Bizi Takip Edin

Avrupa

AB, Çin ve Rusya’ya karşı ‘iktisadi güvenlik araçları’ yaratacak

Yayınlanma

Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan bir taslak belgeye göre AB, Çin ve Rusya’nın ‘ticareti ve kritik tedarik zincirlerinin kontrolünü jeopolitik avantajı için kullanmasına’ karşı koymak için bir dizi araç düşünüyor.

EURACTIV tarafından görülen ve Avrupa Komisyonu ile AB’nin baş diplomatı Josep Borrell tarafından bugün (20 Haziran) sunulacak belge, ‘Avrupa İktisadi Güvenlik Stratejisi’ başlığını taşıyor. Belge, AB’nin bloğun ekonomisini nasıl daha dirençli hale getirebileceği ve ortaya çıkan dış riskleri nasıl belirleyebileceği konusundaki görüşlerini ortaya koyuyor.

Belgede, “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırı savaşı, özellikle sistematik olarak farklı model ve çıkarlara sahip olduklarında, tek bir ülkeye aşırı güvenmenin Avrupa’nın stratejik seçeneklerini nasıl azalttığını ve ekonomilerimiz ile vatandaşlarımızı nasıl riske attığını gösterdi,” deniyor.

Çin dolaylı hedef

AB’nin ‘artık ekonomik güvenliğe yönelik kapsamlı ve stratejik bir yaklaşıma, stratejik sektörlerde riski azaltmaya ve teknolojik üstünlüğü teşvik etmeye ihtiyacı olduğunu’ vurgulayan belge, birliğin karşılaşabileceği ‘potansiyel riskleri’ tespit ediyor.

Strateji Pekin’i açıkça hedef almasa da, Avrupa’nın birçok kritik hammadde ve teknoloji için Çin’e bağımlı olması nedeniyle dolaylı olarak hedefte Asya devi var.

Strateji belgesi, enerji dahil tedarik zincirleri ve telekom ağları gibi kritik altyapılara yönelik riskler ile iktisadi baskılara ve öncü teknolojinin dışarı sızmasına karşı korunmaya odaklanıyor.

Avrupa Komisyonu’nun önerisi Avrupa’nın ticaret ve yatırıma açık kalması gerektiğini vurgularken, güvenlikle ilgili sınırlı alanlarda bloğun kendisini daha iyi koruması gerektiğinin altını çiziyor. Buna yarı iletkenler, araştırma projeleri ya da ortak girişimler gibi kilit teknolojilere üçüncü tarafların erişiminin kısıtlanması da dahil ediliyor.

Avrupa Komisyonu yıl sonuna kadar, Avrupalı şirketlerin üçüncü ülkelerde yaptıkları güvenlikle ilgili yatırımlar için bir kontrol rejimi oluşturacak yeni bir araç önermeyi planlıyor. AB, halihazırda askeri uygulamaları olabilecek belirli ‘çift kullanımlı’ malların ihracatını kontrol ediyor.

Ulusal egemenlik tartışması büyüyebilir

Avrupa Komisyonu’nun planları arasında, AB üye devletleriyle birlikte ekonomik güvenlik açısından kritik öneme sahip teknolojilerin bir listesinin daha hazırlanması ve bu listenin Eylül ayında üye devletler tarafından kabul edilmesi de yer alıyor.

Metinde, “Bu görevlerde yardımcı olmak üzere üye devletlerin uzmanlarından oluşan yeni bir grup kurulacak ve yeni yapılandırılmış, gizli işbirliği mekanizması oluşturulacak,” deniyor.

Fakat Komisyon, ihracat lisanslarının verilmesi ve güvenlik çıkarlarının incelenmesi gibi AB üyesi devletlerin ellerinde tutmak istediklerini söyledikleri ulusal egemenlik meselelerinde zorlanabilir.

Sivil-askeri teknoloji ayrımı bulanıklaşıyor

Avrupa Komisyonu, AB’nin rekabet gücünü ve tedarik zinciri güvenliğini artırmak amacıyla kritik ve gelişmekte olan stratejik teknolojiyi desteklemek için yeni bir platform da önerecek.

Komisyon, çeşitli teknolojilerde ‘AB’nin liderliğini sağlamak için acilen daha fazla yatırıma ihtiyaç olduğu’ uyarısında bulunuyor.

