Bizi Takip Edin

AVRUPA

Slovakya Başbakanı Fico, Trump’ın Ukrayna planından şüphe duyuyor

Yayınlanma

Slovakya Başbakanı Robert Fico, yeniden seçilen ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim vaadi olan Ukrayna’daki savaşı “24 saat içinde” sona erdirme sözünü eleştirdi.

Cumartesi günü Slovak kamu yayıncısı STVR’ye verdiği mülakatta Fico, Trump’ın Ukrayna’daki savaşı 24 saat içinde sona erdirme vaadini yerine getirilmesi zor bir seçim vaadi olarak nitelendirdi, fakat “bir şeyler bulması gerekeceğini” de kabul etti.

Fico, ABD’nin Ukrayna’ya verdiği desteği önemli ölçüde azaltmasının “çözüme giden yol olacağını” savunarak, “Batı, Ukrayna’yı kitlesel olarak desteklediği sürece savaşın sona ermeyeceğini” iddia etti.

“Ukrayna söz konusu olduğunda askeri bir kabine gibi davranmaya devam ediyoruz,” diyen Fico, Slovakya’nın imkanları ölçüsünde yardım göndereceğini fakat ABD’nin desteğini çekmesi halinde tüm masrafları Avrupa Birliği’nin üstlenmesi gerektiği fikrini reddettiğini vurguladı.

Kendisini “barış yanlısı” olarak tanımlayan Fico, “Ukrayna’da Slavların öldürülmesine son verilmesi” çağrısında bulundu.

Fico ayrıca Budapeşte’deki son zirvede Ukrayna’ya yardıma karşı tutumunu yineleyerek Donald Trump’ın ABD desteğini kesmesi halinde Slovakya’nın AB’nin tüm yardım yükünü üstlenmesine yönelik her türlü öneriye karşı çıkacağını söyledi.

Bununla birlikte, sert bir ton benimsemesine rağmen, Fico henüz Ukrayna’ya yönelik herhangi bir AB yardımını veto etmedi veya engellemedi.

Rus devlet kanalı Rossiya 1’e neden röportaj verdiği sorulduğunda ise Fico, “her ülkenin kendi görüşlerini koruduğu” yanıtını verdi.

Slovak lider, “Rusya’nın neden kendi propagandası olmasın? Bizde de var, hatta bazen aptalca bile olabiliyor,” ifadelerini kullandı.

Fico, “BBC’ye çıksaydım, belki de bazı kişiler Batı propagandası yaptığımı söyleyecekti,” diye ekledi.

Fico ayrıca Slovakya’nın seçim sisteminde, parlamentodaki siyasi parti sayısının azaltılması ve diğer yapısal değişikliklerin yapılması da dahil olmak üzere gelecekte reformlar yapılmasını önerdi.

Fico, “Bu ülkeyi siyasi olarak yönetme şeklimiz Slovak ekonomisine ve devlet yönetimine zarar veriyor. Ulusal Konsey’de temsil edilen siyasi parti sayısını sınırlandırmamız gerekiyor,” iddiasında bulundu.

Fico, parlamento barajının %5’ten %7’ye çıkarılmasını ve seçimlere katılan partiler için mali teminatın 17.000 avrodan 500.000 avroya yükseltilmesini önerdi.

Fico, “Bu konuyu siyasi partilerle görüşmek istiyoruz. Eğer bir anlaşmaya varırsak ne âlâ, varamazsak mevcut sistemle devam ederiz,” diyerek bu değişikliklerin gelecek için düşünüldüğünü ve bu dönem için geçerli olmayabileceğini açıkladı.

AVRUPA

Gürcistan Başbakanı Zurabişvili’den erken seçim talebi

Yayınlanma

Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, iktidardaki Gürcü Rüyası partisinden, erken parlamento seçimlerinin tarihinin, görev süresinin dolacağı 29 Aralık’tan önce belirlenmesini talep etti.

Zurabişvili, Tiflis’in merkezindeki Rustaveli Bulvarı’nda düzenlenen bir protesto mitinginde yaptığı konuşmada, şu ifadeleri kullandı:

“Ülkede her şeyin iyi sonuçlanmasını isteyen, Cumhurbaşkanlığı Sarayına gelsin. İvanişvili (iktidar partisinin kurucusu) de gelsin çünkü her şeyi o yönetiyor. Hazırım, oturup seçimlerin nasıl yapılacağını kararlaştıralım. Fakat seçim tarihinin 29 Aralık’tan önce belirlenmesi gerekiyor.”

