Bizi Takip Edin

Diplomasi

ABD-Çin ticaret ateşkesi sonrası ihracatçılar nefes aldı, ancak hala temkinliler

Yayınlanma

Yirmi yılı aşkın süredir Çin’de Walmart gibi ABD’li perakendeciler tarafından satılan mutfak eşyaları üreten Jacob Rothman, Cenevre’de varılan ABD-Çin ticaret ateşkesi üzerine “şok ve sevinç” duyduğunu söyledi.

Ancak Velong Enterprises’ın kurucu ortağı, ABD’nin Çin mallarına uyguladığı ek gümrük vergilerini 90 gün süreyle yüzde 145’ten yüzde 30’a indirmeye karar verdiği anlaşmanın geçici bir rahatlamadan öteye gitmediğini söyledi.

Financial Times’a konuşan Rothman, şu anda yüzde 40 civarında olan ABD’nin Çin ithalatına uyguladığı gümrük vergilerinin seviyesine ilişkin olarak, “Bu oran, ürün kategorilerimin ayakta kalmasını sağlayan yüzde oranıyla tam olarak aynı” dedi ve ekledi: “Biraz daha nefes alabildik… Bunun ötesinde ise belirsizlik var”.

Çin’de faaliyet gösteren ihracatçılar, pazartesi günü açıklanan gümrük vergisi indirimi kararını rahatlamayla karşıladı. 2.000’den fazla Çinli tüccarı temsil eden Shenzhen Sınır Ötesi E-Ticaret Derneği Başkanı Wang Xin, önümüzdeki birkaç hafta içinde ABD’ye yapılan sevkiyatların “önemli ölçüde artmasının” beklendiğini söyledi.

Geçen hafta sonu Cenevre’de iki gün süren görüşmelerde ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ve Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng tarafından müzakere edilen ateşkes, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında sert bir kopuşu önledi.

Ancak ihracatçılar, ticaret savaşının yarattığı belirsizliğin devam ettiğini ve bu nedenle birçok ihracatçının Çin dışındaki üretimini çeşitlendirme ve yeni pazarlar arama çabalarını sürdürdüğünü belirtti. Moody’s Analytics ekonomisti Heron Lim, “Anlaşma, her iki tarafın da yeniden ayarlamalar yapması için zaman kazandırıyor” dedi.

İki tarafın daha kalıcı bir anlaşma için 90 günü var. Analistlere göre, Donald Trump’ın tutarsız gümrük vergisi politikası, ABD’nin ekonomi politikasına olan güveni sarsmış durumda. İhracatçılar ayrıca, indirilen gümrük vergilerinin hala, Trump’ın ocak ayında göreve gelmesinden önceki seviyelerin oldukça üzerinde olduğunu da belirtti.

Trump’ın 2 Nisan’da “kurtuluş günü” gümrük vergilerini uygulamaya koymasının ardından başlayan ve normal ticaretin aksamasına neden olan bir aylık sevkiyat durdurma kararı, şimdi yavaş yavaş kaldırılmaya başlandı.

Yalnızca soyadının kullanılması isteyen nakliye acentesi Greenroad International Logistics’in yöneticisi Zhu, Financial Times’a, kısa vadede Çin-ABD nakliye talebinin “temelde patlayacak” olduğunu söyledi.

İsmini vermek istemeyen Shenzhen merkezli bir nakliye acentesi, birçok müşterinin Şükran Günü ve Noel öncesinde stok yapacağını beklediğini söyledi. “Şu anda nakliye şirketleri fiyatları artırmadı, ancak eğilim yukarı yönlü olmalı” diye ekledi.

Foshan Dış Ticaret Derneği’nde süpervizör olan Ken Huo, bazı ihracatçıların malların 90 günlük süre içinde ulaşmasını sağlamak için mümkün olduğunca hızlı sevkiyat yaptığını söyledi. Görüşmelerin başarısız olması halinde, sevkiyatların tekrar yüksek gümrük vergilerine tabi olabileceği riski olduğunu belirtti.

Bir tüccarın, Cenevre’deki ortak bildirinin ardından patronundan “stokta bulunan tüm malları derhal ABD’ye sevk et” talimatını aldığını söyledi. Bu nedenle Çin limanlarının şimdiden kalabalıklaşmaya başladığını da sözlerine ekledi.

Ancak birçok ihracatçı arasında temkinli bir hava hakim.

