Bizi Takip Edin

Diplomasi

Meloni ile görüşen Milei’den “özgür uluslar ittifakı” önerisi: ABD ve İsrail’e davet

Yayınlanma

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Brezilya’daki G20 zirvesinin ardından Buenos Aires’te Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei ile bir araya geldi.

Her ikisi de ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın müttefiki olan İtalyan ve Arjantinli liderler bu hafta Rio de Janeiro’da düzenlenen G20 zirvesinin ardından bir araya gelerek “özel bir ilişki” kurma sözü verdiler.

Milei ise ABD, Arjantin, İtalya ve İsrail’i kapsayan bir “özgür uluslar ittifakı” kurulması çağrısını yineledi.

Geçtiğimiz hafta, böyle bir ittifakın üyelerinin “solun kültürel hegemonyası” tarafından tehdit edilen “Batı mirasının koruyucuları” olacağını söylemişti.

Basın önünde Meloni’yi de ittifaka davet eden Arjantin lideri, grubun özel mülkiyet, kapitalizm ve özgürlük fikirlerini bayrak edineceğini söyledi.

53 yaşındaki Milei ayrıca “woke virüs” olarak tanımladığı “toplumsal cinsiyet ideolojisini” eleştirdi ve kendi hükümeti ile Meloni liderliğindeki hükümet arasındaki benzerliklere dikkat çekti.

Milei, “Toplumsal cinsiyet ideolojisi karşısında, sınırsız yaşam ve aile hakkını savunuyoruz. Siyasi ve kişisel boyutta ortak bir noktamız var; ülkelerimizin yapısal sorunlarını cesurca ele almak üzere seçildik,” dedi.

Meloni’den Arjantinlinin “deregülasyon” politikasına övgü

La Libertad Avanza lideri, “Bizimkiler benzer düşünen yönetimler ve uluslarımız arasında özel bir ilişki var. Serbest ticareti, sağduyuyu ve özel mülkiyeti sonuna kadar savunuyoruz. Özgürlüğü geri kazanmak istiyoruz,” ifadelerini kullandı.

Milei’nin niyeti, 1920 yılında kurulan Milletler Cemiyetini taklit ederek, üyeler arasında serbest ticaret anlaşmalarını ve askeri işbirliğini teşvik edecek yeni bir çok taraflı örgüt kurmak.

Meloni ise Brezilya’daki G20 zirvesinde iki ülkenin önümüzdeki beş yıl için enerji, altyapı ve ulaşım gibi sektörlere odaklanan ortak bir eylem planı hazırlamak üzere “birlikte çalışma” konusunda anlaştıklarını söyledi.

Milei’nin deregülasyon politikalarını öven ve devlet başkanını “kardeşi” olarak tanımlayan İtalyan lider, onun tedbirlerinin Arjantin’deki İtalyan şirketlerini destekleyeceğini ve daha derin ilişkilere kapı açacağını söyledi.

Meloni, Venezuelalı muhalifi “seçilmiş başkan” olarak tanıdı

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni çarşamba günü Venezuela muhalefetinin adayı Edmundo Gonzalez Urrutia’yı ülkenin seçilmiş başkanı olarak tanıdı.

Meloni, Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei ile Buenos Aires’te yaptığı görüşmenin ardından konuştu.

Meloni, “Avrupa Birliği ile birlikte, Venezuela halkının seçilmiş başkan Gonzalez Urrutia’ya yönelik tercihinin ve meşru özgürlük ve demokrasi özlemlerinin nihayet gerçeğe dönüşebilmesi için Venezuela’da barışçıl ve demokratik bir geçiş süreci için çalışıyoruz,” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da salı günü Gonzalez Urrutia için ilk kez “seçilmiş başkan” ifadesini kullandığında Caracas’ın öfkeli tepkisine yol açmıştı.

Meloni, Edmundo Gonzalez’i İtalya’da iki kez kabul etti ve kendini “anarko-kapitalist” ilan eden Milei de onu seçimin galibi olarak tanıdı.

Diplomasi

Rusya, Dnipropetrovsk’ta ilk kez bir köyü ele geçirdi

Yayınlanma

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın Dnipropetrovsk oblastındaki Daçne köyünü ele geçirdiğini duyurdu. Bu, Rus güçlerinin bölgede kontrol altına aldığı ilk yerleşim yeri olurken, Kiev yönetimi ise iddiaları yalanlayarak bir saldırı girişimini püskürttüklerini öne sürdü.

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın Dnipropetrovsk oblastında bulunan Daçne köyünün Rus birlikleri tarafından ele geçirildiğini duyurdu.

Köy, Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin bölge topraklarında ele geçirdiği ilk yerleşim birimi oldu. Ukrayna tarafı ise Rus güçlerinin bölgedeki varlığını reddederek 7 Temmuz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Ukrayna ordusuna bağlı askerlerin Daçne köyü civarındaki saldırı girişimlerini püskürttüğünü bildirdi.

