Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Reşt-Astara için imzalar atıldı

Yayınlanma

İran ve Rusya, Kuzey-Güney Koridoru için önemli bir ulaşım ağı olarak görülen Reşt-Astara demir yolunun inşası için anlaşma imzaladı. Proje kapsamında Rusya, İran ve Azerbaycan arasında üçlü görüşme yapılması bekleniyor.

İran devlet televizyonuna göre, anlaşma, başkent Tahran’da düzenlenen törende İran Yol ve Şehircilik Bakanı Mehrdad Bezrpaş ve Rusya Ulaştırma Bakanı Vitaliy Savelyev tarafından imzalandı. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin hazır bulunduğu törene Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin video konferans yöntemiyle katıldı.

İmza töreninde konuşan Reisi, Reşt-Astara demir yolu anlaşmasına ilişkin projenin 20 yıl önceye dayandığını, çeşitli nedenlerle ertelendiğini ancak şu anda hayata geçirilmesinden memnuniyet duyduklarını söyledi. Reisi, iki ülke arasında birçok alanda iş birliğinin mevcut olduğunu belirterek, “Reşt-Astara demir yolu anlaşmasının imzalanması İran ile Rusya arasındaki iş birliği konusunda önemli ve stratejik bir adımdır” dedi.

Anlaşmadan yalnızca İran ve Rusya’nın değil, Kuzey-Güney Koridoru güzergâhında bulunan bütün ülkelerin fayda sağlayacağını vurgulayan Reisi, “Doğu ve Güney Asya’dan, Kafkaslar ve Kuzey Avrupa’ya uzanan bu güzergâh, tüm bu ülkeler arasındaki dostluğun, yakınlaşmanın, ticari ve ekonomik iş birliğinin bir tezahürü olacak ve bu iş birlikleri eskisinden daha fazla kurulacaktır. Bu güzergahın hizmete açılması bölgenin ticaretine ve transit geçişine büyük katkı sağlayacaktır” diye konuştu. Reisi, anlaşmanın bölgesel ticarete, ekonomiye ve transit geçişe önemli katkılar sunacağını belirtti.

Sullivan’ın Riyad ziyaretinde gündem Hint-Körfez-Avrupa koridoru

Rusya ile İran arasındaki ticarete katkı yapacak

Rusya Devlet Başkanı Putin de törende yaptığı konuşmada, inşa edilen altyapı projesine yönelik fikrin 20 yıllık geçmişi olduğunu ve sonunda hayata geçirildiğini söyledi. İnşa edilen demir yolunun 162 kilometre uzunluğuyla çok büyük olmadığına işaret eden Putin, “Küçükmüş gibi görünebilir, ancak hizmete alınması, Kuzey-Güney Koridorunun tamamı boyunca doğrudan, sürekli veya uzmanların farklı bir deyimiyle kesintisiz bir demir yolu bağlantısı kurulmasını mümkün kılacaktır” dedi.

Böyle bir projede birlikte çalışıyor olmanın, Rusya-İran ilişkilerinin olumlu seyrini gösterdiğini belirten Putin, “Ticari, ekonomik ve diğer ikili bağların güçlendirilmesi hem Rusya hem de İran için önceliktir” ifadesini kullandı.

Putin, inşa edilen demir yolunun St. Petersburg ile Mumbai arasındaki kargo taşımacılığını 10 güne düşüreceğini vurgulayarak, “Nakliye trafiğinin hacmi gözle görülür şekilde büyüyecek, iki devletimizin ticaret potansiyeli güçlenecek, Rus ve İran malları dış pazarlara daha rahat ve çeşitli erişim sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

Bölgedeki altyapının geliştirilmesine yönelik sürecin Azerbaycan ile de ortak bir şekilde yürütüldüğünü anlatan Putin, yakın zamanda Rusya, İran ve Azerbaycan arasında üçlü bir görüşme yapılmasını umduğunu söyledi.

Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru projesi, Eylül 2000’de Rusya, İran ve Hindistan arasında imzalanan anlaşmayla kuruldu. Sonraki yıllarda aralarında Azerbaycan ve Türkiye’nin de bulunduğu 10 ülke daha bu projeye katıldı. Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoruyla Hindistan’dan Rusya’ya, aynı zamanda Kuzey ve Batı Avrupa’ya giden yüklerin ulaşım sürelerinin azaltılması hedefleniyor. İran ve Rusya arasında imzalanan anlaşmayla hayata geçirilecek Reşt-Astara demir yolu da Kuzey-Güney Koridoru için önemli bir ulaşım ağı sayılıyor. Demir yolu, Rusya, Azerbaycan ve İran’ın mevcut demir yollarını birbirine bağlamayı hedefliyor.

DİPLOMASİ

Lukaşenko: NATO saldırırsa nükleer silah kullanırız

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, NATO ülkelerinin ülkesine saldırması durumunda Rusya ile yapılan anlaşma çerçevesinde Belarus’ta konuşlandırılan nükleer silahları kullanmaya hazır olduklarını bildirdi.

Lukaşenko, BelTA haber ajansına yaptığı açıklamada, “Bize saldırdıkları anda nükleer silah kullanırız. Rusya da bizim için devreye girer,” dedi.

Belarus lideri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in son konuşmasında, Belarus’un savunması için nükleer silah kullanabileceğini teyit ettiğini hatırlattı.

Lukaşenko’ya göre, Polonya ve Amerikan ordusu şu anda Belarus sınırında beklerken, Polonyalı yetkililer “sabırsızlıkla” saldırı anını kolluyor.

Lukaşenko aynı zamanda, Minsk’in nükleer silah kullanması halinde Rusya da dahil olmak üzere karşılık verileceği konusunda uyarıda bulundu.

Devlet Başkanı, “Bu durumda Rusya tüm nükleer cephaneliğini kullanacaktır. Ve bu, bir dünya savaşı demektir. Batı bunu istemiyor, buna hazır değiller. Ama biz onlara açıkça söylüyoruz: Kırmızı çizgimiz devlet sınırımızdır. Eğer bu sınırı geçerlerse, yanıtımız anında olacaktır,” diye ekledi.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Belarus, nükleer cephaneliğinden vazgeçti ve 1993 yılında Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) nükleer silah sahibi olmayan bir devlet olarak katıldı. Kasım 1996 itibarıyla nükleer silahlar ülke topraklarından tamamen çıkarıldı.

Fakat geçen yılın mart ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkenin taktik nükleer silahlarını Belarus topraklarında konuşlandırma planlarını açıkladı. Putin bu kararı, ABD’nin benzer silahları Avrupa ülkelerinde konuşlandırma politikasına bir yanıt olarak açıkladı. İlk nükleer yükler aynı yılın haziran ayı ortasında Belarus’a teslim edildi.

Belarus ordusu, 2024 yılının yaz başlarında stratejik olmayan nükleer silahların kullanımına ilişkin bir eğitim programından geçti.

Dün Putin, Rusya Güvenlik Konseyi’nin nükleer caydırıcılık konulu toplantısında, müttefik Belarus’a yönelik bir saldırı durumunda da Rusya’nın nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğunu belirtti.

Putin, “Tüm bu konular Belarus tarafı ve Belarus Devlet Başkanı ile kararlaştırıldı. Buna düşmanın konvansiyonel silahlar kullanarak egemenliğimize yönelik kritik bir tehdit oluşturması da dahildir,” ifadelerini kullandı.

Rusya nükleer doktrinini neden değiştiriyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ukrayna’nın müttefikleri yardım parası bulmakta zorlanıyor

Yayınlanma

Rusya, 2025 bütçesinde savunma harcamalarını artırırken, Ukrayna’nın müttefikleri hâlâ aynı hazırlığı gösterebilmiş değil. Bu nedenle Rusya’nın 2025 yılı savaş bütçesi yüzde 20’den fazla artacak ve fabrikalar durmaksızın mermi, bomba ve füze üretmeye devam edecek.

Bloomberg’in konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Batı ülkelerinin Ukrayna’ya silah sevkiyatı tehdit altında.

Bazı ülkeler finansal sıkıntı yaşarken, bazıları ise Kiev’in giderek artan mali taleplerinden memnun değil.

Ukrayna’ya 2025’te sağlanacak desteğin en önemli kaynaklarından biri, Batılı ülkelerin Rusya Merkez Bankası’nın dondurulan rezervlerinden elde edilecek kâra karşılık vermeyi planladığı 50 milyar dolarlık fondan oluşacak.

Ancak kaynaklara göre, bu plan tam olarak uygulansa bile bu fon, Ukrayna’ya yalnızca bir yıl daha yardım etmek için yeterli olmayacak ve yeni kaynakların bulunması gerekecek. Rusya ekonomisinin 2026’ya kadar büyük bir zorluk yaşamayacağı tahmin ediliyor.

Kaynaklar, Kiev’in müttefiklerini verdikleri sözleri yerine getirmeye ikna etmekte zorlandığını belirtiyor.

Rusya’nın varlıkları teminat gösterilerek 50 milyar dolarlık fondan elde edilecek gelir, büyük oranda Ukrayna’ya silah tedarikinde kullanılacak. Fakat miktarın daha düşük olabileceği konuşuluyor. Bu konuda müzakereler hâlâ devam ediyor.

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün hesaplamalarına göre, 50 milyar dolar, müttefiklerin 2023 başından 2024 ortasına kadar geçen bir buçuk yıllık sürede sağladığı askeri yardıma denk geliyor.

