Bizi Takip Edin

RUSYA

Rusya, Arktik LNG-2 projesinden çıkan doğalgaz için yüzde 40 indirimle alıcı arıyor

Yayınlanma

ABD yaptırımlarının hedefi olan Arktik LNG-2 projesi, Rusya’nın sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatını 2030 yılına kadar üç katına çıkaracak ve küresel pazardaki payını yüzde 8’den yüzde 20’ye yükseltecek.

Ayrıca, kaybedilen Avrupa gaz pazarının yerini kısmen dolduracak. Bu nedenle hem Novatek’in üst düzey yöneticileri hem de Moskova, Kuzey Kutbu’ndan gaz çıkarmanın yollarını ve alıcıları bulmak için yoğun çaba sarf ediyor.

Strateji hakkında bilgi sahibi kişilerin Bloomberg‘e aktardığına göre, hükümet yetkilileri Arktik LNG-2 için pazar arayışında.

Proje için LNG tankerlerini tedarik edecek ve bunları satın alma riskini göze alacak şirketleri bulması beklenen bir şirketler ağı aracılığıyla bir gölge filo oluşturulmasına katkıda bulunuyor.

Novatek yöneticilerinin şubat ayında Mumbai’yi ziyaret ederek nakliye şirketlerinin temsilcileriyle bir araya geldikleri belirtildi. Novatek ayrıca yeni müşteriler bulmak amacıyla Çin’de bir ofis açtı.

Bloomberg‘in yaklaşık otuz LNG tüccarı, gemi brokeri ve şirket temsilcisiyle yaptığı görüşmelere dayanan haberine göre, gölge filo oluşturma çabaları mart ayında ciddi şekilde hız kazandı.

Tanker sahibi olan ya da işleten firmalar Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) kayıtlı; örneğin Mumbai’de bir apartman dairesinde ve Dubai’nin serbest ekonomik bölgesinde bir otelde.

Yılın ilk yarısında birkaç eski gemiyi satın alan Dubai merkezli Nur Global Shipping, özellikle dikkat çekti. Firma, modern çevre gerekliliklerini karşılamadıkları için normalde hurdaya çıkarılacak olan tankerlerin her biri için 50 milyon dolardan fazla ödeyerek piyasa aktörlerinin ilgisini üzerine çekti. Nur, beş ayrı firma aracılığıyla beş gemi satın aldı. Bunlardan biri olan Pioneer, ağustos ayı başında Arktik LNG-2’den LNG alan ilk tanker oldu.

Toplamda üç tanker, projeden beş kez gaz yükledi. Ancak bu teslimatların hiçbiri henüz alıcılara ulaşmadı. Tankerler iki kargoyu Murmansk oblastındaki Saam UGS yüzer depolama tesisine bıraktı. Ardından, buzda seyre uygun olmayan 21 yaşındaki tanker Everest Energy, Arktik LNG-2’deki kargoyu bir kez daha aldı ve Kuzey Denizi Rotası boyunca doğuya doğru yol aldı. Bu tanker aynı zamanda Glavsevmorput’tan geçiş izni de almamıştı.

ICIS gaz analizleri direktörü Tom Marzec-Manser, “Böylesine eski ve donanımsız bir geminin Kuzey Denizi Rotası’ndan gönderilmesi, Arktik LNG-2’nin alternatiflerinin tükenmekte olduğunu gösteriyor. Arktik LNG-2 için zor zamanlar yaşanıyor gibi görünüyor, zira çaresizlikten doğan tedbirlere başvuruyorlar” ifadelerini kullandı.

Arktik LNG-2 projesinin sırları: Yaptırımlar gerçekten işe yarıyor mu?

Asya’ya giden aynı rotada Everest Energy’yi Asya Energy takip ediyor. Ancak bu tür tankerler için uygun hava koşulları penceresi, buzun buz sınıfı olmayan tankerler için geçilmez hale geldiği ekim sonunda kapanacak.

