Bizi Takip Edin

AVRUPA

İktidardaki İtalyan sağı, Avrupa’daki ‘merkez sağ’a göz kırpıyor

Yayınlanma

İtalyan medyası, Fransız Marine Le Pen ile birlikte Avrupa Parlamentosu’nda sağcı Kimlik ve Demokrasi (ID) grubunda yer alan Matteo Salvini’nin Lega partisinin, daha merkez sağa yakın Avrupa Halk Partisi’ne (EPP) yakınlaşmak istediğini iddia ediyor.

EPP’nin İtalya’daki üyesi, üçlü koalisyon hükümetinde yer alan Silvio Berlusconi’nin Forza Italia partisi.

Euractiv’in aktardığına göre Corriere della Sera, partinin bir toplantısında Lega’nın Avrupa çapındaki tutumunu değiştirip değiştirmemesi konusunda üç saatlik bir tartışma yaşandığını bildirdi.

Habere göre toplantıda Lega’nın Avrupa Parlamentosu’ndaki yeri konusunda resmi bir karar alınmadı ama tartışma hararetlendi.

Meloni de EPP’yi istiyor

Başbakan Giorgia Meloni’nin partisi Fratelli d’Italia’nın (İtalya’nın Kardeşleri) da EPP Başkanı Manfred Weber ile gruba katılma yönünde görüştüğü iddia ediliyor.

Fakat EPP’nin daha geleneksel ve liberal üyeleri, Meloni ile böyle bir görüşmeye tamamen karşı çıkıyor ve hatta Weber’in önceden istişare etmeden EPP’nin daha sağındaki örgütlerle köprü kurma hamlesini eleştiriyor.

Hâlâ Avrupa Parlamentosu’nda Muhafazakârlar ve Reformcular (ECR) grubunun başkanı olan Meloni, EPP ile bir ortaklık peşinde ve Weber ile yakın ilişkileri var.

Konuya yakın bir EPP kaynağı geçtiğimiz günlerde Euractiv’e yaptığı açıklamada, AB merkez sağ ailesinin İtalya gibi büyük bir ülkede güçlü bir üye arzuladığını, Meloni’nin ise kendisini İtalya’da yeni sağ olarak göstermek istediğini söyledi.

Aynı kaynak, AB seçimlerinden önce böyle bir anlaşma için ‘siyasi zaman olmadığını’ da sözlerine ekledi.

Lega ikiye bölünmüş durumda

İtalyan ulusal medyasında yer alan haberlere göre, Lega bu konuda bölünmüş durumda ve lideri başbakan yardımcısı Matteo Salvini’nin bu meselede henüz bir pozisyon almadığı ve partinin Federal Konseyi’ni 29 Mayıs’ta yeniden toplayacağı iddia ediliyor.

Brüksel’deki Lega grubunun resmi bir notunda ise, “Lega’nın önceliği Avrupa’daki siyasi grubunu değil, AB’yi değiştirmektir,” deniyor.

Notta, “Brüksel’de yıllardır yanlış yöneten sola bir alternatif oluşturmak ve Lega’yı Avrupa’da kendi mücadelesini veren bir aktör haline getirmek için çalışıyoruz,” ifadeleri yer alırken, Lega üyeleri ulusal medyaya sızan bilgileri yalanlamadı.

Agi’nin haberine göre, Temsilciler Meclisi Başkanı Lorenzo Fontana (Lega’nın dış ilişkiler sorumlusu) Avrupa seçmeninde ‘sağa doğru’ bir hareket olduğunu ve bu nedenle partinin Marine Le Pen’in Rassemblement National’ı gibi tarihi müttefikleriyle birlikte Kimlik ve Demokrasi (ID) grubunda kalması gerektiğini iddia etti.

La Repubblica’nın iddiasına göre Fontana’ya karşı olan grup, İtalyada iktidar partisi olurken bir yandan da ve Avrupa’da AfD ile müttefik olmanın düşünülemeyeceğini ileri sürüyor.