Aynı zamanda stratejik sektörlerde, özellikle de kuantum bilişim, yarı iletkenler, Yapay Zekâ, 6G, biyoteknoloji ve robotik gibi sivil ve askeri sektörler arasındaki sınırların bulanıklaştığı yeni kritik teknolojilerde teknolojik üstünlüğün teşvik edilmesi amaçlanıyor.

Yeni strateji ile birlikte Avrupa Komisyonu ve üye devletlerin kritik tedarik zincirlerini ve hassas teknoloji noktalarını değerlendirmeleri, stres testleri yapmaları ve tedarik zinciri dayanıklılığı, kritik altyapının siber veya fiziksel güvenliği, teknolojik sızıntılar ve ticaret politikalarının veya ekonomik baskıların silah haline getirilmesi açısından risk düzeyini belirlemeleri amaçlanıyor.

Öncelikli teknolojiler, ilgili koruma ve teşvik tedbirlerinin belirlenmesi amacıyla yıl sonuna kadar AB üye ülkeleri tarafından toplu olarak değerlendirilecek.

AB liderlerinin önümüzdeki hafta Brüksel’de olağan zirveleri için bir araya geldiklerinde Avrupa Komisyonu’nun yeni teklifini tartışmaları bekleniyor.

Avrupa

İngiltere, Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez uçaklara nükleer silah yerleştirecek

Yayınlanma

İngiltere, ABD’den taktik termonükleer bomba taşıma kapasitesine sahip F-35A savaş uçakları alarak Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez hava tabanlı nükleer güce sahip olmaya hazırlanıyor. Başbakan Keir Starmer, söz konusu adımı ‘son neslin en büyük nükleer kapasite güçlendirmesi’ olarak nitelendirdi.

İngiltere hükümeti, ABD’den taktik termonükleer bomba taşıyabilen 12 adet F-35A savaş uçağı satın alacağını duyurdu. Bu adımın, krallığın “son nesildeki en büyük nükleer potansiyel güçlendirmesi” olduğu belirtildi.

The Guardian‘ın haberine göre, bu alımla birlikte İngiltere, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana ilk kez havadan nükleer silah fırlatma kapasitesine sahip olacak.

Başbakan Keir Starmer konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Radikal bir belirsizlik çağında, dünyayı artık kanıksayamayız, bu yüzden hükümetim ulusal güvenliğimize yatırım yapıyor,” ifadelerini kullandı. Londra’nın toplamda bu türden 138 savaş uçağı satın almayı planladığı bildirildi.

Soğuk Savaş sonrası bir ilk

Şimdiye kadar İngiltere’nin nükleer savaş başlıkları yalnızca dört adet Vanguard sınıfı nükleer denizaltıda bulunuyordu. Norfolk’taki Marham üssüne konuşlandırılması planlanan yeni F-35A uçakları ise hem konvansiyonel mühimmatları hem de Amerikan yapımı B61-12 bombalarını fırlatabilecek.

Söz konusu bombaların gücü 0,3 ila 50 kiloton arasında ayarlanabiliyor.

The Telegraph‘a konuşan İngiliz askeri çevrelerinden bir kaynak, savaş uçaklarının uzun menzilli ve hayalet (stealth) teknolojiye sahip olduğunu belirterek, “Eğer bunları yüksek hassasiyetle nükleer bomba atmak için kullanacaksanız, bu son derece önemlidir,” dedi.

Nükleer başlıklar ABD kontrolünde olacak

Satın alınan Amerikan savaş uçaklarının, NATO’nun hem nükleer hem de konvansiyonel silah taşıyabilen çift amaçlı uçak programına dahil edileceği belirtildi.

Fakat en kritik detaylardan biri, uçaklardaki nükleer savaş başlıklarının kontrolünün ABD’de olacağı gerçeği oldu.

Geçtiğimiz yıl Washington ve Londra, Rusya’dan kaynaklanan tehdidin arttığı gerekçesiyle Amerikan nükleer silahlarının yeniden İngiltere topraklarına getirilmesi konusunda anlaşmıştı.

The Telegraph‘ın haberine göre, savaş başlıklarının 2008’den bu yana ilk kez Suffolk idari bölgesindeki Lakenheath üssüne yerleştirilmesi bekleniyordu.

Gazete, bu başlıkların gücünün 1945’te Hiroşima’ya atılan bombadan üç kat daha fazla olacağını yazmıştı.

Rusya’dan misilleme uyarısı

Daha önce ABD, Lakenheath üssüne en yeni F-35 savaş uçaklarından oluşan iki filo konuşlandırma planını açıklamıştı.