Doğalgazı çıkarmak işin sadece bir kısmı; ayrıca, yaptırımlara tabi bir tankerle teslim edilen, yaptırımlara tabi bir tesisten çıkan malları satın almak isteyecek alıcıları bulmak da gerekiyor ve ABD kara listesinde halihazırda Arktik LNG-2 ile bir şekilde ilişkili toplam dokuz LNG tankeri bulunuyor.

Novatek’in üst düzey yöneticileri alıcı bulmak için dünyayı dolaşmaya devam ediyor; tüccarlar ve şirket temsilcileri Bloomberg‘e, Çin ve diğer Asya ülkelerinde anlaşma yapmak için yoğun girişimlerde bulunduklarını aktardı.

Ancak spot fiyatlara göre yüzde 40 indirimle gaz teklif etmelerine rağmen, çoğu ABD’den de LNG satın alan potansiyel alıcılar, Washington’un ikincil yaptırımlarına maruz kalma riski nedeniyle çekimser davranıyor.

Washington’daki Arktik Enstitüsü’nün kurucusu Malte Humpert, “Arktik LNG-2’nin iptali sadece bir projenin kapatılması ya da hayata geçirilmesinin ertelenmesi anlamına gelmiyor. Bu proje Rusya’nın yeniden dirilişinin bir sembolü,” değerlendirmesini yaptı.

Putin, eylül başında düzenlenen Doğu Ekonomi Forumu’nda ülkesinin gaz sıvılaştırma projesini geliştireceğini ifade ederek, “Burada bizim için sorun yaratmaya çalışıyorlar, Sayın [Novatek’in CEO’su] Mihelson bunu herkesten daha iyi biliyor… Ancak bize çıkarmaya çalıştıkları zorluklara rağmen, biz yine de bunu başaracağız,” açıklamasında bulunmuştu.

WSJ: ABD, Rusya’nın Arktik LNG-2 projesini raydan çıkarmaya çalışıyor

RUSYA

Batılı ülkelerden ürün ithalatının yasaklanması Rusya ekonomisinde büyümeyi beraberinde getirdi

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2014 yılında Batılı ülkelerden tarım ürünleri ithalatına getirilen gıda ambargosunu 2026 yılı sonuna kadar uzattı.

Bu kısıtlamalar 10 yıl boyunca sadece Rusya’nın tarımsal sanayiini ihracata yönelik hale getirmeyi ve ülkenin gıda güvenliği için mekanizmalar oluşturmayı değil, aynı zamanda Batı’nın 2022’de uygulamaya koyduğu benzeri görülmemiş yaptırımlar rejiminin nispeten sancısız atlatılmasını da sağladı.

İzvestiya gazetesi, ambargonun etkilerini değerlendirdi.

Ambargo neler getirdi?

6 Ağustos 2014 tarihinde, Kırım’ın Rusya ile birleşmesine tepki olarak yaptırım uygulayan ülkelerden tarım ürünleri ithalatının yasaklanmasına ilişkin bir devlet başkanı kararnamesi yayımlandı. İlk aşamada Avrupa Birliği, ABD, Avustralya, Kanada ve Norveç’ten, bir yıl sonra İzlanda, Lihtenştayn, Arnavutluk ve Karadağ’dan, 2016 yılında ise Ukrayna’dan gelen ürünlere ambargo uygulandı. İthalat yasağı sığır eti, domuz eti, kümes hayvanları, balık, deniz ürünleri, peynir, süt, meyve, sebze ve hükümet tarafından belirlenen diğer ürünleri kapsıyor. Tam liste düzenli olarak gözden geçiriliyor. Ambargo da düzenli olarak uzatılıyor.

Uzmanlar, gıda ambargosunun yerli tarımsal sanayinin gelişmesine yol açtığı konusunda hemfikir. Rus üreticilerin elde ettiği rekabet avantajları sayesinde ithal ikamesi süreci başlatıldı. Sonuç olarak, 2014’ten 2023’e kadar tarımdaki üretim artışı toplamda yüzde 33,2 ve özellikle gıda ürünlerinde yüzde 42,9 oldu. Tahıl, meyve ve sebze ürünleri, canlı hayvan ve kümes hayvanı eti, süt ve süt ürünleri, balık ve gıda ürünleri üretiminde artış gözlendi.

