Bizi Takip Edin

AVRUPA

Çinli Cosco Hamburg Limanı’na ortak oluyor

Yayınlanma

Dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketlerinden Çinli Cosco’nun Hamburg Limanı’na ortak olma girişimi Almanya’da koalisyon hükümetinde büyük tartışmalara yol açmıştı. Son günlerde fikir ayrılığı ayyuka çıkmıştı. Olaf Scholz’un Çin ziyareti öncesi koalisyon ortakları anlaştı. Çinli dev deniz nakliyat şirketi, limana ortak oluyor.

Cosco Shipping Ports Limited firmasının Hamburg Limanı’na ortak olması süreci bir yılı aşkın süredir devam ediyor. 2021 yılının Eylül ayında, Hamburg Limanı’nı işleten HHLA firması ile Cosco Shipping arasında anlaşma sağlanmıştı. Çinli firma Hamburg Limanı’nın Tollerort Terminali’ne yüzde 35 ortak olacaktı. Avrupa’nın en büyük üçüncü limanı olan Hamburg’un en önemli ticaret ortağı halihazırda Çin.

Gemicilik işletmesi ve armatörlük alanında da faaliyet yürüten Cosco, zaten on yıllardır Hamburg Limanı’nda gemilerini demirletiyor. Bu anlaşmayla birlikte Hamburg Limanı’nın kendileri için Avrupa çapında öncelikli bir aktarma noktası haline gelmesini istiyor Çinli firma. Dünya genelinde 450’den fazla gemiye sahip olan Cosco, 50 liman terminali işletiyor. Bunların 8 tanesi Avrupa’da.

Koalisyon hükümetinde Hamburg çatlağı

2021 yılında Ekonomi Bakanlığı anlaşma ile ilgili inceleme başlattı. Bakan Robert Habeck başından itibaren ortaklığa karşı çıktı. Koalisyon ortaklarından Yeşiller ve Liberal Parti (FDP) uzun süre anlaşmaya muhalefet etti. Basına yansıyan haberlere göre, bu anlaşmayla ilintisi olan altı bakanlık da itiraz etti. Son zamanlarda çeşitli konularda koalisyon hükümeti içerisinde fikir ayrılıkları oluyordu. Ama bu sefer Hamburg Limanı konusunda Yeşiller Partisi’nden ve Liberal Parti’den en üst düzeyde yetkililerin peş peşe ve kamuoyu önünde sert çıkışları oldu.

2018 yılına kadar Hamburg Belediye Başkanı olan Şansölye Olaf Scholz ise anlaşmanın resmiyete kavuşması için ısrarcıydı. Halefi ve SPD’den arkadaşı olan Hamburg Belediye Başkanı Peter Tschentscher da anlaşmanın gerçekleşmesi için özel gayret gösterdi. Tabi konu Hamburg şehrinin ekonomik menfaatlerinin çok ötesinde. Bilhassa Ukrayna krizinden sonra, Yeşiller ve FDP Almanya’nın Çin’e olan bağımlılığının azaltılması gerektiğini yüksek sesle dile getiriyorlar. Olaf Scholz ise Çin’le ortaklıkların ve iş birliğinin devam ettirilmesini savunuyor. Kasım ayının başında Scholz, pandemiden bu yana Çin’i ziyaret eden ilk G7 lideri olacak.

Koşullar değişti, orta yol bulundu

Hamburg Limanı konusunda bugün Alman koalisyon hükümetinden karar çıktı. Çinli dünya devi Cosco Hamburg limanının Tollerort Terminali’ne ortak oluyor, ama koşullar ve şartlar değişti. Başta düşünülen ortaklık payı yüzde 35’ten yüzde 24,9 oranına düştü. İkincisi terminal işletmesinde hem ticari konularda hem de personelle ilgili stratejik kararlarda Cosco firmasının veto hakkı olmayacak. Üçüncüsü, işletmenin tepe yöneticilerini belirleme yetkisi Cosco’da olmayacak.

Deniz taşımacılığı işletmelerinin dünya genelinde liman işletmelerine ortak olmaları olağan bir uygulama. Hal böyle iken Alman hükümetindeki bu şiddetli itirazlar politik bir tavır olarak değerlendirmeli. Zaten Yeşiller Partisi ve FDP de bunu gizlemiyor. Şansölye Olaf Scholz’un Çin ziyareti öncesi orta yol bulundu diyebiliriz. Çin’le ilgili tartışmalarda Alman büyük sermayesinin ağırlığını ne yönde koyacağı önümüzdeki süreçte etkili olacak. Şimdi gözler Çin ziyaretine katılacak olan heyet üyelerinde ve yaşanacak gelişmelerde.

AVRUPA

AB, Ukrayna için 40 milyar avroya kadar kredi sağlamayı planlıyor

Yayınlanma

G7’nin Kiev’e yardım için dondurulmuş Rus varlıklarını kullanma planının suya düşmesinin ardından AB, ABD’nin katılımına bakmaksızın yıl sonuna kadar Ukrayna’ya 40 milyar avroya kadar yeni kredi sağlamaya hazırlanıyor.

