Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Pentagon, Kursk’ta Kuzey Kore askerlerinin olduğunu teyit edemedi

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Kuzey Kore ordusunun Kursk oblastındaki muharebe operasyonlarına katıldığına dair iddiaları bağımsız olarak doğrulayamadı.

Reuters‘ın aktardığına göre Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, dün basın toplantısında bu konuda açıklamalarda bulundu:

“Bu bilgiyi bağımsız olarak teyit edemiyoruz. Ancak, Kursk’a gitmiş olmalarının bir nedeni olmalı. Muharebe operasyonlarına katılmalarını bekliyoruz; yine de şu anda bunu kesin olarak söyleyemem.”

Pentagon, 11 bin Kuzey Kore askerinin Kursk oblastına giriş yaptığı yönünde tahmin öne sürmüştü.

Geçen günlerde ise The New York Times, Joe Biden’ın Ukrayna’ya, Rusya topraklarının derinliklerine saldırı düzenlemek için Amerikan yapımı uzun menzilli ATACMS füzelerinin kullanımına izin verdiğini bildirdi.

Gazeteye göre, uzun menzilli füzelerin kullanımına ilişkin bu karar, Moskova’nın Kuzey Kore askerlerini Kursk oblastına konuşlandırma hamlesine bir yanıt niteliği taşıyor.

Rusya, Biden’ın ATACMS kararına nasıl tepki verecek?

DİPLOMASİ

Trump ve Xi’nin nisan ayında bir araya gelmesi bekleniyor

Yayınlanma

Diplomatik kaynakların South China Morning Post’a aktardığına göre, ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’a dönüşünden bu yana Pekin ile bir anlaşma yapmaya odaklanmış göründüğü için önümüzdeki ayın başlarında Çin’i ziyaret edebilir.

Kaynaklara göre her iki ülkenin başkanları da karşı tarafın ziyaretini diplomatik bir zafer olarak sunmak istiyor ancak ilk tartışmalar Trump’ın Çin’i ziyareti etrafında şekillendi.

Olası bir ziyaretle ilgili görüşmelerin ne kadar ilerlediği belli değil.

Çinli bir kaynak “Washington köklü değişikliklerden geçtiği için Pekinli yetkililerin Washington’daki mevkidaşlarıyla konuşmasının Biden yönetimine kıyasla daha zor olduğunu” söyledi.

Trump 20 Ocak’ta Beyaz Saray’a dönmeden birkaç gün önce, Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping bir telefon görüşmesi yaptı ve çok çeşitli konularda konuştular.

Bir hafta sonra Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, ABD’li mevkidaşı Marco Rubio ile konuştu ancak henüz resmi bir görüşme gerçekleştirmediler. Rubio Pekin tarafından yaptırıma tabi tutuldu ve teknik olarak Çin’i ziyaret edemiyor.

İkinci bir kaynak ise her iki ülkenin de Trump ve Xi arasında bir zirve yapılmasını görüştüğünü ve tarihlerin henüz kesinleşmemesine rağmen nisan ayında bir zirve yapılması için çalıştıklarını söyledi.

Kaynak, Trump’ın Xi’nin Florida’daki Mar-a-Lago malikanesini ziyaret etmesini umduğunu açıkça ifade ettiğini, iki liderin daha önce 2017’de bir araya geldiğini, ancak Pekin’in Washington’da daha resmi bir toplantı yapılmasını ya da Trump’ın Çin’e davet edilmesini umduğunu söyledi.

Bu hafta sona erecek olan Çin’in en büyük yıllık siyasi toplantısına atıfta bulunan kaynak, “Özellikle Xi için, eğer Trump ‘iki oturumdan’ sonra Çin’i ziyaret ederse, bu önemli bir diplomatik zafer olacaktır” dedi.

Amerikalı bir kaynak ise “Trump’ın Çin’i ziyaret etmesi için en erken nisan ayı” dedi.

Daha önceki haberlere göre Trump danışmanlarına görevdeki ilk 100 gününde Çin’e seyahat etmek istediğini ve nisan ayında yapılacak bir ziyaretin bu 100 günlük süreye denk geleceğini söyledi.

