Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Alman ve Fransız dışişleri bakanları Şam’da

Yayınlanma

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Fransız mevkidaşı Jean-Noël Barrot Suriye’nin başkente Şam’a sürpriz bir ziyarette bulunarak  AB ile ilişkilerin yeniden başlaması için Suriye’deki yeni HTŞ yönetimine bazı koşullar sundu.

Yeşil politikacı Baerbock, “Avrupa ile Suriye ve Almanya ile Suriye arasında yeni bir siyasi başlangıç mümkün,” dedi ve Şam’a AB adına “uzatılan bu elle ve aynı zamanda yeni yöneticilerden net beklentilerle” gittiğini kaydetti.

Beşar Esad’ın devrilmesinden yaklaşık dört hafta sonra Baerbock ve Barrot, AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas adına Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) tarafından kurulan geçiş hükümetinin temsilcileriyle görüşmeler yapmak istiyor.

Baerbock ve Barrot, Esad’ın devrilmesinden bu yana Suriye’yi ziyaret eden ilk AB dışişleri bakanları.

Bakanlar, Suriyeli sivil toplum temsilcileriyle de bir araya gelecek ve Sednaya hapishane kompleksini de ziyaret edecek.

Baerbock azınlıkların korunması çağrısında bulundu

Esad yönetiminin “acı dolu sayfasının” kapandığını, yeni bir sayfa açıldığını “ama henüz yazılmadığını” savunan Baerbock, Der Spiegel’de yer alan habere göre, “Yeni bir başlangıç ancak yeni Suriye toplumunun etnik ya da dini grup farkı gözetmeksizin kadın-erkek tüm Suriyelilere siyasi süreçte yer vermesi, haklar tanıması ve koruma sağlamasıyla mümkün olabilir,” dedi.

Alman bakan, bu haklara saygı gösterilmesini ve “seçimlerden önceki aşırı gecikmelerle ya da adalet veya eğitim sistemlerinin İslamlaştırılmasına yönelik adımlarla baltalanmaması” gerektiğini savundu.

Baerbock, Suriye halkına son yıllarda sağlanan insani yardımın yanı sıra, iktidarın “barışçıl bir şekilde” el değiştirmesi, toplumun uzlaşması ve yeniden inşası için Suriye’ye destek vermeyi amaçladıklarını söyledi.

Baerbock: Fırsatın şüphecilikle kaçırılmasına izin vermemeliyiz

Baerbock, yeni bir başlangıcın ancak geçmişle yüzleşildiği, adaletin yerini bulduğu ve halk gruplarına karşı intikam eylemlerine girişilmediği takdirde mümkün olabileceğini belirtti ve Suriye’de “aşırıcılığın ve radikal grupların” yeri olmaması gerektiğini savundu.

HTŞ’nin ideolojik olarak nereden geldiğini, geçmişte neler yaptığını bildiklerini öne süren Alman bakan, “HTŞ’yi eylemlerine göre değerlendirmeye devam edeceğiz. Tüm kuşkulara rağmen, bu önemli kavşakta Suriye’deki insanları destekleme fırsatını kaçırmamalıyız,” dedi.

Baerbock, ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelere atıfta bulunarak, “Fakat aynı zamanda ılımlılık ve diğer önemli aktörlerle anlayış arzusunu da duyuyor ve görüyoruz,” dedi.

Görüşmelerde mültecilerin geri dönüşü de gündeme gelebilir

Alman Dışişleri Bakanı, Almanya’nın Suriye’deki iç sürecin dışarıdan kesintiye uğratılmaması konusunda da kararlı olduğunu belirtti.

Buna tüm komşu devletlerin egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinin de dahil olduğunu sözlerine ekleyen Bakan, Suriye’de “kendi çıkarlarının peşinde koşmakla” suçlanan Türkiye ve İsrail’i de kastettiğini belirtti.

Baerbock’un Şam’daki görüşmelerinde, geçiş hükümetinin de desteklediği, Almanya’daki Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü konusunun da ele alınması bekleniyor.

