Bizi Takip Edin

ASYA

Pakistan, IMF ile 7 milyar dolarlık kurtarma anlaşmasını sonuçlandırmakta zorlanıyor

Yayınlanma

Gözlemciler, Pakistan’ın Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 7 milyar dolarlık bir kurtarma anlaşmasını sonuçlandırmakta zorlandığını, zira anlaşmanın temel ayrıntılarda yetersiz kaldığını söyledi.

İslamabad, temmuz ayının ikinci haftasında Washington merkezli fon ile personel düzeyinde bir kredi anlaşması imzaladı. Anlaşmaların IMF icra kurulundan resmi onay alması gerekiyor ancak anlaşma kurulun cuma günü yapacağı bir sonraki toplantının gündeminde yer almıyor.

Pakistan Maliye Bakanı Muhammad Aurangzeb önce anlaşmanın ağustos ayında sonuçlandırılacağını söyledi, ardından eylül dedi. Konuyla ilgili son yorumlarında ise anlaşmanın “ileri aşamalarda” olduğunu söyledi.

Pakistan geçen yıl IMF ile 3 milyar dolarlık bir kredi anlaşması imzalamış ve bu anlaşma sadece iki hafta sonra yönetim kurulunun onayını almıştı – son altmış yılda sürekli kriz yaşayan ülkenin aldığı iki düzine kurtarma paketinden biri.

Son anlaşmanın belirgin bir şekilde gecikmesi sallantıdaki ekonomiyi ayakta tutmak için İslamabad tarafından ‘çok önemli’ görülen anlaşmanın geleceğine ilişkin korkuları körükledi.

Müzakerelere doğrudan dahil olan Khyber Pakhtunkhwa eyaletinin üst düzey mali danışmanı Muzzammil Aslam, Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada “Yönetim kurulunun gecikmesi anlaşılır gibi değil” dedi.

IMF, Nikkei Asia tarafından krediyle ilgili olarak gönderilen yazılı sorulara yanıt vermedi.

Geçmiş IMF kredi görüşmelerinde yer alan eski bir hükümet yetkilisi, uluslararası borç verenin bu kez imzalamadan önce daha sıkı koşullar talep edebileceği uyarısında bulundu.

Nikkei’ye isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, “Personel düzeyinde anlaşma ile IMF’nin yönetim kurulu onayı arasındaki fark ne kadar büyük olursa, Pakistan’ın krediyi alabilmek için o kadar sıkı koşulları yerine getirmesi gerekecek” dedi ve ekledi: “Bu gecikme Pakistan’ın zaten çalkantılı olan ekonomisinin performansına kaçınılmaz olarak zarar verecektir.”

Gözlemciler ve son müzakerelerde yer alan bir yetkili, henüz aşılamayan birçok engele işaret ederken, bunların en büyüğünün 12 milyar dolarlık borcun çevrilememesi ve aralarında en büyük yatırımcı Çin’in de bulunduğu kreditör ülkelerden 2 milyar dolar daha kredi alınamaması olduğunu söyledi.

Son görüşmelere katılan bir yetkili, “2 milyar dolar ek kredi almak için mücadele ediyoruz, bu da anlaşmanın önündeki ana engel” dedi.

Temmuz ayında Pakistan, Çin’den enerji sektörüne olan 15 milyar dolarlık borcun geri ödeme tarihlerini ertelemesini istedi, ancak yetkili Pekin’den şu ana kadar bir yanıt gelmediğini söyledi.

Karaçi’deki Habib Üniversitesi’nde sosyal kalkınma ve politika alanında doçent olan Aqdas Afzal, “[Pakistan’ın] Çinli [enerji üreticilerini] borç geri ödemelerinde rahatlama sağlamaya ikna edememesi Pakistan için önemli bir zorluk olarak ortaya çıktı” dedi.

Pakistan ayrıca ihtiyaç duyduğu 2 milyar dolarlık ek kredi için Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri hükümetlerine de başvurdu.

ABD merkezli St. Olaf College’da ekonomi profesörü olan Naafey Sardar, “Pakistan, yıllarca borç yenilemelerine bel bağladıktan sonra finansman kaynaklarını büyük ölçüde tükettiği için müttefik ülkelerden ek finansman taahhütleri almakta zorluklarla karşılaşıyor” dedi ve ekledi: “Dost ülkeler tarafından devam eden uzatmalar göz önüne alındığında, yeni kredi olasılığı pek mümkün görünmüyor.”

