Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

NATO ile Baykar, Polonya Silahlı Kuvvetleri için stratejik destek sözleşmesi imzaladı

Yayınlanma

NATO Destek ve Tedarik Ajansı (NSPA) ile Baykar, Bayraktar TB2 (SİHA) filosuna kapsamlı lojistik ve hizmet desteği sağlayarak Polonya’nın askeri yeteneklerini geliştirecek önemli bir sözleşmeyi resmen imzaladı.

İstanbul’da gerçekleştirilen imza töreni NATO ve Polonya’nın savunma işbirliğinin güçlendirilmesinde önemli bir kilometre taşına işaret ediyor.

Polonya Silahlı Kuvvetler Destek Müfettişliği (AFSI) ile koordineli olarak imzalanan bu sözleşme, ülkenin Bayraktar TB2 SİHA’larının bakımını, işlerliğini ve kullanılabilirliğini sağlayacak. Anlaşma, her iki tarafın da uzun vadeli destek taahhüdünün altını çizen iki yıllık ek uzatma olasılığı ile birlikte üç yıllık bir dönemi kapsıyor.

Polonya, İnsansız Hava Sistemleri (UAS) genişleme planını sürdürürken, sözleşme bu sistemlerin sürdürülmesinde hayati bir rol oynayacak.

Törende konuşan NSPA ve Baykar temsilcileri büyüyen ortaklıktan duydukları heyecanı ve Polonya Silahlı Kuvvetlerinin operasyonel hazırlığını artırma konusundaki ortak kararlılıklarını dile getirdiler.

NSPA Genel Müdürü Stacy Cummings, “Bu Anahat Anlaşması Polonya’nın savunma modernizasyon stratejisinin hayati bir bileşenini destekliyor. Ayrıca çerçeve, gerektiğinde diğer Bayraktar TB2 kullanıcısı ülkeleri de kapsayacak şekilde tasarlanmıştır,” dedi.

Sözleşmenin, NATO’nun doğu kanadını güçlendirme ve ittifak içinde “kolektif savunma yeteneklerini geliştirme” çabalarında ileriye doğru atılmış önemli bir adımı ifade ettiği vurgulanıyor.

DİPLOMASİ

İngiltere Dışişleri Bakanı Lammy, Çin Başbakan Yardımcısı Ding ile buluştu: ‘Pragmatik ve gerekli’ işbirliği

Yayınlanma

Çin Başbakan Yardımcısı Ding Xuexiang, kendisini ziyaret eden Dışişleri Bakanı David Lammy’ye Çin’in İngiltere ile “istikrarlı ve karşılıklı yarar sağlayan” ilişkiler geliştirmeye hazır olduğunu söyledi.

Lammy, İngiltere’nin altıncı en büyük ticaret ortağı olan Çin ile “pragmatik ve gerekli” angajmanlara odaklanan iki günlük bir gezi için cuma günü Pekin’e indi.

Devlet haber ajansı Xinhua’nın cuma günü bildirdiğine göre, Ding, Çin ve İngiltere’nin çıkarlarının “derinden iç içe geçmiş” olduğunu söyledi.

Ding, “Çin, stratejik ve uzun vadeli hedeflere odaklanarak, istikrarlı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişki geliştirmek ve çeşitli alanlarda pratik işbirliğinin kalitesini ve seviyesini artırmak için İngiltere ile çalışmaya isteklidir” dedi.

Habere göre Lammy, İngiltere’deki yeni hükümetin “yapıcı diyaloğu güçlendirmek”, çeşitli alanlarda işbirliğini derinleştirmek ve küresel zorlukları ortaklaşa ele almak istediğini söyledi.

Lammy Çinli mevkidaşı Wang Yi ile de bir araya geldi.

İngiliz Dışişleri Bakanlığı’na göre Lammy, İngiliz iş dünyası liderleriyle görüşmek üzere Şanghay’a da gidecek.