Peynir üretimi tüketiciler için en belirgin artışı gösterdi ve hacmi neredeyse iki katına çıkarak yılda 801 bin tona ulaştı. Daha önce neredeyse tamamı ithal edilen parmesan ve camembert gibi bir dizi yabancı çeşidin üretiminde sıfırdan ustalaşıldı. Yağ ve katı yağ endüstrisi de büyüme lideri oldu. Bitkisel yağ üretimi 2,5 kat artarak yılda 9,8 milyon tona ulaştı. Ticari balık yetiştiriciliği 2,1 kat artarak 402 bin tona çıktı. Et ürünleri yüzde 84, makarna ürünleri ise neredeyse bir buçuk kat büyüdü.

2020’den bu yana Rus tarım ürünlerinin ihracatı ithalatı aştı, bu da tarımsal kalkınma modelinin ihracat odaklı bir modele dönüştüğünü gösteriyor. 2023 yılında ihracat 43,5 milyar dolara ulaştı (2013’e kıyasla 2,5 kat artış) ve Rus tarımcıların ürünleri 160 ülkeye tedarik edildi. Tarımdaki mevcut durumun, 2030 yılı için belirlenen hedeflerin (gıda üretiminin yüzde 25 ve ihracatın yüzde 50 arttırılması) gerçekleştirilmesi için bir temel oluşturduğuna işaret ediliyor.

2022 yılında Rusya üzerindeki yaptırım baskısı arttı, ancak tarımsal sanayi sektörü ambargodan etkilenmedi. Büyük ölçüde 2014’te uygulanan kısıtlamalar nedeniyle Batı’nın elinde gıda ithalatını sınırlamak gibi potansiyel olarak tehlikeli bir baskı aracı yoktu, Rusya o zamana kadar gıda egemenliğini çoktan sağlamıştı. Aynı zamanda, planlandığı alanlarda ithal ikamesi hızlanmaya başladı.

Ambargonun sonuçları

Tarımda ithal ikamesi, ekonominin diğer sektörlerine dolaylı bir ivme kazandırdı. Yerli ürünlere olan talep; makine yapımı ve özel makine üretimi, biyoteknoloji, ıslah ve genetik geliştirme, veteriner ilaçları üretimi ve inşaat alanlarında büyümeye yol açtı. Ayrıca, istihdam artışı ve sektördeki personel talebi tarım bilimi ve eğitimini yeniden canlandırdı.

Tarımsal sanayi sektöründeki bazı aktörler, daha önce tarımı yatırım yapmak için çok riskli olarak görenlerin büyük yatırımlarını çekerek, hesaplanabilir yatırım getirisi ve gelişme beklentileri olan büyük uluslararası işletmelere dönüştü. Ambargonun 2026 yılına kadar uzatılması, piyasa katılımcılarına korumacı bir sinyal gönderecek ve onları daha güçlü bir şekilde koruyacak.

Batı ürünlerinin ithalatının azaltılması, diğer faktörlerin yanı sıra, dış politikanın yeni önceliklerine uygun olarak Doğu’ya yeniden yönelme nedeniyle Rusya ekonomisi açısından elverişli hale geldi. İthal ikamesi, Çin, Hindistan ve diğer küresel Güney ülkeleriyle ilişki kurulmasını ve bu ülkelerle ticaretin arttırılmasını mümkün kılacak. Tarımsal üreticilerin kârlılığı 2023 sonunda yüzde 18,9’a ulaştı; bu oran aynı dönemde ülke genelinde ekonominin tüm sektörleri için ortalama kârlılıktan 5,4 puan daha yüksek. Toplam gelir, bir önceki yıla göre yüzde 6,6 artışla 6 trilyon ruble oldu.

