Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail ordusunda tehlike çanları: Yedek subaylar rahatsız!

Yayınlanma

İsrail Genelkurmay Başkanı, yargı reformuna tepki göstererek göreve gelmeyi reddeden yedek kuvvet mensuplarının sayısındaki artış nedeniyle Başbakana uyarıda bulunurken Savunma Bakanı, hükümet ve muhalefete toplantı çağrısı yaptı.

İsrail Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Herzi Halevi, dün Başbakan Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi ve yedek kuvvetlerin yargı reformu planları üzerinde artan vicdani red tehdidi konusundaki endişesini dile getirerek bunu “endişe verici” olarak nitelendirdi. Haaretz‘de yer alan habere göre yine dün Savunma Bakanı Yoav Gallant, protestolara katılan yedek kuvvetlerin ordunun göreve hazır olma durumunu zedeleyebileceği konusunda uyarıda bulunarak koalisyon hükümeti ve muhalefeti önerilen yasa hakkında görüşmek üzere toplantıya çağırdı. “Bugünkü durum konuşmayı ve hızlı olmayı gerektiriyor” diyen Gallent, “Zor ve karmaşık dış zorluklarla karşı karşıyayız, her vicdani ret çağrısı ordunun işleyişine ve görevlerini yerine getirme yeteneğine zarar veriyor” uyarısında bulundu.

İsrail Hava Kuvvetleri bünyesindeki “Çekiç Filosu”nda görev yapan 40 yedek pilottan 37’si ortak bildiri yayınlayarak yargının yetkilerini kısıtlayan yasa teklifine tepki amacıyla 8 Mart’ta eğitime katılmayacaklarını duyurdu. Son haftalarda binlerce yedek asker benzer açıklamalar yaptı. Ancak Çekiç Filosu, uzun menzilli F-15I avcı bombardıman uçağını kullanabilen tek filo olarak hava kuvvetlerinin küçük ve seçkin bir birliği olarak tanımlanıyor.

Askeri İstihbarat’a bağlı özel harekat birimindeki 200 kadar yedek asker yargı reformu kabul edilirse istifa edeceklerini duyurmuş 500 eski Şin Bet (yurt içi gizli servis) ajanı reforma karşı imza toplamış ve MOSSAD çalışanları da benzeri bir kampanya düzenlemişti.

Yedek askerlerin vicdani red kampanyası hızla büyürken bu çağrıların İsrail ordusunun operasyonel hazırlığı üzerindeki etkisini değerlendirmek şimdilik zor. Çünkü protesto edenlerin çoğu, herhangi bir acil durumda görevlerinin başına geçeceklerini söylüyor ancak uyarıyorlar: Eğer yargı reformu Meclis’ten geçerse hizmet etmeyeceğiz.

Foto: Mostafa Alkharouf / AA

Eylemler 9. haftada da devam etti

Öte yandan aşırı sağcı koalisyon hükümetinin yargı düzenlemesine karşı her hafta cumartesi akşamı ülke genelinde gösteri düzenleyen İsrailliler, protestoların dokuzuncu haftasında yine sokaklardaydı. Başta Tel Aviv olmak üzere, Hayfa, Batı Kudüs, Birüssebi ve Netanya gibi büyük kentler dahil ülke çapında onlarca noktada gerçekleştirilen gösterilere on binlerce İsrailli katıldı. Netanyahu’nun liderlik ettiği Likud partisinin kalesi sayılan Bat Yam gibi bazı küçük yerleşimler de ilk kez protestolara sahne oldu.

Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı. Ülkedeki en yüksek yargı mercisi olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclisin çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip. Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisinin elinden alınacağını belirtmişti. İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, hükümetin yargı düzenlemesine karşı itirazlarını yazılı olarak iletmiş, kaygılarının “güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve bireysel hakların korunması”nın bozulması üzerinde toplandığını paylaşmıştı.

ORTADOĞU

Trump yönetimi İran ve Husilere askeri tehdidi artırıyor

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Orta Doğu’ya ek askeri güç gönderilmesi talimatını verdi. Pentagon’dan yapılan açıklamada, bu kapsamda USS Carl Vinson uçak gemisi görev grubu ile çeşitli hava unsurlarının bölgeye sevk edileceği bildirildi.