Federal İçişleri Bakanlığına göre şu anda Almanya’da yaklaşık 975.000 Suriyeli yaşıyor. Bunların çoğu savaş nedeniyle 2015 yılından bu yana ülkeye gelmiş durumda.

Fransız bakan Beyrut’tan Şam’a geçti

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, komşu Lübnan’a yaptığı bir ziyaretin ardından cuma günü erken saatlerde Baerbock ile birlikte Suriye’ye vardı.

Barrot Lübnan’da aralarında eski meclis başkanı Nebih Berri’nin de bulunduğu üst düzey Lübnanlı siyasetçilerle bir araya geldi.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile birlikte Suriye’ye yaptığı ziyaretin amacının “Suriye halkı ve bölgesel istikrar” için “barışçıl” bir geçişi teşvik etmek olduğunu söyleyen Barrot, Şam’a varmadan kısa bir süre önce X’te bir mesaj yayınladı.

“Egemen, istikrarlı ve barışçıl” bir Suriye umudunu dile getiren Fransız bakan, Şam’daki Fransız Büyükelçiliğinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu umut gerçek [ama aynı zamanda] kırılgan,” dedi.

Barrot Şam’da, Antakya ve Tüm Doğu Rum Ortodoks Patriği X. Yuhanna ile de bir araya geldi.

Reuters’ın Fransız diplomatik kaynaklarından aktardığına göre Barrot, tesislerle ilgilenen Suriyeli personelle bir araya gelerek siyasi ve güvenlik koşulları doğrultusunda diplomatik temsilciliğin yeniden kurulması için çalışılması gerektiğini teyit etti.

DİPLOMASİ

Zelenskiy’in danışmanı: Rusya, yeterince bedel ödemedi

Yayınlanma

Ukrayna lideri Zelenskiy’in danışmanı Podolyak, Rusya’nın başlattığı savaş için yeterince bedel ödemediğini savunarak, ABD’de Donald Trump’ın iktidara gelmesinin ardından barış görüşmelerine başlama niyetinde olmadığını açıkladı.

Ukrayna, Donald Trump’ın ABD’de göreve gelmesinin ardından Rusya ile barış müzakerelerine başlamayı düşünmediğini açıkladı. Ukrayna Devlet Başkanlığı İdaresi Danışmanı Mihail Podolyak, Moskova’nın “başlattığı savaş için yeterince yüksek bir bedel ödemediğini” belirtti.

Podolyak, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Müzakereler hakkında çok şey söyleniyor ancak bu bir yanılsama. Hiçbir müzakere süreci olamaz çünkü Rusya, bu savaş için yeterince yüksek bir bedel ödemeye zorlanmadı,” dedi.

Podolyak, ABD’den alınacak güvenlik garantilerinin savaşın sona ermesi için vazgeçilmez bir koşul olduğunu vurguladı.

Yetkili, 1994 tarihli Budapeşte Muhtırası ile 2014-2015 yıllarındaki Donbass’taki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan Minsk Anlaşmalarının etkisiz kaldığını belirtti.

Bu belgelerin askeri caydırıcılık içermediğini söyleyen Podolyak, “Rusya, bir saldırıya giriştiği anda karşılık olarak önemli sayıda darbe alacağını anlamalıdır,” ifadelerini kullandı.

20 Ocak’ta göreve başlaması planlanan ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, daha önce Ukrayna’daki savaşı hızlı bir şekilde sona erdireceğini defalarca dile getirmişti. Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeyi dört gözle beklediğini ve bu savaşın nasıl sona erdirilebileceğini tartışmak istediğini ifade etmişti.

Putin ise Trump ile görüşmeye, Kiev ile müzakerelere ve uzlaşmalara açık olduğunu dile getirmişti. Haziran ayında, ateşkes ve barış müzakerelerinin başlaması için Ukrayna’nın Donetsk, Lugansk, Zaporojye ve Herson oblastlarından askerlerini çekmesi, NATO üyeliğinden vazgeçmesi ve nükleersiz statüsünü teyit etmesi gerektiğini şart koşmuştu.

