Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Rusya ve Hindistan, Modi’nin ziyaretinin ardından ortak bildiri imzaladı

Yayınlanma

Kremlin’in açıklamasına göre Rusya ve Hindistan, Başbakan Narendra Modi’nin ziyaretinin sonunda ‘Rusya-Hindistan: Güçlü ve Genişleyen Ortaklık’ başlığı altında ortak bir bildiri imzaladı.

Görüşmelerin ardından Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov Putin ve Modi’nin tüm gündemi ele aldıklarını belirtti. Liderler dar kapsamlı bir toplantı gerçekleştirdiler ve tüm önemli konuları zaten ele aldıkları için uzun bir görüşme yapmamaya karar verdi.

Vedomosti gazetesinin haberine göre bildiride Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Hindistan Başbakanı Modi’nin iki ülke arasındaki ayrıcalıklı stratejik ortaklığın güçlenmeye ve genişlemeye devam ettiğini belirttikleri ifade edildi.

İkili ortaklığın derinleşmesi, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), BRICS ve G20 çerçevesinde Rusya ve Hindistan arasındaki düzenli temaslarla kolaylaştırılmıştı.

İki taraf da Hindistan-Rusya ilişkilerini bir dizi alanda olumlu değerlendirdi ve mevcut karmaşık ve belirsiz siyasi durumda ilişkilerin sürdürülebilir olmaya devam ettiğini kaydetti.

Dışişleri bakanlıkları arasındaki işbirliği alanında liderler, işbirliğinin kurulup geliştirilmesine ve değişime uyum sağlanmasına yardımcı olan yakın temasları memnuniyetle karşıladı.

Liderler, kurumların ikili gündem, BM gündemleri, terörle mücadele ve konsolosluk işbirliği de dâhil olmak üzere bir dizi konuda düzenli olarak bakanlıklar arası istişarelerde bulunduğunu kaydetti.

Ayrıca, iki ülkenin güvenlik konseyleri arasındaki işbirliğinin yanı sıra parlamenter işbirliği de devam ediyor.

Putin ile Modi, ticari ve iktisadi işbirliği alanında geçen yıl ikili ticaret hacmindeki büyümeye dikkat çekerek 2025 yılına kadar daha önce belirlenen 30 milyar dolarlık hedefin neredeyse iki katına çıktığını vurguladı.

Hindistan, sanayi işbirliğinin yanı sıra teknoloji ve yatırım ortaklıkları yoluyla Rusya’ya ihracatı artırmayı amaçlıyor.

İki taraf ticaret hacmi için yeni bir hedef belirledi: Hindistan ve Rusya, 2030 yılına kadar 100 milyar dolara ulaşmayı hedefliyor.

Diğer yandan iki ülke, ulusal para birimlerinde mutabakat sistemleri geliştirmeyi ve finansal haberleşme sistemlerinin birbirine bağlanması konusunda istişareleri sürdürmeyi kararlaştırdı.

Rusya ve Hindistan ulaştırma mühendisliği, metalürji, kimya sanayi, gübre tedariki ve diğer sektörlerde işbirliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. İki taraf, uydu ve mobil iletişim de dahil olmak üzere bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki işbirliğini genişletmeye ilgi duyduklarını ifade etti.

Ulaşım koridorları konusunda Rusya ve Hindistan, Avrasya bölgesinde gelecek vaat eden değer zincirleri geliştirmeye odaklandı.

İki ülke, Vladivostok-Chennai deniz koridorunu ve Kuzey-Güney Uluslararası Taşımacılık Koridorunu hayata geçirmek ve Kuzey Deniz Rotasının potansiyelini geliştirmek için altyapı kapasitesini arttırırken lojistik bağlanabilirliği de geliştirecek.

Bununla beraber Rusya ve Hindistan sivil havacılık alanında da işbirliği yapma konusunda mutabık kaldı.

Ortak bildiri, taraflar arasında enerji sektöründe, Uzak Doğu’da ve Rusya’nın Arktik bölgesinde işbirliğini öngörüyor. Enerji işbirliği, özellikle ayrıcalıklı bir stratejik ortaklığın ‘önemli bir ayağı’ olarak tanımlanıyor ve bu bağlamda ilgili kaynaklarda ikili ticaret yapılması önem taşıyor.

Rusya ve Hindistan, 2024-2029 yılları için Rusya’nın Uzak Doğusunda Ticaret, Ekonomi ve Yatırım Alanlarında Rus-Hint İşbirliği Programı’nın yanı sıra Rusya Federasyonu’nun Arktik bölgesinde işbirliği ilkelerinin imzalanmasını memnuniyetle karşıladı.

Nükleer enerji alanında Rusya ve Hindistan, Kudankulam santralifnin güç ünitelerinin inşasında kaydedilen ilerlemeyi not etti.

Devletler, VVER-1200 reaktörlü Rus tasarımı yeni bir nükleer enerji santralinin hayata geçirilmesi için teknik istişarelere devam edecek.

Uzay konusunda ise devletler, uzayın barışçıl amaçlarla kullanılması ve roket motorlarının geliştirilmesi, üretimi ve kullanımının koordine edilmesi konusunda mutabık kaldı.

Askeri ve askeri-teknik işbirliği alanında iki lider, Rusya-Hindistan Hükümetler Arası Askeri İşbirliği ve Askeri-Teknik İşbirliği Komisyonu’nun 21. toplantısının 2024 yılının ikinci yarısında Moskova’da yapılması konusunda mutabık kaldı.

İki taraf ayrıca Rus teçhizat ve silahlarının bakımı için Hindistan’da yedek parça, bileşen, ünite ve diğer ürünlerin ortak üretimini teşvik edecek.

Rusya ve Hindistan tarım, bilim ve teknoloji, gemi yapımı ve onarımı, mavi ekonomi, denizcilik endüstrisi, sağlık hizmetleri, kutup araştırmaları, nanoteknoloji gibi alanları potansiyel işbirliği alanları olarak belirledi.

İki ülke eğitim ve diplomaların karşılıklı tanınması konusunda istişarelere devam edecek ve Rus dilinin Hindistan’da, Hint dillerinin de Rusya Federasyonu’nda yaygınlaştırılması için çaba sarf edecek.

Modi’nin Moskova’ya resmi ziyareti 8 ve 9 Temmuz tarihlerinde gerçekleşti. Hindistan başbakanı 2019’dan bu yana ilk kez Rusya’yı ziyaret etti. Putin ile son olarak Eylül 2022’de Semerkant’ta düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesinde bir araya gelmişti.

Hindistan Başbakanı Modi, beş yıl sonra ilk kez Moskova’da Putin ile bir araya geldi

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English