İddialar ve yalanlamalar

Rus kaynakları, savaşın başlamasından üç yıldan fazla bir süre sonra, ilk olarak mayıs ayında Dnipropetrovsk bölgesine girildiğini bildirmişti.

O tarihten bu yana benzer açıklamalar defalarca yapıldı ancak her seferinde Ukraynalı yetkililer tarafından yalanlandı.

Özellikle 2 Temmuz’da da Rus birliklerinin Daçne’ye girdiği bildirilmiş, fakat Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı bu bilgiyi reddetmiş ve iddia daha sonra doğrulanmamıştı.

Haziran ayı başında Rusya Savunma Bakanlığı, Merkez grubuna bağlı birimlerin Dnipropetrovsk oblastının idari sınırını geçtiğini öne sürmüştü.

Bakanlığın açıklamasına göre, bu yöndeki ilerleme, daha önce Donetsk bölgesinin batı sınırına ulaşan 90. Tank Tümeni’ne bağlı birlikler tarafından gerçekleştiriliyordu.

Ancak Ukrayna Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Başkanı Andrey Kovalenko, Rus birliklerinin bölgeye sızdığına dair bir durumun kaydedilmediğini vurgulamıştı.

Zelenskiy: Amaçları enformasyon etkisi yaratmak

Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy, daha önceki bir açıklamasında Rusya için enformasyon etkisinin son derece önemli olduğunu, bu nedenle Rus güçlerinin Dnipropetrovsk topraklarına “en azından bir ayakla” basmaya çalıştığını belirtmişti.

Zelenskiy’e göre, düşmanın sabotaj ve keşif grupları “iki, üç, dört kişilik” küçük güçlerle düzenli olarak bölgeye sızma girişimlerinde bulunsa da başarılı olamıyor.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Paşinyan, Ermeni Kilisesi’ni ‘özgürleştireceğini’ ilan etti

Yayınlanma

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermeni Apostolik Kilisesi’ni ‘Hristiyanlık karşıtı, ahlaksız, ulus ve devlet düşmanı bir grup’ tarafından ele geçirildiğini belirterek, bu yapıyı ‘özgürleştirme’ hareketine bizzat liderlik edeceğini açıkladı. Paşinyan, aralarında Tüm Ermeniler Katolikosu II. Garegin’in de bulunduğu üst düzey din adamlarını İsa Mesih’in öğretilerinden uzaklaşmakla suçladı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, kendisi ile Ermeni Apostolik Kilisesi arasında süren çatışmanın, aralarında kilisenin lideri Tüm Ermeniler Katolikosu II. Garegin’in de bulunduğu bir dizi üst düzey din adamının İsa Mesih ve öğretileriyle “bağlantı ve ilişkisinin olmadığını” ortaya çıkardığını belirtti.

Paşinyan, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, kilisenin ruhani ve idari merkezi olan Eçmiadzin Ana Makamı’nın “Hristiyanlık karşıtı, ahlaksız, ulus ve devlet düşmanı bir grup tarafından ele geçirildiğini ve özgürleştirilmesi gerektiğini” ifade etti.

Başbakan Paşinyan, “Bu özgürleştirme hareketine ben liderlik edeceğim,” diyerek kararlılığını ortaya koydu.

Paşinyan, İsa Mesih ile “alakası olmama” suçlamasını, Kutsal Mücadele hareketinin lideri Başpiskopos Bagrat Galstanyan ve haziran sonunda iktidarı ele geçirme çağrısı yaptıkları suçlamasıyla tutuklanan Şirak Piskoposluğu Başkanı Mikael Acapahyan için de yineledi.

Darbe suçlaması ve operasyon sinyali

Paşinyan, bir gün önceki açıklamasında, Katolikos II. Garegin’in bu din adamlarının tutuklanmasını yasa dışı bulması durumunda, “adı geçen kişilerin askeri darbe yapma ve ülkede kaos yaratma ideolojisini ve planlarını paylaştığı” anlamına geleceğini söyledi.

Başbakan, Facebook’taki paylaşımında, “Özellikle bu durumda, Vağarşapat’ın (Eçmiadzin Ana Makamı’nın bulunduğu yer) hiçbir bölümü kolluk kuvvetlerinin faaliyetlerine kapatılamaz,” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamanın ardından 24news haber ajansı, bir soruşturma ekibi ve güvenlik güçlerinin 7 ve 8 Temmuz’da Eçmiadzin’de arama yapmak için hazırlandığını bildirdi.

Paşinyan, ‘sünnetli’ suçlamasına karşı kilise liderine cinsel organını göstermeyi önerdi

Eçmiadzin’de arbede yaşanmıştı

Güvenlik güçleri, 27 Haziran’da Acapahyan’ı Eçmiadzin topraklarında gözaltına almaya çalışmış, bu sırada güvenlik güçleri ile din adamları ve protestocular arasında arbede yaşanmıştı.

Gözaltı girişimi sırasında fenalaşan Acapahyan, daha sonra kendisi Soruşturma Komitesi’ne gitmişti. Acapahyan, hakkındaki suçlamaların uydurma olduğunu savunuyor.