Yurtdışı pazarlara dekoratif baskı ve tablo üreten Fujian Jie Ao Industrial’ın genel müdürü Wang Xiaosha, daha kalıcı bir anlaşma yapılana kadar şirketin ABD’den sipariş almaya “cesaret edemeyeceğini” söyledi.

Şirketin ürünlerinin çoğu mevsimlikti ve ABD’li müşteriler genellikle gümrük vergisi askıya alınmadan önce bu ay sona eren Kanton Fuarı’nda ürünlerini seçiyordu. Bu nedenle birçok müşteri sipariş vermediğini söyledi.

Walmart da dahil olmak üzere ABD’li müşteriler için araba tavan kayışları ve aksesuarları üreten Jiangsu merkezli XStrap’ın ürün müdürü Ren Chaoqun, anlaşmanın henüz sevk edilmeyen malların birikimini azaltmaya yardımcı olacağını söyledi.

Ancak “tarifeler hala büyük bir sorun” diye ekledi. “Biraz rahatlama var. Ancak durum hala çok ciddi” ifadelerini kullandı.

Shenzhen merkezli kargo şirketi Super Popular Logistics’ten Wang Chao, nisan ayında ABD’den gelen siparişlerin yaklaşık yüzde 50 düştüğünü söyledi.

“Nisandan mayısın [başlarına] kadar etkisi oldukça büyüktü” dedi.

Velong’dan Rothman, uzun vadeli görünümün daha karmaşık olduğunu söyledi. Karşılıklı misilleme niteliğindeki ticaret savaşı, birçok müşterinin nakliye programlarını aksattı ve ticaret anlaşmasının nihai şekli konusunda belirsizlik devam ediyor.

Rothman, ateşkesin üretimini diğer ülkelerdeki fabrikalara kaydırma sürecini yavaşlatacağını da sözlerine ekledi. Rothman, “Bu, üretimin Çin’den Kamboçya ve Hindistan’daki tesislerimize taşınmasının sadece bir taşınma olabileceği, bir tahliye olmayabileceği anlamına geliyor” dedi.

“Şimdi gelecek sezonun ürünlerini sevk etmek için yaklaşık dört ila beş ayımız var” dedi ve ekledi: “Müzakereler ilerlemeye devam ederse, Çin’deki dört fabrikamız ve 20 yıllık yatırımımız korunabilir.”

Diplomasi

Ukrayna, Rusya’ya yönelik uzun menzilli saldırıları artıracak

Yayınlanma

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, Rusya’ya yönelik uzun menzilli insansız hava aracı saldırılarının sayısını ve ölçeğini ‘birkaç kat’ artırma kararı aldıklarını açıkladı. Umerov, on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlığı yapıldığını ve hedefin Rus askeri tesisleri olacağını belirtti.

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, ülkesinin uzun menzilli insansız hava araçları (İHA) kullanarak Rusya’ya yönelik saldırıların sayısını keskin bir şekilde artırmaya hazırlandığını bildirdi.

İnterfaks ajansının aktardığına göre Umerov, komutanlığın iki hafta önce uzun menzilli İHA operasyonlarının sayısını ve ölçeğini “birkaç kat” artırma kararı aldığını ifade etti.

Gazetecilerle bir araya gelen Umerov, Rus askeri tesislerini hedef alacak on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti.

Bu yıl 4 milyondan fazla İHA tedarik edilecek

Bakan Umerov, bu yıl içinde Ukrayna ordusuna toplamda 4 milyondan fazla İHA’nın teslim edileceğini açıkladı. Ukraynalı işletmelerin üretim hacimlerini yılda 4 milyondan fazla İHA üretebilecek seviyeye çıkardığını belirten Umerov, yılın başından bu yana Ukrayna ordusunun hem devlet tedarikleri hem de tugayların doğrudan alımları yoluyla 1,5 milyon İHA teslim aldığını söyledi.

Die Welt: Zelenskiy, NATO zirvesinde figüran rolündeydi

Saldırılar onaylanmış planlara göre yapılıyor

Umerov, Ukrayna ordusuna İHA tedarikinin takvime uygun şekilde ilerlediğini ve Rus tesislerine yönelik saldırıların onaylanmış planlar doğrultusunda her gün gerçekleştirildiğini vurguladı.