Öte yandan TASS ajansının aktardığına göre Zurabişvili’nin konuşması sırasında teknik aksaklıklar yaşandı; mikrofonu kapandı ve televizyon yayınları bir süre kesildi.

Detaylı açıklamalarını pazartesi günü yapacağını belirten Zurabişvili, parlamento binası önünde konuşmasına polis tarafından izin verilmediği için Tiflis Klasik Lisesi önünde konuşma yaptı.

Konuşmasının ardından, geleneksel olarak protestoların düzenlendiği Rustaveli Bulvarı’ndan ayrıldı.

Başbakan’dan uyarı

Bununla beraber Gürcistan Başbakanı İrakli Kobahidze, Zuraabişvili’yi erken seçim kararı almaması konusunda uyardı ve aksi halde bunun kendisi için cezai sorumluluk doğuracağını belirtti.

Kobahidze, Zurabişvili’nin cumartesi günü muhalefet ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldiğini, ancak son anda bu fikrinden vazgeçirildiğini söyledi.

Başbakan, Gürcistan’da parlamento seçimlerinin sadece Merkezi Seçim Komisyonu veya Anayasa Mahkemesi tarafından önceki seçimlerin sonuçlarının iptal edilmesi durumunda tekrarlanan seçimler, parlamentonun dört yıllık görev süresinin sona ermesi durumunda düzenlenen olağan seçimler ve parlamentonun hükümete güven oyu vermemesi durumunda yapılan erken seçimlerde mümkün olduğunu belirtti.

Başbakan, bu nedenler dışında alınacak bir erken seçim kararının yasalara aykırı olacağını belirtti.

Gürcistan’da parlamento seçimleri 26 Ekim’de gerçekleştirildi. Merkezi Seçim Komisyonu’nun nihai verilerine göre, iktidardaki Gürcü Rüyası partisi yüzde 53,93 oy alarak parlamentoda 150 sandalyeden 89’unu kazandı.

Seçim barajını aşan dört muhalefet partisi ve Zurabişvili, seçim sonuçlarını kabul etmeyerek sonuçların hileli olduğunu iddia etti. Muhalefet liderleri, 4 Kasım’dan itibaren protesto gösterileri düzenliyor.

Protestoların yeni dalgası, Başbakan Kobahidze’nin Gürcistan’ın Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerini 2028’e kadar gündemden çıkarma ve tüm AB bütçe hibelerini reddetme kararı sonrası 28 Kasım’da başladı.

Zurabişvili’ye göre, mevcut krizden çıkışın tek yolu erken seçimler. Zurabişvili’nin görev süresi 29 Aralık’ta sona erecek ve bu tarihte seçilmiş yeni Cumhurbaşkanı Mihail Kavelaşvili göreve başlayacak.

Fakat Zurabişvili, görevinin sona ermesine rağmen cumhurbaşkanlığı yetkilerini sürdürme niyetinde olduğunu ifade etti.

Gürcistan’da yeni cumhurbaşkanı seçildi

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Romanya’da yasa dışı seçim finansmanı soruşturması

Yayınlanma

Romanya Savcılığı, yasa dışı yollarla elde edilen paraların kullanıldığı iddiasıyla seçim kampanyasını hedef alan soruşturma kapsamında Braşov şehrinde aramalar gerçekleştirdi. Soruşturma, bağımsız aday Călin Georgescu’nun kampanyasına yönelik mali usulsüzlük iddialarını içeriyor. Romanya İstihbarat Teşkilatı (SRI) ise kampanyanın Rusya bağlantılı olabileceğini öne sürdü.

Romanya Savcılığı, ülkenin devlet başkanlığı seçimlerine ilişkin yasa dışı finansman iddialarını soruşturmak üzere Braşov şehrinde bir dizi arama gerçekleştirdi.

Reuters’ın haberine göre, savcılığın açıklamasında bu aramaların, seçim kampanyasında kullanılan paranın yasadışı yollardan elde edildiği ve aklandığı iddialarına odaklandığı belirtildi.

Açıklamada, hangi kampanyanın soruşturma kapsamında olduğu belirtilmedi.

Ancak bağımsız aday Călin Georgescu’nun kampanyasına dair daha önce Romanya Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından belgeler açıklanmıştı.

Georgescu, 24 Kasım’da yapılan seçimlerin ilk turunda yüzde 22,95 oy alarak birinci olmuştu. Fakat seçimlerin ikinci turunun yapılmasına iki gün kala Anayasa Mahkemesi, ilk turun sonuçlarını iptal etti.