IMF Pakistan’dan sübvansiyonları kaldırmasını istedi. Ancak Pencap eyaleti bu yaz, bölge şiddetli bir sıcak hava dalgası altında kavrulurken yüksek elektrik faturaları nedeniyle oluşan tepkiyi yatıştırmak için elektrik tüketicilerine 160 milyon dolarlık bir sübvansiyon uyguladı.

Sardar, “Pencap hükümetinin elektrik sübvansiyonu planı IMF için kilit noktalardan biri gibi görünüyor” dedi.

Pakistan ayrıca temmuz ve ağustos ayları için gerekli olan 5.6 milyar dolarlık vergi tahsilatının yaklaşık 400 milyon dolar gerisinde kaldı. Bunun başlıca nedeni olarak perakendecilerin daha fazla vergi ödemeye direnmesi gösteriliyor.

İslamabad şimdi Basra Körfezi bölgesindeki ticari bankalardan daha yüksek faiz oranlarıyla borç almaya çalışıyor.

Son görüşmelere katılan bir yetkili Nikkei’ye yaptığı açıklamada, “Gerekli kredileri temin etmek için çok sayıda Körfez bankasıyla görüşmeler devam ediyor” dedi.

Yine de bazı uzmanlar, Pakistan’ın daha da sıkı koşulları kabul etmek zorunda kalmasına rağmen anlaşmanın onaylanmasının muhtemel olduğunu söyledi.

ASYA

Çin ordusu Tayvan etrafında ‘abluka’ tatbikatı gerçekleştiriyor, ABD ‘endişeli’

Yayınlanma

Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) pazartesi günü erken saatlerde Tayvan çevresinde abluka tatbikatı başlatırken, gözlemciler adanın doğusunda faaliyet gösteren PLA uçak gemisi Liaoning’in hareketlerini izliyordu.

Pekin’in ada yakınlarındaki askeri hareketleri, adanın lideri William Lai Ching-te’nin meydan okuyan ayrılıkçı konuşmasından günler sonra geldi.

PLA Doğu Cephesi Komutanlığı sözcüsü Kıdemli Deniz Yüzbaşı Li Xi, Ortak Kılıç-2024B tatbikatının Tayvan ve Tayvan Boğazı’nın kuzey, güney ve doğusundaki bölgelerde gerçekleştirildiğini ve PLA’nın müşterek operasyon kabiliyetlerini test etmeyi amaçladığını söyledi.

Sözcü, tatbikatın deniz ve hava savaşına hazırlık devriyeleri ile kilit limanları ve diğer alanları abluka altına alma becerisine odaklandığını söyledi.

“Bu, Tayvan bağımsızlık güçlerinin ayrılıkçı eylemlerine karşı sert bir caydırıcılıktır. Devletin egemenliğini ve bütünlüğünü korumak için meşru ve gerekli bir operasyondur” dedi.

Tatbikat, Lai’nin kışkırtıcı konuşmasından sonra geldi

Tatbikat, Lai’nin perşembe günü yaptığı ve iki tarafın “birbirine tabi olmadığını” ve Pekin’in adayı temsil etme yetkisi olmadığını savunduğu konuşmasından dört gün sonra başladı.

Lai, 1912’de Çin Cumhuriyeti’nin kurulmasına giden süreci başlatan 1911 Devrimi’nin başlangıç yıl dönümü olan ve Ada’da “Ulusal Gün” olarak kutlanan 10 Ekim’de yaptığı konuşmada, Pekin yönetiminin Tayvan’ı temsil etmeye hakkı olmadığını savunmuştu.

Tayvan lideri her yıl bu tarihte bir konuşma yapıyor ve bu etkinlik son yıllarda Taipei’nin Pekin’e ve gözlemcilere boğazlar arası ilişkiler konusunda mesaj gönderdiği bir platform olarak yakından izleniyor.

Bu konuşmada Lai, boğazın iki yakasının eşit statüye sahip olması gerektiğini savundu.

Tatbikatla ilgili açıklama yapan Amerika Birleşik Devletleri bu gelişmeden “ciddi endişe” duyduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller pazar günü (ABD saatiyle) yaptığı basın açıklamasında PLA’nın eylemlerini “yersiz” olarak nitelendirdi ve “tırmanma riski taşıdığı” uyarısında bulundu.

Miller Pekin’i itidalli davranmaya ve Tayvan Boğazı ile daha geniş bölgede barış ve istikrarı zedeleyebilecek eylemlerden kaçınmaya çağırdı. ABD’nin Tayvan İlişkileri Yasası, üç ortak bildiri ve altı güvence tarafından yönlendirilen uzun süredir devam eden tek Çin politikasına olan bağlılığını yineledi.

