Bizi Takip Edin

Rusya

Rusya’nın Taliban’ı terör listesinden çıkarması ne anlama geliyor?

Yayınlanma

Rusya Yüksek Mahkemesi, Başsavcı İgor Krasnov’un talebi üzerine Taliban’ın ülkedeki faaliyet yasağını askıya alarak örgütü terör listesinden çıkardı. Karar derhal yürürlüğe girerken, Rusya Dışişleri Bakanlığı bunun Afganistan ile tam teşekküllü ortaklığın önünü açtığını belirtti. Uzmanlar, kararın Rusya için sembolik, Taliban için ise meşruiyet açısından önemli olduğunu ve terörle mücadele işbirliğini artırabileceğini ifade ediyor.

Rusya Yüksek Mahkemesi, Başsavcı İgor Krasnov’un 17 Nisan tarihli talebi üzerine Taliban‘ın Rusya’daki faaliyet yasağını askıya aldı.

Yargıç Oleg Nefedov, örgütün terör örgütleri sicilinden çıkarılmasına yönelik kararın derhal yürürlüğe gireceğini açıkladı.

Taliban’dan bahsedilirken “terör örgütü olarak tanınan ve faaliyetleri Rusya Federasyonu topraklarında yasaklanan” şeklindeki ifadenin kullanılması 22 yıldır zorunluydu.

Yüksek Mahkeme, 14 Şubat 2003 tarihinde yine Başsavcılığın talebi üzerine bu yönde bir karar almıştı.

Başsavcılık o dönemde, Federal Güvenlik Teşkilatı’nın (FSB) sunduğu belgelere dayanarak, Taliban’ın Çeçenistan Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren yasa dışı silahlı gruplarla bağlantılarını sürdürdüğünü, terör yöntemleri kullandığını ve Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan’da İslamcı hareketlerin iktidarı ele geçirmesi için fırsat aradığını belirtmişti.

Yasağın askıya alınmasına ilişkin mahkeme oturumu kapalı oturumda gerçekleştirildi.

Krasnov’un mahkemeye başvurmasının hukuki dayanağını, Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından 28 Aralık 2024 tarihinde imzalanan yasa oluşturdu.

Bu yasayla İdari Yargılama Usulü Kanunu ve “Terörle Mücadele Hakkında” federal yasada değişiklikler yapıldı.

Değişiklikler, bir örgütün terörü yayma, meşrulaştırma ve destekleme veya Rusya’nın çıkarlarına karşı terör bağlantılı suçlar işleme faaliyetlerini durdurması hâlinde, söz konusu örgüte yönelik yasağın askıya alınmasına olanak tanıyor.

Taliban, Amerikan askerlerinin ülkeden çekilmesinin ardından 2021 yılında Afganistan’da iktidarı tamamen ele geçirdi (dönemin Devlet Başkanı Eşref Gani ülkeden kaçmıştı).

Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü’nden araştırmacı Muhammed Ömer Nessar, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte, Rusya’nın, resmi olarak tanımamasına ve örgütün terör listesinde bulunmasına rağmen son birkaç yıldır Taliban hükümetiyle aktif etkileşim yürüten ülkeler arasında yer aldığını hatırlattı.

Nessar, buna rağmen Moskova ve Kabil arasındaki işbirliğinin daha çok “seçici” nitelikte olduğunu ifade etti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Taliban’ın terör örgütü statüsünün kaldırılmasının, “iki ülke halklarının çıkarları doğrultusunda Afganistan ile tam teşekküllü bir ortaklık kurulmasının yolunu açtığı” belirtildi.

Nessar, Moskova’nın Afganistan’daki altyapı projelerini yakından takip ettiğini ifade etti. Araştırmacıya göre, 2024 yılında özellikle IŞİD kaynaklı terör tehditlerine karşı koyma meselesi öncelik kazandı ve bu durum potansiyel işbirliğinin diğer alanlarını bir ölçüde geri plana itti.

Ancak Nessar, artık resmi düzeyde IŞİD’e karşı ortak mücadelenin, iki ülke arasındaki etkileşimin ana teması hâline geleceğini öngördü.

Nessar, “Rusya için Taliban’ın yasaklı ve terör örgütleri listesinden çıkarılması büyük ölçüde sembolik bir adım olsa da, iç meşruiyet konusunda ciddi eksiklik yaşayan Taliban için bu son derece önemli bir siyasi adımdır,” dedi.

Nessar, “bu adımın, açıkça Taliban’ın terörle mücadele alanında işbirliğine yönelik belirli adımlar attığı bir dönemde, Kabil’deki mevcut yönetimin siyasi tanınırlığının eksikliğini telafi etmeyi hedeflediğini” de sözlerine ekledi.

Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IMEMO) Orta Asya Sektör Başkanı Stanislav Pritçin ise, bir yandan Orta Asya genelinde Taliban ile ilişkileri geliştirme eğiliminin yaygın olduğunu dile getirdi.

Pritçin, Kırgızistan ve Kazakistan’ın hareketi zaten terör listesinden çıkardığını, Özbekistan’ın ise Taliban ile ekonomik ve siyasi etkileşim konusunda en aktif ülke olduğunu kaydetti.

Diğer yandan Pritçin, terör statüsünün kaldırılmasının Moskova’nın bölge ülkeleriyle ilişkilerinde bazı incelikler barındırdığını ifade etti.

Uzman, örneğin Rus askeri üssünün bulunduğu Tacikistan’ın, söylem düzeyinde Taliban’ı hâlâ tehdit olarak gördüğünü, ancak Duşanbe’nin fiiliyatta Kabil ile etkileşimde bulunarak elektrik tedarik ettiğini belirtti.

Pritçin, Yüksek Mahkeme kararının ardından Rusya için Trans-Afgan demiryolu dâhil büyük projeler için fırsatlar doğduğunu, hatta 2010’lu yıllarda planlanan ancak daha sonra rafa kaldırılan TAPI (Türkmenistan–Afganistan–Pakistan–Hindistan) doğalgaz boru hattı projesinin bile mümkün olabileceğini de sözlerine ekledi.

BGP Litigation adlı avukatlık firmasının ortağı Sergey Glandin ise, Yüksek Mahkeme’nin kararına rağmen Rusya’nın, “Özel Ekonomik Tedbirler ve Zorlayıcı Tedbirler Hakkında” yasaya uygun olarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) henüz 1999 yılında Taliban’a karşı kabul ettiği zorlayıcı tedbirler rejimine uymak zorunda olduğunu kaydetti.

Glandin, bu kapsamda Rusya’nın, BM’nin ilgili konsolide yaptırım listesinde yer alan kişilerin varlıklarını dondurması, bu kişilerin ülkeye girişini (istisnasız olarak) yasaklaması ve bu kişilere silah ve askeri yardım tedarikini engellemesi gerektiğini belirtti.

Rusya

Moskova, İsrail’den Patriot sevkiyatı konusunda açıklama aldığını bildirdi

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan, Ukrayna’ya Patriot hava savunma sistemleri tedarik edildiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığına dair açıklama aldıklarını belirtti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, düzenlediği basın toplantısında, İsrail’den, Ukrayna’ya Amerikan yapımı Patriot hava savunma sistemlerinin tedarik edildiği iddialarına ilişkin açıklama aldıklarını duyurdu.

TASS haber ajansının aktardığına göre Zaharova, “İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan bu iddiaların gerçeği yansıtmadığına dair açıklamalar aldık,” dedi.

Büyükelçinin iddiası ve bakanlığın yalanlaması

Bu açıklamadan iki gün önce, 9 Haziran’da, İsrail’in Ukrayna Büyükelçisi Mihail Brodskiy, İsrail’in 1990’ların başında ABD’den aldığı eski Patriot sistemlerini Ukrayna’ya devretmeyi kabul ettiğini ve sistemlerin halihazırda Ukrayna topraklarında olduğunu söylemişti.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, ülkenin Ukrayna’ya Patriot sistemleri vermediğini ve büyükelçinin ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

İsrail, Ukrayna’ya Patriot hava savunma sistemi gönderiyor

İsrail’in ‘İran’ endişesi

Zaharova’ya göre, Büyükelçi Brodskiy düzenli olarak Ukrayna’ya silah tedariki konusunda benzer açıklamalar yapıyor, ancak İsrail makamları askeri sevkiyat planlarını reddediyor.

Zaharova, bu inkârın arkasında İsrail’in, Ukrayna’ya gönderilen silahların İran’ın eline geçeceği ve İsrail’e karşı kullanılacağı yönündeki endişelerinin yattığını belirtti.

Bir yıl önce Financial Times gazetesi, İsrail, ABD ve Ukrayna’nın, İsrail ordusunun düşük verimlilikleri nedeniyle hizmetten çıkarmaya karar verdiği sekiz eski Patriot sisteminin Ukrayna’ya tedariki konusunda görüşmeler yürüttüğünü bildirmişti.

Moskova’dan İsrail’e uyarı

Moskova yönetimi, Kiev’e yapılan her türlü silah sevkiyatını kınadığını yinelerken, Rusya’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya daha önce İsrail’i Ukrayna’ya silah göndermesinin siyasi sonuçları olacağı konusunda uyarmıştı.

Zaharova ayrıca, Ramstein formatında yapılan son toplantının sonuçlarına da değindi.

