Diplomasi
Ukrayna’nın devlet borcu GSYİH’nin yüzde 100’üne yaklaştı

Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko, ülkenin devlet borcunun GSYİH’nin yüzde 100’üne yaklaştığını ve bazı borçların ortaklara 30 yıl boyunca geri ödenmeyeceğini açıkladı. Marçenko, Ukrayna’nın Batılı ortakların mali desteği olmadan ayakta kalamayacağını vurguladı.
Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko, ülkenin devlet borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)’nın yüzde 100’üne yaklaştığını ve bazı borçların ortaklara 30 yıl boyunca geri ödenmeyeceğini belirtti.
Ülke parlamentosunun televizyon kanalında açıklamalarda bulunan Marçenko, Rusya’nın askeri müdahalesi başlamadan önce Ukrayna’nın borç/GSYİH oranının yüzde 55 olduğunu açıkladı.
Bakan, biriken devlet borcu miktarının önemli olduğunu ancak ortaklardan alınan borçların çoğunun imtiyazlı koşullarda sağlandığını da ekledi.
Bu nedenle Marçenko, fonların önümüzdeki on yıllarda geri ödenmesi gerekmeyeceğini kaydetti.
Maliye Bakanı, “Mesele şu ki, önümüzdeki, tabiri caizse, 30 yıl içinde bu borçları geri ödemeyeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Bakan, “Elbette, borç servisi söz konusu, ancak borç servisi oranı ya imtiyazlı ya da ortaklar borç yükümlülüklerinin faizlerini kendi bütçelerinden ödeme kararı alıyorlar,” diye ekledi.
Marçenko, şu anda borcun Kiev için büyük bir yük olarak görülmediğini de sözlerine ekledi.
Bununla birlikte Bakan, Ukrayna’daki çatışmaların yakın gelecekte sona erip ermeyeceğinden bağımsız olarak, batılı ortakların mali desteği olmadan Ukrayna’nın tek başına başa çıkamayacağını kabul etti.
Marçenko, “Ortakların, Ukrayna’daki olayların herhangi bir gelişim senaryosunda ek finansman kaynaklarına ihtiyacımız olduğunu anlamaları için çalışıyoruz,” dedi.
Bakan, “Ve herhangi bir senaryoda, durum şu anki savaş hâlinde olsa da barışçıl bir varoluş olsa da, durumu kendi başımıza sürdüremeyiz,” diyerek sözlerini tamamladı.
Ukrayna Maliye Bakanlığı verilerine göre, ülkenin en büyük dış kreditörü Avrupa Birliği. Ocak ayında Ukrayna’nın AB’ye 44 milyar dolar borcu bulunuyordu (yıllık yüzde 34 artış).
Kiev’in ikinci en büyük kreditörü ise Dünya Bankası. Ocak ayı itibarıyla Dünya Bankası’na olan borç 22,6 milyar dolardı (2024’te yüzde 65 artış).
O dönemde Ukrayna’nın toplam devlet borcu 6,9 trilyon grivna (yaklaşık 167 milyar dolar) veya ülkenin GSYİH’sinin yüzde 92’siydi.
Buna göre, devlet borcundaki AB payı yüzde 27, Dünya Bankası payı yüzde 14. Yüzde 11’i ise Uluslararası Para Fonu (IMF)’na ait. Toplamda bu, devlet borcunun yüzde 52’sini oluşturuyor. Ukrayna’nın 2024 yılı GSYİH’si 189 milyar dolar olarak tahmin ediliyordu.
Strana gazetesinin haberine göre, IMF’nin tahminine göre devlet borcu 2025 yılı sonuna kadar Ukrayna’nın GSYİH’sini aşacak.
Bu yıl yüzde 106,6’ya, gelecek yıl yüzde 107,6’ya ulaşacak ve 2027’de yüzde 102,6’ya biraz düşecek.
Fonun verilerine göre, GSYİH hacmine kıyasla daha yüksek devlet borcu dünyada istisnai bir durum değil.
Örneğin, 2023 yılında ABD’de (yüzde 112), Japonya’da (yüzde 205), Yunanistan’da (yüzde 184) ve Sudan’da (yüzde 252—en yüksek oran) devlet borcu GSYİH’nin yüzde 100’ünü aştı.
Diplomasi
Ukrayna, Rusya’ya yönelik uzun menzilli saldırıları artıracak

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, Rusya’ya yönelik uzun menzilli insansız hava aracı saldırılarının sayısını ve ölçeğini ‘birkaç kat’ artırma kararı aldıklarını açıkladı. Umerov, on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlığı yapıldığını ve hedefin Rus askeri tesisleri olacağını belirtti.
Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, ülkesinin uzun menzilli insansız hava araçları (İHA) kullanarak Rusya’ya yönelik saldırıların sayısını keskin bir şekilde artırmaya hazırlandığını bildirdi.
İnterfaks ajansının aktardığına göre Umerov, komutanlığın iki hafta önce uzun menzilli İHA operasyonlarının sayısını ve ölçeğini “birkaç kat” artırma kararı aldığını ifade etti.