“Önce Draghi hükümetine katılmak istediniz, ardından merkez sağın zaferiyle kendimizi bir hükümet partisi olarak teyit ettik. Doğal çıkış yolu Strazburg’da da çoğunluğu elde etmeye çalışmak ve bizi EPP’ye yaklaştırmaktır,” diyen Lega’nın Temsilciler Meclisi’ndeki grup başkanvekili Riccardo Molinari’ye, Ekonomi Bakanı ve partinin önde gelen isimlerinden Giancarlo Giorgetti’nin de destek verdiği bildiriliyor.

AVRUPA

Syriza lideri Kasselakis devrildi

Yayınlanma

Yunanistan’ın ana muhalefet partisi Syriza’nın bazı üyeleri tarafından verilen parti içi gensoru önergesi pazar günü onaylandı ve 36 yaşındaki Stefanos Kasselakis parti liderliğinden alındı.

Kasselakis 11 ay önce eski Başbakan Aleksis Çipras’ın yerine partinin başına geçmişti, fakat görev süresi iktidar mücadeleleri ile pek de sorunsuz geçmedi.

Euractiv’in 28 Ağustos’ta bildirdiğine göre, parti içindeki çatışma hafta sonu bir gensoru önergesine yol açtı. 286 üyeden 143’ünün lehte oy kullanmasıyla yeni liderlik için seçimlere gidilmesine karar verildi.

ND serbest düşüşte ama muhalefet yükselmiyor

Geçen hafta yayınlanan bir ankete göre iktidardaki merkez sağ Yeni Demokrasi Partisi (ND) serbest düşüşte. Geçtiğimiz haziran ayındaki AP seçimlerinde %29 ve Haziran 2023’teki parlamento seçimlerinde %41 olan oy oranı %21,6’ya düşmüş görünüyor.

Fakat muhalefet, iktidar partisinin kaybettiği oylardan faydalanamıyor: Syriza’nın %8,5 olarak tahmin edilen oy oranı ile Pasok’un (%10,5) gerisine düşmüş görünüyor.

Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis pazar günü yaptığı açıklamada, “Ne siyasi afazi durumunda olan Syriza’dan ne de Pasok’tan alternatif bir hükümet önerisi görmüyorum,” dedi.

Başkan adayı Farantouris’ten “2015-19 arasına sahip çıkma” çağrısı

Syriza’nın üyeleri ve dostları yeni liderin seçiminde oy kullanma hakkına sahip olacak. Stefanos Kasselakis dışında adayların milletvekilleri Pavlos Polakis, muhtemelen Sokratis Famellos ve AP milletvekili Nikolas Farantouris olması bekleniyor.

Farantouris geçen hafta Euractiv’e verdiği bir röportajda parti liderliğine talip olmaya hazır olduğunu söylemişti.

Farantouris, Çipras yönetimindeki 2015-2019 Syriza hükümetini savundu ve “bu mirasın korunması gerektiğini” söyledi.

Lider adayı, “Binlerce üyemiz ve dostumuzun önünde bu mirası korumam ve belirli girişimlerle genişletmem gerektiğini hissediyorum. Yunan solcu milletvekili kendisini bile üyelerimizin yargısına bırakıyor,” dedi.

Syriza-Pasok-Yeni Sol ittifakı mı?

Kasselakis ve Çipras arasındaki ilişkiler pek de iyi değil ve Kasselakis’in kampındaki pek çok kişi eski başbakanı Kasselakis’e yönelik girişimlerin arkasındaki beyin olarak görüyor.

Fakat gensoru önergesi, seçimlerde Kasselakis’i destekleyen kişiler tarafından verildi. Aralarında Farantouris’in de bulunduğu pek çok Syriza milletvekili, sosyalist Pasok ve Kasım 2023’te çok sayıda geleneksel solcunun Syriza’dan ayrılmasıyla kurulan Yeni Sol partisiyle bir tartışma başlatılması fikrini destekliyor.

Yeni Sol lideri Aleksis Çaritsis nisan ayında Euractiv’e verdiği bir röportajda Syriza ve Pasok’u “hegemonya” yaklaşımlarına son vermeye ve muhafazakâr Yeni Demokrasi’yi devirmek için diğer ilerici güçlerle alternatif bir yönetim planı üzerinde anlaşmaya çağırmıştı.

Anahtar artık Pasok’ta

Pasok ise yakında parti başkanlığı için kendi seçimlerini gerçekleştirecek.

