Avrupa
AB silahlanma programı Avrupa Parlamentosu’nu bypass etti

Ortak tedarik anlaşmalarını finanse etmek için hazırlanan tarihi AB silahlanma kredisi programı, Avrupa Parlamentosu’nu (AP) atlayarak çarşamba günü bakanlar tarafından nihai olarak onaylandı.
Genel İşler Konseyi’nin onayı, 150 milyar avroluk ortak kredi programı “Avrupa için Güvenlik Eylemi” (SAFE) için tartışmalı onay sürecinin son aşamasını oluşturdu.
Nisan ayında Avrupa Komisyonu, Parlamentoyu atlamak için acil durum maddesini devreye sokmuştu, ki bu da SAFE’nin nihai metni üzerindeki müzakerelerin doğrudan Konsey’e taşınması anlamına geliyordu.
Macaristan çarşamba günü Konsey’de program oylamasında çekimser kaldı.
SAFE programı, mart ayında Komisyon tarafından Avrupa savunma sanayisini canlandırmak ve askeri teçhizat ve mühimmat üretimini artırmak için hazırlanan daha geniş planın finansman kısmı olarak ortaya atılmıştı.
Metne göre, savunma projeleri için SAFE programından fon talebinde bulunmak için en az üç ülke bir araya gelmeli. Projeler, mühimmat ve füze siparişlerinden askeri insansız hava araçları veya elektronik savaş teçhizatına kadar her şeyi içerebilir.
Ukrayna ve Norveç de SAFE programına dahil edildi ve nihai metin, Birleşik Krallık gibi diğer ülkelerin de Komisyon ile anlaşmalar yaparak programa katılabilmesi için bir mekanizma oluşturuyor.
Komisyon, bu projelerle askeri kabiliyet eksikliklerini gidermeyi ve Avrupa’nın dünyanın diğer bölgelerinde, özellikle ABD’de üretilen askeri teçhizata bağımlılığını azaltmayı amaçlıyor.
800 milyar avroluk yeniden silahlanma planı
SAFE yönetmeliği, 2030 yılına kadar 800 milyar avroluk bir yeniden silahlanma planının parçası olarak Avrupa’nın savunma kapasitesini güçlendirmek için 2030 yılına kadar düşük faizli krediler sağlıyor.
AB şirketleri, finanse edilen her projede en az %65 katılım oranını korumak zorunda ve dış yüklenicilerin rolü %15-35 ile sınırlandırıldı.
Öte yandan Komisyon’un Parlamento’yu bypass etme kararı öfkeye yol açtı ve Parlamento Başkanı Roberta Metsola, bu ayın başlarında Komisyon ve Konsey başkanlığına gönderdiği mektupta Konsey’i mahkemeye dava etmekle tehdit etti.
AP milletvekilleri, nisan ayında gizli oylamayla Komisyon’un Parlamento’yu atlatma kararını reddeden hukuki görüşü oybirliğiyle destekledi.
AP, 2 ay içinde Brüksel’e karşı yasal yollara başvurabilir
Euractiv’in elde ettiği hukuki görüşe göre, Parlamento SAFE planının ikiye bölünmesini önerdi. İlk bölüm acil durum prosedürü kapsamında borçlanma ve borç vermeyi içerirken, planın endüstriyel unsurları olağan prosedür kapsamında ilerleyecekti.
Euractiv, Metsola’nın mektuba şu ana kadar yanıt almadığını öğrendi.
Konsey SAFE önerisini kabul ettiğine göre, Parlamento’nun yasal itirazda bulunmak için yaklaşık iki ayı var ve AB’nin en yüksek mahkemesinin kararını vermek için iki yılı olacak.
SAFE programının nihai metnine göre, ülkeler ortak tedarik tekliflerini hazırlamak, savunma sanayi ortaklarını belirlemek ve Avrupa Komisyonu’ndan kredi talep etmek için altı ay süreye sahip olacak.
Savunma Komiseri Andrius Kubilius geçen hafta, nihai taleplerin kasım ayında sunulması gerektiğini söyledi.