Tarım Bakanlığı 2024 yılı için 132 milyon ton tahıl hasadı öngörüyor. Bu sonuç, büyük ölçüde 1 milyon hektar mahsulü yok eden hava koşulları nedeniyle 2023’e göre daha düşük olsa da tarihteki en yüksek beş hasat arasında yer alacak.

İthal ikamesinde büyüme potansiyeli hala önemli ve esas olarak hammadde, tohum ve girdilerle ilgili. İkame edilemeyenler ya kışın yetiştirilen salatalık ve domates gibi aşırı pahalı ürünler ya da doğal nedenlerle yetiştirilemeyen muz, mango ve diğer egzotik meyveler. Aynı zamanda ambargo, Rusya’nın bu tür ürünlerin tedarik yönünü değiştirmesine olanak sağladı, artık “dost” pazarlardan tedarik ediliyorlar.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Kadirov, Tesla’nın Cybertruck’ını uzaktan devre dışı bıraktığını iddia etti

Yayınlanma

Milyarder Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla şirketi, Çeçenistan Devlet Başkanı Ramzan Kadirov’un Cybertruck aracını uzaktan devre dışı bıraktı.

Telegram kanalından paylaşımda bulunan Kadirov, “Bu, Elon Musk’ın yaptığı yakışıksız bir davranış. Pahalı hediyeler veriyor ve sonra onları uzaktan kapatıyor. Muhtemelen onun hediyesini hatırlıyorsunuzdur; makineli tüfek taktığımız ve özel askeri harekata gönderdiğimiz Cybertruck. Araç savaşta övgüye değer bir performans sergiledi. Manevra kabiliyeti yüksek ve mürettebatı iyi koruyor,” ifadelerini kullandı.

Çeçenistan lideri, Musk’ın “erkek gibi” davranmadığını belirtti.

Ağustos ayında Kadirov, Musk’ın kendisine bir Cybertruck teslim ettiğini öne sürmüştü Çeçen liderin Telegram kanalında paylaştığı bir videoda, Grozni sokaklarında elektrikli bir araç sürdüğü görülmüştü. Aracın bagajına bir makineli tüfek monte edilmişti ve iddiaya göre cepheye gönderilmişti.

Daha sonra Musk, Cybertruck hediyesiyle ilgili iddiaları yalanladı. Kendi sosyal medya platformu X’te, “Cidden, bir Rus generale Cybertruck verdiğimi mi düşünüyorsunuz? Bu kadar aptal olabilir misiniz?” diye yazdı.

Cyberpunk tarzındaki dört tekerlekten çekişli elektrikli kamyonet Tesla Cybertruck, geçen sene piyasaya sürüldü. Araç, tek bir şarjla 800 kilometreden fazla yol kat edebiliyor.

Bu modelin Rusya’da resmi olarak satışı yok; yurt dışından ithal edilen bu tür araçların fiyatı 20 milyon rubleyi aşıyor.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya, Fed’in faiz indirimi kararını nasıl okuyor?

Yayınlanma

ABD Merkez Bankası (Fed), 17-18 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiği toplantıda, enflasyondaki belirgin yavaşlama ve ekonomideki soğumanın etkisiyle baz faiz oranını 50 baz puan (0,5 yüzde puanı) indirerek yüzde 4,75-5 aralığına çekme kararı aldı. İndirimin tahmin edilenden daha keskin olduğu görüldü.

Fed’in baz faiz oranı, ABD para politikasını yönetmek için temel araç. Bu orana göre bankalar birbirlerine gecelik (yani bir günlük) borç verirler ve hedef gösterge yılda genel olarak sekiz kez belirlenir. Bu orana bağlı olarak, konut kredilerinden kurumsal kredilere kadar diğer tüm dolar oranları değişir. Bu oran en son 2020’de pandeminin zirvesinde düşmüş ve o zamandan beri yükselmeye devam ederek bir yıldan uzun bir süre önce yüzde 5,25-5,5 seviyesinde istikrar kazanmıştı. Tarihsel olarak bu çok yüksek bir oran, yani 2001’den bu yana en yüksek seviye. 2008 krizinden sonra, sıfır ya da biraz daha fazla bir oran normal kabul ediliyordu.