Toplantı sonrasında Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov, müttefiklerin 2025 yılında Ukrayna’ya yapacağı yardım hacminin çatışmaların başlangıcından bu yana en yüksek seviyeye ulaşacağını açıklamıştı.

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya ile ABD arasındaki müzakerelerin yeni durağı Moskova olacak

Yayınlanma

Rusya’nın Washington Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev, ABD ile ilişkilerdeki ‘tahriş edici unsurları’ ele alacak bir sonraki müzakere turunun yakın zamanda Moskova’da yapılacağını açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanlığından bir kaynak, görüşmelerin büyükelçiler düzeyinde planlandığını belirtti. Moskova, bu görüşmelerle diplomatik misyonların normalleşmesini, yaptırımların getirdiği engellerin kaldırılmasını ve nihayetinde ‘cepheleşmesiz bir arada yaşama modeline’ ulaşmayı hedefliyor.

Rusya ile ABD arasındaki diplomatik “tahriş edici unsurlara” ilişkin yeni müzakere turunun yakın bir zamanda Moskova’da yapılacağı açıklandı.

Rusya’nın Washington Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev, TASS haber ajansına verdiği mülakatta, daha önce İstanbul’da yapılan görüşmelerin iki ülkenin başkentlerine taşınması yönünde bir ön karar alındığını doğruladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığından bir kaynak ise Vedomosti‘ye yaptığı açıklamada, Moskova’daki görüşmelerin büyükelçiler düzeyinde yapılmasının planlandığını bildirdi.

Büyükelçi Darçiyev, iki ülke ilişkilerinin “iyileşme” sürecinin zorlu ilerlediğini ve henüz yolun başında olunduğunu belirtti.

Bu sürecin sadece “derin devlet olarak bilinen Beyaz Saray muhalifleri tarafından değil, aynı zamanda kongredeki ‘şahinler’ tarafından da” yavaşlatıldığını ifade etti.

Darçiyev, Rus-Amerikan ilişkilerindeki mevcut ilerlemenin, 10 Nisan’da İstanbul’da yapılan son turda müzakerelerin başkentlere taşınması yönünde alınan ön kararla ölçülebileceğini sözlerine ekledi.

Hedef: Cepheleşmesiz bir arada yaşama modeli

Büyükelçi olarak kendisine verilen görevin, Joe Biden yönetiminin “zehirli mirasını” aşmak için açılan “fırsat penceresini” tam olarak kullanmak olduğunu vurgulayan Darçiyev, nihai hedefin iki ülkenin “cepheleşmesiz bir arada yaşama modeline” ulaşması olduğunu kaydetti.

Darçiyev, “Rusya büyükelçisi olarak görevim, ikili etkileşimi iyileştirmek, yaptırımlar ve karşı yaptırımlar yoluyla ortaya çıkan sayısız engeli ve kısıtlamayı ortadan kaldırmaktır. Stratejik istikrar ve uluslararası güvenlikten sorumlu büyük güçler olarak ülkelerimizin cepheleşmesiz bir arada yaşama modeline geçmesini hedefliyoruz,” dedi.

Darçiyev, Rusya’nın hem Ukrayna’daki çatışmanın çözümü hem de ikili ilişkilerin normalleşmesi için ABD ile titiz bir ortak çalışmaya hazır olduğunu belirterek, “Cepheleşme ve pragmatik etkileşim senaryoları arasındaki seçim Amerikan tarafına aittir,” ifadelerini kullandı.

Büyükelçi ayrıca, mevcut ABD yönetiminin, bir önceki yönetimin aksine “boş sözler yerine pragmatik pazarlığı tercih ettiğini” dile getirdi.

ABD, G7’den Rusya’ya karşı tavrını yumuşatmasını istiyor

Önceki görüşmeler ve gündemdeki konular

Donald Trump yönetiminin iktidara gelmesinin ardından Moskova ile Washington arasındaki temaslar yeniden canlanmıştı.

İki ülke heyetleri arasındaki üç yılı aşkın bir sürenin ardından ilk kapsamlı görüşmeler 18 Şubat’ta Riyad’da yapıldı.

Bu görüşmede Ukrayna’daki durum ve ikili ilişkilerin yeniden tesisi ele alındı. Heyetler, 27 Şubat’ta İstanbul’da büyükelçiliklerin çalışmalarının normalleştirilmesini görüştü.

Müzakereler, 24 Mart’ta Riyad’da uzman grupların “Karadeniz tahıl girişiminin” uygulanması üzerinde çalışmayı kabul etmesiyle devam etti.

Ayrıca bu toplantıda Ukrayna’daki enerji tesislerine yönelik saldırılara moratoryum uygulanacak bir liste üzerinde de anlaşıldı.

