Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Pakistan ve İran ticareti artırma konusunda anlaştı, ABD yaptırımla tehdit etti

Yayınlanma

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi bu hafta Pakistan’a yaptığı ziyareti tamamlarken, iki taraf ticareti artırma ve ocak ayındaki sınır çatışmalarının ardından güveni yeniden inşa etme konusunda anlaştı. ABD ise Pakistan’ı yaptırımla tehdit etti.

Pazartesiden çarşambaya kadar Pakistan’ın başkenti ile Lahor ve Karaçi gibi büyük şehirleri ziyaret eden Reisi, ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanının yanı sıra Pencap ve Sind eyaletlerinin başbakanlarıyla da bir araya geldi.

Bu ziyaret, şubat ayındaki genel seçimlerden bu yana Pakistan’a bir devlet başkanı tarafından yapılan ilk ziyaret ve 2017’den bu yana bir İran cumhurbaşkanı tarafından gerçekleştirilen ilk gezi oldu.

10 milyar dolarlık ticaret hedefi

Tur sırasında iki ülke, şu anda 2 milyar dolar olan ikili ticaretin yıllık değerini önümüzdeki beş yıl içinde 10 milyar dolara çıkarma konusunda anlaştı. İkili tarafından yapılan açıklamada ayrıca ortak sınır pazarları, ekonomik serbest bölgeler kurulması ve uzun süredir konuşulan İran-Pakistan doğalgaz boru hattı üzerinde çalışılması konularına da değinildi.

İran boru hattının kendi bölümünü 2013’te tamamladı ancak Pakistan ABD yaptırımlarından çekindiği için kendi bölümünün inşaatına henüz başlamadı. Nitekim uzmanlar, ortak bildiriye rağmen Pakistan’ın ABD baskısı nedeniyle boru hattında ilerleme kaydetme ya da İran’la ticaret hacmini artırma ihtimalinin soru işareti barındırdığı görüşünde.

ABD’den tehdit gibi yaptırım ‘hatırlatması’

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vedant Patel salı günü basına verdiği demeçte İslamabad’ın İran’la ekonomik ilişkilerini geliştirme çabaları konusunda şunları söyledi: “İran’la iş yapmayı düşünen herkese potansiyel yaptırım riskinin farkında olmalarını tavsiye ettiğimizi belirtmek isterim.”

İslamabad Quaid-i-Azam Üniversitesi’nde Amerikan çalışmaları profesörü olan Muhammad Shoaib, Güney Asya ülkesinin şu anda Washington’u kızdırmayı göze alamayacağını söyledi. Nikkei Asia’ya konuşan Shoaib, “Pakistan IMF (Uluslararası Para Fonu) ile bir kredi anlaşması peşinde ve ABD’nin onayı olmadan bu anlaşmayı yapması mümkün değil” diye ekledi.

Ancak İslamabad’daki Sanober Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunun yöneticisi Qamar Cheema, Nikkei’ye yaptığı değerlendirmede, Pakistan’ın boru hattı konusunda muhtemelen ABD’yi ikna etmeye çalışacağını söyledi. Cheema, “Pakistan, enflasyonu düşürmek ve yüksek enflasyon durumunda hükümete karşı herhangi bir ayaklanmayı durdurmak için ucuz gazın Pakistan için gerekli olduğu konusunda Amerikalıları ikna etmeye çalışacaktır” dedi.

Sınır güvenliği vurgusu

Liderlerin ortak açıklamasında sınır güvenliği konusuna da değinildi.

Açıklamada, “Her iki taraf da terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti, rehin alma, kara para aklama ve adam kaçırma gibi tehditlerle mücadele için iki ülkenin siyasi, askeri ve güvenlik yetkilileri arasında düzenli işbirliği ve görüş alışverişi yapılmasının önemini yineledi.”

Bazıları her iki ülkenin sınır bölgelerinde üslenen vekil grupların sınır ötesi saldırıları konusunda önemli görüşmeler yapılacağını umuyordu. Ancak ziyaret hakkında bilgi sahibi olan yetkililerden bu konuda bir bilgi paylaşımı yapılmadı.

Buna rağmen uzmanlar Pakistan güvenlik kurumlarının iki taraf arasındaki güvensizliği azaltmak için İran’la temas kurmak istediği görüşünde. Cheema, “Pakistan büyük bir kayıt dışı ekonomiye sahip olduğundan, İran’ın kayıt dışı ekonomisiyle daha fazla ilişki kurmak faydalı olacaktır” dedi.

Analistler, Reisi’nin ziyaretinin öncelikli amacının, iki ülkenin ocak ayında birbirlerinin topraklarında militanları hedef alan saldırılar gerçekleştirmesinin ardından oluşan güvensizliği ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.

Cheema, “İran hükümeti, İran-Pakistan arasındaki son gerilimleri göz önünde bulundurarak Pakistan toplumuyla bağlantı kurmak istiyor” dedi.

Reisi’nin gezisi Pakistan’ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah ve milli şair Allama İkbal’in türbelerini ziyareti de içeriyordu. Eşi bir yetimhaneyi ziyaret etti ve birçok üniversitede öğrencilere hitap etti.

İslamabad’da yaşayan siyasi analist Sabookh Syed Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada Gazze’deki çatışmalarda “İsrail’e karşı durmasının” ardından Pakistan’da İran’a yönelik iyi niyetin arttığını söyledi.

Syed, “[Reisi] Pakistan halkı arasında İran’a olan desteği daha da pekiştirmek istedi” diye ekledi.

DİPLOMASİ

ABD’li senatörler Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkilileri ile gizli toplantı yaptı

Yayınlanma

Axios’un aktardığına göre, Cumhuriyetçi ve Demokrat bir grup senatör çarşamba günü Uluslararası Ceza Mahkemesindeki (UCM) üst düzey yetkililerle sanal bir toplantı düzenleyerek Gazze’deki savaş nedeniyle İsrailli liderler hakkında çıkarılması muhtemel tutuklama kararlarına ilişkin endişelerini dile getirdi.

İsrailli yetkililer son iki hafta içinde UCM’nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi hakkında tutuklama emri çıkarmaya hazırlandığından giderek daha fazla endişe duymaya başladı.

Merkezi Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan UCM, 2021 yılından bu yana hem İsrail güçlerinin hem de Filistinli grupların 2014 Gazze savaşına kadar uzanan olası savaş suçlarını soruşturuyor.

Savcılığa göre bu soruşturma 7 Ekim saldırılarını ve o tarihten bu yana Gazze’de devam eden savaşı da kapsayacak şekilde genişletildi.

İsrailli yetkililer, son birkaç hafta içinde İsrail’in ABD’ye, Filistin Yönetimi yetkililerinin İsrailli liderler hakkında tutuklama emri çıkarması için UCM savcısına baskı yaptığına dair bilgiye sahip olduğunu söylediğini aktardı.

İsrail hükümeti Biden yönetimini, UCM’nin İsrailli liderler hakkında tutuklama emri çıkarması halinde Filistin Yönetimi’ne karşı, onun çöküşüne yol açabilecek misilleme adımları atacağı konusunda uyardı.

Axios’un bu hafta başında bildirdiğine göre, UCM’nin olası tutuklama kararları konusu Netanyahu ile Biden arasında geçen pazar günü yapılan telefon görüşmesinde gündeme geldi ve Netanyahu Biden’dan yardım istedi.

Cumhuriyetçi senatörler, Biden yönetiminin karşı çıktığını söylediği tutuklama emirleri konusunda ilerleme kaydetmesi halinde UCM’ye karşı yasa çıkarma tehdidinde bulundu.

İsrailli yetkililer, olası tutuklama kararları konusunda ‘son derece gergin’ olan Netanyahu’nun son günlerde bazı Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerle görüştüğünü ve onlardan UCM savcısına tutuklama kararı çıkarmaması için baskı yapmalarını istediğini söyledi.

