Bizi Takip Edin

RUSYA

Herson’dan sonra savaşın geleceği

Yayınlanma

Rusya’nın Ukrayna’daki ‘Özel Askeri Operasyon’unu destekleyenler tarafından bir süredir endişeyle fısıldanan şey oldu ve operasyonun komutanı Sergey Surovikin, Herson’u terk edip Dinyeper’in sol kıyısına çekileceklerini açıkladı. Zaten bir süredir Kahovka hidroelektrik santraline Ukrayna saldırısı olacağına yönelik istihbarat nedeniyle, siviller su baskını korkusuyla Ekim ortalarında tahliye edilmeye başlanmıştı.

Rus genelkurmayı, bir de Herson’daki askerlerin Dinyeper üzerinden gelecek ikmale güvenemeyeceğine karar vermiş görünüyor. Ukrayna genelkurmayı da bunda hemfikir: Rusya’nın lojistik yollarını, birliklerinin kontrol ve destek sistemini yok ettiklerini, bu nedenle de “düşmanın Herson’dan kaçmaktan başka çaresinin kalmadığını” söylüyorlar.

Yani her iki taraf da Herson meselesinin askeri bir zorunluluktan kaynaklandığına emin. Meselenin böyle bir tarafı olduğu da şüphe götürmüyor. Fakat Herson’un, geçen Eylül ayında yapılan referandumla Rusya Federasyonu’na bağlanan Ukrayna oblastlarından olduğu ve kentteki “Sonsuza kadar Rusya ile” bilboardları akılda tutulursa, meselenin fazlasıyla siyasi boyutu ve sonuçları olacağını tahmin etmek zor değil.

Rusya kamuoyundan tepkiler

Rusya’da, iktidardaki Birleşik Rusya’nın sağındaki ve solundaki partilerin Ukrayna’ya karşı siyasi tutumlarında büyük farklılıklar olduğu şüpheli. Duma’da ‘Özel Askeri Operasyon’a karşı bir parti bulmak pek mümkün değil.

Bununla birlikte, sağda başını Rodina ile Liberal Demokratik Partinin (LDP) çektiği güçlerle solda başını Rusya Federasyonu Komünist Partisinin (RFKP) çektiği güçler, operasyonun icra edilme yöntemine eleştirel yaklaşıyorlar ve bu gittikçe siyasi bir mahiyete de bürünüyor. Özellikle RFKP, operasyonun adına ‘savaş’ denmediği sürece ve ekonominin de buna uygun şekilde yeniden yapılandırılmaması halinde askeri meselenin çözülemeyeceğini savunuyor. Rusya solunda, Putin yönetiminin Ukrayna savaşıyla birlikte ‘sola dönüş’ gerçekleştireceği beklentisi de savaşın doğasına yönelik bir beklentiden kaynaklanıyordu. Fakat Birleşik Rusya hükümeti, soldan gelen ekonomiyi millileştirme çağrılarına pek de kulak asmadan yoluna devam ediyor.

Bir diğer eleştiri, Ukrayna’nın Rusya’ya bağlanan oblastlarında şimdi Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin eline düşmüş yerel halkın akıbeti meselesi. Putin liderliğinin Ukrayna’ya müdahale gerekçelerinden biri de ülkenin doğusunda yaşayan ve Rusça konuşan halkın neonazi baskısından kurtarılmasıydı. Artık Rusya toprağı sayılmasına rağmen Ukrayna’ya terk edilen Herson’da Rusya yanlılarının canlarından endişe ediliyor. Nitekim kente giriş yapan Ukrayna askerlerinin Telegram hesaplarından yaptıkları paylaşımlar, bu korkunç beklentinin gerçek hale geldiğini gözler önüne seriyor.

Rusya medyası ise, bizde ve Batıda olan algının tam tersine, büyük bir eleştirellik ve çok seslilik sergiliyor. Örneğin Rusya’nın en popüler askeri haber portalı topwar.ru’da çıkan bir yazıda, Herson’un tek kurşun atılmadan teslim edildiği, buna rağmen ‘satılmış’ ve ‘utanmaz propagandistlerin’ bunu da meşrulaştıracağı acı bir dille belirtiliyor. Yazı, Rusya liderliğinin ‘Özel Askeri Operasyon’ dediği şeyin tüm dünyada savaş anlamına geldiğini ve Rusya’nın artık ‘ticari çıkarları’ bir yana bırakıp ‘gerçek bir savaşa’ tutuşması gerektiğini söylüyor.