Söz konusu karar, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’ı müzakere masasına çekme hedefiyle Tahran’a yönelik tehditlerini artırdığı ve Yemen’deki Husilere yönelik neredeyse günlük hale gelen hava saldırılarının sürdüğü bir dönemde alındı. ABD bu saldırılarla, İsrail’in Gazze’deki soykırımını durdurma hedefiyle bölgedeki İsrail bağlantılı gemileri hedef alan Husileri etkisiz hale getirmeye çalışıyor.

Pentagon Sözcüsü Sean Parnell, USS Carl Vinson’un Hint-Pasifik’te yürüttüğü tatbikatların ardından bölgeye ulaşacağını belirtti. Ayrıca, USS Harry S. Truman uçak gemisi görev grubunun görev süresinin uzatıldığı da açıklandı. Böylece bölgede eş zamanlı konuşlanan iki uçak gemisi ile Trump yönetimi de Biden yönetiminin yaptığı gibi İsrail’e destek için bölgede güç gösterisi yapmış olacak.

Parnell açıklamasında “Savunma Bakanı Hegseth, İran ya da onun vekil güçleri tarafından ABD personeli ya da çıkarlarına yönelik herhangi bir tehdit durumunda, ABD’nin halkını korumak için kararlı adımlar atacağını açıkça ifade etmeyi sürdürüyor” dedi.

CENTCOM Komutanı İsrail’de

Öte yandan ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla, Tel Aviv’de İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ve üst düzey güvenlik yetkilileriyle görüştü.

İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberinde, Kurilla ile Zamir ve İsrailli yetkililer arasındaki yaklaşık 10 saat süren görüşmelerin odağında İran ve Husiler olduğu aktarıldı. Haberde, Kurilla’nın İsrail ziyaretinin “İran’a yönelik bir saldırının habercisi olabileceği” kaydedildi.

ABD Başkanı Donald Trump, ülke medyasına yaptığı açıklamada, ABD ile anlaşmaya varmaması halinde İran’ı “daha önce hiç görmedikleri şekilde bombalayacakları” tehdidinde bulunmuştu.

Trump’a yanıt veren İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ise pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD ya da İsrail’den gelecek herhangi bir saldırının “sert bir misilleme ile karşılık bulacağını” söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi de geçen hafta, Trump yönetimi askeri tehditlerini sürdürdüğü sürece ABD ile doğrudan görüşme yapılmayacağını duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Colani, yeni Suriye hükümetini açıkladı

Yayınlanma

Suriye’deki HTŞ yönetiminin lideri Colani, yürütme yetkisini kendisine bağlayan anayasal bildiriyi onaylamasının ardından 23 bakandan oluşan yeni hükümeti duyurdu. Dışişleri Bakanlığı’na Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanlığı’na Murhef Ebu Kasra atanırken, İstihbarat Başkanı Enes Hattab İçişleri Bakanı oldu. Beşar Esad döneminin başbakanı Muhammed Beşir ise Enerji Bakanlığı görevine getirildi.

Suriye’deki kendini geçici cumhurbaşkanı ilan eden Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Colani (şimdiki adıyla Ahmed eş-Şaraa), yürütme yetkisini kendisine bağlayan anayasal bildiriyi onaylamasının ardından bugün akşam saatlerinde 23 bakandan oluşan yeni hükümeti açıkladı.

Colani; Esad eş-Şeybani’nin Dışişleri Bakanlığı, Murhef Ebu Kasra’nın ise Savunma Bakanlığı görevlerine devam etmesini sağladı.

Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı Enes Hattab ise İçişleri Bakanlığı’na getirildi.

Beşar Esad hükümetinin düşmesinin ardından işleri yürütmekle görevlendirilen eski Başbakan Muhammed Beşir, Enerji Bakanlığı’na atandı.

Beyaz Baretliler Başkanı Raid es-Salih ise Acil Durum ve Afet Yönetimi Bakanı olarak görevlendirildi.

Esad muhaliflerinden Hristiyan Hind Kabavat, Sosyal Politikalar Bakanlığı’na getirildi.

El-Cezire televizyonu sunucusu Muhammed Salih Kültür Bakanı, Suriye Devlet Televizyonu Genel Müdürü Hamza el-Mustafa ise Enformasyon Bakanı olarak atandı.