Habere göre Kiev, geçen yıl sistematik uzun menzilli operasyonlar için bir plan geliştirmiş ve on binlerce “derin darbe” (deepstrike) kapasiteli İHA için sözleşme imzalamıştı.

Bu tedbir sayesinde Ukrayna ordusu, Rusya Federasyonu topraklarının derinliklerindeki kritik hedeflere düzenli olarak yüksek hassasiyetli saldırılar düzenleme imkânı buldu.

Ukrayna müttefikleriyle ‘avcı İHA’ üretiyor

Öte yandan, Ukrayna’nın artan Rus İHA saldırılarına karşı savunmasını güçlendirmek amacıyla müttefikleriyle birlikte önleyici İHA’lar (avcı İHA) üretmeye başladığı da daha önce açıklanmıştı.

Kiev’den yapılan açıklamada, “Şahid avcısı” olarak nitelendirilen bu İHA’ların üç Ukraynalı şirket tarafından üretildiği belirtilmişti.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Ermenistan’da polis, başpiskoposu gözaltına almak isteyince arbede çıktı

Yayınlanma

Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına alması, din adamları ve halkın direnişiyle karşılaştı. Eçmiadzin Ana Makamı önünde yaşanan arbedenin ardından güvenlik güçleri geri çekilmek zorunda kaldı.

Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı mensuplarının, Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak üzere Eçmiadzin Ana Makamı’na düzenlediği operasyon, halkın ve din adamlarının direnişiyle karşılaştı.

Bugün yaşanan olayda, güvenlik güçleri ile halk arasında arbede çıkarken, muhalefetin çağrısıyla bölgeye gelen destekçiler başpiskoposun gözaltına alınmasını engelledi.

Halk özel kuvvetlerle çatıştı

Sputnik Ermenistan‘ın haberine göre, Ulusal Güvenlik Teşkilatı görevlileri sabah saatlerinde Şirak Piskoposluğu’nda arama başlattıktan sonra Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak amacıyla Tüm Ermeniler Katolikosu’nun Eçmiadzin’deki konutuna geldi.

GFakat güvenlik güçleri geldiği sırada Acapahyan, din adamları toplantısı için Eçmiadzin’de bulunuyordu.

Bu gelişme üzerine din adamları ve halk, özel kuvvetlerin yolunu fiziksel olarak keserek Acapahyan’ın gözaltına alınmasına izin vermedi. Yerel saatle 11.39’da toplanan kalabalık ile güvenlik güçleri arasında arbede başladı.

Gerilimin tırmanmasıyla Eçmiadzin’e ek polis, özel kuvvetler ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı personeli sevk edildi. Eş zamanlı olarak, Taşnaksutyun partisinin de aralarında bulunduğu Ermeni muhalefeti, destekçilerine kilise liderlerinin gözaltına alınmasını engellemek için kente gelme çağrısı yaptı.

Paşinyan, Rusya vatandaşı milyarder Karapetyan’a karşı neden silaha sarıldı?

Katolikos ve başpiskoposun çıkışı engellendi

Yerel saatle 11.48’de Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II, yanında başpiskopos ve bir avukatla birlikte kalabalığın karşısına çıktı.

Ancak halk, katolikos ve başpiskoposun bölgeden ayrılmasına izin vermedi. Kapıları kilitleyen kalabalık, “patrik” sloganları atarak maskeli güvenlik güçlerine “Sizler deccalsınız,” diye bağırdı.

Ulusal Güvenlik Teşkilatı, yaptığı resmi açıklamada başpiskoposu gönüllü olarak soruşturma makamlarına teslim olmaya çağırdı ve toplanan kalabalığı kolluk kuvvetlerinin faaliyetlerini engellememeleri konusunda uyardı.

Paşinyan yönetimine ‘kimliği yok etme’ suçlaması

Yaşananlar üzerine Rusya Ermenileri Birliği, Ermenistan hükümetinin eylemlerini sert bir dille eleştiren bir açıklama yayımladı.

Birlik, Başbakan Nikol Paşinyan’ı, 2026 seçimleri öncesinde muhalefetin kalesi olarak görülen kiliseye zulmetmek ve Ermeni kimliğinin temellerini yıkmaya çalışmakla suçladı.

Yerel saatle 14.21 sularında güvenlik güçleri ve toplanan halk dağılmaya başladı. Kolluk kuvvetleri, daha önce konuşlandıkları bölgeyi geldikleri gibi aniden terk etti.