Georgescu, bu kararı “devlet destekli bir darbe” olarak nitelendirmişti. Sağ görüşlü ve “Rusya yanlısı” bir politikacı olarak bilinen Georgescu, seçim kampanyası için hiçbir harcama yapmadığını iddia etmişti.

Romanya İstihbarat Teşkilatının (SRI) açıkladığı belgelere göre, Georgescu’nun kampanyasına toplamda yaklaşık 1 milyon avro harcanmış, yalnızca TikTok üzerindeki tanıtımlara 381 bin dolar ödenmişti.

Söz konusu belgelerde, Romanya vatandaşı Bogdan Peșchir’in, Georgescu’yu TikTok’ta desteklemek için “etkili kişilere” ödeme yaptığı belirtiliyor.

SRI, bu tanıtımların arkasında Rusya’nın istihbarat servislerinin olabileceğini de ifade etti.

TikTok ise bu iddiaları reddetti ve Georgescu’nun hesabının “siyasi” olarak işaretlendiğini, kendisine yönelik herhangi bir ayrıcalıklı işlem yapılmadığını açıkladı.

Seçimlerin ilk turunda yüzde 19,18 oy alarak ikinci sırayı alan, merkez sağ “Romanya’yı Kurtarma Birliği” partisinin lideri Elena Lasconi, AB yanlısı bir adaydı ve ülkenin siyasi rotasının değişmesine izin verilmemesi gerektiğini savunuyordu.

Üçüncü sırada ise yüzde 19,15 oyla mevcut Başbakan Marcel Ciolacu yer aldı. Kamuoyu yoklamalarında favori gösterilen Ciolacu, ikinci tura kalamadı.

Ancak bir hafta sonra yapılan parlamento seçimlerinde Sosyal Demokrat Parti yüzde 22 oyla birinci, milliyetçi parti yüzde 18 ile ikinci sırada yer aldı.

Romanya seçimlerinde ilk tur ‘sürprizi’: Georgescu ile Lasconi yarışı ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

AVRUPA

AB liderleri, küresel ve bölgesel zorlukları ele almak üzere Brüksel’de toplandı

Yayınlanma

Ahmetcan Uzlaşık, Brüksel

Avrupa Konseyi 19 Aralık 2024 tarihinde Brüksel’de toplanarak AB liderlerini kritik konularla dolu bir gündemi ele almak üzere bir araya getirdi.

Toplantıda Ukrayna’daki savaş, Orta Doğu’daki gerilimler ve AB’nin küresel sahnede değişen rolü gibi acil konulara odaklanıldı.

Tartışmalar ayrıca dayanıklılığın artırılması, kriz önleme ve müdahale mekanizmalarının iyileştirilmesi, göçün yönetilmesi ve Birliğin önceliklerini şekillendiren diğer önemli konular üzerinde yoğunlaştı. Her zamanki gibi AB Konseyi, mevcut jeopolitik bağlamda AB’nin küresel angajmanı ve öncelikleri için bir yol belirledi. Siyasi analist Fatin Reşat Durukan, Harici‘ye verdiği mülakatta Avrupa Birliği’nin 2025 yörüngesine ilişkin görüşlerini paylaştı.

Michel karşıtı kampı kuruluyor

Yeni Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, ilk Avrupa Konseyi toplantısını yönetti.

Eski Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Konseyi toplantılarını düzenleme biçimi nedeniyle ağır eleştirilere maruz kalmıştı.

Yeni Avrupa Konseyi Başkanı, eski Portekiz Başbakanı Antonio Costa ise çalışma tarzıyla liderleri etkilemeyi başardı. Charles Michel, görev süresi boyunca Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ile yaşadığı rekabetle de biliniyordu.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, Avrupa Konseyi Başkanı António Costa’yı toplantıları zamanında başlatma ve zirve tartışmalarını kolaylaştırma çabalarından dolayı överek, liderlerin uzun metin müzakereleri yerine siyasi önceliklere odaklanmasına olanak tanıdı ve bu değişimi “oldukça nadir” olarak nitelendirdi.

Politico‘ya göre Avrupa Konseyi eski Başkanı Charles Michel, Konsey’in 50. yıldönümü anısına çekilen toplu fotoğrafa katılma davetini reddetti.

