Bizi Takip Edin

RUSYA

Rusya’nın federatif yapısı nasıl değişti?

Yayınlanma

30 Eylül’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetleri ile Ukrayna’nın Herson ve Zaporojye bölgelerindeki askeri-sivil yönetimlerin liderleriyle bu bölgelerin Rusya’ya bağlanmasına ilişkin anlaşmalar imzaladı.

Söz konusu bölgeler, 23-27 Eylül tarihlerinde Rusya Federasyonu’na katılım konusunda referandumlar düzenledi ve bölge sakinleri bu kararı oy çokluğu ile destekledi.

Aralık 1991’de SSCB’nin çöküşünden sonra tüm eski özerklikler ve bölgelerin akıbeti yeniden şekillendi.

1992’de devletin federal yapısı güncellendi. 1992 baharında, federal merkez ve bölgeler arasında (Tataristan ve Çeçen-İnguşetya hariç) yetkilerin sınırlandırılmasına ilişkin federal anlaşmalar yapıldı.

12 Aralık 1993’te Rus devletinin inşası için yeni temeller oluşturan Rusya Federasyonu Anayasası kabul edildi ve tüm bölgeler eşit statü aldı.

2003-2008’de Rusya’da, sosyo-ekonomik kalkınmayı hızlandırmak ve nüfusun yaşam standardını iyileştirmek için özerk okrugları bölgelere dahil etme süreci yaşandı. Tüm özerklikler, özel statüye sahip idari-bölge birimleri olarak Rusya Federasyonu’nun parçası oldu.

Birleşme sürecinde, on özerk bölgeden altısı tasfiye edildi ve beş yeni birleşik bölge oluşturuldu. 1 Aralık 2005’te Perm Bölgesi ve Komi-Permyatskiy Özerk Okrugu yerine, Rusya Federasyonu’nun bir parçası olarak Perm Bölgesi kuruldu. 1 Temmuz 2007’de eski Kamçatka Bölgesi ve Koryak Özerk Okrugu’nu birleştiren Kamçatka Bölgesi kuruldu. 1 Ocak 2008’de Ust-Orda Buryat Özerk Okrugu, İrkutsk Bölgesi’nin bir parçası oldu. İki ay sonra 1 Mart 2008’de, eski Çita Bölgesi ve Aginskiy Buryat Özerk Okrugu’nun bağlı olduğu Trans-Baykal Bölgesi kuruldu.

Sonuç olarak Rusya’daki toplam bölge sayısı 2008 yılında 89’dan 83’e düştü.

2014 sonrası federal yapı

2014 yılına kadar Ukrayna’ya bağlı olan Kırım ve Sivastopol, Rusya’ya bağlanma kararı aldı.

Kırım’ı Rusya ile yeniden birleştirme kararı, 16 Mart 2014’te Kırım’da yapılan referandumda alındı. İki gün sonra 18 Mart’ta, Rusya Federasyonu ile Kırım Cumhuriyeti arasında, Kırım Cumhuriyeti’nin Rusya Federasyonu’na kabulü ve Rusya Federasyonu içinde yeni tebaaların oluşturulmasına ilişkin anlaşma imzalandı.

21 Mart 2014’te imzalanan federal anayasa hukuku hükümleri pekiştirdi. Sonuç olarak Rusya Federasyonu’nun tebaa sayısı 83’ten 85’e yükseldi: 22 cumhuriyet, 9 kray, 46 oblast, 3 federal şehir (Moskova, St. Petersburg, Sivastopol), 1 özerk bölge (Yahudi Özerk Bölgesi) ve 4 özerk kent.

Halihazırda Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye için de benzer bir hukuki süreç yürütülüyor.

Bununla beraber Herson ve Zaporojye’nin tüm topraklarının Rus kuvvetlerinin kontrolünde olmaması ve Kiev’in idaresinde olan bölgelerdeki etnik Rus nüfusun yoğun olması, Moskova’yı askeri harekatta artık geri adım atılamaz bir noktaya getirmiş oldu.