Bir başka internet sitesi, Katyuşa’ya göre, eğer Herson’dan çekilme kurnaz bir taktiğin icabı değilse, bu 1991’den bu yana Rusya ordusunun yaşadığı en büyük yenilgi ve içeride sıradan halkın ülke liderliğine olan güveninin sarsılması kaçınılmaz. Katyuşa,  çekilmenin bir tuzak olduğu umudunu koruyor, ama Herson’u yüz üstü bırakmanın, ABD ile Rusya arasında yapılan bir arka kapı diplomasisinden kaynaklanmış olabileceğini de göz ardı etmiyor. Her iki yayın da, trafik kazasında öldüğü duyurulan Herson Vali Yardımcısı Kiril Stremousov’un ölümünün şaibeli olduğunu, zira bu yöneticinin tahliyeye karşı çıktığını ileri sürüyor.

Rusya’da iç siyasi çekişmeler

Savaş devam ederken ve iç kamuoyunda çatlak sesler yükselirken, siyasette de bazı cepheleşmeler su yüzüne çıkıyor. Rusya liderliğinin ilk halkası olmasa da, ikinci halkasında saflaşmalar keskinleşiyor.

Bunun en belirgin örneği, Vagner’in kurucusu ve sahibi Yevgeniy Prigojin ile St. Petersburg Valisi Aleksander Beglov arasında yaşandı. Prigojin ve ona yakın medya kuruluşları bir süredir Beglov’un bir ‘suç örgütü’ kurduğunu iddia ediyorlardı. Prigojin’in şirketi Concord bir adım daha attı ve Rusya Başsavcılığı ile istihbarat örgütü FSB’ye başvurarak Beglov’un ‘vatana ihanet’ suçlamasıyla soruşturulmasını istedi. Letonya merkezli Meduza sitesine inanacak olursak, Prigojin’in Beglov’a açtığı savaşın nedeni, Petersburg Valisinin Vagner’in kurucusunun bazı iş girişimlerine çomak sokması. Son olarak, Vagner’in St. Petersburg’da inşa etmek istediği iş merkezi valilik tarafından engellendi.

Prigojin’in cephesinde bir de Çeçenistan lideri Ramazan Kadırov’un da yer aldığını hatırlatalım. Bu ikilinin hedefindeki Merkez Askeri Bölge Komutanı General Aleksander Lapin, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek görevinden ayrıldı ve yerine Prigojin-Kadırov ikilisine yakın Andrey Mordviçev getirildi.

Kadırov’un yaptıkları bununla da sınırlı değil. Çeçen lider uzun süredir açık bir şekilde Rusya ordusuna eleştiri yöneltmekten çekinmiyor. Liman’da yaşanan yenilginin ardından Kadırov, General Lapin’i sorumlu tutmuş ve Prigojin de hemen ona katılmıştı. Kadırov-Prigojin ikilisinin Rus düzenli ordusuna yönelik kamuoyuna açık eleştirilerinin, Vagner’in ‘özel iş ilişkileri’nden kaynaklandığını ilişkin bir algı da var.

Bu meselenin çok daha yukarılara uzandığı açık. Kadırov-Prigojin ikilisinin esas olarak Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov’u hedeflediği düşünülüyor. Kadırov-Prigojin cephesinin salvolarına karşı bir dizi emekli subay ve köşe yazarı da karşılık vermeye başladı ve ikilinin tavırlarını ‘motivasyon düşürücü’ olarak nitelendirdi.

ABD ile gizli anlaşma ihtimali

Medyanın, Moskova ile Washington arasında gizli bir uzlaşma olabileceğine dair şüpheleri de yüksek sesle dillendiriliyor. Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev ile ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın gizli bir görüşme gerçekleştirdiği iddialarından sonra Herson ricatının yaşanması şüpheleri daha da artırıyor.