Tüm bunlar 2022 yılında, küresel ekonomideki tedarik zincirlerinin bozulması ve kurtarma programlarından kaynaklanan büyük mali enjeksiyonların enflasyonun neredeyse her yerde (Doğu Asya’nın çoğu hariç) yükselmesine neden olmasıyla değişti. ABD’de bir ara yıllık yüzde 9,1’e ulaşarak 40 yılın rekorunu kırdı. Oran yükselmeye başladı ve 2023 yazında yüzde 5’i aştı.

Şimdi ne oluyor? Enflasyon ağustos ayında yüzde 2,5’e geriledi ve hala hedefin (yüzde 2) üzerinde, ancak çok fazla değil. Aslında, çekirdek enflasyon (akaryakıt ve market ürünleri hariç) biraz daha yüksek ve bir ölçüt olarak bu rakam daha önemli. Öte yandan, işsizliğin arttığına ve yeni istihdam artışının azaldığına dair açık işaretler var. Bu da ekonomide önemli bir soğumaya ve yakın gelecekte olası bir durgunluğa işaret ediyor. Dolayısıyla bu karar bazı açılardan gecikmiş bir karar olarak görülebilir.

Kanada, İsviçre ve Meksika merkez bankalarının yanı sıra bir dizi merkez bankası faiz oranlarını düşürmeye başladı (örneğin ECB). Genelde ABD bu sürecin “öncüsü” konumunda olur, ancak şimdi durum farklı. Faiz indirimi konusu pratikte toplantıdan önce kararlaştırılmıştı. Yine de ne kadar düşürüleceği merak uyandırdı. Yatırımcıların konuya olan büyük ilgisi, örneğin Fed’in oranına ilişkin vadeli işlemlerdeki spekülatif pozisyon hacminin ticaret tarihinde rekor bir seviyeye ulaşmasıyla kendini gösterdi.

Keskin düşüş

BKS Investment World kıdemli broker’ı Aleksandr Bartenev, İzvestiya gazetesine yaptığı açıklamada, Fed’in faiz oranını düşürmesinin devlet ve şirket borçlarının ödenmesi risklerini azaltacağını, fakat durumun bundan ibaret olmadığını söyledi.

Uzmana göre Fed, sürekli yükselen enflasyonla mücadele etmek için 16 ay içinde faiz oranını 11 kez art arda yükseltti. ABD’deki nüfus anketleri, neredeyse tüm katılımcıların -şahısların- daha düşük faiz oranları istediğini gösteriyor:

“Fiyat artışı durdu, ABD işgücü piyasası hala güçlü ve işsizlik artmaya başladı. Örneğin, Ocak 2023’te yüzde 3,4 olan işsizlik oranı Ağustos 2024 sonunda yüzde 4,2’ye yükseldi. Şirketler pahalı finansmanla karşı karşıya; böyle bir ortamda işletmeler personel sayısını artıramaz, bu da şirketlerin büyüme kabiliyetini daha da etkileyecektir. Faiz oranlarının yüksek tutulması ABD’de durgunluk riskini artırdı ve düzenleyici kurum bunun yerine ekonomide ‘yumuşak bir iniş’ planlıyor.”

Bu, Fed’in hareketlerini her zaman yakından takip eden dünyanın geri kalanı için ne anlama geliyor? Bartenev’e göre, Fed’in faiz indirimi, Avro Bölgesi ve diğer büyük ekonomilerde kademeli faiz indirimlerine yol açacak:

“Daha düşük faiz oranlarıyla, ticari kredi yükleri yeniden finanse edilecek ve ekonomiler canlanacak. Küresel ekonomi için bu durum, son iki üç yıldır iktisadi açıdan anlamlı olmayan bazı sorunlu ve düşük kârlı sektörlerin yeniden faaliyete geçmesi için bir fırsat sağlayacak. Yüksek borç yüküne sahip ülkelerde faizlerin düşürülmesi durgunluktan kaçınmaya yardımcı olacak ve sonuç olarak kamu ve şirket sektörlerinde borç servis maliyetlerini azaltacak.”

