Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Jeopolitik çekişmeler yapay zekanın insanlık yararına kullanılmasına zarar veriyor

Yayınlanma

Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler yapay zeka araştırma ve geliştirmeye büyük yatırımlar yaparken, önyargı, gizlilik ve veri koruma gibi konuları içeren yapay zekanın etik kısıtlamaları ise büyük endişe kaynağı.

Diğer yandan ABD ve Çin’in teknolojik hakimiyet için araştırma ve geliştirmeye büyük yatırımlar yapması ve beraberinde politik araçların devreye sokulmasıyla yapay zeka hakimiyeti jeopolitik bir alana dönüştü.

Birçok ülke yapay zeka konusunda politik önlemlere girişti. Bazı ülkeler belirli yapay zeka sistemlerine odaklanırken diğerleri daha kapsamlı önlemleri benimsiyor. Uzmanlar ise, yapay zeka sistemlerini geliştirmek ve yönetmek için önyargıdan kaçınmanın öneminin yanı sıra güvenlik, adalet, açıklık ve insan denetimine vurgu yapıyor.

Sorumlu yapay zeka kullanımı

Birleşmiş Milletler’in (BM) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin (ITU) Cenevre’deki Yapay Zeka Küresel Zirvesi ve Şanghay’daki Dünya Yapay Zeka Konferansı, sorumlu yapay zeka gelişimine ve kullanımına duyulan ihtiyacı vurgulayan öneriler üretti.

South China Morning Post’un aktardığına göre, ITU genel sekreteri Doreen Bogdan-Martin, hızlı işbirliği çağrısında bulunarak, dizginlenmemiş yapay zekanın “kontrolden çıkma” ve “sosyal huzursuzluk, jeopolitik istikrarsızlık ve ekonomik eşitsizlik” riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

Jeopolitik bölünme ise, iki konferansta açıkça görüldü; Cenevre etkinliğinde çoğunlukla Batı’dan konuşmacılar bulunurken, Şangay konferansında çoğunlukla Çin ve müttefiklerinden konuşmacılar vardı. Öte yandan Birleşik Krallık da, bu sonbaharda küresel bir yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapmayı planlıyor.

Uzmanlar alandaki jeopolitik çekişmelerin, yapay zeka mevzuatına ilişkin uluslararası işbirliği ve standardizasyona yönelik bir tehdit olduğu ve bu çekişmenin “sorunlu stratejiler, birbiriyle yarışan hedefler ve kopuk uluslararası standartlar” ile sonuçlanacağı görüşünde.

Özellikle ABD ile Çin arasında devam eden çip savaşının, işleri daha da kötüleştirerek birlikte çalışabilirlik konusundaki sorunların yanı sıra, eşit olmayan uygulama ve eşit olmayan korumacılık sorunlarına yol açabileceği vurgulanıyor.

ITU genel sekreter yardımcısı Tomas Lamanauskas, “Yapay zekadan iyinin riske üstün geldiğinden emin olmak ve sürdürülebilir kalkınma gündemini ve gezegenimizi kurtarmak yararlanmak bize bağlı” dedi.

Uluslararası birleşik bir mevzuata ihtiyaç var

Uzmanlara göre, yapay zekayı düzenlemek, işbirliğini teşvik etmek, bilgi paylaşmak ve çok taraflı anlaşmalar ve küresel standartlar aracılığıyla kaynak alışverişi yapmak için birleşik mevzuat yapmak üzere ulusları bir araya getirmek için daha güçlü desteğe ihtiyaç var.

Yapay zekanın etik ve sorumlu yönetimini geliştirmek için, dünyanın dört bir yanından paydaşların katılımıyla küresel bir yapay zeka yönetişim yapısının başlatılmasını gerektiğini savunan uzmanlar, buna örnek olarak ozon tabakasını incelten bileşiklerin aşamalı olarak ortadan kaldırılması için güçlü uluslararası liderliği ve hükümet işbirliğini gösteren dünya çapında bir anlaşma olan Montreal Protokolü’nü gösteriyor.

Teknoloji devlerinin hayatımızı kontrol etmesindense küresel topluluk aracılığıyla herkesin hayatını iyileştirmek için yapay zekanın gücünden yararlanma vurgusu yapan uzmanlar, yapay zekanın hızlı büyümesinin sorumlu bir şekilde yönlendirilmesi, etik kaygıların ele alınmasını, hesap verebilirliğin sağlanmasını ve uluslararası işbirliğinin teşvik edilmesi çağrısında bulunuyor.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English