Rusya’ya yakın kimi kaynaklar, Putin liderliğinin ‘Kolektif Batı’ ile kapsamlı bir anlaşmaya vararak savaşı sona erdirmeye karar verdiğini yazıyor. Gerek Dışişleri Sözcüsü Maria Zaharova’nın, gerekse de Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ukrayna ve Batı ile müzakereleri dışlamadıklarını söylemesi bunun sinyali olarak da görülebilir. Polonya’nin bir köyüne düşen füzelerin ardından Kiev ve Varşova’nın NATO’nun 5. Maddesinin uygulanması çağrısına rağmen ABD Başkanı Joe Biden’ın Rusya’yı suçlamaktan kaçınması da kapalı kapılar ardından bir şeylerin ‘pişirildiğine’ ilişkin bir işaret.

Bu türden bir anlaşmanın, Rusya liderliğinin yanı sıra Çin, Hindistan, Türkiye, İran ve diğer Ortadoğu ülkeleri tarafından da istendiğine ilişkin anlayış yaygınlaşıyor. Batı’da da, Rusya içinden gelen ve ‘şahin’ olduğu düşünülen Kadırov-Prigojin cephesinin etkisi pek abartılmıyor. Bunun en yakın örneği, Carnegie’de yayımlanan ve Kadırov-Prigojin ikilisinin Kremlin üzerindeki etkisini tartışan bir makale. Makalenin yazarı özetle, “Bunlar ancak konuşur, Putin’in bunları dinleyeceği yok,” sonucuna varıyor.

Amerikan ara seçimlerindeki zayıf Trumpçı dalga da Rusya liderliğini bir anlaşma arayışına itmiş görünüyor. Rusya içerisinde, Amerikan sanayicilerinin sesi olarak görülen Trump’ın olası başkanlığının tercih edileceği açık. Ama bu umutlar şimdilik rafa kaldırıldığına göre, ‘Kolektif Batı’ ile bir temas ihtiyacı ortaya çıkmış görünüyor. ABD ve Rusya istihbarat şeflerinin Türkiye’de görüşmesi de, nükleer korkudan fazlasını anlatıyor.

RUSYA

Baykonur’da Roscosmos-NASA zirvesi

Yayınlanma

Roscosmos Başkanı Dmitriy Bakanov ve NASA yöneticisi Kenneth Bowersox, Baykonur Uzay Üssü’nde bir araya gelerek uzay işbirliğini görüştü. Görüşmede Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) işbirliği, 8 Nisan’da planlanan insanlı uçuş ve Soyuz-Apollo kenetlenmesinin yıl dönümü kutlamaları ele alındı.

Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) Başkanı Dmitriy Bakanov ve NASA yöneticisi Kenneth Bowersox, Baykonur Uzay Üssü’nde bir araya geldi.

Roscosmos’un Telegram kanalından yapılan açıklamaya göre, görüşmede uzay işbirliği konuları ele alındı.

Görüşmede tarafların Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki (ISS) işbirliğini, 8 Nisan’da yapılması planlanan insanlı uçuşu ve Soyuz-Apollo kenetlenmesinin yıl dönümü kutlamalarını ele alması bekleniyor.

Bakanov, uzay üssüne rekor sayıda turist geldiğini belirterek, bu sayının 2500’ü aştığını ifade etti.

8 Nisan’da Soyuz MS-27 insanlı uzay aracının fırlatılması planlanıyor. Bu araçla ISS’ye kozmonotlar Sergey Rıjikov ve Aleksey Zubritskiy ile NASA astronotu Johnny Kim gönderilecek.

Moskova Belediye Başkan Yardımcısı Natalya Sergunina, uzay aracının fırlatılışının Moskova’daki VDNH parkında izlenebileceğini açıkladı.

6 Şubat’ta Yuri Borisov, Roscosmos Genel Direktörlüğü görevinden alınmış ve yerine 2019’dan beri Ulaştırma Bakanlığı’nda görev yapan 39 yaşındaki Bakanov getirilmişti.

Bakanov, önce Dijital Dönüşüm Daire Başkanı olarak görev yapmış, 2022’den itibaren ise bakan yardımcılığı görevini yürütmüştü.