Sosyal demokrat Yunan partisinde bazıları diğer ilerici güçlerle ortaklık kurmayı hedeflese de, diğerleri Syriza’nın kargaşasından faydalanmak ve siyasi yelpazenin merkez soluna hakim olmak istiyor ve partiyi özerk bir yol izlemeye çağırıyor.

Adaylar arasında görevdeki Genel Başkan Nikos Androulakis, Atina Belediye Başkanı Harris Doukas, milletvekili Pavlos Geroulanos ve eski AB Komiseri Anna Diamantopoulou bulunuyor.

Eleştirmenler Pasok’un bir sonraki liderinin önümüzdeki yıllarda Yunanistan’ın siyasi manzarasını şekillendirmede hayati önem taşıyacağını öne sürüyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

İtalya nükleer reaktör geliştirmek için ortak arıyor

Yayınlanma

Ansa haber ajansının Sanayi Bakanı Adolfo Urso’ya dayandırdığı haberine göre İtalya, yabancı bir yatırımcıyla ortaklaşa yeni bir şirket kurarak nükleer reaktörler inşa etmek istiyor.

Ansa’ya göre Urso, Como Gölü kıyısındaki Cernobbio’da düzenlenen Ambrosetti Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Yabancı bir teknolojik ortaklıkla, gelişmiş, üçüncü nesil nükleer enerjinin kısa süre içinde İtalya’da üretilmesini sağlayacak bir İtalyan Newco üzerinde çalışıyoruz,” dedi.

Urso, potansiyel şirket ve ortaklardan herhangi birinin adını vermedi.

İtalya’da nükleer enerji 1987’de ve 2011’de yapılan referandumlarda halkın oylarıyla yasaklanmıştı.

Enerji Bakanı Gilberto Pichetto Fratin cumartesi günü yaptığı açıklamada, hükümetin bu yıl içinde mevcut en son teknolojilerle nükleer enerji kullanımını yeniden başlatmayı amaçlayan bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını söyledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Draghi beklenen raporunu sundu: AB’nin yılda ilave 800 milyar avro yatırıma ihtiyacı var

Yayınlanma

Avrupa Komisyonu tarafından AB’nin “rekabetçiliği” konusunda bir rapor yazması için görevlendirilen Mario Draghi “Avrupa için yeni bir sanayi stratejisi” talep ederek, birliğin ABD ve Çin’in gerisinde kalmasını engellemek amacıyla radikal ve hızlı reformları finanse etmek için AB’nin yatırımları yılda 800 milyar Avro arttırması çağrısında bulundu.

İtalya’nın eski başbakanının merakla beklenen raporu, AB’nin yatırım fonlarını nasıl topladığına dair toptan bir revizyonu desteklemenin yanı sıra Brüksel’in ekonomi politikasında önemli bir “yeniden yönlendirme” yapması çağrısında bulunuyor.

Temel öneriler arasında telekomünikasyon gibi sektörlerde piyasa konsolidasyonunu sağlamak için rekabet kurallarının gevşetilmesi; piyasa denetiminin merkezileştirilmesi yoluyla sermaye piyasalarının entegrasyonu; savunma sektöründe ortak alımların daha fazla kullanılması; AB’nin iktisadi bağımsızlığını artırmak için yeni bir ticaret gündemi yer alıyor.

Verimlilik artmazsa AB, ABD ve Çin’in daha da gerisine düşecek

Draghi, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen için kaleme aldığı raporda, “Geçmişte hiçbir zaman ülkelerimizin ölçeği, zorlukların boyutuna kıyasla bu kadar küçük ve yetersiz görünmemişti. Birleşik bir tepki için nedenler hiç bu kadar zorlayıcı olmamıştı; birlik içinde reform yapma gücünü bulacağız,” dedi.

On yılı aşkın bir süre önce yaşanan döviz krizi sırasında “avroyu kurtarması” ile tanınan eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı, özel ve kamu finansmanıyla desteklenen yeni yatırımlarda bir artış olmaması ve verimliliğin artırılmaması halinde Avrupa’nın ABD ve Çin’in daha da gerisine düşeceği uyarısında bulundu.