Anakara Çin’in sahil güvenliği de internet sitesinde pazartesi günü ada çevresinde devriye gezmek üzere dört filo görevlendirdiğini duyurdu.

Aynı anda yayınlanan bir harita dört filonun Tayvan ana adası etrafında döndüğünü gösterdi.

Ayrı bir açıklamada Fujian eyaleti sahil güvenliğinin Dongyin ve Matsu adaları yakınlarında “doğrulama, gemiye binme denetimleri ve kontrol ve sınır dışı etme tatbikatlarına” odaklanarak faaliyet göstereceği belirtildi.

Açıklamada “tatbikatın hızlı müdahale ve acil durum idare yeteneklerini test etmeyi amaçladığı” belirtildi.

Tayvan yönetimi pazar günü yaptığı açıklamada Liaoning uçak gemisinin Bashi Kanalı yakınlarındaki sulardan geçerek Batı Pasifik’e doğru ilerlediğini söyledi.

Liaoning test edildi

New Taipei’deki Tamkang Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler ve stratejik çalışmalar profesörü olan Lin Ying-yu, tatbikatların bir amacının da Liaoning’i büyük revizyondan sonra test etmek olduğunu söyledi.

“2023 Ortak Kılıç tatbikatı sırasında Batı Pasifik’te eğitim yapan Shandong uçak gemisi gibi, Liaoning de bu kez aynı şeyi yapıyor” dedi.

South China Morning Post’a konuşan Lin, “Geçmişte Liaoning, sürekli savaş uçağı kalkış ve inişlerini idare etmekte yetersiz kaldığı için eleştirilmişti. PLA, büyük revizyondan sonra Liaoning’in en azından Shandong’un çift taşıyıcı operasyonları yürütmek için sahip olduğu savaş kabiliyetlerine ulaşacağını umuyor” dedi.

Lin, Tayvan’ın yeniden modellenen Liaoning’in PLA’nın taktik sistemleriyle ortak operasyonlar gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini ve 2023’te Batı Pasifik’teki tatbikatlar sırasında görüldüğü gibi çift taşıyıcılı “anti-taşıyıcı, vurucu taşıyıcı” çatışma tatbikatlarına katılıp katılmayacağını gözlemleyebileceğini de sözlerine ekledi.

İlk kuşatma tatbikatı da Lai’nin konuşmasından sonra gelmişti

Mayıs ayında PLA’nın Doğu Cephesi Komutanlığı, Lai’nin Pekin’in “bağımsızlık itirafı” olarak kınadığı açılış konuşmasından üç gün sonra Ortak Kılıç-2024A askeri tatbikatını gerçekleştirdi.

Komutanlığa göre iki gün süren tatbikat “Tayvan ayrılıkçılarını” cezalandırmak ve “dış güçlere” bir uyarı niteliğindeydi. Anakara Çin’in sahil güvenliği de bu tatbikat sırasında kolluk kuvvetleri tatbikatı yapmak üzere Tayvan’ın doğusundaki sulara bir filo göndermişti.

CCTV tarafından yayınlanan bir diyagrama göre komutanlık bu kez tatbikatı adayı çevreleyen toplam altı bölgede gerçekleştirdi.

En son tatbikattaki bölgelerin bazı kısımları mayıs ayındaki beş bölgeli tatbikatla biraz örtüşüyor. Bununla birlikte, Tayvan Boğazı’nda, Keelung Şehri’nin kuzeydoğusunda ve adanın güneydoğu bölgesindeki Taitung yakınlarında yeni alanlar da içeriyor.

Tayvan Savunma Bakanlığı bir açıklama yayınlayarak PLA’nın “mantıksız ve provokatif eylemlerini şiddetle kınadığını ve karşılık vermek ve adayı savunmak için uygun kuvvetleri konuşlandıracağını” duyurdu.

Pazartesi sabahı bir X gönderisinde bakanlık, 25 PLA uçağı, yedi PLAN gemisi ve dört resmi geminin pazartesi günü sabah 8’e kadar Tayvan çevresinde faaliyet gösterdiğinin tespit edildiğini ve uçaklardan 16’sının orta çizgiyi geçerek Tayvan’ın güneybatı ve doğu hava savunma tanımlama bölgesine (ADIZ) girdiğini söyledi.

Caydırıcılığı artırma hedefi

Pazar günü Pekin Savunma Bakanlığı’na bağlı bir sosyal medya hesabı, Pekin ve Taipei arasındaki bölünmeden Lai’yi sorumlu tutan bir köşe yazısı yayınladı.

“Lai’nin sözde Çifte Onuncu konuşmasına bakıldığında – ister boğazın ötesinden haykırdığı içi boş ‘iyi niyet’ olsun, ister göstermeye çalıştığı aldatıcı ‘yumuşak duruş’ olsun – bunların hiçbiri onun bölünmeyi savunmasının ve boğazın iki yakası arasında düşmanlık ve çatışmayı kışkırtmasının özünü değiştiremez” denildi.

PLA’nın Askeri Bilimler Akademisi’nden bir yorumcu olan Fu Zhengnan’ın, CCTV’ye yorumladığına göre, pazartesi günü yapılan tatbikat, PLA’nın Tayvan’ın bağımsızlığının “aldatıcı” ve “kademeli” bir biçimine izin vermeyeceği ve Lai’nin perşembe günü yaptığı konuşmanın “son derece aldatıcı” olduğu mesajını göndermeyi amaçladı.

PLA Ulusal Savunma Üniversitesi profesörlerinden Zhang Chi Global Times’a verdiği demeçte, pazartesi günkü tatbikatın caydırıcılık kapsamının genişlediğini ve tatbikatın öncekilere kıyasla Tayvan adasına yaklaştığını, özellikle de Çin Sahil Güvenlik gemilerinin ada çevresinde devriye ve kontrol operasyonları yürüttüğünü ve art arda yeni atılımlar gerçekleştirdiğini söyledi.

Zhang, ezici bir güç ve stratejik derinliğe sahip olan tatbikatın Tayvan ordusunun “savunma ve operasyon alanını” önemli ölçüde daralttığını da sözlerine ekledi.

Zhang, ayrıca Tayvan adası çevresindeki çoklu operasyonel alanlarda PLA’nın ortak operasyonel yeteneklerini tam olarak sergilediğini belirtti.

Okumaya Devam Et

ASYA

IP4 savunma liderleri NATO toplantısına katılacak

Yayınlanma

Güney Kore, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın üst düzey savunma yetkililerinin, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) bu haftaki savunma bakanları toplantısına katılacağı duyuruldu.

Toplantı, NATO’nun IP4 olarak adlandırılan dört Asya-Pasifik ortağının perşembe ve cuma günleri ilk kez NATO savunma bakanları toplantısına katılmasıyla gerçekleşiyor.

Kaynaklar, Avustralya’nın önerdiği toplantıda savunma yetkililerinin, Kuzey Kore ile Rusya arasında derinleşen askeri işbirliği karşısında NATO ile işbirliğini güçlendirmenin yollarını ele almalarının beklendiğini söyledi.

Güney Kore’den Savunma Bakanı Kim Yong-hyun adına Bakan Yardımcısı Kim Seon-ho’nun, toplantıya katılması bekleniyor.

IP4 üyeleri, temmuz ayında Washington’da düzenlenen NATO zirvesinde, Rusya ile Kuzey Kore arasındaki derinleşen askeri ilişkileri kınayan ortak bir bildiri yayınlayarak, işbirliğini artırma konusunda mutabakata varmıştı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, bu ayın başlarında düzenlediği bir basın toplantısında, IP4’ün yaklaşan toplantıya katılacağını duyurarak, “Hint-Pasifik ortaklarıyla ortak zorluklara ortak bir yaklaşım geliştirmeyi” sabırsızlıkla beklediğini söylemişti.

Okumaya Devam Et

ASYA

Yeni Japon Başbakan ASEAN ile ilk uluslararası çıkışını yaptı

Yayınlanma

Japonya’nın yeni Başbakan Shigeru Ishiba, deniz güvenliğini güçlendirme ve karbonsuzlaştırmayı teşvik etme vaatleriyle perşembe günü ASEAN zirvesinde ilk uluslararası çıkışını yaptı.

Bu ayın başında göreve gelmesinden bu yana ilk yurtdışı gezisine çıkan Ishiba, Laos’un Vientiane kentinde düzenlenen Japonya-ASEAN ve ASEAN Artı Üç zirvelerine katılarak bölge liderleri ve üst düzey elçilerle bir araya geldi ve Tokyo’nun Güneydoğu Asya’ya olan bağlılığını sürdürme sözü verdi.

Bağlanabilirlik, dijitalleşme ve yeşil enerji alanlarında işbirliği duyuruları yapılırken, dikkatlerin çoğu Ishiba’nın çok taraflı forumda Çin ve Güney Kore liderlerine ulaşması da dahil olmak üzere uluslararası sahneye ilk çıkışını nasıl ele aldığına odaklandı.

Başbakan ayrıca Doğu ve Güney Çin Denizlerindeki deniz ihtilafları ve Kuzey Kore’nin nükleer ve füze programları gibi bölgesel güvenlik konularına da değindi.

“Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne dayanmayan haksız deniz hakları ve çıkarları iddialarını veya denizcilik faaliyetlerini kabul edemeyiz” diyen Ishiba, Tokyo’nun ‘Güney Çin Denizi’nde devam eden askerileştirme ve zorlayıcı faaliyetler’ konusundaki ‘ciddi endişelerini’ vurguladı.

Bu yılın başlarında milletvekili olarak ziyaret ettiği Tayvan konusuna da değinen Ishiba, Tayvan Boğazı’nda barışın “bölge ve uluslararası toplum için önemli” olduğunu söyledi.

Güvenlik gündemi

Selefi Fumio Kishida gibi Ishiba da Tokyo’nun giderek daha istikrarsız hale gelen güvenlik ortamıyla başa çıkabilmek için Japonya’nın uluslararası ortaklıklar ağını genişletmeyi dış politika ve savunma politikası gündeminin üst sıralarına yerleştirdi.

Nitekim yeni başbakan geziye çıkmadan önce yaptığı açıklamada, Çin ve Rusya’nın hava sahası ihlalleri ve Kuzey Kore’nin tekrarlanan füze fırlatmaları nedeniyle Japonya’nın şu anda “İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana en ciddi ve karmaşık güvenlik ortamıyla” karşı karşıya olduğunu söyledi.

Eski savunma bakanı bu nedenle Japonya’nın işbirliği yaptığı “dost ve benzer düşünen ülkelerin” sayısını arttırma ve ülkenin diplomatik ve savunma kabiliyetlerini güçlendirme sözü verdi.

Güneydoğu Asya ülkelerini yanına çekme çabaları bu politikanın önemli bir parçası zira Japonya, Çin’in Hint-Pasifik’te artan ekonomik ve askeri gücüne karşı koymak için ABD desteğiyle kendisini önemli bir güvenlik ve ticaret ortağı olarak konumlandırıyor.

Japonya bu hedefleri doğrultusunda bağlantı ve karbonsuzlaştırma projelerini artırmanın yanı sıra devriye gemileri ve kolluk kuvvetleri eğitimi yoluyla ASEAN ile deniz güvenliği işbirliğini artırma sözü verdi.

Japonya ve ASEAN ülkeleri ayrıca Orta Doğu ve Ukrayna’daki savaşlar da dâhil olmak üzere uluslararası güvenlik gerilimlerini de ele aldılar ki bu konuların cuma günü yapılacak olan ve ABD, Rusya, Avustralya, Hindistan ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin lider ve elçilerinin de katılacağı Doğu Asya Zirvesi’nde de öne çıkması bekleniyor.

Asya NATO’su önerisi eleştiri yağmuruna tutuldu

Perşembe günkü toplantılarda gündeme gelmeyen bir güvenlik konusu ise Ishiba’nın Asya’da NATO’nun bir versiyonunu oluşturma fikriydi. Eski savunma şefi tarafından uzun süredir üzerinde çalışılan bu öneri eleştiri yağmuruna tutuldu ve birçok kişi bunun hem gerçekçi olmadığını hem de ortaklar için hoş olmadığını söyledi.

Ishiba’nın kendisi de bu fikrin en azından hemen kök salmasının mümkün olmadığını itiraf etti. Ancak bu fikrin masadan kalktığı anlamına gelmiyor zira başbakan geziden önce gazetecilere bu konuda ya da ABD-Japonya güvenlik anlaşmasının revizyonu gibi diğer fikirler konusunda geri adım atmayacağını söyledi.

“Bu konularda Liberal Demokrat Parti içinde istikrarlı bir şekilde tartışmalar yürütmek niyetindeyim ve bunlar partinin duruşu haline geldiğinde, (koalisyon ortağı) Komeito ile istişare edeceğiz ve bu politikaları hükümet tedbirleri olarak önereceğiz” dedi.

ASEAN’ın tutumuna gelince, Tokyo Üniversitesi’nde doçent olan Sebastian Maslow, birliğin bu tür güvenlik çerçevelerinin Çin’i kışkırtacağı ve dolayısıyla ASEAN üyelerinin ekonomik ve güvenlik çıkarlarını dengeleme çabalarıyla çelişeceği için bölgeyi istikrarsızlaştırmasına karşı temkinli olduğunu söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English