Rusya, Elon Musk’a Mars görevi için küçük boyutlu nükleer santral teklif etti

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’da hafta sonu alkol satışının yasaklanması gündemde

Yayınlanma

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’da Sağlık Komisyonu üyesi Biyysultan Hamzayev, ülke genelinde hafta sonları alkol satışının yasaklanmasını önerdi. Bu öneri, bazı bölgelerdeki başarılı sonuçlara dayandırılırken, ülke genelindeki alkol tüketimindeki artış dikkat çekiyor.

Rusya’da hafta sonları alkol satışının yasaklanması Devlet Duması’nda gündeme geldi.

Parlamentonun alt kanadı Duma’nın Sağlık Komisyonu üyesi Biyzultan Hamzayev (Birleşik Rusya Partisi), bazı bölgelerdeki uygulamalardan ilham alarak bu öneriyi sundu.

Hamzayev, özellikle Vologda oblastında hafta içi alkol satışının günde sadece iki saatle sınırlandırılmasının olumlu sonuçlar verdiğini belirtti.

TASS‘a yaptığı açıklamada Hamzayev, bu kısıtlamalara halkın herhangi bir “alkol protestosu” göstermediğini, aksine “bu iyi önlemi” desteklediklerini ifade etti.

Hamzayev, “Bence bu tür bir önlem hafta sonları da uygulanmalı,” dedi.

Vologda oblastındaki yasak 1 Mart’tan itibaren yürürlüğe girdi. Hamzayev’in iddiasına göre, söz konusu uygulamanın ilk ayında bölgedeki alkol satışları yüzde 19, alkol marketlerde ise yüzde 50 oranında azaldı.

Ayrıca kavgaların, trafik kazalarının ve diğer sosyal sorunların ortadan kalktığı belirtildi.

Yakutistan, Buryatya, Moskova, Kaluga oblastları ile Zabaykalye ve St. Petersburg gibi federal bölgelerde de benzer kısıtlamalar uygulanıyor.

Bu kısıtlamalar genellikle satış saatlerinin kısaltılması ve alkol marketlerin yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması şeklinde oluyor.

FinExpertiza‘nın verilerine göre, Rus halkı Hamzayev’in önerdiği yeniliklere pek hoşnut olmayabilir.

Geçen sene votka hariç sert alkol satışları, bir önceki yıla göre yüzde 10,2 artarak kişi başına 3,2 litreye ulaştı. Bu, 2017’den bu yana görülen en yüksek seviye.

Votka satışları ise üst üste üçüncü yıl kişi başına 5,3 litre seviyesinde kaldı ve bu da 2017’den bu yana en yüksek değer.

Toplamda kişi başına 8,5 litre sert alkol tüketiliyor. Savaş öncesi 2021’de bu rakam 1,1 litre daha düşüktü.

FinExpertiza‘nın verilerine göre, Vologda oblastı 2023’te sert alkol tüketiminde ilk on arasında yer aldı ve kişi başına 12,6 litre tüketim gerçekleşti.

Rusya Halk Sağlığı ve Tüketici Hakları Kurumu’nun (Rospotrebnadzor) verdiği bilgiye göre de bir yıl önce bu rakam sadece 9 litreydi. Kasım 2024’te bölgede alkol satış saatlerini kısıtlayan bir yasa kabul edildi ve bu yasa 1 Mart 2025’te yürürlüğe girdi.

Biyzultan Hamzayev’in alkolle mücadelesi geçici bir heves değil.

Daha önce de benzer girişimlerde bulunmuştu. Örneğin, geçen yıl Başbakan Mihail Mişustin’e mayıs tatillerinde alkol satışının yasaklanmasını önermişti.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’da Çubays ve ekibinin 5,6 milyar rublelik mal varlığına el konuldu

Yayınlanma

Moskova Tahkim Mahkemesi, devlet şirketi Rosnano’nun talebi üzerine eski başkan Anatoliy Çubays ve yedi eski yöneticisinin 5,6 milyar rublelik mal varlığına ihtiyati tedbir kararı verdi. Rosnano, başarısız olan Plastic Logic adlı esnek ekranlı tablet projesinden kaynaklanan zararın tazminini talep ediyor. Şirketin büyük zarara uğradığı ve Çubays dahil birçok eski yöneticisi hakkında soruşturmaların sürdüğü belirtildi.