Avrupa Konseyi Başkanlığı, stratejik yönü belirlediği ve makro konularda karar almada çok önemli bir role sahip olduğu için Brüksel Beat’inde çok şey ifade ediyor. Uzmanlar, Almanya ve Fransa’nın siyasi ve ekonomik çalkantılar içinde olması nedeniyle Avrupa’daki mevcut siyasi ortamın liderliğe ihtiyaç duyduğunu belirtirken, zirve bu açıdan da endişe vericiydi.

Ukrayna AB tartışmalarının merkezinde kalmaya devam ediyor

Ukrayna, son yıllarda olduğu gibi tartışmaların ana odağı olmaya devam etti. Avrupa Konseyi, Ukrayna’ya ilişkin sonuçlar için ayrı bir basın açıklaması yayımladı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, yeni Avrupa Konseyi Başkanı’nın daveti üzerine Avrupa Konseyi toplantısının ilk bölümüne katıldı.

Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ile birlikte konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Ukrayna’da barışın sağlanması için Avrupa ve ABD arasındaki birliğin önemini vurgulayarak, ABD’nin desteği olmadan Avrupa’nın desteğinin zor olacağını belirtti ve göreve gelir gelmez seçilmiş Başkan Donald Trump ile ilişki kurmaya hazır olduğunu ifade etti.

Costa da Avrupa’nın Ukrayna’yı destekleme konusundaki kararlılığını bir kez daha teyit ederek hem savaş sırasında hem de savaştan sonraki barış döneminde “ne gerekiyorsa, gerektiği kadar” yapma sözü verdi.

Ukrayna Devlet Başkanı, ayrıca ülkesinin nükleer santraller de dahil olmak üzere enerji altyapısını Rusya’nın füze saldırılarından korumak için 19 ilave hava savunma sistemine ihtiyacı olduğunu belirtti.

AB’nin dış politika yüzü Kaja Kallas, Rusya’nın yenilmez olmadığını vurgulayarak Avrupa’yı kendi gücünün farkına varmaya çağırdı ve erken müzakerelerin Ukrayna için kötü bir anlaşmayla sonuçlanabileceği uyarısında bulundu. Güçlü bir duruş sergilenmesi gerektiğinin altını çizerek dünyanın Avrupa’nın tepkisini izlediğini belirtti.

AB liderleri, daha sonra Ukrayna konusundaki görüşmelerine Zelenskiy olmadan devam ettiler.

Kallas: AB-ABD ticaret savaşının tek kazananı Çin olur

AB’nin en üst düzey diplomatı Kaja Kallas, Avrupa ve ABD arasında yaşanacak bir ticaret savaşından tek kazançlı çıkanın Çin olacağı uyarısında bulunarak bu tür çatışmaların gerçek bir kazananı olmadığını vurguladı.

ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın gümrük vergisi tehditlerine yanıt veren Bakan, bunun sonuçlarına Amerikan vatandaşlarının da katlanacağını belirterek ticari ilişkilerde dikkatli olunması çağrısında bulundu.

‘2025’te adım atmamız gerekiyor’

Avrupa Konseyi toplantısında Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, Avrupa’nın küresel sahnedeki konumunu sağlamlaştırmak için AB liderlerini 2025 yılında “adım atmaya” çağırdı.

AB’nin yakın çevresine de değinen Metsola, Rusya’nın Moldova, Gürcistan ve Batı Balkanlar’a müdahalesi konusunda uyarıda bulunarak genişleme çabalarının hızlandırılması gerektiğini savundu. Romanya ve Bulgaristan’ın Schengen bölgesine tarihi entegrasyonunu kutlayan Metsola, Belarus, Orta Doğu ve Suriye’deki krizlerin ele alınmasında Avrupa liderliğinin öneminin altını çizdi. “Şimdi adım atma zamanı,” diyerek Avrupa için birlik ve kararlı eylem çağrısında bulundu.

AB’de liderlik boşluğu

Durukan, özellikle Almanya ve Fransa’daki siyasi krizlerden kaynaklanan, 2025 yılında AB’nin karşı karşıya kalacağı önemli liderlik zorluklarının altını çizdi. Durukan, “Fransa ve Almanya’daki siyasi krizler bir liderlik boşluğu yaratarak ekonomik sorunların üstesinden gelinmesini zorlaştırdı. Fransa’da hükümet güven oylamasının ardından çöktü, Almanya’da ise koalisyon bozuldu ve Şubat 2025’te erken seçimlere gidecek. OECD’nin Almanya ve Fransa için büyüme tahminlerini düşürmesiyle birlikte ekonomik görünüm de pek parlak değil. Donald Trump’ın ABD başkanı olarak geri dönmesi, potansiyel ticaret gerilimleri ve değişen küresel dinamiklerle birlikte daha fazla komplikasyon yaratıyor,” ifadesini kullandı. Bu aksaklıklar bir liderlik boşluğu yaratarak AB’nin daha geniş ekonomik ve jeopolitik meseleleri ele alma kabiliyetini zorlaştırdı.