RUSYA

Ukrayna, Rusya’nın ilk kez kıtalararası balistik füzeyle saldırdığını iddia etti

Yayınlanma

Ukrayna Hava Kuvvetleri, Rusya’nın bu sabah (21 Kasım) Ukrayna’ya yönelik saldırısında, Astrahan oblastından bir kıtalararası balistik füze  fırlattığını duyurdu.

Reuters ajansı söz konusu saldırının, Rusya’nın savaşın başlangıcından bu yana ilk kez bu kadar uzun menzilli bir füze kullandığına işaret ettiğini yazdı.

Bu saldırı, Ukrayna’nın bu hafta Rusya topraklarını hedef almak için ABD ve İngiltere’den sağlanan füzeleri kullanmasının hemen ardından gerçekleşti.

Moskova, bu tür eylemlerin çatışmayı daha da tırmandıracağı yönünde uyarılarda bulunmuştu.

Kiev, açıklamasında füze türüne dair ayrıntı vermeyerek, “Rusya’nın Astrahan oblastı topraklarından kıtalararası balistik füze fırlatıldı,” ifadelerini kullandı.

Bu tür balistik füzeler hem nükleer hem de konvansiyonel savaş başlıkları taşıma kapasitesine sahip olmasıyla dikkat çekiyor.

Bir gün önce Ukrayna’daki Telegram kanallarında, kaynak belirtilmeksizin, Rusya’nın nükleer yük taşıma kapasitesine sahip RS-26 Rubej füzeleri ile Ukrayna’yı hedef alabileceği yönünde iddialar ortaya atıldı.

Aynı gün ABD, İtalya, Yunanistan ve İspanya, Ukrayna’daki büyükelçiliklerini geçici olarak kapatma kararı aldı.

Dinyeper Bölgesel Askeri Yönetim Başkanı Sergey Lisak, saldırının bir rehabilitasyon merkezine hasar verdiğini belirtti.

Merkezin kazan dairesi kısmen tahrip olurken, onlarca pencere kırıldı. Olayda can kaybı yaşanmadı.

Fakat dokuz garaj, bir sanayi tesisi ve iki özel ev zarar gördü. Evlerden birinde çıkan yangın kontrol altına alındı.

Rusya’nın saldırıları yalnızca Dinyeper ile sınırlı kalmadı. Kiev, Odessa ve Suma oblastları da hedef alındı. Bu bölgelerde elektrik arzında ciddi aksaklıklar meydana geldi.

İsviçreli askeri uzman Bosshard ile mülakat: Rusya’dan hangi karşılık beklenebilir?

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Yayınlanma

Rusya, nükleer caydırıcılık politikasını güncelleyerek, Belarus’un güvenliğine yönelik tehditleri de nükleer silah kullanımına gerekçe olarak tanımladı. Uzmanlar, bu değişikliklerin açıklayıcı bir nitelik taşıdığını belirtirken, doktrinin zamanlamasının ABD’nin Ukrayna’ya yönelik füze yardımıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekiyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılık Alanındaki Devlet Politikasının Temelleri” başlıklı doktrin belgesinde yapılan değişiklikleri onayladı.

Putin, 25 Eylül 2024 tarihinde yaptığı bir toplantıda doktrinin değiştirileceğini duyurmuştu.

Daha önce, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov da haziran ayında yaptığı açıklamada, askeri operasyon deneyimlerinin ışığında doktrinin güncellenebileceğini söylemişti.

Yeni metin, Putin tarafından duyurulan hükümler doğrultusunda, nükleer silah kullanımına ilişkin koşullarda önemli değişiklikler içeriyor.

Artık nükleer silahların kullanımı sadece Rusya’nın değil, Belarus’un güvenliğine yönelik kritik tehdit durumlarında da gündeme gelebilecek.

Rusya, güncellenmiş nükleer doktrinini yayımladı

Özellikle seyir füzeleri, insansız hava araçları, hipersonik silahlar ve diğer uzay-havacılık saldırı araçları gibi unsurlar, geniş çaplı bir saldırının güvenilir şekilde tespit edilmesi hâlinde nükleer yanıt için gerekçe olarak değerlendirilebilecek. Önceki belgelerde bu kapsam sadece balistik füzelerle sınırlıydı.