The Telegraph‘ın kaynakları, söz konusu planın taktik nükleer silah taşıyabilen 54 bombardıman uçağını kapsadığını iddia etmişti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Amerikan nükleer silahlarının İngiltere’ye geri getirilmesini bir “gerilim tırmanışı” olarak değerlendireceklerini ve “telafi edici karşı tedbirlerle” yanıt vereceklerini açıklamıştı.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Paşinyan, ‘sünnetli’ suçlamasına karşı kilise liderine cinsel organını göstermeyi önerdi

Yayınlanma

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, kendisini sünnetli olmakla suçlayan bir rahibin ardından Ermeni Kilisesi Başpiskoposu II. Karekin’e cinsel organını göstermeyi teklif etti. Hükümet ile kilise arasında haftalardır süren gerilim, iktidar yanlısı bir medya organının muhalefetin ‘darbe planını’ yayımladığını iddia etmesiyle daha da tırmandı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bir rahibin kendisini sünnetli olmakla suçlamasının ardından Ermeni Kilisesi Başpiskoposu II. Karekin’e cinsel organını göstererek aksini kanıtlamaya hazır olduğunu söyledi.

Bu olay, son haftalarda Ermenistan hükümeti ile kilise arasında giderek tırmanan suçlama ve gerilimlerin son halkası oldu.

Rahipten ‘Yahuda’ benzetmesi

Pazartesi günü Facebook paylaşımında bulunan Peder Zareh Aşuryan, Başbakan Paşinyan’ı sünnetli olmakla suçlayarak onu Yahuda’ya benzetti ve Hristiyan olmadığını ima etti.

Aşuryan paylaşımında, “Apostolik Kutsal Kilisemizin, ulusa ihanet eden, atalarının anısına saygısızlık eden, vaftiz yeminini bozan ve Kutsal Haç’ın mührünü sünnet işaretiyle değiştiren sahte ‘inananlardan’ derhal kendini temizlemesi gerektiğine inanıyorum,” ifadelerini kullandı.

Rahip ayrıca, Paşinyan’ın manevi babasının Yahuda olmadığını iddia etmesi durumunda ismini açıklamasını istedi.

Aşuryan, Paşinyan’ın “manevi atası” Yahuda İskaryot’u geçmek istediğini belirterek, doğum yerine atıfta bulunarak onu “İcevanlı Yahuda” olarak nitelendirdi.

Paşinyan: Din adamlarının darbe planını engelledik

Paşinyan’dan bekâret yemini karşı suçlaması

Salı günü sosyal medya üzerinden bir paylaşım yapan Paşinyan, II. Karekin’e doğum adıyla hitap ederek, sünnetli olduğu iddiasıyla ilgili olarak “Ktrij Nersisyan’ı ve sözcüsü Peder Aşuryan’ı kabul etmeye ve aksini kanıtlamaya hazırım,” dedi.

Paşinyan ayrıca II. Karekin’e yönelik sorusunu yineledi: “Ve nihayet bekâret yeminini bozup bozmadığı sorusuna cevap versin. Çocuğu var mı, yok mu?”

Hükümet ile kilise arasındaki gerilim, Paşinyan’ın mayıs ayı sonlarında kiliselerin “depo” haline geldiğini ve din adamlarının bekâret yeminlerini bozduğunu iddia etmesiyle zirveye ulaşmıştı.

Paşinyan, II. Karekin’i de bir çocuğu olmakla suçlamıştı. Başbakan, bu konuyu Ermeni Apostolik Kilisesi’nin bir takipçisi olarak “manevi güvenliğe yönelik bir tehdit”, başbakan olarak ise “ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit” gördüğü için gündeme getirdiğini öne sürdü.

Paşinyan’ın suçlamalarının ardından hükümet yanlısı medya, II. Karekin’in kızı olduğu iddia edilen bir kişinin fotoğrafını ve adını dolaşıma sokmuştu.

‘Darbe planı’ iddiası

Salı günü, iktidardaki Sivil Sözleşme Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Civic.am adlı haber sitesi, “muhalefetin darbe planı” olduğunu iddia ettiği yedi sayfalık bir belge yayımladı.

Yayımlanan içeriğe göre, kilise, yakın zamanda gözaltına alınan Rus-Ermeni iş insanı Samvel Karapetyan, iş insanı Gagik Tsarukyan, eski cumhurbaşkanları Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyan ile Dağlık Karabağ Ermenilerinin de aralarında bulunduğu kişi ve gruplar, darbede kullanılacak “insan kaynakları” olarak listelendi.