AB ve Birleşik Krallık savunma anlaşması planlarına son şeklini verecek
Üçüncü ülkelerin AB ile anlaşma imzalaması gerekecek
SAFE programına katılmak ve ortak projelere dahil olmak isteyen üçüncü ülkeler de bu süre zarfında Komisyon ile ikili bir anlaşma imzalamaları gerekecek.
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, geçtiğimiz günlerde AB ile Güvenlik ve Savunma Ortaklığı anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşma, İngiliz savunma şirketlerinin 150 milyar avroluk SAFE programına erişimini sağlamak için gerekli ilk adımdı. İngiliz yetkililer, “birkaç hafta içinde” AB ile ikinci bir ikili anlaşma imzalamayı umduklarını söylediler.
SAFE programından sağlanan fonlar, Komisyon tarafından katılımcı ülkelere 45 yıllık krediler şeklinde aktarılacak.
Metne göre, ülkelerin teklifleri Komisyon tarafından inceledikten sonra, Konsey’in bunları onaylamak için 30 Haziran 2027’ye kadar zamanı olacak.
Konsey’in onayını aldıktan sonra, ülkeler Komisyon’a ödeme taleplerini sunmaya başlayabilecek ve Komisyon da 150 milyar avroyu borçlanmak için sermaye piyasalarına başvuracak. Komisyon’un katılımcı ülkelere kredi ödemeleri 30 Aralık 2030’a kadar yapılacak.
Yunanistan, Türkiye’nin fonlara erişimine ‘casus belli’ şartı koştu
Almanya’nın müdahalesi, Türkiye’nin fona katılımının önünü açtı
SAFE’ye Türkiye’nin katılımı ihtimali, özellikle Yunan hükümeti tarafından şüpheyle karşılanıyordu.
Türkiye’nin katılımı, yönetmeliğin 17. maddesi uyarınca ayrı bir AB-Türkiye ikili anlaşması gerektiriyor.
Yunanistan, bu tür anlaşmaların oybirliğiyle kararlaştırılması gerektiğini savunarak AB Antlaşması’nın 212 ve 218. maddelerine atıfta bulunuyor, fakat bu maddeler Konsey’in Hukuk Servisi ve Almanya’nın muhalefeti nedeniyle yönetmelikte açıkça belirtilmedi.
Kathimerini’ye göre Avrupa Komisyonu, Yunanistan’a 212. maddenin aday ülke anlaşmaları için yasal dayanak teşkil edeceğini garanti etti. Yunanistan, yanlış yorumlamaları önlemek için Daimi Temsilciler Komitesi’ne ek bir ulusal beyanname sundu.
Türk savunma sanayii, insansız hava araçları, zırhlı araçlar ve mühimmatı Avrupa’daki ortaklarına pazarlamayı hedefliyor. Almanya, İtalya, İspanya ve Polonya gibi önemli AB ülkeleri, Türkiye’nin Avrupa savunma girişimlerine katılımını destekliyor.
Türkiye, Baykar’ın İtalya’nın Piaggio Aerospace şirketini satın alması ve İspanya ile Hürjet eğitim uçağı anlaşmaları da dahil olmak üzere, SAFE çerçevesi dışında ikili savunma işbirliğine halihazırda başladı.
Avrupa
Almanya’da milyoner sayısı %18 arttı

Federal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı rakamlara göre, Almanya’da geliri en az bir milyon avro olan milyoner sayısı %18 artarak 34.500’e yükseldi.
Wiesbaden merkezli istatistikçiler, istatistiklerin mevcut olduğu en son dönem olan 2020 ve 2021 verilerini karşılaştırdı.
Yetkililere göre, zenginlerin sayısındaki artış, 2021’deki yüksek enflasyonla kısmen açıklanabilir. Enflasyon etkisi hesaba katılmadığında, milyonerlerin sayısı 2020’ye göre yine de %12 artmış oluyor.