10 Nisan’da İstanbul’da yapılan ikinci turda ise diplomatik misyonların bankacılık hizmetlerinin normalleştirilmesi konusunda mutabakata varıldı. Darçiyev, henüz büyükelçi adayıyken bu görüşmelerde Rus heyetine başkanlık etmişti.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ise gelecekteki müzakere turlarında Moskova’nın, iki ülke arasında doğrudan hava trafiğinin yeniden başlatılması konusunda ABD’den net bir yanıt almayı hedeflediğini söyledi.

Ryabkov, Darçiyev’in de 10 Nisan’daki toplantıda bu konuyu gündeme getirdiğini belirterek, “ABD ile prensipte kolay konular olmaz,” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya’dan ayrılan Yandex kurucusu, İngiltere’de yapay zeka fabrikası kuracak

Yayınlanma

Rusya’dan ayrılan Yandex’in kurucusu Arkadiy Voloj’un şirketi Nebius, İngiltere’de 300 milyon dolarlık bir yapay zeka kümesi inşa edeceğini duyurdu. Şirket, 2025’in son çeyreğine kadar binlerce Nvidia Blackwell Ultra ekran kartını bu yeni merkezde devreye almayı hedefliyor. Nebius, daha önce de ABD ve İsrail’de büyük yatırımlar yapmıştı.

Rusya’dan ayrılan Yandex’in kurucusu Arkadiy Voloj tarafından kurulan teknoloji şirketi Nebius, yapay zeka alanındaki küresel varlığını genişletmeye devam ediyor.

Şirket, bu hafta yaptığı açıklamada, İngiltere’de bir yapay zeka kümesi (AI cluster) inşa etmek için 300 milyon dolarlık yeni bir yatırım yapacağını duyurdu.

Nebius, 2025 yılının dördüncü çeyreğine kadar yeni tesiste binlerce Nvidia Blackwell Ultra ekran kartını devreye almayı planlıyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Arkadiy Voloj, “İngiliz iş dünyası, akademi ve kamu sektörü için inovasyonun geleceğini destekleyecek bilişim altyapısını sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz,” dedi.

Voloj, İngiltere’nin yapay zekanın geliştirildiği, test edildiği ve fintekten biyotıpa kadar tüm sektörlerde uygulandığı kilit platformlardan biri olduğunu belirterek, “Buradaki varlığımız bizi geleceği şekillendiren girişimlere, araştırmacılara ve endüstri liderlerine daha da yakınlaştırıyor,” ifadelerini kullandı.

Küresel büyüme ve dev yatırımcılar

Nebius, bu yeni yatırımla birlikte Avrupa, ABD ve Orta Doğu’da altı farklı ülkede toplam yedi yapay zeka kümesini yönetecek.

Şirket, Mayıs 2025’te İsrail İnovasyon Otoritesi’nden ülkede bir süper bilgisayar inşa etmek için yaklaşık 135 milyon dolar (500 milyon şekel) tutarında bir hibe kazanmıştı.

Voloj’un süper bilgisayar kurma konusunda daha önceden de tecrübesi bulunuyor. Nebius’un Finlandiya’daki veri merkezinde, Yandex’in kurucularından İlya Segaloviç’in anısına isimlendirilen ISEG adlı bir süper bilgisayar yer alıyor. ISEG, dünya sıralamasında 29. sırada yer alıyordu.

Şirket, Aralık 2024’te ABD’deki faaliyetlerini genişletmek amacıyla 700 milyon dolarlık bir yatırım çekmişti.

Yatırımcılar arasında Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un firması Bezos Expeditions, teknoloji devi Nvidia, Silikon Vadisi merkezli risk sermayesi fonu Accel ve varlık yönetim şirketi Orbis gibi önemli isimler bulunuyor. Nebius’un San Francisco, Dallas ve New York’ta temsilcilikleri mevcut.

AB, Yandex’in eski CEO’su Arkadiy Voloj’a yönelik yaptırımları kaldırdı

Otonom teslimat projesi

Nebius Group ekosistemi, başka teknoloji projelerini de bünyesinde barındırıyor. Bu projelerden biri olan ve merkezi Teksas eyaletinin Austin şehrinde bulunan Amerikalı şirket Avride, Şubat 2025’te Japon holdingi Rakuten ile bir işbirliği yaptığını duyurmuştu.

Rakuten, bünyesinde bir pazar yeri, finansal hizmetler ve Viber mesajlaşma uygulamasını barındırıyor.

Bu işbirliği kapsamında Avride, Tokyo’da otonom araçlarla market ürünleri ve restoran siparişlerinin test teslimatını başlattı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English