Çarşamba günü senatörler ve üst düzey UCM yetkilileri arasında yapılan toplantı hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, toplantının gizli olduğunu söyleyerek senatörlerin veya UCM yetkililerinin kimliklerini açıklamadı.

Toplantı hakkında bilgi sahibi bir kaynak, senatörlerin Gazze’deki savaşla ilgili UCM soruşturmasının nasıl yürütüldüğüne dair endişelerini dile getirmeleri için bir fırsat olduğunu söyledi.

UCM savcısının ofisinden yapılan açıklamada, “Gizlilik, Savcının çalışmalarının çok önemli bir yönüdür. Bu nedenle, ofisin faaliyetleri ve angajmanlarıyla ilgili ayrıntıları kamuoyu önünde tartışmıyoruz,” denildi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Xi Jinping’in Avrupa gezisi ticarete odaklanacak

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Sırbistan ve Macaristan’a gitmeden önce Fransa’dan başlayarak beş yıl içindeki ilk Avrupa diplomatik turuna çıkmaya hazırlanıyor.

Pazartesi günü Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve davet edilen Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yapacağı görüşmelerin merkezinde ticaret yer alacak. Bu görüşmenin ardından Xi ve Macron ikili görüşmelerde bulunacak.

Xi’nin Paris ziyareti aynı zamanda iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 60. yılına denk geliyor ve Macron’un Pekin ziyaretinden sadece bir yıl sonra gerçekleşiyor. Gündemde ise Avrupa ve Çin arasındaki kısasa kısas ticari eylemler olacak.

Pekin, Avrupa Birliği’nin (AB) yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun Çin’in elektrikli araç üreticilerine verdiği sübvansiyonlara ilişkin soruşturmasına yanıt olarak ocak ayında Avrupa likörlerine yönelik bir soruşturma başlattı. Paris, Avrupa Komisyonu’nun soruşturmasını desteklediği için Pekin’in tepkisi açıkça Fransa ürünlerini hedef aldı.

Bir düşünce kuruluşu olan Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün Çin araştırmaları başkanı Marc Julienne, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, Macron ve Xi’nin iyi geçiniyormuş gibi görünmek isteyeceklerini ancak “gerçekte ilişkilerin önündeki zorlukların giderek arttığını ve fırsat alanlarının giderek küçüldüğünü” söyledi.

Paris, Pekin’i Ukrayna savaşını bitirmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerindeki “etkisini” kullanmaya çağırıyor. Çin ve Rusya aralarındaki ilişkiyi “sınırsız” bir ilişki olarak tanımlayan Pekin, Ukrayna savaşı konusunda kendisini tarafsız olarak nitelendiriyor.

Avrupalı ve Fransız şirketler için eşit bir oyun alanı yaratmanın Macron için görüşmedeki bir başka öncelik olacağı ifade ediliyor. Cumhurbaşkanının ofisi bu hafta başında gazetecilere verdiği demeçte, Paris’in Çinli yetkililere, Çinli şirketlerin başka yerlerdeki fiyatların altına inmesini sağlayan hükümet sübvansiyonlarıyla ilgili “güçlü endişelerini” dile getirdiğini söyledi.

Aynı zamanda Fransa’nın Çinli yüksek teknoloji şirketlerinin özellikle elektrikli araç ve batarya üretimine yönelik yatırımlarını memnuniyetle karşıladığı da belirtildi.

‘Samimi ve dostane bir gezi’

Bununla birlikte, cumhurbaşkanının ofisinin gazetecilere ayrıntı vermeden bazı anlaşmaların görüşüldüğünü söylemesinin ardından bazıları Xi’nin gezisi sırasında yatırımların açıklanmasını bekliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın sözcülerine göre salı günü Macron ve Xi’nin “samimi ve dostane bir görüş alışverişine olanak tanıyan” daha samimi bir gezi yapması planlanıyor.

İki lider, Macron’un ailesinin geldiği güney Fransa’daki Pireneler’de manzaralı bir dağ geçidini ziyaret edecek. Bu aynı zamanda Macron’a temmuz ayında başlayacak olan Paris Olimpiyatları öncesinde ikonik bir bisiklet noktasını sergileme şansı verecek.

Macaristan ve Sırbistan gündemleri

Yerel medyanın Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın basın ofisine dayandırdığı habere göre Xi’nin salı günü Sırbistan’a gitmesi, çarşamba günü Macaristan’a geçmesi ve gezisini cuma günü tamamlaması planlanıyor.

Bu iki ülke Pekin’in sorunlar yaşadığı Avrupa’daki önemli müttefikler. Çin, Sırbistan ve Macaristan’a büyük yatırımlar yaptı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban da Pekin’in blok içindeki gündemlerine yardımcı oldu.

Uzmanlara göre, elektrikli araçlar bu iki ülkede merkezi bir konu olmaya devam edecek. Macaristan önemli bir elektrikli araç batarya üretim merkezi olmayı umuyor. Çin’in elektrikli araç şampiyonu BYD, Avrupa’daki ilk tesisi için bu ülkeyi seçti ve CATL de yerel elektrikli araç üreticilerine tedarik sağlamak üzere batarya fabrikaları geliştiriyor.

Xi’nin Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile görüşmesi, 7 Mayıs 1999’da bir NATO operasyonu sırasında ABD’nin Belgrad’daki Çin Büyükelçiliğini bombalamasının 25. yıldönümüne denk geliyor.

Sırp ve Macar liderler Pekin’in 2023’teki Kuşak ve Yol zirvesine katılan tek Avrupalı devlet başkanlarıydı. Çin, Belgrad’ı Budapeşte’ye bağlayacak bir yüksek hızlı demiryolu da dahil olmak üzere buradaki projelere yatırım yaptı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Cameron: Ukrayna’nın İngiltere’den aldığı silahlarla Rusya topraklarını vurma hakkı var

Yayınlanma

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, ziyaret ettiği Kiev’de Reuters‘a verdiği mülakatta Ukrayna’nın Rusya sınırları içindeki hedefleri İngiliz silahlarıyla vurma hakkı olduğunu iddia etti.

Reuters, daha sonra ‘haberin bazı detaylarını gözden geçirirken’ haberin geri çekildiğini açıkladı. Ajans, daha sonra ‘zamanı geldiğinde’ yeni bir versiyon yayımlayacağı sözünü verdi.

Cameron, “Ukrayna bu hakka sahiptir. Rusya, Ukrayna içindeki (hedefleri) vururken, Ukrayna’nın neden kendini savunma ihtiyacı hissettiğini anlamanız lazım,” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Cameron, İngiltere’nin Ukrayna’ya ihtiyaç duyulduğu sürece yıllık 3 milyar pound (3,74 milyar dolar) yardım yapmaya devam edeceği taahhüdünü verdi.

Bakan, “İhtiyaç duyulduğu sürece her yıl 3 milyar pound vereceğiz. Askeri teçhizat tedariki açısından elimizdekileri tamamen tükettik,” değerlendirmesini yaptı.

Cameron, “(Teçhizatın) bir kısmı şu anda ben buradayken Ukrayna’ya ulaşmış durumda,” diye konuştu.

Daha önce Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova’nın Washington’un Kiev’den sadece Rusya’daki enerji tesislerine saldırmayı bırakmasını değil, genel olarak başta yerleşim yerlerine yönelik olmak üzere terör faaliyetlerinden vazgeçmesini talep etmişti.

Peskov’un bu yorumu, Financial Times‘ta yayımlanan ve ABD yönetiminin Kiev’den Rusya’nın enerji altyapısına yönelik saldırıları durdurmasını talep ettiğini belirten bir makaleye yanıt olarak gelmişti.

Ukrayna komandoları Kırım taarruzu için İngiltere’de eğitim alıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English