Milyonerler ortalama 2,8 milyon avro kazandı. On kişiden altısı, gelirinin büyük bir kısmını ticari faaliyetlerden elde etti. Milyonerlerin %20’sinden biraz azı çalışırken, %15’i “serbest meslek” sahibi olarak nitelendiriliyor.
junge Welt’in aktardığına göre sendika bağlantılı Hans Böckler Vakfı (HBS) bu rakamlar hakkında endişelerini dile getirdi. HBS’nin Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü bilimsel direktörü Bettina Kohlrausch çarşamba günü AFP’ye verdiği demeçte, kriz dönemlerinde milyoner sayısındaki artışın yoksulların sayısındaki artışla dengelendiğini söyledi.
Kohlrausch, rakamların özellikle düşük ve orta gelirli birçok insanın Almanya’daki sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerinin “haklı” olduğunu gösterdiğini ekledi.
Avrupa
AB ulaştırma bakanları ‘uçuş iptalleri’ konusunda anlaşamıyor

AB ulaştırma bakanlarının yolcu hakları konusunda bir araya geldiği bugün, geciken uçuşlar için tazminat talep etme hakkı belirsizliğini koruyor.
Mevcut AB kurallarına göre, uçuşunuz üç saatten fazla gecikirse tazminat talebinde bulunabiliyorsunuz. Fakat, şu anda AB toplantılarına başkanlık eden Polonya, bu eşiği yükseltmek istiyor. Bu durumda, tazminat almaya hak kazanan gecikmeli uçuşların sayısı azalacak.
Dün dağıtılan AB içi bir uzlaşma metninde, tazminat için bekleme süresinin kısa uçuşlar için dört saate, uzun uçuşlar için altı saate çıkarılması ve çok kısa uçuşlar için özel bir üç saatlik eşik getirilmesi önerildi.
Polonyalıların argümanı, bunun havayolu şirketlerini, kendilerine daha ucuza gelen uçuşları iptal etme davranışından vazgeçmeye teşvik edeceği yönünde. Bir AB diplomatı, “Yolcular, tazminat alıp uçuşlarının iptal edilmesindense, gecikmeli de olsa varış noktalarına ulaşmayı tercih ediyor,” dedi.
Berlin ve Madrid, üç saatlik kuralı korumak istedikleri için engel çıkarıyorlar. BEUC gibi tüketici grupları da bu görüşe katılıyor.
Fakat diplomatlar, İtalya ve İrlanda gibi düşük maliyetli havayolu şirketlerinin güçlü olduğu ülkelerin eşik değerinin yükseltilmesinden yana olduklarını belirttiler.
Değişiklikler müşterilerin cebine de yansıyabilir. Berlin, 300 avroluk sabit bir talep ücreti istiyor; ama Polonya’nın uzlaşma teklifinin en yüksek tutarı 500 avro olacak. Şu anda geri talep edilebilen maksimum tutar 600 avro.
2024 yılında uçuşların sadece %65’i zamanında varış noktasına ulaştı ve 2035 yılında gecikmelerin altı kat daha fazla olması bekleniyor.
Avrupa
Moldova: Rusya, Transdinyester’e 10 bin asker konuşlandırmayı planlıyor

Moldova Başbakanı Dorin Recean, Rusya’nın Ukrayna’nın Odessa oblastı ile sınırı olan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Transdinyester Moldova Cumhuriyeti’ne 10 bin asker konuşlandırmayı planladığını iddia etti. Recean, Moskova’nın bu amaçla eylül ayındaki parlamento seçimlerine müdahale ederek Kişinev’de kendisine sadık bir hükümet kurmayı hedeflediğini öne sürdü.
Moldova Başbakanı Dorin Recean, Rusya’nın Ukrayna’nın Odessa oblastı ile sınırı bulunan ve tek taraflı bağımsızlığını ilan etmiş olan Transdinyester Moldova Cumhuriyeti’ne 10 bin asker konuşlandırmayı planladığını öne sürdü.
Financial Times‘a konuşan Recean, bu bilginin istihbarat verilerine dayandığını ve Kremlin’in bu hamle için eylül ayında yapılacak parlamento seçimlerine müdahale ederek Kişinev’de kendisine sadık bir hükümet kurmayı amaçladığını iddi etti.