Karapetyan, hükümet ile kilise arasındaki gerilimin ortasında kiliseyi destekleyen açıklamalarının ardından Ermenistan’da iktidarın gasp edilmesi çağrısı yaptığı suçlamasıyla haziran ayı başlarında tutuklanmıştı.

Karapetyan’ın salı günü Armavir cezaevinden Ulusal Güvenlik Servisi tecrit koğuşuna nakledildiği bildirildi.

Paşinyan, Rusya vatandaşı milyarder Karapetyan’a karşı neden silaha sarıldı?

Okumaya Devam Et

Avrupa

Slovakya, yeni Rusya yaptırımlarına katılmak için 20 milyar avro istedi

Yayınlanma

Slovakya Dışişleri Bakanı Juraj Blanár, AB’nin Rusya’ya yönelik 18. yaptırım paketini onaylamak için ülkesinin 20 milyar avro tazminat ve enerji güvenliği garantileri talep ettiğini açıkladı. Bratislava, Rus gaz ve petrol ithalatını durduracak paketin onaylanması hâlinde Gazprom ile olan uzun vadeli sözleşme nedeniyle milyarlarca avroluk tahkim riskiyle karşı karşıya kalacağını belirtiyor.

Slovakya Dışişleri Bakanı Juraj Blanár, Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya karşı hazırladığı 18. yaptırım paketinin onaylanması için ülkesinin 20 milyar avro tazminat ve enerji güvenliği garantileri talep ettiğini duyurdu.

Bakan Blanár, yaptığı açıklamada, Rus gaz ve petrol alımını durdurmayı hedefleyen paketin Slovakya ekonomisi için “20 milyar avroya varan tahkim riskleri” taşıdığını vurguladı.

Euractiv Slovakia‘nın aktardığına göre Blanár, “Bu nedenle bu olumsuz sonuçları hafifletmek için garantiler talep ediyoruz,” ifadelerini kullandı. Slovakya hükümeti, Rusya’ya karşı yeni yaptırım paketine katılması durumunda ulusal ekonomi üzerindeki olası riskleri değerlendiriyor.

Gazprom’dan 16 milyar avroluk ceza riski

Geçen hafta, Slovakya’nın devlet gaz şirketi SPP, ülkenin Rus gazı tedarikine yönelik uzun vadeli sözleşmeyi feshetmesi durumunda Rus enerji devi Gazprom’un 16 milyar avro tutarında bir ceza talep edebileceği uyarısında bulunmuştu.

Başbakan Robert Fico da daha önce yaptığı bir açıklamada, 18. yaptırım paketinin kabul edilmesi hâlinde Slovakya’daki haneler için gaz fiyatlarının yüzde 30 ila yüzde 50 oranında artacağını belirtmişti.

Slovakya ve Macaristan’dan ortak tavır

Blanár’ın açıklamalarından birkaç saat önce Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó, Macaristan ve Slovakya’nın Rusya’ya karşı yeni yaptırım paketini desteklemeyeceğini açıklamıştı.

Szijjártó, “Bunu yaptık çünkü bu durumda Macaristan ve Slovakya da dahil olmak üzere AB ülkelerinin Rus doğalgazı ve ucuz Rus ham petrolü alması yasaklanacaktı,” dedi.

Bu gelişmeler üzerine Bakan Blanár, Başbakan Fico’nun Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Rus enerji ithalatını durdurma yol haritası olan RePowerEU girişiminin müzakerelerine başkanlık edecek olan Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ile görüşme niyetinde olduğunu bildirdi.

18. yaptırım paketinin detayları

Avrupa Komisyonu’nun haziran başında müzakerelerini başlattığı yeni yaptırım paketi, AB ülkelerinin Rus petrolünden üretilen petrol ürünlerini satın almasını yasaklamayı içeriyor.

Paket ayrıca, “Kuzey Akım” boru hatlarının yeniden faaliyete geçirilmemesini ve Rus petrolü için varil başına uygulanan 60 dolarlık tavan fiyatın 45 dolara düşürülmesini öngörüyor.

Bunun yanı sıra, paket kapsamında Rusya ile ticaret yapan iki Çin bankası da dahil olmak üzere 30’dan fazla kişi ve kuruluşa kısıtlama getirilmesi, 22 Rus bankasının SWIFT sisteminden çıkarılması ve Rusya’nın “gölge filosuna” ait 77 tankerin “kara listeye” alınması planlanıyor.

Slovak polisi, Ukrayna’ya yardım eden eski savunma bakanının peşine düştü

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English