Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Suudi teknoloji enstitüsü başkanı ABD’yi kızdırmamak için Çin’le yapay zeka işbirliğini sınırlayacak

Yayınlanma

Suudi Arabistan’ın önde gelen akademik kurumunun yeni başkanı, üniversitenin Çin’le, ABD yapımı çiplere erişimini tehlikeye atabilecek herhangi bir yapay zeka işbirliğinden uzak duracağını söyledi.

Geçtiğimiz ay Suudi Arabistan’da Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin (KAUST) başına geçen Profesör Sir Edward Byrne, “en iyi bildiğim alanlar olan İngiltere, Avrupa ve ABD” ile ilişkilere öncelik vereceğini ve üniversitedeki araştırmacıların çalışmalarını yürütmek için ihtiyaç duydukları yapay zeka teknolojisine erişebilmelerini sağlayacağını söyledi.

Suudi Profesör Financial Times’a verdiği röportajda, “Daha hassas alanları biliyorsunuz. Sanırım hepimiz bunların ne olduğunu biliyoruz. ABD ile ilgili olanlar da dahil olmak üzere ilgili tüm ulusal düzenlemelere tamamen uymaya kesinlikle kararlıyım,” dedi.

Sözlerine şöyle devam etti: “ABD’deki işbirlikleri kritik önem taşıyor. Başkan olarak bu işbirliklerinin devam etmesini sağlamak için ABD’nin tüm ticaret düzenlemelerine uyma konusunda mutlak bir taahhüdüm var. Çin ile pek çok alanda işbirliği için hala alan görüyorum. Ancak ABD hükümetinin ABD teknolojisine erişim konusunda çok katı kurallara sahip olduğu alanlarda değil.”

ABD, teknoloji tedarik zincirinin yönünü Çin’den ayrıştırmaya çalışırken son teknoloji yapay zeka çiplerinin ihracat lisansları üzerindeki kontrollerini sıkılaştırdı. Orta Doğu’da, bölgenin de ihracat kontrollerinden etkileneceğine dair korkular başladı.

Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki en büyük yapay zeka şirketi olan G42’ye 1,5 milyar dolar yatırım yapan Microsoft, geçen ay yaptığı açıklamada yapay zeka çiplerinin bölgeye ne zaman gönderilebileceği konusunda daha fazla “açıklık ve tutarlılığa ” ihtiyaç duyduğunu söyledi.

BAE de, ABD’nin baskısıyla Çinli teknoloji firmalarına yatırım yapmaktan vazgeçtikten aylar sonra, yapay zeka alanındaki küresel gelişmelere öncülük etmek üzere ABD ile bir ortaklık kurdu.

Byrne’ün KAUST’tan ayrılan selefi Tony Chan, Çin ile işbirliklerini genişletti ve AceGPT adı verilen Arapça odaklı büyük bir dil modeli oluşturmak için Shenzhen Hong Kong Çin Üniversitesi ve Shenzhen Büyük Veri Araştırma Enstitüsü ile ortak bir yapay zeka projesi geliştirmeye gitti.

2009’da merhum Kral Abdullah tarafından ülkenin ilk lisansüstü araştırma üniversitesi olmak üzere 10 milyar dolarlık bir bağışla kurulan KAUST’ta, Çin’le işbirliğinin derinliğinin ABD’nin enstitünün bilgisayarları için en yeni çipleri tedarik etmesini engellemesine yol açabileceğine dair korkular vardı.

Suudi Arabistan ve BAE, ana güvenlik ortakları olan Washington’u kızdırmadan yapay zekayı geliştirmek ve hem ABD hem de Çin ile ticari ilişkilerini geliştirmek için uğraşıyor. Mayıs ayında bir Suudi fonu, Çin’in en önde gelen jeneratif yapay zeka start-up’ının tek yabancı yatırımcısı oldu.

Öte yandan üst düzey Suudi yetkililer, başta Nvidia olmak üzere ABD yapımı gelişmiş yapay zeka çiplerine erişimi güvence altına almak için aktif olarak çalışıyor ve Teknoloji Bakanı Abdullah Alswaha son aylarda Amerikalı mevkidaşları ve Silikon Vadisi’ndeki teknoloji yöneticileriyle görüşmeler yapmak üzere ABD’ye çok sayıda seyahat gerçekleştirdi.

Krallık geçen ay Riyad’da büyük bir yapay zeka konferansına ev sahipliği yaptı ve burada hükümete bağlı Suudi Veri ve Yapay Zeka Kurumu Arapça büyük dil modelini sergiledi ve Nvidia ile 5.000 GPU için bir anlaşma yaptığını duyurdu. FT’ye konuşan bir yetkili, SDAIA’nın halihazırda ABD’li firmanın 1.000 GPU’suna erişimi olduğunu ve yakın gelecekte daha fazlasına erişme konusunda iyimser olduklarını söyledi.

ORTADOĞU

İsrail’in Refah’ı işgal planı

Yayınlanma

Refah göç

İsrail ordusu, Gazze’nin güneyindeki “tampon bölgeyi” genişletme bahanesiyle Mısır sınırındaki Refah kentini işgal etmeyi planlıyor.

