Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Kanada savaş gemileri Tokyo’da Hint-Pasifik operasyonunu başlattı

Yayınlanma

Ottowa, Hint-Pasifik’teki askeri etkisini artırmak üzere harekete geçerken Kanada donanmasına ait üç gemi pazartesi günü Japonya’nın Yokosuka limanına ulaştı.

Kanada Kraliyet Donanması’na ait iki savaş gemisi Ottawa ve Vancouver ile ikmal gemisi Asterix, ağustos ortasında Kanada’nın batı kıyısından yola çıktıktan sonra ABD Donanması ve Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri’nin üslerine ev sahipliği yapan Tokyo’nun güneyindeki limana vardı.

İlk uğrak limanları olan Yokosuka’da cuma gününe kadar kalacak olan gemiler, ABD, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi bölgesel ortaklarla ortak tatbikatlara başlamadan önce yakıt ikmali yapacak, mürettebatlarını dinlendirecek ve Japon ev sahipleriyle ilişkilerini geliştirecek.

Planlar arasında, Tayvan Boğazı’nda yapılacak tatbikatların da yer aldığı kaydedildi.

Kanada’nın Japonya’daki savunma ataşesi Robert Watt tatbikatları doğruladı ancak ayrıntıları açıklamadı.

‘Gerektiğinde Çin’e meydan okuyacağız’

Nikkei Asia’nın haberine göre, pazartesi günü Çin’in hedef alınıp alınmadığı sorusuna Watt, “Mevcut konuşlandırmada hiçbir şey özellikle bir ulusa karşı ya da belirli bir ulusu caydırmak için tasarlanmamıştır” dedi ancak Kanada’nın “özgür ve açık bir Hint-Pasifik’i desteklemek için bölgesel ortaklarla birlikte çalıştığını” da sözlerine ekledi.

Konuşlandırma, Kanada’nın Projeksiyon Operasyonu’nun bir parçası olup, dönemin Savunma Bakanı Anita Anand’ın haziran ayında Asya’nın önde gelen savunma zirvesi olan 2023 Shangri-La Diyaloğu’nda duyurduğu yeni bir operasyon olan Horizon Operasyonu adı altında güncellenecek.

Anand o dönemde “Çin, uluslararası kural ve normları giderek daha fazla hiçe sayan, giderek daha yıkıcı bir küresel güç haline geliyor” diyerek şunu eklemişti: “Gerektiğinde Çin’e meydan okuyacağız ve gerektiğinde de işbirliği yapacağız.”

Güçlendirilmiş operasyon, müttefik ve ortaklarla işbirliğini derinleştirmeyi ve Kanada’yı bölgesel güvenlikte daha aktif bir rol oynaması için güçlendirmeyi amaçlıyor; her yıl konuşlandırılan savaş gemisi sayısı ikiden üçe yükseltilecek. Watt, “Bu operasyon taahhüdümüzün seviyesini artıracak” dedi.

Çok uluslu tatbikat ve angajmanların bir parçası olarak Ottawa Güneydoğu Asya’ya odaklanırken, Vancouver Kuzeydoğu Asya’daki güvenliğe bakacak. Vancouver ayrıca nükleer silah programı nedeniyle Kuzey Kore’ye karşı uygulanan Birleşmiş Milletler yaptırımlarının izlenmesine de yardımcı olacak.

Vancouver’ın komutanı Meghan Coates pazartesi günü yaptığı açıklamada “Ortaklarımızdan görmek istediğimiz şey Kanada’nın bu çeşitli tatbikat ve operasyonlara daha fazla entegre edilmesi” dedi.

Kanada bölgede askeri varlığını artırırken, Çin’le ilişkileri gerginleşiyor

Kanada, kasım ayında yayınladığı ilk kapsamlı bölgesel stratejisi ile Hint-Pasifik’teki askeri varlığını arttırıyor.

Stratejide şu ifadeler yer alıyor: “Çin’in artık giderek daha fazla göz ardı ettiği aynı uluslararası kurallar ve normlar tarafından sağlanan yükselişinin Hint-Pasifik üzerinde muazzam bir etkisi oldu ve Çin’in bölgede lider güç olma hırsı var.”

Pekin-Ottawa ilişkileri son yıllarda gerginleşti.

2018 yılında Kanadalı yetkililer ABD’nin talebi üzerine Huawei Technologies yöneticisi Meng Wanzhou’yu gözaltına aldı. Kısa bir süre sonra Çin iki Kanadalıyı casusluk suçlamasıyla tutukladı. Daha sonra hepsi serbest bırakıldı.

Bu yıl, Toronto’daki Çin Konsolosluğu’ndaki bir elçinin Kanadalı bir muhalefet milletvekilini ve Hong Kong’daki akrabalarını hedef aldığının bildirilmesinin ardından her iki ülke de birbirlerinin diplomatlarını sınır dışı etti.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English