Ancak Ukrayna, daha fazla destek istiyor: Volodymyr Zelenskiy’in ‘zafer planı’ daha modern silahların transfer edilmesini ve bu silahların kullanımına yönelik kısıtlamaların kaldırılmasını içeriyor.

Ayrıca Kiev, Başbakan Denis Şmıgal’ın ağustos ayında belirttiği gibi, yaklaşık 35 milyar dolarlık (yani GSYİH’nin yüzde 19’u) bütçe açığını finanse etmeye çalışıyor.

Bu miktarın yarısından fazlasını IMF ve Avrupa Birliği (AB) sağlamaya hazır; ancak yaklaşık 15 milyar doların başka kaynaklardan bulunması gerekiyor. Yetkililere göre, bunun için bazı G7 ülkelerinin Ukrayna’ya borç vermek için fon toplaması gerekebilir.

Ukrayna Askeri İstihbarat Başkanı Kirill Budanov, geçen haftalarda yaptığı açıklamada, Rusya’nın 2026’nın başına kadar zafer kazanmayı hedeflediğini belirtti. Budanov’a göre, Kremlin 2025’i son derece kritik bir yıl olarak görüyor, zira o dönemde Rusya’nın ekonomik ve sosyo-politik durumu kötüleşmeye başlayacak ve orduya yeni asker bulmakta zorluklar yaşanacak.

Bloomberg’e göre, 2025 yılı gerçekten de kritik olacak. Değerlendirmelere göre, 2026 yılında Rusya ekonomisi ciddi sorunlarla karşılaşmaya başlayacak.

Zelenskiy, Washington’dan eli boş dönüyor: Uzun menzilli füze talebi karşılıksız kaldı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Zelenskiy, Washington’dan eli boş dönüyor: Uzun menzilli füze talebi karşılıksız kaldı

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD’den uzun menzilli füze talebine olumlu yanıt alamadan Washington ziyaretini tamamladı. ABD, yeni bir askeri yardım paketi açıklarken, Rusya’nın derinliklerine saldırı izni vermedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın iç bölgelerini hedef alma yetkisi almadan Washington ziyaretini sonlandırıyor.

The Times gazetesinin haberine göre, Zelenskiy’in Batı yapımı uzun menzilli füzeleri kullanma talebi karşılık bulmadı.

Zelenskiy, ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile Beyaz Saray’da bir araya gelerek İngiliz Storm Shadow füzeleri ya da Amerikan ATACMS’lerinin tedariki üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasını bizzat talep etti.

Ancak Washington’un tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığı bildirildi. Gazete ayrıca, görüşmeden 24 saatten kısa bir süre önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya’nın nükleer doktrininde yakında bir değişiklik olacağını açıkladığını anımsattı.

Zelenskiy ile Oval Ofis’te görüşen Biden, “Sizi her adımda desteklemeye devam edeceğiz,” ifadesini kullandı.

Görüşme öncesinde Biden, yaklaşık 8 milyar dolarlık askeri yardım ve yeni mühimmat dahil olmak üzere ABD’nin Kiev’e desteğini artırma sözü verdi.

Yeni yardım paketi, ABD’nin Kiev’e yaklaşık 110 kilometre menzile sahip Joint Standoff Weapon (JSOW) hassas güdümlü füzelerinin ilk teslimatını da içeriyor.

Gazete, F-16 savaş uçaklarından fırlatılmak üzere tasarlanan bu füzelerin, Ukrayna’nın Rusya Silahlı Kuvvetlerini uzaktan vurmasını kolaylaştıracağını belirtti.

JSOW’lar Ukrayna’nın vuruş kabiliyetini artıracak olsa da ülkenin sınırdan uzaktaki Rus askeri üslerini yok etmesine izin vermeyecek.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Zelenskiy’in ‘Putin’i müzakere masasına oturtmak’ ve barış görüşmeleri öncesinde Ukrayna’nın konumunu güçlendirmek amacıyla uzun menzilli saldırılar düzenlemek için ‘yeşil ışık’ istediğini söyledi. Graham, “Eğer bu hafta bu temel tercihi yapmazsak, Ukrayna için sonucun korkunç olacağını düşünüyorum,” diye konuştu.

Ukrayna lideri ABD ziyaretinde, Kiev’in Rusya’ya toprak vermesini önerdiği için Trump’ın yardımcılarından JD Vance’i ‘çok radikal’ olarak nitelendirerek Cumhuriyetçileri kızdırmıştı. Ayrıca Trump’ın savaşı derhal sona erdirebileceği iddiasını da sorgulamıştı.

Zelenskiy’in Trump ile görüşmeden Kiev’e dönmesi bekleniyordu. Fakat Zelenskiy’in Beyaz Saray’daki görüşmelerinin ardından eski başkan beklenmedik bir şekilde 27 Eylül’de kendisiyle görüşeceğini açıkladı.

Ukrayna, Batılı ülkelerden iki farklı savaş uçağı daha istedi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English