Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Reuters: Çin, KDHC-Rusya silah transferleriyle bağlantılı bir gemiyi barındırıyor

Yayınlanma

Reuters tarafından elde edilen uydu görüntülerine göre, Çin, Kuzey Kore’nin (Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti) Rusya’ya silah transferi ile bağlantılı olan ABD yaptırımına tabii bir Rus kargo gemisine demirleme yeri sağlıyor.

İngiltere Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü (RUSI) adlı düşünce kuruluşu, Ağustos 2023’ten bu yana Kuzey Kore mühimmatı içerdiği iddia edilen binlerce konteyneri Rus limanlarına taşıyan Rus gemisi Angara’nın şubat ayından bu yana Çin’in doğusundaki Zhejiang eyaletinde bir tersanede demirli olduğunu söyledi.

Blinken’ın Çin ziyaretine denk geldi

Bu gelişme, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Çin ziyaretinde Washington’ın “Pekin’in Rusya’nın savunma sanayine verdiği destekten duyduğu endişeyi” dillendirmek üzere olduğu döneme denk geldi.

Çin Ukrayna’daki savaşta Rusya’ya silah desteği sağladığı yönündeki iddiaları reddederken, savaşın tarafı olmadığını ve savaşı körüklemediğini, aksine Ukrayna’da çatışmayı körükleyen tarafından milyarlarca dolarlık askeri yardımı kabul eden ABD tarafı olduğunu söylüyor.

Ukrayna mühimmat sıkıntısı çekerken, ABD’li yetkililer Çin’in Ukrayna savaşındaki ilk gerilemelerinin ardından “Rusya’nın ordusunu yeniden inşa etmesine yardım ettiği” yönündeki iddialarını giderek daha sert bir şekilde dillendiriyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in yarın Pekin’e yapacağı ziyarette bu meselenin gündeme gelmesi bekleniyor.

Dışişleri Bakanlığı’nın ikinci sıradaki diplomatı Kurt Campbell bu ay yaptığı açıklamada Pekin’in Moskova’ya desteğini artırması halinde Washington’un buna “seyirci kalmayacağını” söylemişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Rus gemisi Angara’nın şu anda bir Çin limanında demirli olduğuna dair “güvenilir, açık kaynaklı raporlardan” haberdar olduklarını ve konuyu Çinli yetkililere ilettiklerini söyledi.

“Tüm üye devletleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2397 sayılı kararı kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz,” diyen yetkili, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) ile ticareti kısıtlayan ve BM devletlerinin yasadışı faaliyetlere karışan gemilerin kaydını silmelerini gerektiren bir karara atıfta bulundu.

ABD’li sözcü, “Bakan Blinken bu hafta Çin’li mevkidaşlarıyla bir araya geldiğinde, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı ve Rusya-Kuzey Kore ilişkileri de dahil olmak üzere bir dizi endişeyi ele alacak” dedi.

‘Onarım ve bakım’

RUSI’nin geçtiğimiz aylarda San Francisco merkezli yeryüzü görüntüleme firması Planet Labs PBC’nin de aralarında bulunduğu şirketlerden elde ettiği uydu görüntüleri Angara’nın Zhejiang’daki Zhoushan Xinya Tersanesi’ne demirlediğini gösteriyordu; tersanenin internet sitesinde Çin’in en büyük özel gemi onarım şirketi olduğu belirtiliyor.

Geminin, Çin’e doğru yol aldığı sırada Kore Boğazı’nın yoğun bir bölümünde seyrederken muhtemelen güvenlik nedenleriyle kısa bir süreliğine açılmış olan benzersiz otomatik tanımlama sistemi (AIS) transponderiyle tanımlandığı kaydedildi.

RUSI, 9 Şubat’ta Çin’e varmadan önce, görünüşe göre onarım veya bakım için, Angara’nın ocak ayında Kuzey Kore ve Rusya limanlarına transponderi kapalı olarak demirlediğini söyledi. Çin’e varışından kısa bir süre sonra tekrar vericisini kapattığı bildirildi.

Çin ‘tek taraflı yaptırımlara her zaman karşı olduğu’ yanıtını verdi

Çin’in Washington’daki büyükelçiliği Angara ile ilgili ayrıntılardan haberdar olmadığını ancak Çin’in “uluslararası hukukta temeli olmayan ya da Güvenlik Konseyi’nden yetki almayan tek taraflı yaptırımlara ve uzun kollu yargı yetkisine her zaman karşı çıktığını” söyledi.

Çin Dışişleri Bakanlığı da konuyla ilgili bilgisi olmadığını söyledi.

RUSI’de araştırma görevlisi olan Joseph Byrne, Çin hükümetinin ABD onaylı geminin kendi tersanesine demirlediğini bilmesi gerektiğini söyledi.

Byrne, “(Angara’nın) denetlenmeden ve yeni onarılmış olarak limandan ayrılmasına izin verirse, bu Çin’in bu Rus gemilerine karşı herhangi bir işlem yapmayacağını gösterir” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı ve Zhoushan Xinya Tersanesi Angara ile ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English