Bizi Takip Edin

AMERİKA

Washington’dan Rusya’nın 300 milyar dolarlık varlığına el koyma planı

Yayınlanma

ABD, G7’deki çalışma gruplarının dondurulan 300 milyar dolarlık Rus varlıklarına el koymanın yollarını araştırmasını önerdi.

Financial Times’ın (FT) haberine göre henüz herhangi bir karar alınmadı ve konu Avrupa başkentlerinde hararetli bir şekilde tartışılmaya devam ediyor.

Böyle bir politikanın nasıl geliştirileceğine ve ilgili risklerin nasıl değerlendirileceğine değinen çağrılar hakkında bilgi verilen kişilere göre konu bu ay hem G7 maliye bakanları hem de yardımcıları tarafından tartışıldı.

İngiltere, Japonya ve Kanada tarafından desteklenen ABD, savaşın başlangıç günü olan 24 Şubat civarında G7 liderlerinin olası bir toplantısı için seçeneklerin hazır olması için hazırlık çalışmalarına devam etmeyi önerdi.

Washington tarafından önerilen üç çalışma grubu, müsadereyle ilgili yasal konuları; böyle bir politikayı uygulama ve riskleri azaltma yöntemini ve Ukrayna’ya desteğin en iyi şekilde nasıl kanalize edileceğine dair seçenekleri inceleyecek.

Habere göre Almanya, Fransa, İtalya ve AB bazı çekincelerini dile getirdiler ve kararlar alınmadan önce Moskova’nın varlıklarına el koymanın yasallığını dikkatlice değerlendirme gereğini ifade ettiler. Bazı Avrupalı bakanlar da çalışma üzerinde yüksek düzeyde gizlilik sağlama gereğini vurguladı.

Batı başkentlerinde, Rusya merkez bankası varlıklarına doğrudan el koymak ve harcamaktan, dondurulan varlıklardan elde edilen gelirlere müdahale etmeye veya bunları krediler için teminat olarak kullanmaya kadar çeşitli seçenekler araştırılıyor.

Washington, Rus varlıklarına el konulmasını şimdiye kadar açıktan desteklemedi. Fakat ABD, bu yıl G7’de, Moskova’nın dondurulan varlıklarına el konulmasının ‘Rusya’yı saldırganlığını sona erdirmeye teşvik etmek için bir karşı önlem’ olarak yasal olacağını öne süren bir tartışma belgesini özel olarak dağıttı.

Buna karşın varlıkların çoğunluğunun tutulduğu Avrupa, finansal istikrar üzerindeki olası etkilerin yanı sıra Rusya’nın misilleme eylemlerinden korktuğu için çok daha temkinli.

2024’te G7 dönem başkanlığını devralacak olan İtalya, Moskova’nın tehdit ettiği Rusya’da faaliyet gösteren şirketlerine yönelik olası misillemelerden endişe duyanlar arasında yer alıyor. Rusya ayrıca, herhangi bir mal varlığına el konulmasına yanıt olarak ABD ile diplomatik ilişkileri durduracağı konusunda uyardı.

AB, İngiltere ve Fransa da paranın hemen hazır olmayacağını ve Ukrayna’nın yeniden yapılanma ihtiyaçlarını karşılamak için yetersiz kalacağını ve varlıklara el koymanın 2024’te Kiev’e mali destek sağlama pahasına olmaması gerektiğini vurguladı.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English