 2026 yılına kadar çekileceğini söylemişti.

ABD, koalisyon ve ne zaman sona ereceği konusunda Irak’la görüşmelerin devam ettiğini söylüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bu ay yaptığı açıklamada, iki hükümetin “daha kalıcı bir ikili güvenlik ortaklığına düzenli bir geçiş” üzerinde çalıştığını söylemişti.

Başbakan, Irak birliklerinin “terörle mücadele” baskınlarında oynadıkları rolün IŞİD’le tek başlarına mücadele edebileceklerini gösterdiğini söyledi.

Es-Sudani, “Bu insanları yakalıyorlar. Onları buluyor ve öldürüyorlar. Bu bizim elde ettiğimiz bir zaferdir. Bu, güvenlik aygıtının Amerikalıların ve Iraklıların istediği kabiliyet seviyesine ulaştığının kanıtıdır,” dedi.

Es-Sudani, hükümetinin hem İran hem de ABD ile olan yakın bağlarını iki ülke arasındaki ilişkileri iyileştirmek için kullanmaya çalıştığını söyledi fakat bunun nasıl yapılacağı konusunda ayrıntı vermedi. 

Irak başbakanı, askerlerin çekilmesinden sonra da Irak ve ABD’nin güvenlik ve ekonomik konularda işbirliğini sürdüreceğinden emin olduğunu söyledi.

Başbakan, eski Başkan Donald Trump ile Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i karşı karşıya getiren kasım seçimlerinin sonucunun bunu değiştirmeyeceğini söyledi ve “Her yönetimle çalışacağız,” dedi.

Es-Sudani Gazze’deki savaşın etkilerinden de yakındı ve Orta Doğu’nun “tehlikeli” bir aşamada olduğunu söyledi ve Bağdat’ın Filistinlilere desteğini ve İsrail’e yönelik eleştirilerini yineledi.

Irak’ın resmi ilişkilerinin bulunmadığı İsrail için Es-Sudani, “Tüm sözleşmeleri ve anlaşmalarıyla uluslararası sistemi tanımayan bir tarafla karşı karşıyayız,” dedi.

Irak lideri hafta sonu New York Times’ın Hamas ve Yemenli direniş örgütü Husilerin Bağdat’ta ofis açtığına dair haberini yalanladı.

Irak’ta bu türden resmi bir ofis bulunmadığını kaydeden es-Sudani, yine de bu grupların ülkede yetkilileri olabileceğini de sözlerine ekledi.

ABD’nin Irak’ta resmi açıklamalara göre yaklaşık 2.500 askeri personeli bulunuyor ve bu sayı 2014 yılında IŞİD ile mücadele etmek üzere ABD öncülüğünde kurulan koalisyonun bir mirası.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English