Kabinedeki diğer bakanlar ve görevleri şöyle sıralandı:

— Mazhar el-Veys: Adalet Bakanı

— Muhammed Yüsr Berniye: Maliye Bakanı

— Nidal eş-Şaar: Ekonomi Bakanı

— Musab Nezzal el-Ali: Sağlık Bakanı

— Abdüsselam Heykel: İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı

— Mervan el-Halebi: Yükseköğretim Bakanı

— Muhammed Abdurrahman et-Türki: Eğitim Bakanı

— Muhammed Ebu el-Hayr Şükri: Evkaf Bakanı

— Muhammed Ancarani: Yerel Yönetimler ve Çevre Bakanı

— Emced Bedr: Tarım Bakanı

— Mustafa Abdürrezzak: Bayındırlık ve İskân Bakanı

— Yaarub Süleyman Bedr: Ulaştırma Bakanı

— Muhammed Samih Hamid: Spor ve Gençlik Bakanı

— Mazin es-Salhani: Turizm Bakanı

— Muhammed Sakkaf: İdari Kalkınma Bakanı

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, ateşkesten sonra ilk kez Beyrut’u vurdu

Yayınlanma

İsrail, Lübnan’dan ülkenin kuzeyine iki roket atıldığı bahanesiyle Lübnan’ın güneyini bir dizi hava saldırısıyla hedef aldı, ardından 27 Kasım’da yürürlüğe giren ateşkesten sonra ilk kez Beyrut’u vurdu.

İsrail ordusu sabah saatlerinde Lübnan’dan İsrail’in kuzeyindeki Kiryat Şimona kentine iki roket atıldığını ve bunlardan birinin hava savunma sistemleri tarafından engellendiğini, diğerinin ise açık bir alana düştüğünü duyurdu. Saldırıda herhangi bir can kaybı veya yaralanma yaşanmadı.

İsrail ordusu, bu saldırıya yanıt olarak Lübnan güneyindeki Hizbullah’a ait hedeflere hava saldırıları düzenlediğini açıkladı. ​Lübnan medyası da İsrail savaş uçaklarının, Lübnan’ın güneyindeki Nebatiye ve Sur kentlerine bağlı birçok bölgeye saldırılar düzenlediğini bildirdi.

Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Nebatiye kentine bağlı Kefr Tebnit beldesinde düzenlenen İsrail hava saldırısı sonucu ilk belirlemelere göre bir kişi öldü, 8 kişi yaralandı. Açıklamada, söz konusu saldırılarda yaralananlardan 3’ünün çocuk olduğu belirtildi.

Üst düzey bir Hizbullah yetkilisi de El-Mayadin’e yaptığı açıklamada örgütün bu roket saldırılarıyla bir bağlantısı olmadığını ve bu tür saldırıların “İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarını sürdürmesi için bahane üretmeye yönelik şüpheli bir girişim” olduğunu söyledi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, saldırıların ardından yaptığı açıklamada, “Kiryat Shmona’nın kaderi, Beyrut’un kaderiyle aynıdır” diyerek, Lübnan’ın başkentini hedef alabileceklerinin sinyalini verdi. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee ise Beyrut’un güneyindeki Hades Mahallesi’ni hedef alacaklarını söyleyerek bölge sakinlerinin bulundukları yerleri “tahliye etmelerini” istedi.

Bölge sakinleri, İsrail ordusundan gelen tehdidin ardından bulundukları yerleri terk etmeye başladığı sırada savaş uçakları, Beyrut’un güneyindeki bir binayı 2 füzeyle hedef aldı. Beyrut’un birçok bölgesinde duyulan saldırıya maruz kalan binadan dumanların yükseldiği görüldü. Saldırı sonucu Hades Mahallesi’ndeki bina yerle bir oldu.

Lübnan’ın başkenti en son iki ülke arasında ateşkes anlaşmasının devreye girdiği 27 Kasım 2024’te bombalanmıştı.

Lübnan hükümeti ise ABD ve Fransa’ya çağrıda bulunarak, İsrail’in Beyrut’a yönelik saldırılarını önlemeleri için yardım talep etti. ​

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English