Gazetecilerle bir araya gelen Umerov, Rus askeri tesislerini hedef alacak on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti.
Bu yıl 4 milyondan fazla İHA tedarik edilecek
Bakan Umerov, bu yıl içinde Ukrayna ordusuna toplamda 4 milyondan fazla İHA’nın teslim edileceğini açıkladı. Ukraynalı işletmelerin üretim hacimlerini yılda 4 milyondan fazla İHA üretebilecek seviyeye çıkardığını belirten Umerov, yılın başından bu yana Ukrayna ordusunun hem devlet tedarikleri hem de tugayların doğrudan alımları yoluyla 1,5 milyon İHA teslim aldığını söyledi.
Saldırılar onaylanmış planlara göre yapılıyor
Umerov, Ukrayna ordusuna İHA tedarikinin takvime uygun şekilde ilerlediğini ve Rus tesislerine yönelik saldırıların onaylanmış planlar doğrultusunda her gün gerçekleştirildiğini vurguladı.
Habere göre Kiev, geçen yıl sistematik uzun menzilli operasyonlar için bir plan geliştirmiş ve on binlerce “derin darbe” (deepstrike) kapasiteli İHA için sözleşme imzalamıştı.
Bu tedbir sayesinde Ukrayna ordusu, Rusya Federasyonu topraklarının derinliklerindeki kritik hedeflere düzenli olarak yüksek hassasiyetli saldırılar düzenleme imkânı buldu.
Ukrayna müttefikleriyle ‘avcı İHA’ üretiyor
Öte yandan, Ukrayna’nın artan Rus İHA saldırılarına karşı savunmasını güçlendirmek amacıyla müttefikleriyle birlikte önleyici İHA’lar (avcı İHA) üretmeye başladığı da daha önce açıklanmıştı.
Kiev’den yapılan açıklamada, “Şahid avcısı” olarak nitelendirilen bu İHA’ların üç Ukraynalı şirket tarafından üretildiği belirtilmişti.
Diplomasi
Ermenistan’da polis, başpiskoposu gözaltına almak isteyince arbede çıktı

Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına alması, din adamları ve halkın direnişiyle karşılaştı. Eçmiadzin Ana Makamı önünde yaşanan arbedenin ardından güvenlik güçleri geri çekilmek zorunda kaldı.
Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı mensuplarının, Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak üzere Eçmiadzin Ana Makamı’na düzenlediği operasyon, halkın ve din adamlarının direnişiyle karşılaştı.
Bugün yaşanan olayda, güvenlik güçleri ile halk arasında arbede çıkarken, muhalefetin çağrısıyla bölgeye gelen destekçiler başpiskoposun gözaltına alınmasını engelledi.
Halk özel kuvvetlerle çatıştı
Sputnik Ermenistan‘ın haberine göre, Ulusal Güvenlik Teşkilatı görevlileri sabah saatlerinde Şirak Piskoposluğu’nda arama başlattıktan sonra Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak amacıyla Tüm Ermeniler Katolikosu’nun Eçmiadzin’deki konutuna geldi.
GFakat güvenlik güçleri geldiği sırada Acapahyan, din adamları toplantısı için Eçmiadzin’de bulunuyordu.
Bu gelişme üzerine din adamları ve halk, özel kuvvetlerin yolunu fiziksel olarak keserek Acapahyan’ın gözaltına alınmasına izin vermedi. Yerel saatle 11.39’da toplanan kalabalık ile güvenlik güçleri arasında arbede başladı.
Gerilimin tırmanmasıyla Eçmiadzin’e ek polis, özel kuvvetler ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı personeli sevk edildi. Eş zamanlı olarak, Taşnaksutyun partisinin de aralarında bulunduğu Ermeni muhalefeti, destekçilerine kilise liderlerinin gözaltına alınmasını engellemek için kente gelme çağrısı yaptı.
Paşinyan, Rusya vatandaşı milyarder Karapetyan’a karşı neden silaha sarıldı?
Katolikos ve başpiskoposun çıkışı engellendi
Yerel saatle 11.48’de Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II, yanında başpiskopos ve bir avukatla birlikte kalabalığın karşısına çıktı.
Ancak halk, katolikos ve başpiskoposun bölgeden ayrılmasına izin vermedi. Kapıları kilitleyen kalabalık, “patrik” sloganları atarak maskeli güvenlik güçlerine “Sizler deccalsınız,” diye bağırdı.
Ulusal Güvenlik Teşkilatı, yaptığı resmi açıklamada başpiskoposu gönüllü olarak soruşturma makamlarına teslim olmaya çağırdı ve toplanan kalabalığı kolluk kuvvetlerinin faaliyetlerini engellememeleri konusunda uyardı.
Paşinyan yönetimine ‘kimliği yok etme’ suçlaması
Yaşananlar üzerine Rusya Ermenileri Birliği, Ermenistan hükümetinin eylemlerini sert bir dille eleştiren bir açıklama yayımladı.