Ulusal Güvenlik Teşkilatı ve polis, Eçmiadzin Ana Makamı’nı terk etme kararını güvenlik gerekçelerine dayandırdı.

Kurumlar, Başpiskopos Mikael Acapahyan’a “kolluk kuvvetlerinden saklanmaması ve kendisini bekleyen Ulusal Güvenlik Teşkilatı operasyon grubuna teslim olması” çağrısını yineledi.

Paşinyan: Din adamlarının darbe planını engelledik

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Hürmüz’de gemiler saldırıdan korunmak için ‘İsrail ile bağlantımız yok’ diyor

Yayınlanma

Reuters’ın analiz şirketi Windward’a dayandırdığı haberine göre, Hürmüz Boğazı’ndaki gemiler, İran ve İsrail arasındaki savaş nedeniyle olası saldırılardan kaçınmak için ‘Rus petrolü’ veya ‘Çin’e ait gibi olağan dışı mesajlar yayınlıyor.

İran ile İsrail arasındaki savaş, küresel deniz ticaretinin en kritik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı‘nda yeni bir güvenlik önlemini tetikledi.

Reuters‘ın haberine göre, bölgedeki gemiler olası saldırılardan korunmak amacıyla “Rus petrolü” veya “Çin’e ait” gibi daha önce görülmemiş mesajlar yayınlamaya başladı.

Analiz şirketi Windward’ın verilerine dayandırılan haber, gemilerin bu yönteme başvurarak kendilerini potansiyel hedeflerden uzak tutmaya çalıştığını ortaya koydu.

‘Olağan dışı’ 101 mesaj tespit edildi

Windward tarafından yapılan analize göre, 12-24 Haziran tarihleri arasında 55 farklı gemi, aidiyetlerine ilişkin toplam 101 “olağan dışı mesaj” gönderdi.

Bu mesajlar arasında “Rus petrolü” ve “Çin’e ait” ifadeleri öne çıktı.

Örneğin, Panama bayraklı Yuan Xiang Fa Zhan adlı konteyner gemisi, 26 Haziran’da Pakistan’a giderken Hürmüz Boğazı’nı geçtiği sırada telsizle geminin “Çin’e ait olduğunu” bildirdi.

Benzer şekilde, Suudi Arabistan’dan Çin’e ham petrol taşıyan süper tanker Yuan Yang Hu da aynı mesajı yayınladı ve boğazdan ayrılır ayrılmaz sinyali değiştirdi.

Singapur bayraklı Kota Cabar adlı konteyner gemisi ise Kızıldeniz’den geçerken “geminin İsrail ile bağlantısı olmadığı” yönünde bir sinyal verdi.

Normal şartlarda gemiler, varış noktaları veya taşıdıkları yüke ilişkin bilgiler aktarır. Bazı durumlarda ise korsanları ve diğer olası saldırıları caydırmak için gemide silahlı muhafızların bulunduğuna dair mesajlar verilebiliyor.

Uzmanlar Harici’ye değerlendirdi: Hürmüz’ün kapanma ihtimali ‘sıfır’

‘Bazı ülkeler daha yüksek tehdit altında’

Windward CEO’su Ami Daniel, gemiciliğin karmaşık yapısı nedeniyle bir geminin sahibi olan devleti net bir şekilde belirlemenin zor olduğu yönünde gemi sahipleri arasında bir görüş birliği oluştuğunu belirtti.

Daniel, buna karşın İngiltere, ABD ve İsrail gibi bazı ülkelerle bağlantılı gemilerin “daha yüksek bir tehdide maruz kalabileceğini” ifade etti.

İran’dan ‘boğazı kapatırız’ tehdidi

İran ve Umman’ın karasularında yer alan Hürmüz Boğazı, dünya petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatının yaklaşık beşte birinin yapıldığı stratejik bir konumda bulunuyor.

İran, İsrail ile yaşadığı savaş ve ABD’nin ülkedeki nükleer tesislere yönelik saldırıları sonrasında, “egemenliğine yönelik saldırganlığın” devam etmesi halinde boğazı kapatma tehdidinde bulunmuştu.

İranlı uzmanların değerlendirmelerine göre, boğazın kapatılması piyasaya petrol arzında keskin bir düşüşe yol açabilir ve petrol fiyatlarının varil başına 250 dolara kadar yükselmesine neden olabilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English