Moskova Tahkim Mahkemesi, devlet şirketi Rosnano’nun açtığı davayı kısmen kabul ederek, şirketin eski başkanı Anatoliy Çubays ve yedi eski yöneticisinin toplam 5,6 milyar ruble değerindeki para ve mal varlığına ihtiyati tedbir konulmasına karar verdi.

Davalılar arasında eski yönetim kurulu başkan yardımcıları Yuriy Udaltsov, Dmitriy Pimkin ve Vladimir Avetisyan, Rosnano Yönetim Şirketi’nin eski üst düzey yöneticileri Boris Podolskiy ve German Pihoya, Çubays’ın danışmanı Oleg Kiselev ve Nikolay Tıçinin de bulunuyor.

Mahkeme kararında, bazı davalıların yurt dışında olduğu ve Rusya Federasyonu topraklarındaki mal varlıklarını koruma niyetinde olmadıkları belirtildi.

Ayrıca, Oleg Kiselev ve Boris Podolskiy hakkında hâlihazırda davalar bulunduğu bilgisi paylaşıldı.

Rosnano Özel Görevler Direktörü Yevgeniy Frolov, davanın Plastic Logic adlı esnek ekranlı tablet geliştirme projesinden kaynaklanan zararın tazmini amacıyla açıldığını bildirdi.

Frolov’un açıklamasına göre, 2009 yılında başlatılan proje hedeflerine ulaşamadı.

Rosnano, 2012 yılında Rusya’da tablet üretim tesisi kurma planından vazgeçerek, yatırılan kamu fonlarını yurt dışında kayıtlı şirketlerin finansmanına yönlendirdi.

Frolov, “yatırımlardan olumlu bir sonuç alınamamasına ve fonların geri dönmemesine rağmen” proje finansmanının 10 yıldan uzun süre devam ettiğini vurguladı.

Çubays, esnek ekranlı plastik tabletleri 2011 yılında Devlet Başkanı Vladimir Putin’e tanıtmış ve dünyada benzeri olmadığını iddia etmişti. Cihaz başına maliyeti 12 bin ruble olarak açıklamıştı.

Bu tabletlerin Rus okulları tarafından eğitim amacıyla satın alınması öngörülüyordu.

Zelenograd’da yıllık 100 bin adet kapasiteli esnek ekran üretim tesisi ve bir araştırma-geliştirme merkezi kurulması planlanmıştı.

Fakat bu planlar hayata geçmedi ve Rusya pazarına tek bir tablet dahi sunulmadı.

Çubays, 2015 yılında projenin başarısız olduğunu kabul etmiş, ancak projeyi sonlandırmayı reddederek geliştirilen teknoloji için “başka bir uygulama alanı” bulma sözü vermişti.

Anatoliy Çubays, 2008’den 2020’ye kadar Rosnano’nun başkanlığını yürüttü.

Ukrayna’daki askeri müdahalenin başlamasının ardından Devlet Başkanı Özel Temsilcisi görevinden ayrılarak Rusya’yı terk etti.

10 yıl içinde ülkede trilyon rublelik bir nano-endüstri kurma vaadiyle yola çıkan Rosnano, Çubays döneminde devletten 405 milyar rubleden fazla kaynak almasına rağmen, yaklaşık 100 milyar ruble birikmiş zararla iflasın eşiğine geldi.

Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çubays’ın 2022’de ülkeden ayrılmasının Rosnano’daki “mali sorunlar” ve soruşturma riskinden kaynaklanmış olabileceğini ima etmişti.

Denetçiler, şirketteki usulsüz işlemlerden kaynaklanan zararın 200 milyar ruble olduğunu tespit etti. Onu aşkın eski üst düzey yönetici hakkında dava açıldı.

1 Şubat 2025 tarihinde mahkeme, Çubays’ın Rosnano’daki üç eski yardımcısını —İcra Direktörü Boris Podolskiy, Mali İşler Direktörü Artur Galstyan ve Raporlama Metodolojisi Direktörü Marina Kasenkova— tutukladı.

Söz konusu şahıslar, evrakta sahtecilik yaparak görevlerini kötüye kullanmak ve bu yolla devleti 45 milyar ruble zarara uğratmakla suçlanıyor. Eski yöneticilerin 10 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması bekleniyor.

Rusya’da Çubays’ın kurduğu devlet şirketi Rosnano temerrüde düştü

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English