Küresel durgunluk riski

Faiz indirimi dünyadaki ekonomik büyümeyi daha eşit bir şekilde “yeniden dağıtabilir”. Tsifra Broker’ın önde gelen analistlerinden Natalya Pıryeva, ABD devlet tahvili getirilerinin büyüklüğünün faiz oranının seviyesine bağlı olduğunu belirtti:

“ABD varlıklarının getirilerindeki düşüş, diğer piyasaların çekiciliğinde artışa yol açıyor. Sonuç olarak, doların gücü azalır ve diğer dünya para birimlerinin değeri artar. Buna ek olarak, doların etkisi doğrudan emtia piyasalarına uzanarak altın gibi geleneksel güvenli liman varlıklarını dolar karşısında daha cazip hale getirir. Aynı zamanda zayıf bir dolar, başta petrol olmak üzere emtiaları daha uygun fiyatlı hale getiriyor.”

Pıryeva, son toplantı bağlamında, oranın bir kerede 50 baz puan düşürülmesinin önemli olduğunu da sözlerine ekledi. Bu durum, ABD ekonomisi ve beklentilerine ilişkin artan endişelerin bir göstergesi olabilir. Sonuç olarak, ABD’deki olası bir durgunluk küresel bir kriz için tetikleyici olabilir.

Faiz indiriminin bir başka ilginç etkisi de ABD finans piyasasındaki durum olabilir. Gerçek şu ki, 50 yıldır ödemeler dengesi açığı veren ABD artık dış finansmana güvenmek zorunda. Şu anda durum özellikle vahim, zira bu amaçla kullanılacak iç fonlar artık yeterli değil, hanehalkı ve şirketlerin tasarruf oranı negatif bölgede. Dolayısıyla yatırım büyümesi ancak dış kaynaklarla gerçekleştirilebilir. Peki ABD’de yüksek getirilere alışmış olan yatırımcılar düşen faizlere nasıl tepki verecek? Bunu önümüzdeki yıl gösterecek.

Rusya nasıl etkilenecek?

ABD’nin para politikasındaki değişiklikler Rusya’da yakından takip ediliyor. Son iki buçuk yılda ABD-Rusya ticari ve iktisadi ilişkilerindeki keskin düşüş bağlamında bile mevcut durum bir istisna değil.

Natalia Pıryeva’ya göre Fed’in kararlarının etkisi dolaylı olabilir ve büyük ölçüde emtia fiyatları üzerinden kendini gösterecek. En büyük önem petrol fiyatlarında olacak.

Aleksandr Bartenev ise Rusya için Fed’in faiz indiriminin, rekabet etmek zorunda kalacağı trendi belirlemesine olanak sağlayacağını kaydetti:

“İktisadi Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı ekonomik büyümeye ve şirketlerin yüksek faiz maliyetlerini karşılama kabiliyetine bel bağlayacaktır. Faiz oranını daha erken yükseltmeye başlayan ve enflasyonla mücadelede daha önce başarılı olan ABD’nin deneyimi, enflasyonla mücadelede başarılı olunması durumunda merkez bankamızın gelecekteki yörüngesini bize gösteriyor. Rusya Federasyonu’ndaki üretim engelleri ve uygulanan yaptırımların bir sonucu olarak yabancı ortaklarla çalışmadaki ticari zorluklar nedeniyle, belki de Maliye Bakanlığı taktik değiştirecek ve ülkemiz içinde ikame edilebilir üretim yaratmak için harekete geçecektir. Bu senaryoda, şirketler kapasitelerini artırmak ve işgücünü geliştirmek için sermaye çekeceğinden, oranın düşük olması gerekir.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English