Ayrıca Batılı ülkelerin, Rusya’ya uygulanan yaptırımları kaldırmasını ve Kırım ile dört bölgenin ilhakını tanımasını talep etmişti. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise, bu talepleri “yeni bir ültimatom” olarak nitelendirmiş ve reddetmişti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bloomberg: Britanya sağı, Trump’ın ekibini Musk konusunda uyardı

Yayınlanma

Birleşik Krallık sağının önde gelen siyasetçileri Donald Trump’ın müttefikleriyle özel olarak temasa geçerek, milyarder Elon Musk’ın hapisten çıkarılması çağrısında bulunduğu İngiliz “aşırı sağcı” aktivist Tommy Robinson’ı desteklememeleri için ABD’nin seçilmiş başkanının ekibine çağrıda bulundu.

Birleşik Krallık’taki Muhafazakârlar ile Reform UK’in görüşlerine aşina olan ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen kişilerin Bloomberg’e aktardığına göre, Trump ile bağlantıları olan ve Brexit’i destekleyen bazı önde gelen siyasetçiler, Cumhuriyetçi dostlarını Musk’ın Robinson’u desteklemesinin “çok ileri bir adım” olduğunu söyleyerek uyardılar.

Trump’ın yeni yönetiminde kilit bir rol oynaması beklenen Musk, 2025 yılına sosyal medya platformu X’te, gerçek adı Stephen Yaxley-Lennon olan Robinson’ın, geçen yıl mahkemeye saygısızlıktan suçlu bulunmasının ardından cezasını çektiği hapishaneden serbest bırakılması gerektiğini belirten bir dizi paylaşımla başladı.

Görüşmelerin amacının, bir dizi sabıkası bulunan göçmen karşıtı aktivist Robinson’un, Muhafazakârlar ve Reform UK lideri Nigel Farage gibi daha ana akım İngiliz sağcıları tarafından neden desteklenmediği konusunda üst düzey Cumhuriyetçilere ek bilgi sağlamak olduğu belirtildi.

Trump’ın kişisel dostu olan ve siyasi kariyerini göçmen karşıtlığı üzerine kuran Farage, kendisini İngiliz sağının “kabul edilebilir yüzü” olarak göstermeye çalışmış ve Robinson ile arasına defalarca mesafe koymuştu.

2018’de eski partisi UKIP’ten, parti siyaseti için “tamamen uygunsuz” olarak kınadığı Robinson’u destekleme “takıntısı” olduğunu söyleyerek istifa etmişti.

Robinson, Suriyeli bir mülteciyle ilgili yanlış çıkan iddiaları tekrarlayarak mahkeme kararını ihlal ettiğini kabul ettikten sonra şu anda hapiste. Daha önce de ipotek dolandırıcılığından saldırıya ve başka bir kişinin pasaportuyla ABD’ye seyahat etmeye kadar bir dizi başka suçtan hüküm giymişti.

Musk’ın da defalarca desteklediği Farage’ın Robinson’la ilişkilendirilmesinin bir faydası olmayacağını söyleyen İngiliz siyasetçiler, ABD’li mevkidaşlarına bu konuda bilgi verdi.

Reform UK lideri temmuz ayında nihayet sekizinci denemesinde Avam Kamarasına girmeyi başarmıştı.

Yeni İşçi Partisi hükümetini eleştiren Musk, daha önce de yeni bir seçim çağrısında bulunarak İngilizleri Reform UK’i desteklemeye çağırmıştı.

Bu hafta Musk, İngiliz kasabalarında yaşanan ve hüküm giyenlerin çoğunun Pakistan kökenli olduğu çocuklara yönelik cinsel istismar skandalıyla ilgili bir dizi paylaşımda bulundu ve İşçi Partili bir bakanın hükümetin konuyu ele alış biçimi nedeniyle hapse atılması gerektiğini ifade etti.

