Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

NATO’dan Ukrayna için 100 milyar dolarlık fon hazırlığı

Yayınlanma

NATO, Ukrayna’yı Donald Trump’ın ikinci kez başkanlık koltuğuna oturmasına yol açabilecek ‘siyasi değişim rüzgarlarından’ korumak amacıyla 100 milyar dolara varan beş yıllık bir askeri yardım paketi hazırlıyor.

Çarşamba günü NATO dışişleri bakanları tarafından görüşülecek olan ‘Ukrayna Misyonu’ olarak adlandırılan öneri, Genel Sekreter Jens Stoltenberg tarafından ortaya atıldı.

Financial Times’a (FT) plan hakkında bilgi veren beş ittifak diplomatına göre bu plan, askeri ittifakın 32 üyesi tarafından taahhüt edilen tahmini 100 milyar dolarlık desteği koordine edecek.

Stoltenberg’in açıklamaları hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre Stoltenberg bu öneriyi ‘mekanizmayı siyasi değişim rüzgarlarına karşı koruyacak’ bir araç olarak sundu.

‘Ramstein Grubu’ NATO kontrolüne geçebilir

Teklifin onaylanması halinde ABD liderliğindeki Ramstein silah destek grubunun kontrolü de ittifaka geçecek ve savaşın başlangıcından bu yana ilk kez Ukrayna’ya ölümcül silah tedarikini yönetmesine olanak sağlayacak.

Stoltenberg’in, temmuz ayında Washington’da düzenlenecek NATO liderleri zirvesinden önce anlaşmaya varmak istediği belirtiliyor.

FT’ye konuşan diplomatlardan biri, “Bu Rubicon’u geçmek demek. NATO’nun Ukrayna’ya ölümcül desteğin koordinasyonunda bir rolü olacak. Bir fikir birliği oluştuğunu görüyorum ve Washington uçağına bindiğimizde bunun gerçekleşmiş olacağını düşünüyorum,” dedi.

POLITICO’ya konuşan başka bir yetkili ise, bir başka önerinin NATO’ya Ukrayna grubu içinde masada daha resmi bir yer vermek olduğunu, fakat bu grubun NATO’nun kontrolü altına girmeyeceğini söyledi. Yetkili, ABD tarafının amacının uzun vadeli destek için NATO ile Ukrayna arasındaki bağları güçlendirmek olduğunu söyledi.

Trump ihtimaline karşı Kiev’e destek ‘sağlama alınacak’

Misyon önerisi, Joe Biden yönetiminin kasım ayındaki başkanlık seçimleri öncesinde Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın açıkça karşı çıktığı 60 milyar dolarlık ikili Ukrayna askeri destek paketi için Kongre’den onay alma mücadelesi verdiği bir dönemde geldi. Birçok müttefik bu çıkmazı, ABD’nin Kiev’e yönelik politikasının Trump başkanlığında nasıl değişeceğinin bir habercisi olarak görüyor.

Diplomatlar, ABD’nin 100 milyar dolarlık fondaki payının, üzerinde durulan ikili yardım paketinden önemli ölçüde daha az olacağını söyledi. Finansmanın yapısına ilişkin tartışmalar sürerken, bazıları NATO’nun ortak bütçesini finanse etmek için kullanılan dağılımın aynısını talep ediyor ki bu durumda ABD’nin 16 milyar dolardan biraz daha fazlasını sağlaması gerekecek.

“Geleceğin Ukrayna gücünü desteklemek için önümüzdeki beş yıl için 100 milyar dolar,” diyen diplomat, NATO ortak bütçe katsayılarının toplam harcamadaki bireysel payları hesaplamak için kullanılabileceğini söyledi ve “Bu, yük paylaşımı sorununu çözüyor,” ifadelerini kullandı.

NATO dışişleri bakanları planı görüşecek

Bunun hem Trump’ın olası seçimleri öncesinde uzun vadeli finansman sağlamanın hem de Kiev’e, pek çok ittifak üyesi tarafından imkansız olarak görülen NATO üyeliği yolunda ilerleme yerine zirveden somut bir çıktı vermenin bir aracı olması öngörülüyor.

“Dışişleri bakanları NATO’nun Ukrayna’ya desteğini daha güçlü, öngörülebilir ve kalıcı hale getirmek için en iyi yolu tartışacaklar,” diyen bir NATO yetkilisi, tartışmaların temmuz zirvesi öncesinde de devam etmesinin beklendiğini sözlerine ekledi.

Batının Ukrayna’ya sağladığı silahların büyük bir kısmı, ikili teslimatların en iyi nasıl koordine edileceğini görüşmek üzere düzenli olarak toplanan ve resmi olarak Ukrayna Savunma Temas Grubu olarak bilinen ABD liderliğindeki Ramstein Grubu tarafından yönetiliyor.

Diplomatlardan ikisi önerinin 32 üyenin tamamının desteğini gerektireceği ve önerinin bazı kısımlarının geri çekilebileceği aylar sürecek müzakereler olabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Konu hakkında bilgi sahibi bir kişi Stoltenberg’in önerisini ‘oldukça yeni’ olarak tanımladı ve müttefiklerin NATO şefinden daha fazla bilgi istediğini söyledi. Söz konusu kişi, NATO’nun Ramstein sürecine daha fazla dahil olması konusunda tartışmalar olduğunu ama henüz bir karar alınmadığını söyledi.

Macaristan ve bazı ülkeler yine engel çıkarabilir

Bu arada ülkelerin mevcut ikili yardımlarının 100 milyar dolara dahil edilip edilmeyeceği gibi sorular da devam ediyor.

Macaristan gibi Ukrayna’ya silah sağlanmasına karşı çıkan ve NATO’ya çatışmada doğrudan bir rol verecek ya da bunu ima edecek herhangi bir adıma temkinli yaklaşan ülkelerden bazı direnişler bekleniyor.

ABD’nin NATO Büyükelçisi Julianne Smith, “Avrupa ve Kanada’daki dostlarımızla birlikte [Ukrayna’ya] desteğin devam etmesini sağlamak için çalışmaya devam ediyoruz. NATO karargâhının odak noktası da bu. Kimsenin ayağını gazdan çektiğini görmüyorum. Her hafta yeni fikirlerle ortaya çıkan ülkeler görüyorum. Yarın başlayacak olan bakanlar toplantısının odak noktasının da bu olmasını bekliyorum,” dedi.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English