Bizi Takip Edin

Diplomasi

İbrahim Reisi, Latin Amerika’dan sonra Afrika turuna başladı

Yayınlanma

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, üç ülkeyi kapsayacak Afrika turu için bu sabah İran’dan ayrıldı.

Reisi, Tahran’ın siyasi ve ekonomik ilişkilerini genişletmek amacıyla Kenya, Uganda ve Zimbabve’yi ziyaret edecek. Ziyaret 11 yıl aradan sonra bir İran cumhurbaşkanının Afrika’ya yaptığı ilk ziyaret olacak. Ziyaret, Reisi’nin ABD’nin yaptırım uyguladığı Venezuela, Küba ve Nikaragua’yı kapsayan Latin Amerika turundan yaklaşık bir ay sonra gerçekleşiyor.

İran Dışişleri Sözcüsü Nasır Kenani Afrika’nın İran’la ilişki kurmak isteyen bir “fırsatlar kıtası” olduğunu ve Tahran’ın da buna karşılık vermek istediğini söyledi. Kenani, “Bu geziyi, kıtadaki ülkelerle siyasi ve kültürel ilişkileri geliştirmenin yanı sıra ekonomik ve ticari ilişkilerde de artış sağlamak için bir başlangıç noktası olarak tanımlayabiliriz” dedi.

El Cezire’de yer alan habere göre İran Ticareti Geliştirme Örgütü’nün eski başkanı ve şu anda Tarım Bakanlığı yetkilisi olan Alirıza Peyman Pak, gezi öncesinde devlet televizyonuna verdiği demeçte, Çin ve Tahran’ın Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi bazı komşularının kıtadaki varlıklarını güçlendirmeleri nedeniyle İran’ın son yıllarda Afrika’daki fırsatları “ihmal ettiğini” söyledi. Pak, İran’ın geçen yıl Afrika’ya petrokimya ürünleri, gıda, ilaç, mühendislik ve teknik hizmetler de dâhil 1,2 milyar dolar değerinde mal ve hizmet ihraç ettiğini söyledi. Pak, bu miktarın son yıllarda artmasına rağmen hala yeterince yüksek olmadığını da sözlerine ekledi.

Mart ayında Batı Afrika’dan bir grup temsilciyle bir araya gelen Reisi, İran’ı kıtada sömürgecilik geçmişi olan Batı ülkeleriyle kıyaslandığında farklı bir ortak olarak tanıtmıştı. Reisi, İran İslam Cumhuriyeti’nin Afrika ile ilişkilerini genişletmesi, bu bölgenin zenginliğine yönelik bir bakış açısıyla değil, tüm uluslar için ilerleme ve refah hedefiyle gerçekleşmektedir” ifadelerini kullanmıştı.

Diplomasi

Birleşik Krallık, Trump’ın AUKUS’u destekleyeceğinden emin

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Donald Trump’ın üçlü nükleer programı gözden geçirmesine rağmen 176 milyar sterlinlik AUKUS denizaltı anlaşmasının devam edeceğinden emin.

Starmer, 15 Haziran’da Kanada’da yaşlayan G7 zirvesine giderken gazetecilere, ABD başkanının anlaşmayı torpilleyeceğine dair Birleşik Krallık ve Avustralya’da endişeler olmasına rağmen “yeni gelen bir hükümetin gözden geçirme yapmasının olağandışı bir durum olmadığını” söyledi.

Joe Biden’ın başkanlığında 2021’de ilk kez anlaşmaya varılan AUKUS, ABD’nin Birleşik Krallık ve Avustralya’ya nükleer denizaltı inşa etmek için teknoloji sağlamasını öngörüyor.

Geçen hafta, Trump’ın savunma politikasından sorumlu müsteşarı Elbridge Colby’nin programı gözden geçirmeyi yönettiği doğrulandı.

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, AUKUS’u açıkça desteklerken, Trump yönetiminin bazı üyeleri, Amerika’nın anlaşmayı mevcut haliyle gerçekleştirecek endüstriyel kapasiteye sahip olmadığına inanıyor.

Trump’ın programa yeşil ışık yakacağından emin olup olmadığı sorulan Starmer, “Öyle düşünüyorum. Bu gerçekten önemli bir proje. Bu yüzden ilerleyeceğinden hiç şüphem yok,” dedi.

Starmer, projeye tam olarak bağlı olduklarını da ekledi. Başbakan, kendilerinin de hükümete geldiğinde bu konuyu incelediklerini, ABD’nin de kendi incelemelerini yaptığını belirtti.

G7 zirvesine konuk lider olarak katılan Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Kanada zirvesi sırasında Trump ile bir araya gelerek AUKUS’u görüşeceğini söyledi.