Ayrıca OECD’nin Almanya ve Fransa için büyüme tahminlerini düşürdüğüne dikkat çekerek mali istikrarsızlığa işaret etti: “Draghi’nin raporu AB’nin rekabetçi kalabilmesi için yıllık 750-800 milyar avro yatırım yapması gerektiğini ortaya koyuyor.” Siyasi anlaşmazlıkların ortasında böyle bir planı uygulamanın zorlukları Birlik için zorlayıcı olabilir.

Bu engellere rağmen, AB-Mercosur ticaret anlaşması ve teknolojik liderlik gibi girişimler de dahil olmak üzere AB’nin stratejik bağımsızlığını güçlendirmeye yönelik devam eden çabaları kabul etti. Ancak siyasi bölünmelerin ve aşırı sağ partilerin yükselişinin AB’nin birliğine ve küresel duruşuna olan güveni aşındırdığı konusunda uyarıda bulundu. Durukan, “Önümüzdeki aylar, birlik hem iç hem de dış baskılarla mücadele ederken oldukça önemli olacak”, diye konuştu.

Ukrayna’ya yardım gelecekteki bölünme endişelerini artırıyor

Avrupa Konseyi’nin Ukrayna’ya desteğini teyit etmesiyle ilgili olarak Durukan, AB’nin kararlılığının kanıtı olarak 2024-2027 yılları için 50 milyar avroluk yardım paketini ve 2025 yılında 18,1 milyar avro tahsis etme planlarını vurguladı. Durukan, “Ukrayna’nın geleceğiyle ilgili kararlara katılımının sağlanmasına yapılan vurgu açık bir dayanışma mesajıdır,” değerlendirmesini yaptı.

Ancak Durukan, başta Macaristan’ın direnişi olmak üzere üye devletler arasındaki farklı çıkarların potansiyel engeller olarak ortaya çıkardığı engellere işaret etti. Durukan, “Uzun süren çatışmalar, ekonomik baskılar ve iç siyasi değişimler önümüzdeki aylarda bu bölünmeleri daha da derinleştirebilir,” dedi.

Kısıtlamalar arasında iklim eylemi

Sonuç bildirgesinde ayrıca iklim değişikliği ve çevresel bozulma nedeniyle doğal afetlerin sayısının artmasının önemi vurgulandı. Fransa ve İspanya, son aylarda doğal afetler nedeniyle önemli zorluklarla karşı karşıya kaldı. AB’nin bütçe kısıtlamaları ve artan savunma harcamaları ile 2025’teki iklim hedeflerini dengelemesi gerekiyor:

“AB, Avrupa İklim Yasası ve ‘Fit for 55’ paketi gibi yasal çerçeveler yoluyla iklim hedeflerine ulaşmak için kararlı adımlar atmaktadır. Ayrıca, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 55 oranında azaltmayı hedefleyen AB, 2026 yılından itibaren ithalatta karbon fiyatı getirecek olan CBAM’ı uygulamaya koyacaktır. Dolayısıyla bu sistem karbon kaçağını önleyecek ve küresel iklim eylemini teşvik edecektir.”

Artan savunma harcamaları ışığında Durukan, “AB, askeri tesislerde enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kullanımını entegre ediyor, böylece güvenliği sürdürülebilirlikle uyumlu hale getiriyor. Ayrıca, Avrupa İklim Değişikliği Bilimsel Danışma Kurulu ilerlemeyi izleyecek ve şeffaflığı arttırarak bağımsız bilimsel tavsiyelerde bulunacaktır,” ifadelerini kullandı.

İleriye bakıldığında, yeni Komisyon’un 2040 iklim hedeflerini ve sektöre özel yol haritalarını belirlemesinin önemini vurguladı. Durukan sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Bu hedeflere ulaşmak için sürdürülebilir rekabetçiliğe odaklanılması ve kapsayıcılık ve ekonomik uygulanabilirliğin sağlanması için adil geçiş reformlarının yapılması gerekecektir.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English