Fakat İngiliz sağcıları ile Cumhuriyetçi bağlantıları arasındaki görüşmeler, Musk’ın paylaşımının sadece Starmer için bir baş ağrısı haline gelmediğini gösteriyor.

Musk’ın çocuk tacizi skandalıyla ilgili söylediklerinin ve İşçi Partisi hükümetine yönelik daha geniş kapsamlı eleştirilerinin İngiliz sağındaki pek çok kişi tarafından sempatiyle karşılandığı fakat Robinson’ı desteklemesinin kabul edilemez olduğu söyleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Zelenskiy: Trump Putin’i durdurabilecek kapasitede

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy 2 Ocak Perşembe günü yaptığı açıklamada ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın Rusya ile 34 aydır devam eden savaşın sonucunu belirleyebileceğini ve Kremlin lideri Vladimir Putin’i durdurmaya yardımcı olabileceğini söyledi.

Ukrayna’nın doğusunda Rusya güçlerinin ilerleyişiyle karşı karşıya olan Zelenskiy, Ukrayna televizyonuna verdiği mülakatta Trump’ın kendisine bu ayki başkanlık yemin töreninden sonra Washington’u ilk ziyaret edenlerden biri olacağını söylediğini belirtti.

Zelenskiy ayrıca önceliğin yeni yılın başlarında cephe hattını istikrara kavuşturmak olduğunu söyledi. Putin’in müzakerelerden korktuğunu ileri süren Ukraynalı lider, bunun Rusya için bir yenilgi anlamına geleceğini savundu.

Zelenskiy, “Trump belirleyici olabilir. Bizim için en önemli şey bu,” dedi. Trump’ın “gerçekten de nitelikleri olduğunu” savunan Ukraynalı, “Bu savaşta belirleyici olabilir. Putin’i durdurabilir ya da daha adil bir ifadeyle Putin’i durdurmamıza yardımcı olabilir. Bunu yapabilecek durumda,” ifadelerini kullandı.

Ukraynalı lider, “ABD’siz güvenlik garantilerinin” olamayacağını savundu

Zelenskiy, Ukrayna için adil bir barışın sağlanmasının müttefiklerinden sağlam güvenlik garantileri almak, Avrupa Birliği’ne katılmak ve Moskova tarafından reddedilen NATO ittifakına katılma daveti almak anlamına geldiğini söyledi.

Zelenskiy, “Doğal olarak, ABD’nin olmadığı her türlü güvenlik garantisi Ukrayna için zayıf güvenlik garantileridir,” dedi.

Ukraynalı lider, ABD’nin herhangi bir çözüm planında Ukrayna’nın görüşlerinin dikkate alındığından emin olmak istediğini söyledi.

Zelenskiy, “Başka türlü olamaz. Biz Ukrayna’yız ve bu bizim bağımsızlığımız, toprağımız ve geleceğimiz,” dedi ve Trump yönetiminin Rusya ile hızlı bir temas kurmasını umduğunu da belirtti.

Zelenskiy, yakın zamanda seçim yapılmayacağını söyledi

Rus güçlerinin Şubat 2022’de başlayan savaştan bu yana en hızlı ilerleyişinin yaşandığı bir dönemde Zelenskiy cephede istikrarın sağlanmasının kritik önemde olduğunu söyledi.

Zelenskiy, “Yorgun düşen askerlerimiz üzerinde baskı kuruyorlar ve bu bir gerçek. En azından ocak ayında cepheyi istikrara kavuşturmak için her şeyi yapacağız,” dedi.

2019’da seçilen Zelenskiy, savaş zamanı olağanüstü hal devam ettiği sürece yeni seçimlerin yapılamayacağını tekrarladı, fakat “koşullar elverdiğinde” yeniden aday olmayı düşüneceğini söyledi.

Ukraynalı lider, “Bu savaşın nasıl biteceğini bilmiyorum. Eğer yapabileceğimden daha fazlasını yapabilirsem, o zaman muhtemelen böyle bir karara (yeni bir dönem arayışına) daha olumlu bakacağım. Şimdilik bu benim için bir hedef değil,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English