Starmer’ın da Albanese ve Trump ile anlaşma hakkında görüşmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Pakistan: İsrail’in nükleer gücünden korkulmalı

Yayınlanma

Pakistan Savunma Bakanı Havace Asıf, İsrail’in uluslararası nükleer anlaşmalara uymayan nükleer gücünün dünya için endişe kaynağı olması gerektiğini belirtti. Asıf, İsrail’in bölgede yarattığı çatışmaların geniş çaplı sonuçları olabileceği konusunda uyarırken, Batı dünyasının İsrail’e verdiği desteğin vahim sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.

Pakistan Savunma Bakanı Havaca Asıf, bugün yaptığı açıklamada, dünyanın İsrail’in nükleer gücünden çekinmesi ve bu konuda dikkatli olması gerektiğini ifade etti.

Asıf, İsrail’in herhangi bir uluslararası nükleer sisteme bağlı olmadığını ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) veya başka herhangi bir bağlayıcı anlaşmaya imza atmadığını vurguladı.

Bakan Asıf, Pakistan’ın komşularına karşı hegemonik politikalar izlemediğini, ancak İsrail’in “bu günlerde açıkça bunu yaptığını” belirtti.

Asıf ayrıca, Batı dünyasının İsrail’in yarattığı çatışmalar konusunda endişelenmesi gerektiğini, zira bu çatışmaların tüm bölgeyi ve ötesini yutabileceğini dile getirdi.

Bakan, Batı dünyasının, haydut devlet İsrail’e verdiği desteğin vahim sonuçlar doğurabileceğine işaret etti.

Daha önce Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı telefon görüşmesinde, ülkesinin “hükümeti ve halkıyla birlikte, İsrail’in haksız saldırganlığına karşı İran’ın yanında durduğunu” belirtmişti.

Şerif, uluslararası toplumu, devletlerin egemenliğine saygıyı garanti altına alacak ve İsrail saldırılarını durduracak adil bir duruş sergilemeye çağırmıştı.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

İsrail-İran savaşı petrol fiyatlarını dalgalandırıyor

Yayınlanma

İsrail’in İran’a yönelik saldırısı sonrası tırmanan çatışmalar, petrol fiyatlarında dalgalanmalara yol açtı. Cuma günü yüzde 7 sıçrayan petrol fiyatları, Orta Doğu’dan petrol arzında önemli kesintiler yaşanabileceği ve Hürmüz Boğazı’nda deniz trafiğinin durabileceği endişeleriyle pazartesi günü de hareketli seyretti. Tüccarlar, bölgesel çatışmanın genişlemesi riskini yakından takip ediyor.

İsrail’in İran’a karşı cuma günü başlattığı geniş çaplı saldırının ardından, petrol fiyatları pazartesi günü dalgalı bir seyir izledi.

Günlük hava saldırısı alışverişinin geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşme riski, Orta Doğu’dan petrol arzında önemli kesintilere yol açabileceği endişelerini artırıyor.

Türkiye saatiyle 08.50 itibarıyla Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,62 artışla 74,69 avroya yükselirken, WTI petrolün varil fiyatı yüzde 0,82 artışla 73,58 avroya çıktı.

Cuma günü yüzde 7’lik bir sıçrama yaşayan petrol fiyatları, Asya seansında her iki gösterge için de varil başına 4 avrodan fazla yükseldikten sonra kısa süreliğine eksi bölgeye geriledi.

Bu dalgalanma, piyasadaki belirsizliği gözler önüne serdi.

Tüccarları endişelendiren temel risk, askeri çatışma nedeniyle dünyanın tüketilen petrolünün yaklaşık beşte birinin, yani günde yaklaşık 18-19 milyon varil petrol, kondensat ve yakıtın geçtiği kritik bir ticaret yolu olan Hürmüz Boğazı’nda deniz trafiğinin durma ihtimali.

Reuters ajansına konuşan Fujitomi Securities’ten Toshitaka Tazawa, “Alımlar, İsrail ile İran arasındaki devam eden ve henüz bir çözüme kavuşmamış çatışmadan kaynaklandı,” dedi.

Tazawa, “Ancak, geçen Cuma günü olduğu gibi, piyasanın nispeten aşırı tepki vermesi endişesiyle satışlar da görüldü,” ifadelerini kullandı.

Tazawa ayrıca, Hürmüz Boğazı’nın abluka altına alınma olasılığına ilişkin artan endişenin fiyatları keskin bir şekilde yükseltebileceğini belirterek, piyasaların İsrail’in enerji tesislerine yönelik saldırılarının İran’daki petrol üretiminde kesintilere yol açıp açmayacağını da takip ettiğini sözlerine ekledi.

Trump, İsrail’e ‘Hamaney’i öldürmeyin’ demiş

 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English