Ticaret Savaşı 2.0: Çin, ABD tarım ürünlerine gümrük vergisi getirdi

Trump’ın bu ay Çin mallarına yönelik gümrük vergilerini iki katına çıkarmasının ardından Çin-ABD ticaret sürtüşmeleri artmaya devam ederken bir ziyaret gerçekleşebilir.

Trump’ın daha önce talimat verdiği üzere Çin’in ticaret uygulamalarına yönelik bir soruşturmanın nisan ayına kadar sonuçlanması bekleniyor ve bu soruşturmanın sonuçları Pekin’e yönelik yeni ticari eylemlerin temelini oluşturabilir.

Ancak kendisini bir anlaşma yapıcı olarak tanıtan Trump, şubat ayında Çin ile yeni bir ticaret anlaşması yapmanın “mümkün” olduğuna inandığını söyleyerek Çin ile müzakere etmeye istekli olduğunun da sinyallerini verdi.

Trump Beyaz Saray’a döndüğünden bu yana birçok kez Xi ile olan “çok iyi kişisel ilişkisi” ile övündü. Geçtiğimiz ay Xi’nin ABD’yi ziyaret etmesini beklediğini söyledi ancak ziyaret için somut bir zaman çizelgesi sunmadı.

Trump ilk başkanlığı sırasında Kasım 2017’de Çin’i ziyaret etmişti. Pekin, Trump’ın Çin’e karşı bir ticaret savaşı başlatmasından sadece aylar önce kendisine kırmızı halı sermiş ve Yasak Şehir’de bir akşam yemeği ısmarlamıştı. Halefi Joe Biden ise ABD başkanlığı döneminde Çin’i ziyaret etmedi.

Xi, 2023 yılında San Francisco’da düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesine katıldı ve etkinlik kapsamında Biden ile bir zirve gerçekleştirdi. Çin protokolüne göre Amerikan liderinin bir sonraki ziyaretini Çin’e yapması gerekiyor.

Washington’da bulunan ve durum hakkında bilgi sahibi olan bir başka Amerikalı kaynak South China Morning Post’a yaptığı açıklamada ABD liderinin nisan ya da mayıs ayında Çin’i ziyaret etmesinin beklendiğini ve Trump’ın Çin’e yönelik bir sonraki hamlesine dair “işaretlerin” “çok yakında” ortaya çıkabileceğini söyledi.

Bir İngiliz kaynağa göre iki liderin zirvesi için zemin hazırlıkları devam ediyor ve “oldukça üst düzey” bir Çin heyetinin “birkaç hafta önce” Trump yönetimiyle temaslarda bulunmak üzere Washington’u ziyaret ettiği bildirildi.

New York Times bu ay, aralarında Çin’in eski ABD Büyükelçisi Cui Tiankai’nin de bulunduğu yetkililerden oluşan bir heyetin Washington’da düşünce kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiğini ve Çinlilerin potansiyel bir ticaret anlaşması için fikirler ortaya attığını bildirdi.

Ancak konunun hassasiyeti nedeniyle adının açıklanmasını istemeyen kaynak, ABD’li yetkililerin Washington’un Çin politikasından emin olmadıklarını ve “[politika] henüz ifade edilmediği için ne söyleyeceklerini bilemeyeceklerini” öne sürdü.

Çin ve ABD arasındaki gerilim, Washington’un ticaret ve teknoloji kısıtlamaları, Tayvan ve Güney Çin Denizi de dahil olmak üzere bir dizi konuda yüksek seyretmeye devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta Pekin’in yeni Trump yönetimiyle nasıl bir ilişki kuracağı sorulduğunda Dışişleri Bakanı Wang güçlü bir uyarıda bulunarak “hiçbir ülke aynı anda hem Çin’i baskı altında tutabileceğini hem de Çin ile iyi ilişkiler sürdürebileceğini hayal etmemelidir” dedi.

Cuma günü bir basın toplantısı düzenleyen Wang, “Bu tür iki yüzlü davranışlar ikili ilişkilerin istikrarı ya da karşılıklı güven inşası için iyi değildir” dedi.

