Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Üst düzey Çinli yetkili: Çin barışçıl yolda ısrar edecek

Yayınlanma

Uluslararası Asya Siyasi Partiler Konferansı’na katılmak üzere Türkiye’ye gelen ÇKP Merkezi Komitesi Dış İrtibat Bakan Yardımcısı Qian Hongshan, İstanbul’da basın toplantısı düzenledi. ÇKP 20. Ulusal Kongresi hakkında ayrıntılı bir sunum yapan Çinli yetkili, Türk basın mensuplarını Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne davet etti.

Çin’in Ankara Büyükelçiliği İstanbul Beşiktaş’taki Shangri-La Bosphorus Hotel’de geniş katılımlı basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Çin’in Ankara Büyükelçi Liu Shaobin ve ÇKP Merkez Komitesi Dış İlişkiler Bakan Yardımcısı Qian Hongshan konuşma yaptılar. 16-22 Ekim tarihlerinde Pekin’de düzenlenen ÇKP 20. Ulusal Kongresi hakkında ayrıntılı bir sunum yapan Hongshan, sözlerine İstiklal caddesindeki terör saldırısı nedeniyle taziyelerini sunarak başladı.

Çinli yetkili, ÇKP 20. Ulusal Kongresi’nde “2035 yılına kadar sosyalist modernleşme ve barışçıl gelişme” hedeflerini önlerine koyduklarını dile getirdi. ÇKP’nin ikinci yüzyıl persfektifinin temelinde “Yeni çağda Çin’e özgü sosyalizm” düşüncesinin yattığını belirten Hongshan, Çin’in dış politikasında “barışçıl yolda ısrar edeceğine” vurgu yaptı. Dünyada değişen uluslararası ilişkiler ortamına da atıf yapan ÇKP Merkezi Komitesi Dış İrtibat Bakan Yardımcısı, “yeni tip uluslarası ilişkiler” kavramını kullandı ve “her türlü hegemonyacılık politikasına karşı” olduklarını dile getirdi.

ÇKP 20. Ulusal Kongresi’nde “Çin’e özgü sosyalizm ve Marksizmin Çinlileşmesi” konularına özel önem verildiğini kaydeden Hongsan “Tüm etnik kökenden insanları birleştirerek ikinci 100 yıl hedefine ulaşmak için çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Atatürk temeli attı, Erdoğan yol arıyor

“Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’nin modernleşmesi ve gelişmesi için temeli attı” diyen Hongshan, sözlerinin devamında “Türkiye son yıllarda Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bağımsız bir şekilde modernleşme yolunu arıyor” dedi.

Türkiye – Çin ilişkilerinin geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hongshan, “Birlikte öğrenmeyi hazırız. Birlikte modernizasyonun yollarını geliştirebiliriz. Çin ve Türkiye gelişmekte olan yükselen piyasalar. Xi Jinping ve Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Çin- Türkiye stratejik iş birliği için çalışılıyor. Kuşak ve Yol Girişimi için çalışmalar devam ediyor. 2021’de iki ülke arasında 34 milyar 230 milyon dolar ticaret hacmine ulaşıldı. Kısa bir süre önce Xi Jinping ile Recep Tayyip Erdoğan Semerkant’ta bir araya geldi. Çin tarafı Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine büyük önem vermektedir. Çin – Türkiye stratejik iş birliği seviyesini yeni seviyelere taşıyabiliriz” ifadelerini kullandı.

Türk gazetecilere Sincan daveti

Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde toplumsal gelişmenin ve refah seviyesinin hızla arttığını dile getiren ÇKP Merkez Komitesi Dış İlişkiler Bakan Yardımcısı Qian Hongshan, son 70 yılın bilançosunu rakamlarla anlattı. Sincan’da ortalama yaşam süresinin 30’dan 72’ye çıktığını kaydeden Çinli yetkili, nüfusun ise 2 milyondan 12 milyona yükseldiğini belirtti. Sincan’da her 530 müslümana bir cami düştüğünü aktaran Hongshan, bölgedeki toplam cami sayısının 20 binden fazla olduğunu kaydetti. Çinli yetkili, Türk basın mensuplarını da bölgeyi ziyaret etmeleri için davet etti.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English