Ayrıca, nükleer doktrinin, değişen koşullara uyum sağlamak için sürekli güncellenmesi gereken bir belge olduğu vurgulandı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, basın mensuplarının doktrinin yayımlanmasının ABD’nin Ukrayna’ya ATACMS füzeleri gönderme kararıyla aynı zamana denk gelip gelmediği sorusuna, belgenin “zamanında” yayımlandığını söyleyerek yanıt verdi.

Peskov, güncellenen önemli maddelerden birinin, nükleer silaha sahip olmayan bir devletin nükleer bir devletin desteğiyle Rusya’ya saldırması hâlinde bunun ortak bir saldırı olarak değerlendirileceği olduğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Batı’nın bu yeni doktrini dikkatlice inceleyeceğini umduğunu ifade etti.

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) düşünce kuruluşundan uzman Aleksandr Yermakov, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte yapılan değişikliklerin çoğunlukla açıklayıcı nitelikte olduğunu söyledi.

Yermakov, “Örneğin, daha önceki belgelerde misilleme amaçlı bir nükleer saldırının balistik füzelerle tetiklenebileceği belirtiliyordu. Şimdi buna insansız hava araçları ve seyir füzeleri de eklendi,” dedi.

Yermakov, doktrinin yayımlanma zamanlamasının ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri yardımlarıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekerek, “Bu değişiklikler daha önce duyurulmuştu. Ancak son gelişmeler ışığında, olası tırmanma risklerini hatırlatmak amacıyla yayımlandı,” ifadelerini kullandı.

Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde Uluslararası Güvenlik Merkezi uzmanı Dmitriy Stefanoviç ise, güncellenen doktrinin, küresel nükleer arenadaki yeni eğilimlere ve olaylara yanıt verdiğini ifade etti.

Stefanoviç, bazı ülkelerin cephaneliklerini artırdığına, yeni nükleer silah sahibi devletlerin ortaya çıktığına ve nükleer faktörün öneminin son yıllarda arttığına dikkat çekti.

Uzman, doktrinin Belarus ile nükleer işbirliğini güçlendiren unsurlar içerdiğini de ekledi.

Stefanoviç, “Güncellenen belge, nükleer silah kullanımı için gerekli koşullar olan ‘nükleer eşik’ konusunu biraz daha netleştiriyor. Bu ne Rusya için ne de rakipleri için rahatlama nedeni değil. ABD ve NATO ile doğrudan çatışma riski devam ettiği sürece, hızlı bir nükleer tırmanma senaryosu her zaman mümkün,” değerlendirmesini yaptı.

Rusya, Biden’ın ATACMS kararına nasıl tepki verecek?

Okumaya Devam Et

RUSYA

Ukrayna, Rusya’yı ATACMS füzeleriyle hedef aldı

Yayınlanma

Ukrayna, Bryansk olbastına altı ATACMS balistik füzesi ile saldırdı. Rus hava savunma sistemleri beş füzeyi etkisiz hale getirirken, bir füze sınırlı hasara yol açtı. Can kaybı ya da büyük bir yıkım yaşanmadığı bildirildi.

Rusya Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Bryansk oblastını altı ATACMS balistik füzesi ile hedef aldığını duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Bu gece saat 03:25’te (yerel saatle 00:25) düşman, Bryansk oblastındaki bir tesisi altı balistik füzeyle vurdu. Elde edilen teyitli bilgilere göre saldırıda ABD yapımı ATACMS taktik füzeleri kullanıldı,” denildi.

Rus hava savunma sistemleri beş füzeyi imha ederken, bir füze hedefe ulaşarak sınırlı hasara yol açtı.

Füzenin parçalarının Bryansk bölgesindeki bir askeri tesisin teknik alanına düştüğü ve bunun bir yangına neden olduğu belirtildi.

Ancak yangının kısa sürede kontrol altına alındığı ve söndürüldüğü bildirildi.

Açıklamada, herhangi bir can kaybının yaşanmadığı ve ciddi bir yıkımın olmadığı da vurgulandı.

Rusya ordusu, saldırıyı önlemek için S-400 hava savunma sistemi ve Pantsir füze savunma sistemi kullandı.

Biden’dan Ukrayna’ya kritik hamle: ATACMS füzeleri için onay çıktı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English