Washington’un Pekin’e yönelik “baskısından” da bahseden Wang, ABD’yi “Çin’in gelişimine objektif ve rasyonel bir bakış açısıyla yaklaşmaya, Çin ile proaktif bir şekilde pratik alışverişlerde bulunmaya ve iki ülkenin ve tüm dünyanın yararına olacak şekilde birbirleriyle iyi geçinmenin doğru yolunu izlemek için Çin ile birlikte çalışmaya” çağırdı.

İki Toplantı: Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin açıklamalarından öne çıkanlar

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD, Rus petrolüne tavan fiyatı yumuşatmayı ve milyarderlere yaptırımları kaldırmayı değerlendiriyor

Yayınlanma

Donald Trump yönetimi, Ukrayna’yı Rusya ile kısmi ateşkes görüşmelerine zorlamak için baskıyı artırırken, Moskova’ya yönelik yaptırımları hafifletme hazırlığında. Bloomberg‘in haberine göre, Trump’ın danışmanları, Rus petrolüne uygulanan tavan fiyatın yumuşatılması ve bazı milyarderler de dahil olmak üzere tüzel kişi ve şahıslara yönelik yaptırımların kaldırılması olasılığını değerlendiriyor.

Donald Trump yönetimi, Kiev’e, Ukrayna makamlarını Rusya ile kısmi ateşkes konusunda müzakerelere zorlamak için baskı yapmaya devam ediyor.

Washington, Moskova konusunda ise güç kullanmaktan ziyade taviz vermeye hazırlanıyor.

Bloomberg‘e konuşan ve müzakerelerin gidişatına aşina olan kaynaklar, Trump’ın danışmanlarının, Rusya’nın sattığı petrole uygulanan tavan fiyat konusunda yaptırımların hafifletilmesi de dahil olmak üzere çeşitli seçenekler hazırladığını belirtti.

Reuters da, Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yapılacak bir toplantıda anlaşmaya varılması durumunda hızla uygulanabilmesi için enerji yaptırımlarının hafifletilmesine yönelik öneriler geliştirildiğini bildirdi.

Ajansa göre, ABD’nin Rusya’ya yönelik politikasının daha geniş kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesinin bir parçası olarak, bazı milyarderler de dahil olmak üzere belirli tüzel kişi ve şahıslara yönelik yaptırımların potansiyel olarak kaldırılması da değerlendiriliyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, geçen hafta yaptığı açıklamada, Rusya’nın hava saldırılarını ve deniz operasyonlarını durdurmayı kabul etmesi halinde ateşkes konusunu görüşmeye açık olduğunu ifade etti.

Zelenskiy, Brüksel’deki AB liderlerine, bunun ardından güven tesis etmenin bir yolu olarak esir takasının yapılması gerektiğini söyledi.

Rus petrolü için varil başına 60 dolarlık tavan fiyat, Aralık 2022’de AB ülkelerinin petrol alımlarına ambargo uygulamaya başlamasıyla yürürlüğe girmişti.

O zamandan beri Rusya, bir gölge filo oluşturarak bu tavan fiyatı aşmayı başardı. Bu filo, Rus petrolünün büyük bir bölümünü, 60 doların altında satılmadığı sürece sağlanamayan Batılı şirketlerin sigorta ve finansal hizmetlerini almadan taşıyor.

Fiyat, artık piyasa olayları sonucunda bu seviyenin altına iniyor. Nitekim, OPEC+ ülkelerinin bir hafta önce üretimi artırmaya başlama kararı almasının ardından Urals petrolünün fiyatı varil başına 55 doların altına düştü ve Brent petrolünün fiyatı da varil başına 70 doların altına geriledi.

Rus şirketleri ve bütçesi, Joe Biden yönetiminin 10 Ocak’ta tankerlere, petrol tacirlerine, petrol üreticilerine ve sigorta şirketlerine karşı uyguladığı “veda yaptırımları” nedeniyle ek kayıplara uğruyor.

Sonuç olarak, Rus petrolünün taşınması için navlun oranları keskin bir şekilde arttı ve bu durum ihracatçıların gelirlerini baltaladı.