Ofis, iki ülke arasında demokratik değerler ve özgürlük, Hong Kong ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali gibi önemli farklılıklar olsa da, iki ülkenin küresel yeşil enerji geçişi ve güçlü ekonomik bağlantılar gibi ortak çıkarlara da sahip olduğunu söyledi.

Ofis, “Birleşik Krallık’ın Çin ile diplomatik çabaları, Birleşik Krallık’ın ulusal çıkarlarına öncelik vererek, hükümetin tüm yelpazesinde ciddi, istikrarlı ve pragmatik bir yeniden angajman olacaktır” dedi.

‘Pragmatik ve gerekli’ işbirliği

Ding ile yapılan görüşmeler, temmuz ayında ezici bir çoğunlukla göreve gelen Keir Starmer’in İşçi Partisi hükümetinden bir kabine üyesi ile üst düzey bir Çinli liderin ilk yüz yüze görüşmesi olma özelliğini taşıyor.

Çin’e varmadan önce Lammy, Çin ile angajmanın İngiliz çıkarları ve küresel çıkarlar için “pragmatik ve gerekli” olduğunu söyledi.

İngiliz Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi’nin aktardığına göre Lammy, “Rusya’nın Ukrayna’yı yasadışı işgalini durdurmaktan küresel yeşil dönüşümü desteklemeye kadar, Birleşik Krallık’ın ulusal çıkarları için hem çekişme hem de işbirliği alanlarını sık sık ve samimi bir şekilde konuşmalıyız” dedi.

Lammy’nin ziyaretini perşembe günü teyit eden Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, ziyaretin Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile Starmer arasında ağustos ayında yapılan telefon görüşmesinde gündeme gelen konularla ilgili “derinlemesine tartışmaları” içereceğini söyledi.

Xi bundan önce en son 2022 yılında Boris Johnson ile yaptığı bir telefon görüşmesi sırasında bir İngiliz başbakanıyla konuşmuştu.

Ağustos ayındaki telefon görüşmesinde Xi ve Starmer iki ülkenin uzun vadeli ve istikrarlı bir ilişki kurması gerektiği konusunda mutabık kaldılar.

Xi, iki ülkenin finans, yeşil ekonomi, yapay zeka ve insanlar arası değişim gibi alanlarda işbirliğini genişletebileceğini de sözlerine ekledi.

Daha on yıl öncesine kadar “altın çağ ” olarak nitelendirilen ilişkiler son birkaç yıl içinde İngiltere’nin Hong Kong, Sincan gibi meseleleri Çin’e karşı kullanması, casusluk iddiaları ve ABD’nin baskısıyla Huawei 5G ağının ülkeden men edilmesi gibi konular nedeniyle bozulmuştu.

Lammy ise nisan ayında Çin’e yönelik daha tutarlı bir dış politika vizyonunun ana hatlarını çizmiş ve önceki yönetimin yaklaşımını “son 14 yılda çılgınca salınmakla” eleştirmişti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Biden Berlin’de Scholz ile bir araya geldi

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden, Almanya ziyareti kapsamında Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Şansölye Olaf Scholz ile bir araya geldi.

Görev süresinin bitiminden önce Almanya’yı ziyaret eden Amerikan lidere Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Alman-Amerikan dostluğu” adına kendisine en yüksek Alman nişanını verdi.

Steinmeier, Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı Büyük Haç’ın takdiminde Biden’ı “demokrasinin yol göstericisi” olarak nitelendirdi. Alman Cumhurbaşkanına göre bu nişan, Biden’ın “transatlantik ittifaka yönelik onlarca yıllık tutkusunu” takdir ediyordu.

Steinmeier, Ukrayna savaşı sırasında Biden’ın ABD Başkanı olmasını da “tarihi bir şans” olarak nitelendirdi.

Biden ise karşılık olarak, “Bu onur benim için çok şey ifade ediyor,” dedi. Almanya ve ABD’nin pek çok dönemeçten geçmiş uzun bir tarihi olduğuna işaret eden Biden, “demokrasinin gücünün” ve ittifakların değerinin asla hafife alınmaması gerektiği uyarısında bulundu.