Görüşmelerde yer alan üç kişinin Financial Times’a (FT) aktardığına göre bu tek taraflı girişim, Brüksel’de Macaristan’ın bloğun ABD’nin dondurulmuş varlık planına katılması için ihtiyaç duyduğu güvenceleri sağlamasını engelleyeceği endişesinin ortasında geldi.

Viktor Orbán’ın hükümeti, dondurulmuş mal varlığı planına ilişkin kararı 5 Kasım’daki ABD başkanlık seçimleri sonrasına ertelemeye çalışıyor.

Fakat Brüksel’in önümüzdeki birkaç hafta içinde herhangi bir alternatif üzerinde çalışmaya başlaması gerekiyor zira böyle bir hamle yıl sonunda sona erecek olan yetkilere dayanıyor.

Kiev ve IMF’ye göre fonlar, 2025 yılında 38 milyar dolarlık bir finansman açığı ile karşı karşıya olan Ukrayna’nın mali istikrarına yardımcı olmayı amaçlıyor.

Macar vetosunun etrafından dolaşma adımı

FT tarafından görülen bir yasal teklif taslağına göre AB, 2024 yılı sonuna kadar Ukrayna’ya belirtilmemiş sayıda milyarlarca dolar kredi sağlayacak. Mevcut bir yardım programını genişleten böyle bir hamle, Budapeşte’nin veto yetkisini ortadan kaldırarak oybirliği yerine sadece çoğunluk desteğine ihtiyaç duyacak.

Yetkililer nihai rakamın 20 milyar avro ile 40 milyar avro arasında değişebileceğini ve üye ülkelere danışıldıktan sonra Avrupa Komisyonu tarafından belirleneceğini söyledi. Bir AB yetkilisi, “Her zaman kendi başımıza da hareket edebiliriz,” dedi.

ABD’nin katılımını içeren orijinal plan komisyonun A planı olmaya devam ederken, yetkililer Budapeşte’nin ABD seçimlerine kadar vetosunu sürdürmesi halinde bir alternatife ihtiyaç duyduklarını savunuyor.

G7’de alınan Euroclear kararı henüz uygulanamadı

G7 liderleri haziran ayında Ukrayna’ya, çoğu Belçika’nın merkezi menkul kıymetler deposu Euroclear’da tutulan, dondurulmuş Rus döviz rezervlerindeki yaklaşık 260 milyar avronun gelecekteki kârlarıyla geri ödenmek üzere 50 milyar dolarlık bir kredi verilmesi konusunda anlaşmıştı.

Bu plana göre AB ve ABD’nin her biri yaklaşık 20 milyar doları üstlenecek, kalan 10 milyar dolar ise İngiltere, Japonya ve Kanada arasında paylaşılacaktı.

Fakat ABD, krediye hizmet eden düzenli bir gelir akışı sağlamak için, çoğu Avrupa’da tutulan Rus varlıklarının dondurulmuş olarak kalmasını sağlayacak güvenceler talep etti.

Komisyon da, daha fazla yasal kesinlik sağlamak için, bloğun Rus varlıklarını hareketsiz kılan yaptırımlarının mevcut altı aylık dönemden 36 aya uzatılmasını önerdi.

Macaristan, kararı Amerikan seçimlerine kadar ertelemek istiyor

Önerilen diğer seçenekler arasında yaptırımların beş yıl uzatılması da yer alıyor. Fakat geçmişte AB’nin Ukrayna’ya verdiği desteği veto eden Orbán, düşünceleri hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre şu anda böyle bir uzatmayı engelliyor.

Görüşme hakkında bilgi sahibi iki kişiye göre, bir Macar hükümet temsilcisi pazartesi günü Brüksel’deki AB büyükelçilerine konunun ABD seçimlerinden sonra ele alınması gerektiğini söyledi.

AB şimdi alternatif olarak, kredileri yıl sonunda sona erecek olan mevcut mali destek paketinin bir parçası olarak vermeyi düşünüyor. 

Ortak AB bütçesinden destek gelecek

Bu plan, bloğun toplam borçlanmasını artırmayı içerecek ve ortak AB bütçesi tarafından desteklenecek.

AB planı, Biden yönetiminin seçimlere bu kadar yakın bir zamanda krediyi verememesi halinde, orijinal G7 önerisi kapsamında Washington’dan gelmesi planlanan 20 milyar doların bir kısmını sağlayacak.

Brüksel’deki yetkililer Washington’un nihayetinde yine de fon sağlayacağını ve böylece AB’nin maruz kalacağı riskleri azaltacağını umuyor.