Rus limanlarından çıkarılan büyük miktarlarda petrol, yaptırım uygulanan tankerlerde denizde tutuluyor ve alıcı limanlarda boşaltılmıyor.

Bloomberg‘e konuşan ve Rus yetkililerin tutumuna aşina olan kaynaklar, Moskova’nın, nihai bir barış anlaşmasına varılması konusunda ilerleme kaydedilmesi koşuluyla Ukrayna’da geçici bir ateşkese varmayı görüşmeye hazır olduğunu belirtti.

Fakat ajans, Putin’in taviz vermeye hazır olduğuna veya ABD’nin onu buna zorladığına dair henüz kamuoyuna yansıyan herhangi bir işaret bulunmadığını ifade etti.

ABD, G7’nin Rusya’nın gölge filosunu hedef alan planını veto etti

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ukrayna, ABD askeri yardımını yeniden başlatmak için Rusya’ya kısmi ateşkes önerecek

Yayınlanma

Financial Times‘ın haberine göre, Ukrayna, ABD’nin askeri yardımını ve istihbarat paylaşımını yeniden sağlamak amacıyla Rusya’ya kısmi ateşkes önermeye hazırlanıyor. Bu kapsamda, insansız hava araçları ve uzun menzilli füzelerle yapılan saldırıların durdurulması ve Karadeniz’deki çatışmaların sona erdirilmesi öngörülüyor. Washington ile Kiev arasındaki görüşmelerin, yarın Suudi Arabistan’da yapılması planlanıyor.

Financial Times (FT)’a konuşan kaynaklara göre, Ukrayna yönetimi, ABD’nin askeri yardımını ve istihbarat paylaşımını yeniden sağlamak amacıyla Rusya’ya kısmi ateşkes teklif etmeye hazırlanıyor.

Kaynaklar, Kiev’in bu seçeneği 11 Mart’ta Suudi Arabistan’da ABD’li heyetle yapılacak görüşmelerde masaya yatıracağını belirtti. Kısmi ateşkes, insansız hava araçları ve uzun menzilli füzelerle yapılan saldırıların durdurulmasını ve Karadeniz’deki çatışmaların sona erdirilmesini kapsıyor.

Reuters‘e konuşan Amerikalı yetkililer, ABD’nin Ukrayna tarafıyla yapacağı görüşmeyi, Kiev’in Moskova’ya taviz vermeye istekli olup olmadığını belirlemek için kullanmayı amaçladığını ifade etti.

Yetkililerden biri, “‘Barış istiyorum’ deyip ‘uzlaşmaya yanaşmıyorum’ diyemezsiniz. Ukraynalıların sadece barışla değil, gerçek bir barışla ilgilenip ilgilenmediklerini görmek istiyoruz. Eğer sadece 2014 veya 2022 sınırlarıyla ilgileniyorlarsa, bu bir şey ifade eder,” diye konuştu.

The Economist‘e konuşan Ukraynalı yetkililer ise, görüşmelerin başarısız olması durumunda, ABD’nin Ukrayna’ya “Rusya ile birlikte karar verdikleri şeyi” dayatabileceğini ve Kiev’in ABD ile ilişkileri iyileştirmek için bir şans daha bulamayabileceğini söyledi.

Washington daha önce, ABD ve Ukrayna arasındaki görüşmenin resmi amacının bir barış anlaşması ve ilk ateşkes için zemin hazırlamak olduğunu açıklamıştı.

Fakat The Economist, Ukrayna tarafının, görüşmenin şantaj, oyalama taktikleri veya ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’ya avantaj sağlayacak tavizler koparma girişimiyle sonuçlanabileceğinden endişe duyduğunu yazdı.

Suudi Arabistan’da bir anlaşmaya varmak için Kiev’in, Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy arasında Beyaz Saray’da yaşanan gerginliğin ardından Washington ile uzlaşması gerekiyor.

Görüşmelerde Kiev’i Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga ve Savunma Bakanı Rüstem Umerov temsil edecek.

ABD heyetinde ise Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Trump’ın Orta Doğu Temsilcisi Steve Witkoff yer alacak.

Economist: Cidde’deki müzakereler başarısız olursa Kiev’e ikinci bir şans verilmeyebilir

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English