Haaretz’in haberine göre, İsrail ordusu, Gazze’nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini birbirinden ayıran Morag Koridoru ile Mısır sınırındaki Philadelphi Koridoru arasında 75 kilometrekarelik bir alanda “tampon bölge” kurmayı planlıyor. İsrail ordusunun kurmayı planladığı “tampon bölgeyle” Refah kentinin tamamı İsrail işgali altında kalmış oluyor.

Söz konusu “tampon bölgeyle” yüz ölçümü ortalama 360 kilometrekare olan Gazze Şeridi’nin 5’te biri ve daha önce yardımların ulaştırıldığı Mısır sınırının Gazze tarafı İsrail ordusunun kontrolüne girmiş oluyor.

İsrail’in “tampon bölge” olarak isimlendirdiği alanlara Filistinlilerin girişine izin verilmiyor.

İsrail ordusu söz konusu bölgeyi işgal ederek “Refah’tan zorla göç ettirilen Filistinlilerin kente geri dönüşüne izin vermemeyi ve bölgedeki binaları yıkmayı” planlıyor.

Söz konusu planın “Refah kentinin yok edilmesi anlamına geldiği” belirtiliyor.

Refah kentinin işgal edilerek “tampon bölgeye” dahil edilmesi Gazze’nin Mısır sınırını kaybetmesine ve “sadece İsrail içinde bir yerleşim birimi” haline gelmesine yol açacağı belirtiliyor.

Kentin “tampon bölgeye” dahil edilmesi konusu, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun İsrail’in “Gazze’de geniş alanları kontrol edeceği” yönündeki açıklamasının ardından, siyasi kesimin geçen ay Gazze’ye saldırıları yeniden başlatma kararı alması sonrası ortaya çıktı.

Haaretz’in askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde, Refah ve çevresi için hazırlanan planın “Gazze’nin kuzeyinde yapılanların tekrarı” olduğu ifade edildi.

Haberde, “İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde uzun süreli bir faaliyet için ABD dahil uluslararası destek almasının pek mümkün olmadığını anladı. Hükümet üyelerinin insani yardımları engelleme yönündeki tehditlerinin fiili bir politikaya dönüşmesi pek mümkün görünmüyor. Bu nedenle İsrail ordusu, Hamas’a baskı uygulayacağına inandığı yerlere yönelik operasyonlarını yoğunlaştırmaya hazırlanıyor” ifadeleri kullanıldı.

Netanyahu, Gazze’nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini birbirinden ayıran “Morag” isimli yeni bir koridor inşa edilmeye başlandığını açıklamıştı.

Refah’ı yok etme planı

İsrail ordusunun Refah’ı Han Yunus’tan ayırma hazırlıkları kapsamında “Morag Koridoru’nu genişletmek ve koridor boyunca binaları yıkmak için halihazırda çalıştığı” belirtilen haberde, koridorun bazı bölgelerinin bir kilometreden daha geniş olacağı kaydedildi.

İsrail güvenlik teşkilatından kaynaklara dayandırılan haberde, Refah’ın tamamının diğer tampon bölgeler gibi Filistinlilerin girmesinin engellendiği bir yer mi olacağı yoksa tüm binaların yıkılarak kentin “fiilen ortadan kaldırılmasının” planlandığı bir yer haline mi getirileceğinin henüz kararlaştırılmadığı ileri sürüldü.

İsrail ordusunun bölgede yürüttüğü faaliyetlerin Morag ve Philadelphi koridorları arasında sınırlı kalmadığına işaret edilen haberde, konuya ilişkin fazla ayrıntı verilmedi.

Haberde ayrıca İsrail askerlerinin yakın zamanda Refah çevresinde konuşlanmaya başladığı ve bunun Refah’ı Gazze’den tamamen ayırmaya yönelik “ön adım” olduğu savunuldu.

Ölüm bölgeleri

Gazze’nin Mısır sınırındaki Philadelphi Koridoru’nun yanı sıra İsrail’in, 7 Ekim 2023’te şiddetli saldırılarını başlatmasının ardından Gazze Şeridi içinde İsrail sınırı boyunca tampon bölgeler oluşturduğu belirtildi.

İsrail’in, Filistinlilerin bu bölgelere girmesini engellediği ve bu bölgeleri, İsrail askerlerinin kendilerine yaklaşan herkese ateş ettiği bir “ölüm bölgesi” olarak tanımladığı kaydedildi.

İsrail ordusunun uzunluğu 800 metre ila 1,5 kilometreyi bulan, işgal ettiği bu “tampon bölgelerle” Gazze sınırı yakınında yer alan yerleşimleri korumayı hedeflediği savunuldu.

Gazze Şeridi’nin dünyaya açılan tek kapısı olan ve Mayıs 2024’ten bu yana İsrail işgali altında bulunan Refah Sınır Kapısı da bu kentte yer alıyor.

Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi’ne insani ve tıbbi yardımlar, ticari ürünler getiriliyordu ve yaralıların tahliyesi de bu kapı üzerinden yapılıyordu.

İsrail ordusu 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye insani yardımların girişini engelliyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

“ABD, Suriye’deki askerlerini sessizce Irak’a çekiyor”

Yayınlanma

Lübnan merkezli El Mayadin televizyonunun haberine göre, ABD ordusu Suriye’nin kuzeydoğusundaki bazı askeri üslerini tahliye ederek personel ve teçhizatını Irak’a taşımaya başladı.

Gelişme, Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) geçici yönetimi ile ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında 10 Mart’ta imzalanan SDG güçlerinin Suriye ordusuna entegre edilmesini öngören anlaşmasının ardından geldi. Habere göre, ABD anlaşmadan sonra mart ayı ortalarından itibaren Suriye’nin kuzeydoğusundaki bazı askeri üslerini kaldırmaya, ekipman ve personelini sessizce Irak’a transfer etmeye başladı.

Özellikle Haseke’nin batı kırsalında bulunan Vezir Üssü ile Şeddadi kentindeki bazı Amerikan askerlerinin helikopterlerle Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) sınırları içerisindeki ABD üslerine nakledildiği bildirildi.

Ayrıca, Conoco gaz sahası, Yeşilköy ve Ömer petrol sahası gibi bölgelerdeki Amerikan askeri varlığının da azaldığı aktarıldı. Sevkiyat öncesinde askeri araçlar ve personelin Şeddadi üssüne taşındığı ve buradan Irak’a gönderildiği belirtildi.

El Mayadin’in sahadaki gözlemlerine dayandırdığı haberde, son günlerde Deyrizor, Haseke ve Kamışlı bölgelerinde ABD’ye ait helikopterler ile insansız hava araçlarının yoğun uçuşlar gerçekleştirdiği ifade edildi. Bazı helikopterlerin, Haseke’den IKBY’ye giden askeri konvoylara havadan eşlik ettiği de kaydedildi.

Bu gelişme, hem HTŞ ile SDG arasında imzalanan “entegrasyon” anlaşmasının ardından hem de Türkiye ile İsrail’in, Suriye’de olası bir gerilimi önlemek amacıyla “çatışmasızlık mutabakatı” için görüşmeler yürüttüğüne dair iddiaların ortaya atıldığı bir dönemde geldi.

ABD yönetimi şu ana kadar Suriye’deki askeri varlığını azaltma veya çekilme sürecine ilişkin resmi bir açıklamada bulunmadı. El Mayadin, SDG kaynaklarının da ABD tarafından kendilerine herhangi bir resmi bilgilendirme yapılmadığını aktardığını yazdı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Endonezya, Gazzelilere geçici sığınma sunmaya hazır

Yayınlanma

Prabowo Subianto

Endonezya Devlet Başkanı Prabowo Subianto, Gazze’deki çatışmalardan etkilenen Filistinlilere geçici sığınma sağlama konusunda ülkesinin hazır olduğunu duyurdu. Prabowo, ilk aşamada yaklaşık bin Filistinlinin kabul edilebileceğini ifade etti.

Reuters’ın haberine göre, Orta Doğu ve Türkiye’yi kapsayan resmi ziyaretine başlayan Prabowo, Dışişleri Bakanı’na, Filistin yetkilileri ve diğer ilgili taraflarla derhal görüşmelere başlanması talimatını verdi.

Prabowo, “Yaralıları, travma yaşayanları ve yetimleri tahliye etmeye hazırız” diyerek, bu kişilerin sadece geçici süreyle Endonezya’da ağırlanacağını; sağlıklarına kavuştuklarında ve Gazze’deki koşullar güvenli hale geldiğinde geri döneceklerini vurguladı.

Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu Endonezya, uzun yıllardır iki devletli çözümü savunuyor ve Gazze’ye insani yardım ulaştırmaya devam ediyor.

İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlayan ve hâlen süren saldırılarında, Filistinli yetkililere göre 50 binden fazla kişi yaşamını yitirdi.

Endonezya’nın bölgede daha etkin bir rol üstlenmek istediğini belirten Prabowo, çatışmanın çözümünün kolay olmayacağının farkında olduklarını söyledi. “Filistinlilerin güvenliği ve bağımsızlığına duyduğumuz güçlü bağlılık, bizi daha aktif adımlar atmaya yöneltiyor” diyen Prabowo, ziyaret kapsamında Türkiye, Mısır ve Katar’da temaslarda bulunacak.

Bu açıklama, Endonezya Dışişleri Bakanlığı’nın iki ay önce yaptığı, “Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine yönelik her türlü girişimi kesinlikle reddediyoruz” açıklamasının ardından geldi. Bakanlık o açıklamada, dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistinlilerin Gazze dışına kalıcı olarak taşınması yönündeki önerisine tepki göstermişti.

Prabowo, henüz başkanlık görevine başlamadan önce de ihtiyaç hâlinde Gazze’ye barış gücü göndermeye hazır olduklarını açıklamıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English