AB önümüzdeki birkaç haftada karar vermek zorunda

Krediyi tek taraflı olarak vermeye karar vermesi halinde Brüksel, Ukrayna’ya yönelik destek paketinin yıl sonunda sona erecek olması nedeniyle gerekli tüm yasal engelleri zamanında aşmak için önümüzdeki birkaç hafta içinde çalışmalara başlamak zorunda.

Teklifte, “Birlik kredisinin 2024 yılı sonundan önce dilim dilim ödenmek üzere serbest bırakılabilmesi için tekliflerin ekim ayı sonundan önce kabul edilmesi aciliyet arz etmektedir,” deniyor.

Teklifte, dondurulan varlıklardan elde edilen ve yılda 2,5 ila 3 milyar avro arasında olduğu tahmin edilen gelirlerin kredinin geri ödenmesinde kullanılması öngörülüyor. Halihazırda bu gelirler AB bütçesi aracılığıyla Ukrayna’ya aktarılıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Gürcistan parlamentosu, ‘LGBT propagandasını’ yasaklayan yasayı kabul etti

Yayınlanma

Gürcistan parlamentosu, LGBT propagandasının yasaklanmasına ilişkin yasa tasarısı paketini üçüncü ve son okumada kabul etti. Sputnik Gürcistan‘ın haberine göre, tasarı oybirliğiyle onaylandı.

Tasarı, 84 milletvekili tarafından desteklenirken, muhalefet oylamaya katılmadı. İktidardaki Gürcü Rüyası partisinden milletvekili Rati İonatamişvili, “toplumun değerlerini ve çıkarlarını kapsamlı bir şekilde yansıttığını” iddia ettiği yasanın kabulünü tarihi bir an olarak nitelendirdi.

Yasa paketi, Cumhurbaşkanı’nın imzasının ardından Resmî Gazete’de yayımlanmasıyla yürürlüğe girecek.

Paket, “Aile Değerlerinin ve Çocukların Korunması” başlıklı ana yasa tasarısı ile çeşitli kanunlarda yapılan 18 değişikliği içeriyor. Değişiklikler, iktidardaki Gürcü Rüyası partisi tarafından sunulmuştu.

Tasarı paketine göre, eşcinsel evlilik, cinsiyet değiştirme operasyonları, eğitim kurumlarında ve medyada LGBT propagandası gibi faaliyetler yasaklandı.

Ayrıca, caydırıcı para cezaları da getirildi: Örneğin, okullarda LGBT propagandası için 4 bin Gürcü larisine kadar (yaklaşık 1400 dolar), LGBT temaları içeren reklamların dağıtımı için 2500 Gürcü larisine kadar (yaklaşık 886 dolar) ceza öngörüldü.

Cinsiyet değiştirme ameliyatı yapanlara ise dört yıla kadar hapis cezası verilebilecek.

Tasarı, haziran ayından bu yana Gürcistan parlamentosunda tartışılıyordu. Muhalefet bu girişime sert eleştiriler yöneltti.

Gürcistan İçin Partisi’nden milletvekili Beka Liluaşvili, önerilen değişikliklerin bazılarının ülkenin mevcut anayasal normlarıyla çeliştiğini ileri sürdü. Öte yandan, Gürcü Rüyası milletvekili Levan Maçavariani ise değişiklikleri “hayati önem taşıyan” düzenlemeler olarak savundu.

AB, Gürcistan’daki belediyelere verilen hibeleri askıya aldı

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Lukaşenko, ‘aşırılıkçılık’ suçundan hüküm giyen 37 kişiyi daha affetti

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, ‘aşırılıkçılık’ suçlamasıyla hüküm giymiş 37 kişinin affedilmesine karar verdi. Söz konusu bilgi, devlet başkanlığı idaresinin internet sitesinde yayımlandı.

Açıklamada, “Affedilenler arasında altı kadın bulunuyor. Ayrıca, affedilenlerin bir kısmı kronik hastalığı olan, engelli veya emekli kişilerden oluşuyor. Hepsi pişmanlık duyduklarını ifade ederek özgürlüklerine kavuşmak ve yasalara uygun bir yaşam sürmek istediklerini belirtti,” ifadelerine yer verildi.

Hükümlülerin af dilekçeleri, Belarus Başsavcısı Andrey Şved başkanlığındaki bir komisyon tarafından incelendi.

Af kararı, ülkede 17 Eylül’de kutlanan Ulusal Birlik Günü arifesinde imzalandı.

Lukaşenko, 4 Eylül’de de protestolara katıldıkları gerekçesiyle hüküm giymiş 30 kişiyi affetmişti. Affedilenlerin çoğu reşit olmayan ve küçük çocuklu kişilerdi.

Belarus’ta 2020 yılında, Lukaşenko’nun zaferiyle sonuçlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından kitlesel protestolar düzenlenmişti.

Dört gün boyunca devam eden protestolarda, insanlar seçim sonuçlarının yeniden incelenmesini talep etmişti.

Belarus lideri Lukaşenko, idama mahkûm edilen Alman vatandaşı hakkında af çıkardı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English