Draghi, AB’nin geri kalmış rekabet gücünün ele alınmasının, AB GSYİH’sinin yüzde 4,4-4,7’sine denk gelen yıllık 750 milyar ila 800 milyar avro ek yatırım gerektireceğini söyledi. Bu da yatırımların gayri safi yurtiçi hasılaya oranını 1970’lerden bu yana görülmemiş bir seviyeye getirecek.

“Kamu desteği olmadan özel sektör finansmanı yetmez”

“Özel sektörün bu yatırımın aslan payını kamu sektörü desteği olmadan finanse etmesi pek mümkün görünmüyor,” diye yazan Draghi, inovasyon gibi kilit Avrupa kamu mallarına yatırım için ortak finansmanın gerekli olacağına işaret etti.

Draghi, ortak enerji altyapısı ve ortak savunma tedariki gibi “Avrupa kamu mallarını” desteklemek için ortak bir güvenli varlık ve ortak AB finansmanının yanı sıra ortak bütçe yoluyla daha etkili harcamaları finanse etmek için AB düzeyinde yeni vergiler çağrısını tekrarladı.

Bununla birlikte vergi mükelleflerinin daha fazla nakit katkıda bulunması ya da yeni ortak AB borcu yaratılması yönündeki her türlü girişim, daha fazla AB finansmanına karşı çıkan Hollanda ve Almanya gibi ülkelerdeki daha mali yönden daha tutumlu hükümetlerin direnişine yol açabilir.

Draghi, Avrupa’nın verimlilik ve büyüme seviyelerini yükseltmeyi başaramadığı takdirde yaşam standartlarının düşme riskiyle karşı karşıya kalacağını söyledi ve “Hedeflerimizin tamamını olmasa da bir kısmını küçültmek zorunda kalacağız. Bu varoluşsal bir meydan okumadır,” diye ekledi.

Birleşme ve rekabet politikasında AB ölçeğine vurgu

Rekabet politikası konusunda Draghi, kuralların “Avrupa’nın hedeflerinin önünde bir engel haline gelmemesi” için birleşme değerlendirmelerinde radikal bir yaklaşım değişikliğini savunuyor.  

Draghi özellikle Brüksel’i, değerlendirmelerde ulusal pazarlar yerine AB’yi “ilgili pazar” olarak kullanarak telekom sektöründe konsolidasyona izin vermeye çağırıyor.

Buna ek olarak, birleşme incelemelerinde inovasyona daha fazla ağırlık verilmesini öneriyor.

Son derece parçalı olan savunma sektöründe Draghi, “ortak Avrupa harcamalarının yokluğunda” ulusal tedarik ve ortak savunma projelerinin koordine edilmesinin yanı sıra “artan ölçeğin verimlilik sağlayacağı durumlarda” daha fazla pazar konsolidasyonuna odaklanılması gerektiğini vurguladı.

Draghi’den ABD’ye sert sözler

Draghi daha önce Avrupa’nın “sanayi politikaları ve reel döviz kuru devalüasyonlarının yurtdışında yarattığı haksız avantajı dengelemek” için kendi gümrük vergilerini uygulamaya zorlanabileceğini söylemişti.

Trump’ın ABD’nin ihracatını arttırmak için doların değerini düşürmeye yönelik önceki tehditleri göz önüne alındığında, bu iddia Washington ve Pekin’e yönelik ince bir uyarı olarak yorumlanmıştı.

Öte yandan Draghi’nin ABD korumacılığının tehlikelerine yaptığı vurgu, geçen hafta çarşamba günü AB üye ülke temsilcilerine ve Avrupa Parlamentosu üyelerine raporunu sunarken de görüldü.

Euractiv tarafından görülen parlamento brifinginin bir yönetici özetine göre Draghi, ekonomik olarak “ABD’nin AB’nin rakibi haline geldiği” uyarısında bulundu. Toplantı detaylarını bilen bir kaynak, “[Küresel ekonomide] herkes kendi çıkarına odaklanır. Hem Brüksel hem de Washington bunun farkında,” dedi.

Bazı AB diplomatları Draghi’nin üye ülke büyükelçilerine yaptığı sunumda hem Çin’den hem de ABD’den Avrupa’nın ekonomik rakipleri olarak bahsettiğini belirtti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English