Ermenistan’daki yetkililer ile kilise temsilcileri arasındaki çatışma, Paşinyan’ın Ermeni Apostolik Kilisesi lideri II. Garegin’i bekâret yeminini bozmakla suçlayarak görevini bırakmasını talep etmesiyle başlamıştı.

Kilise ise bu eleştirilere cevaben, kiliseyi ilgilendiren konuların “kilise kanunları ve tüzüklerine göre karara bağlandığını ve devlet ile siyasi aktörlerin yetki alanına girmediğini” açıklamıştı.

Haziran ayında Paşinyan, Ermenistan’da bir darbe girişiminin önlendiğini duyurmuş ve “Kutsal Mücadele” hareketinden bahsetmişti.

Kısa bir süre sonra hareketin ondan fazla destekçisi tutuklanmıştı. Ayrıca haziran ortasında, Ermeni Apostolik Kilisesini destekleyen Taşir şirketler grubu başkanı Samvel Karapetyan da tutuklanmıştı.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

ABD’nin Ukrayna’ya silah sevkiyatı yeniden başlayabilir

Yayınlanma

Politico’nun haberine göre, ABD’nin temmuz başında durdurduğu Ukrayna’ya yönelik silah sevkiyatının, iki ülke yetkilileri arasında yapılacak bir dizi görüşmenin ardından yeniden başlaması bekleniyor. ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’ya daha fazla silah göndereceklerini açıklarken, Pentagon da yeni sevkiyatlar için hazırlıklara başlandığını doğruladı.

Politico‘nun konuya aşina iki kaynağa dayandırdığı haberine göre, ABD’li ve Ukraynalı üst düzey yetkililerin İtalya ve Ukrayna’da yapacağı bir dizi görüşme, Washington’un temmuz başında askıya aldığı silah sevkiyatının kısmen yeniden başlamasının anahtarı olabilir.

Kaynaklar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg’un, Roma’da düzenlenecek uluslararası yardım konferansında Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov ile bir araya geleceğini belirtti.

Bu görüşmeyi, bu hafta ve gelecek hafta Kiev’de yapılacak toplantıların takip edeceği ifade edildi.

Kellogg’un sözcüsü Morgan Murphy ise söz konusu görüşmenin, sevkiyatların durdurulduğu haberinden önce planlandığını ve başlangıçta askeri yardımı tartışma amacı taşımadığını söyledi.

Politico‘nun kaynaklarına göre ABD, Ukrayna’ya mühendislik ekipmanları ve bazı zırhlı araçların sevkiyatının yakında yeniden başlayacağı mesajını verdi ancak henüz net bir tarih belirtilmedi.

NATO’dan Rusya analizi: Toprak kazanımları yazın da sürecek

Yardım krizi ve diplomatik trafik

Politico ve NBC News, 1 Temmuz’da ABD’nin Ukrayna’ya Patriot füze sistemleri de dahil olmak üzere bazı silahların sevkiyatını durdurduğunu bildirmişti.

Pentagon, kararı “askeri yardımın savunma önceliklerimizle uyumlu olmasını sağlamak için imkanların yeniden gözden geçirilmesi” olarak açıklamıştı.

The Economist ise Washington’un Kiev’e yönelik tüm askeri yardımı durdurduğunu öne sürmüş, ancak bu iddia ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlanmıştı.

Kiev yönetimi, silah sevkiyatının durdurulmasıyla ilgili resmi bir bildirim almadığını açıklamış ve Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Maslahatgüzarı John Hinkel’i bakanlığa çağırmıştı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Washington ile diyalog yoluyla durumu açıklığa kavuşturmaya çalıştıklarını belirtmişti.

4 Temmuz’da Trump, Zelenskiy ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Zelenskiy, görüşmede hava savunmasının güçlendirilmesi üzerinde çalışmak üzere anlaştıklarını duyurdu.

Axios sitesi ise haberinde, Trump’ın Zelenskiy’e “hava savunması konusunda yardım etmek istediğini ve sevkiyatta gerçekten bir duraklama olup olmadığını kontrol edeceğini” söylediğini yazdı.

The Wall Street Journal‘a göre ise Trump, Washington’un “yapabildiği kadar çok silah” tedarik edeceği sözünü verdi.

Trump’tan ‘daha fazla silah’ açıklaması

Trump, 8 Temmuz gecesi yaptığı açıklamada, ABD’nin Ukrayna’ya silah sevkiyatına devam edeceğini ve bunu artırmayı planladığını duyurdu.

Trump, “Daha fazla silah göndereceğiz. Göndermeliyiz. Kendilerini savunabilmeliler. Şu anda çok ağır darbeler alıyorlar. Başta savunma amaçlı olmak üzere daha fazla silah göndereceğiz,” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamanın ardından Pentagon, başkanın talimatıyla Ukrayna’ya ek silah sevkiyatı için hazırlık yapıldığını bildirdi.

Trump, Zelenskiy ile görüşmesinden bir gün önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.

ABD Başkanı, bu görüşmenin ardından Ukrayna konusunda “hiçbir ilerleme” kaydedemediğini söylemişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English