Biden, George H. W. Bush’tan sonra bu nişana layık görülen ikinci ABD Başkanı oldu.

ABD Başkanı, Holokost’tan kurtulan Friedländer ile buluştu

Biden Almanya’ya Ukrayna’ya verdiği destek için teşekkür ederken, Berlin’in Kiev’e “inanılmaz bir bağlılık” gösterdiğini söyledi ve “Alman liderliği tarihte bir dönüm noktasının farkına varacak bilgeliğe sahipti,” dedi.

Biden, Almanya’nın Ukrayna’nın zafer kazanması, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in başarısız olması ve NATO’nun her zamankinden daha fazla birlik olması için “yorulmadan çalıştığını” belirtti.  

Bellevue Sarayındaki resepsiyonda Joe Biden, Holokost’tan kurtulan 102 yaşındaki Margot Friedländer ile de bir araya geldi. Başkan başlangıçta Brandenburg Kapısındaki ABD Büyükelçiliğinin yanında bulunan Holokost anıtını ziyaret etmeyi planlamıştı. Fakat ziyaretin kısa tutulması nedeniyle bu tören iptal edildi.

Biden, Alman hükümetine “antisemitizm ve aşırıcılıkla mücadele” konusundaki kararlılığı için teşekkür etti.

ZDF muhabiri: Biden’ın ziyaretinin hatırlanacağından şüpheliyim

Amerikan Başkanı, “demokratik müttefiklerin nefrete ve “yeni kılıklara bürünmüş eski ruhlara” karşı daima tetikte olması gerektiğini vurguladı.

Daha sonra Alman Şansölyesi ile buluşan Biden, Scholz ile birlikte kameraların karşısına çıktı.

Scholz ve Biden basın toplantısında hem Ukrayna’daki savaş hem de Orta Doğu’daki durum hakkında yorumlarda bulundu.

Öte yandan ZDF muhabiri Dominik Rzepka’nın aktardığına göre, liderler özellikle Ukrayna konusunda oldukça muğlak ifadeler kullandılar. Rzepka, “Örneğin Ukrayna’nın NATO’ya katılma ihtimali hakkında hiçbir şey söylemediler,” dedi.

Rzepka bu nedenle Biden’ın ziyaretinin güçlü bir şekilde hatırlanacağından ve önemli sonuçlar getireceğinden de şüphe duyduğunu söyledi.

Sinvar, Hamas ve Kiev açıklamaları

İkili Orta Doğu’daki son gelişmeleri de yorumladı. Scholz, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın katledilimesinin “Gazze’de ateşkes için bir koridor açtığını” ileri sürdü.

Biden ise Hamas’ın dahli olmadan da bir ateşkesin mümkün olabileceği ihtimalini dile getirdi.

Scholz, “ne kadar sürerse sürsün” Ukrayna’nın yanında duracaklarını söylerken, “Aynı zamanda, bu savaşın çok daha büyük bir felakete yol açmaması için NATO’nun savaşın bir tarafı olmamasını sağlayacağız,” diye ekledi.

ABD Başkanı ise Kiev’e ülkesinin “güçlü ve tereddütsüz” desteği konusunda güvence verdi. Biden, Berlin ve Washington’un Ukrayna’nın “özgür ve bağımsız bir ulus olarak hayatta kalma mücadelesinin” en büyük destekçileri olduğuna dikkat çekti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Almanya ve Norveç denizaltı altyapı korumasını güçlendirmek için işbirliği yapacak

Yayınlanma

17 Ekim’de Brüksel’de düzenlenen NATO Savunma Bakanları toplantısında Norveç Savunma Bakanı Bjørn Arild Gram ve Alman mevkidaşı Boris Pistorius, NATO’nun kritik denizaltı altyapısının korunmasındaki rolünü artıracak yeni bir girişimi duyurdular.

Bu işbirliği, ilk olarak 2022 yılında Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz tarafından sunulan bir öneri üzerine inşa ediliyor. Amaç, NATO’nun Atlantik, Kuzey, Baltık, Akdeniz ve Karadeniz dahil olmak üzere geniş deniz alanlarındaki hayati enerji ve iletişim ağlarının güvenliğini güçlendirmek.

