Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ASML: ABD, Çin’e karşı daha fazla çip kısıtlaması için bastıracak

Yayınlanma

Hollanda merkezli çip makinesi tekeli ASML’nin CEO’su Christophe Fouquet, Hollandalı çip üretim makineleri üreticisinin en büyük pazarı olan Çin’e yarı iletken teknolojisi satışını daha da kısıtlamak için ABD’den gelen baskının artmasını bekliyor.

Salı günü Londra’da düzenlenen Bloomberg Teknoloji Zirvesi sırasında verdiği bir röportajda Fouquet, “Jeopolitik manzaraya bakarsanız, ABD’nin daha fazla kısıtlama için müttefiklerine baskı uygulamaya devam edeceği açık. Asıl soru şu: Hollanda için doğru olan nedir? Avrupa için doğru olan nedir?” diye sordu.

Washington yıllardır Çin’in yarı iletken sektöründeki yükselişini, gelişmiş yapay zeka çipleri ve çip üretim ekipmanlarının satışını hedef alan ihracat kontrolleri yoluyla sınırlamaya çalışıyor. Hollanda hükümeti, ABD’li müttefiki ile en büyük şirketinin en büyük pazarı arasında bir orta yol bulmakta şimdiye kadar zorlandı.

Fouquet, ASML’nin Çin ile olan işlerinin çoğunun “ulusal güvenlik” kaygılarıyla daha az ilgili olan olgun teknolojiye odaklandığını söyledi ve “Bugün Çin’deki odak noktasının çoğu ana akım yarı iletkenler üzerinde. Bu yapay zekadan çok farklı,” dedi.

ASML, Apple’ın akıllı telefonlarından Nvidia’nın yapay zeka hızlandırıcılarına kadar her şeye güç veren gelişmiş çipleri üretmelerine yardımcı olan litografi makinelerini üretme tekeline sahip. Çin, ASML’nin aşırı ultraviyole veya EUV teknolojisini kullanan en gelişmiş makinelerini hiçbir zaman satın alamadı.

Hollanda ayrıca ASML’nin en gelişmiş ikinci daldırma DUV litografi sistemlerinden bazılarını Çin’e satmasını kısıtladı ve geçen ay şirketin Lahey’de ihracat lisansları için başvurmasını sağlayan yeni ihracat kontrol kuralları yayınladı.

Çin, çip üretim teknolojisini ilerletmek için ASML’nin sistemlerine güveniyor, çünkü ülke henüz en ileri yarı iletkenleri üretebilecek benzer ekipmanları geliştiremedi.

Fouquet, mevcut kısıtlamaların Çin’in “ileri teknoloji söz konusu olduğunda 10 ila 15 yıl geride kaldığı” anlamına geldiğini söyledi.

Son beş çeyrekte ASML’nin en büyük pazarı olan Çin, son dönemde şirketin toplam satışlarının neredeyse yarısına denk gelen 2,79 milyar avroluk (3 milyar dolar) satış gerçekleştirdi.

Fouquet, Çin talebinin Covid-19 salgını sırasında verilen siparişlere dayanan bir birikim nedeniyle yükseldiğini söyledi. ASML, ülkeye yapılan satışların önümüzdeki yıl toplam gelirin yaklaşık %20’sine gerileyeceğini ve bunun daha normal bir seviye olduğunu düşünüyor.

Fouquet yaptığı açıklamada, çip endüstrisinin ve ASML’nin önümüzdeki yıl büyüyeceğini söyledi ve “2026’nın da bir büyüme yılı olmasını bekliyoruz ancak bunu ölçmek için henüz çok erken,” dedi.

ASML hisseleri salı günü %3,3 kadar değer kazandı. Geçen Salı günkü kazanç raporundan bu yana hâlâ %15’ten fazla düşüşte.

ASML CEO’su, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinin rekabetçi kalmak istiyorlarsa gelen göçü kısıtlamamaları gerektiğini söyledi.

Fouquet, “Şirketimizi 100’den fazla milletten insanla kurduk. Her yerden yetenek getirmek başarı için mutlak bir koşul oldu,” dedi.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English