Birlik, Başbakan Nikol Paşinyan’ı, 2026 seçimleri öncesinde muhalefetin kalesi olarak görülen kiliseye zulmetmek ve Ermeni kimliğinin temellerini yıkmaya çalışmakla suçladı.
Yerel saatle 14.21 sularında güvenlik güçleri ve toplanan halk dağılmaya başladı. Kolluk kuvvetleri, daha önce konuşlandıkları bölgeyi geldikleri gibi aniden terk etti.
Ulusal Güvenlik Teşkilatı ve polis, Eçmiadzin Ana Makamı’nı terk etme kararını güvenlik gerekçelerine dayandırdı.
Kurumlar, Başpiskopos Mikael Acapahyan’a “kolluk kuvvetlerinden saklanmaması ve kendisini bekleyen Ulusal Güvenlik Teşkilatı operasyon grubuna teslim olması” çağrısını yineledi.
Diplomasi
Hürmüz’de gemiler saldırıdan korunmak için ‘İsrail ile bağlantımız yok’ diyor

Reuters’ın analiz şirketi Windward’a dayandırdığı haberine göre, Hürmüz Boğazı’ndaki gemiler, İran ve İsrail arasındaki savaş nedeniyle olası saldırılardan kaçınmak için ‘Rus petrolü’ veya ‘Çin’e ait gibi olağan dışı mesajlar yayınlıyor.
İran ile İsrail arasındaki savaş, küresel deniz ticaretinin en kritik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı‘nda yeni bir güvenlik önlemini tetikledi.
Reuters‘ın haberine göre, bölgedeki gemiler olası saldırılardan korunmak amacıyla “Rus petrolü” veya “Çin’e ait” gibi daha önce görülmemiş mesajlar yayınlamaya başladı.
Analiz şirketi Windward’ın verilerine dayandırılan haber, gemilerin bu yönteme başvurarak kendilerini potansiyel hedeflerden uzak tutmaya çalıştığını ortaya koydu.
‘Olağan dışı’ 101 mesaj tespit edildi
Windward tarafından yapılan analize göre, 12-24 Haziran tarihleri arasında 55 farklı gemi, aidiyetlerine ilişkin toplam 101 “olağan dışı mesaj” gönderdi.
Bu mesajlar arasında “Rus petrolü” ve “Çin’e ait” ifadeleri öne çıktı.
Örneğin, Panama bayraklı Yuan Xiang Fa Zhan adlı konteyner gemisi, 26 Haziran’da Pakistan’a giderken Hürmüz Boğazı’nı geçtiği sırada telsizle geminin “Çin’e ait olduğunu” bildirdi.
Benzer şekilde, Suudi Arabistan’dan Çin’e ham petrol taşıyan süper tanker Yuan Yang Hu da aynı mesajı yayınladı ve boğazdan ayrılır ayrılmaz sinyali değiştirdi.
Singapur bayraklı Kota Cabar adlı konteyner gemisi ise Kızıldeniz’den geçerken “geminin İsrail ile bağlantısı olmadığı” yönünde bir sinyal verdi.
Normal şartlarda gemiler, varış noktaları veya taşıdıkları yüke ilişkin bilgiler aktarır. Bazı durumlarda ise korsanları ve diğer olası saldırıları caydırmak için gemide silahlı muhafızların bulunduğuna dair mesajlar verilebiliyor.
Uzmanlar Harici’ye değerlendirdi: Hürmüz’ün kapanma ihtimali ‘sıfır’
‘Bazı ülkeler daha yüksek tehdit altında’
Windward CEO’su Ami Daniel, gemiciliğin karmaşık yapısı nedeniyle bir geminin sahibi olan devleti net bir şekilde belirlemenin zor olduğu yönünde gemi sahipleri arasında bir görüş birliği oluştuğunu belirtti.
Daniel, buna karşın İngiltere, ABD ve İsrail gibi bazı ülkelerle bağlantılı gemilerin “daha yüksek bir tehdide maruz kalabileceğini” ifade etti.
İran’dan ‘boğazı kapatırız’ tehdidi
İran ve Umman’ın karasularında yer alan Hürmüz Boğazı, dünya petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatının yaklaşık beşte birinin yapıldığı stratejik bir konumda bulunuyor.
İran, İsrail ile yaşadığı savaş ve ABD’nin ülkedeki nükleer tesislere yönelik saldırıları sonrasında, “egemenliğine yönelik saldırganlığın” devam etmesi halinde boğazı kapatma tehdidinde bulunmuştu.
İranlı uzmanların değerlendirmelerine göre, boğazın kapatılması piyasaya petrol arzında keskin bir düşüşe yol açabilir ve petrol fiyatlarının varil başına 250 dolara kadar yükselmesine neden olabilir.
-
Görüş2 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Ortadoğu1 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi2 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?
-
Avrupa1 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savunma sanayiinde ‘Amerikan malı’ baskısı geri tepiyor
-
Dünya Basını5 gün önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir
-
Dünya Basını1 hafta önce
Foreign Policy: Çin İran’ı Destekliyor, İsrail’i Kınıyor