Norveç ve Almanya’nın yeni önerisi, NATO’nun bu kritik sistemlere yönelik tehditleri caydırma, tespit etme ve bunlara karşılık verme kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyor.

Norveç Savunma Bakanı Gram konuyla ilgili olarak, “Almanya ve Norveç bu önemli çalışmayı ileriye götürmeye kararlıdır. İttifak olarak, enerji ve iletişimin güvenli bir şekilde sağlanmasını temin eden kritik denizaltı altyapısını içeren geniş deniz alanlarını kapsıyoruz. Bu hayati ağları potansiyel tehditlerden korumak için güçlerimizi birleştirmeye devam etmeliyiz,” dedi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius da bu düşünceyi yineleyerek deniz güvenliğinin bir bütün olarak NATO için önemini vurguladı.

Kritik su altı altyapısına yönelik hibrit saldırıların ekonomi, iletişim ve enerji arzı için önemli bir tehdit oluşturduğunu savunan Alman bakan, “Almanya ve Norveç birlikte, genel caydırıcılığımızın ve savunmamızın bir parçası olarak NATO’nun bu altyapıların korunmasındaki rolünü güçlendirmek için somut önerilerde bulundu. Tüm Müttefiklerimizi bu girişimde bize katılmaya ve denizcilik bilgi ve kabiliyetleriyle katkıda bulunmaya davet ediyoruz,” dedi.

NATO, kritik deniz altyapısı için merkezlerler kuruyor

Teklifin ilk kez sunulduğu 2022 yılından bu yana NATO ve müttefikleri denizaltı altyapısının korunmasını güçlendirmek için önemli adımlar attı.

Bu konuda önemli başarılardan biri, Mayıs 2024’te ilk operasyonel yeteneğine ulaşan NATO’nun Kritik Denizaltı Altyapısının Güvenliği için Denizcilik Merkezinin (CUI) faaliyete geçmesi.

Birleşik Krallık’ta bulunan bu merkez bir ağ oluşturma ve bilgi merkezi olarak hizmet veriyor ve NATO’nun Müttefik Deniz Komutanlığına denizaltı sistemlerini korumak için kararlar alma, kuvvetleri konuşlandırma ve eylemleri koordine etme konularında yardımcı oluyor.

Yeni Alman-Norveç girişimi, kilit deniz bölgelerinde denizaltı altyapısının izlenmesi ve korunmasına adanmış beş bölgesel merkezin kurulması da dahil olmak üzere daha fazla ilerleme öneriyor.

Seçilen bölgeler arasında Akdeniz ve Karadeniz de var

Münferit Müttefikler veya Müttefik grupları tarafından kurulabilecek olan bu merkezlerin “durumsal farkındalığı artıracağı” ve NATO’nun sualtı alanındaki “şüpheli faaliyetleri” tespit etme yeteneğini geliştireceği belirtiliyor.

Önerilen beş merkez Baltık Denizi, Kuzey Denizi, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz’i kapsayacak. Her merkez denizaltı altyapısının 24 saat izlenmesini sağlamak üzere bölgesel uzmanlık ve yetenekleri bir araya getirecek.

Bu kapsamda ulusal makamlardan personel ve kaynaklar potansiyel tehditleri tespit etmek, caydırmak ve bunlara yanıt vermek üzere harekete geçirilecek. Norveç halihazırda Kuzey Kutbu için bir merkez kurmayı teklif ederken, Almanya ise Baltık Denizi bölgesi için sorumluluk üstlenmeyi taahhüt etti.

Bu merkezlerin ulusal makamlarla yakın işbirliği içinde çalışmaları, istihbarat paylaşmaları ve ortaya çıkan risklere verilecek yanıtları koordine etmeleri bekleniyor.

Girişim ayrıca NATO üyeleri arasında teknoloji geliştirme, istihbarat paylaşımı ve kriz yönetimi gibi alanlarda işbirliğini güçlendirmeyi amaçlıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English