Başbakan Recean, “Bu, Moldova demokrasisini baltalamaya yönelik devasa bir çaba. Onlar [Ruslar] Transdinyester bölgesindeki askeri varlıklarını güçlendirmek istiyorlar,” dedi.
Recean, Moskova’nın müdahalesinin “internet propagandası ve partilere ile seçmenlere yönelik yasa dışı para transferlerini içerdiğini” savundu.
Recean’a göre, Rusya 2024 yılında nüfuz kampanyalarına Moldova’nın gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 1’ine denk gelen bir meblağ harcadı ve bu durum, AB’ye katılım referandumunun sadece yüzde 0,7’lik bir oy farkıyla geçmesine neden oldu.
Başbakan, “10 bin askerin Ukrayna’nın güneybatı kesimi ile NATO üyesi olan Romanya üzerinde ne tür bir etki ve baskı oluşturacağını tahmin edebilirsiniz,” diye ekledi.
Transdinyester’deki mevcut Rus askeri varlığı
Rusya’nın halihazırda 33 yıldır ayrılıkçıların kontrolünde olan Transdinyester’de az sayıda askeri bulunuyor.
Ancak, bu bölgenin denize çıkışı olmaması ve Ukrayna ile Moldova tarafından çevrelenmiş olması nedeniyle Rusya’nın buraya ek asker göndermesi mümkün görünmüyor.
2023 yılında bölgenin Rusya Federasyonu’ndaki temsilcilik başkanı Leonid Manakov, bölgede 450 Rus barış gücü askerinin konuşlu olduğunu ve toplamda 3 bin 100’e kadar asker yerleştirilebileceğini söylemişti.
Bölgede ayrıca, barış gücü operasyonuna destek sağlayan ve Sovyetler Birliği döneminden kalma 20 bin ton mühimmatın bulunduğu depoları koruyan yaklaşık 1000 kişilik bir Rusya Operasyonel Asker Grubu da bulunuyor.
Moldova’nın talepleri
Moldova, defalarca Kremlin’den, bölgenin “işgalci güçler” ve “ulusal güvenlik tehdidi” olarak algıladığı askerlerini Transdinyester’den çekmesini talep etti.
Benzer bir çağrıyı içeren bir karar Birleşmiş Milletler’de (BM) kabul edilmiş, ancak Rusya bu kararı uygulamayı reddetmişti.
Tiraspol, Moskova’ya çağrıda bulunmuştu
Geçen yılın şubat ayında Tiraspol, Kişinev’in “baskısı”, “soykırım politikası” ve “dilin zorla dayatılması” nedeniyle Moskova’dan müdahale talebinde bulunmuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Ukrayna’da savaşı başlatma kararından bahsederken benzer ifadeler kullanmıştı. Bu durum, benzer bir senaryonun Moldova’ya karşı da devreye sokulabileceği yönünde tahminlere yol açtı.
Savaşın başlamasının ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu’nun NATO’ya “can attığı” için Moldova’nın “bir sonraki Ukrayna” olabileceği konusunda defalarca uyarıda bulunmuş ve Rusya’nın “Transdinyester’de yaşayan 220 bin vatandaşının bir başka Batı macerasının kurbanı olmasına izin vermeyeceğini” beyan etmişti.
-
Dünya Basını2 hafta önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Görüş2 hafta önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Diplomasi2 hafta önce
Lavrov’un ziyareti ve Ermenistan’da son durum: Denge mi, savrulma mı?
-
Görüş2 hafta önce
Rusya ile müzakerelerde aklıselimin galip gelme ihtimali
-
Söyleşi2 hafta önce
Eski AP Türkiye Raportörü Kati Piri Harici’ye konuştu: AB’nin tutarlı bir Türkiye stratejisi yok
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Rusya-Ukrayna barışını teşvik girişimi stratejik açmaza dönüştü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Tantura katliamı: İsrail’in örtbas ettiği savaş suçu
-
Avrupa5 gün önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor