Bizi Takip Edin

Avrupa

Fransa’da ‘yeşil dönüşüm’ün faturası halka çıkarılacak

Yayınlanma

Bir hükümet danışma organı tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, Fransa’nın iklim hedeflerine ulaşabilmesi için 2030 yılına kadar her yıl 66 milyar avro harcaması gerekiyor ve bunun için daha fazla borçlanılması ve zenginlerin vergilendirilmesi öneriliyor.

Başbakanlığa bağlı bir danışma organı olan France Stratégie, iklim değişikliğine ilişkin Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmanın ekonomik maliyetine ilişkin raporunu 22 Mayıs Pazartesi günü yayınladı.

Euractiv France’a konuşan Sanayi Bakanı Roland Lescure, “Bu rapor iklim değişikliği ekonomisinde bir dönüm noktası olacak. Meadows raporu gibi,” dedi.

Meadows’un 1972 yılında yayınlanan raporu, iklim değişikliği bağlamında ekonomik büyümenin sınırlarını teorileştiren ilk rapordu.

Harcamaların faturası hane halklarına çıkacak

Rapora göre, iklim eylemi Fransa’ya 2030 yılına kadar yıllık 66 milyar avrodan daha pahalıya mal olacak. Bu meblağın 48 milyar avroluk kısmının iş, konut ya da kamu binalarının yenilenmesi için harcanması gerekecek.

Enerji alanında yılda 7 milyar avro daha yatırım yapılması gerekirken, karayolu taşımacılığı için yılda 3 milyar avro harcanması gerekecek.

Bununla birlikte, rapora göre bu yatırımların büyük bir kısmının hane halkı tarafından karşılanması gerekecek. Örneğin, elektrikli bir arabaya geçmek ve evi yenilemek, orta sınıf hane halkları için bir yıllık maaş, düşük gelir grubundaki birçok hane halkı için ise iki yıllık maaş değerinde bir fiyata sahip.

Raporun Çarşamba günü yapılan sunumuna davet edilen eski bir bakan olan ve şu anda Oxfam Fransa’nın direktörlüğünü yürüten Cécile Duflot, “Eğer bu geçiş sürecinde sosyal adalet konusu üzerinde çalışmazsak, başarısızlıktan vazgeçişe geçeceğiz,” dedi.

Borçlanmada artış gerekiyor

Rapora göre bunun için geçiş sürecinin kamu maliyesi yoluyla finanse edilmesi ve yıllık 25-34 milyar avro tutarında bir kaynağa ihtiyaç duyulacak.

Rapor, kamu finansmanını güvence altına almak için kamu finansmanının fosil yakıtlardan temiz enerjiye yönlendirilmesini öneriyor.

Fakat raporun başyazarı ve önde gelen iktisatçılardan Jean Pisani-Ferry, bunun yeterli olmayabileceğini düşünüyor. Rapora göre, bu hareket tarzı yetersiz kalırsa, Fransa 2030 yılında GSYİH’sinin %10’u, 2040 yılında ise %25’i kadar borçlanmak zorunda kalacak.

Pisani-Ferry, AB’nin yeni borçlanmaya karşı direncine karşı çıkarak, ‘borçlanmak için birçok aptalca neden olduğunu, iklimin bunlardan biri olmadığını’ savunuyor.

‘Zenginleri vergilendirme’ bakan tarafından reddedildi

Üçüncü bir çözüm olarak, raporun yazarları en varlıklı hanelerin finansal varlıklarına geçici bir vergi getirilmesini öneriyor ama bu fikir Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire tarafından derhal reddedildi.

Le Maire RTL’ye verdiği demeçte, ‘yeni bir vergi çözüm değil’ diyerek bunun yerine kamu yatırımlarının ‘yeşillendirilmesi’ gerektiğini ileri sürüyor.

Rapor, kamu finansman programlarına ek olarak üç ek tedbir öneriyor: mevcut teknolojilerin yeşil teknolojilerle değiştirilmesi, fosil yakıtlara harcanan sermayenin ikame edilmesi ve enerji tüketiminin azaltılması.

Rapor, Avrupa’ya da uyarıda bulunarak, “AB aynı anda hem iklim şampiyonu, hem çok taraflılık şampiyonu hem de mali erdem şampiyonu olamaz,” diyor. Raporun yazarları, AB’nin şu anda yüksek enerji fiyatları ve ABD’nin sertleşen rekabeti nedeniyle dünya sahnesinde rekabet etmekte zorlandığını belirtiyor.

Avrupa

Avrupa: İsrail’in kendini savunma hakkı var

Yayınlanma

İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının ardından gerilim artarken, Avrupa hükümetlerinden çoğunlukla İsrail’e destek açıklamaları geldi.

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, “Bu saldırılarla ilgili haberler endişe vericidir ve tüm tarafları geri adım atmaya ve gerilimi acilen azaltmaya çağırıyoruz,” derken, Dışişleri Bakanı David Lammy de gerilimin artmasının “kimsenin çıkarına olmayacağını” ileri sürdü “Orta Doğu’nun istikrarı” vurgusu yaptı.

Öte yandan Politico’nun haberine göre İngiliz savunma yetkilileri, İngiliz uçaklarının şu anda İsrail’ İran’ın karşı saldırılarından korumaya yardımcı olmadıklarını doğruladılar.

Times gazetesi savunma editörü X’te, “Birleşik Krallık’ın, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına dahil olmadığı ve İran’ın daha önce yaptığı gibi misilleme yapması durumunda İsrail’i korumayacağı anlaşılıyor,” demişti.

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, İsrailli mevkidaşı Binyamin Netanyahu’nun kendisine cuma sabahı İsrail’in saldırısı hakkında bilgi verdiğini söyledi.

İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu ve İran’ın nükleer silah geliştirmemesi gerektiğini vurgulayan Merz, her iki tarafa da tırmanıştan kaçınmaları çağrısında bulundu.

Merz, “Federal Hükümet, İran’ın gelişmiş nükleer silah programına ilişkin endişelerini yıllardır defalarca dile getirmiştir. Bu nükleer program, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasının hükümlerini ihlal etmekte ve tüm bölgeye, özellikle de İsrail Devleti’ne ciddi bir tehdit oluşturmaktadır,” dedi.

Almanya’nın ülkesindeki Yahudiler ve İsrail vatandaşlarının korunmasını güçlendireceğini de sözlerine ekledi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, durumu “derinden endişe verici” olarak nitelendirdi ve tüm tarafları itidal göstermeye, gerilimi azaltmaya ve misilleme yapmamaya çağırdı.

Leyen, bölgesel ve küresel güvenlik için diplomatik bir çözümün her zamankinden daha acil olduğunu da sözlerine ekledi.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, İsrail’in müttefiklerinin gerilimi azaltmak için çalışmasının “hayati önemde” olduğunu söyledi. Rutte, Stockholm’de düzenlediği basın toplantısında gazetecilere, “Bence şu anda en önemli öncelik bu,” dedi.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ise “itidal” çağrısında bulundu. Barrot, X’te yaptığı açıklamada, “Tüm tarafları itidal göstermeye ve bölgesel istikrarı bozabilecek her türlü tırmanıştan kaçınmaya çağırıyoruz,” dedi.

Bakan, “İsrail’in herhangi bir saldırıya karşı kendini savunma hakkını yeniden teyit ettiklerini” söylerken, gerilimi azaltmak için tüm diplomatik kanalların harekete geçirilmesinin çok önemli olduğunu savundu.

Élysée Sarayı, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un durumu görüşmek üzere bugün saat 11’de özel bir savunma kabine toplantısı düzenleyeceğini açıkladı.

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ise, “Durumun çok karmaşık olduğunu biliyoruz, fakat diplomatik bir çözümden başka bir çözüm yok. Çatışmaların bir an önce sona ermesini umuyoruz, eylemler ve tepkiler tehlikelidir, bölgedeki durum patlama riski taşıyor,” dedi.

Hollanda Başbakanı Dick Schoof X’te yaptığı açıklamada, Orta Doğu’daki saldırıların “endişe verici” olduğunu yazdı ve tüm tarafları “sakin olmaya ve daha fazla saldırı ve misillemeden kaçınmaya” çağırdı.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Almanya Savunma Bakanı: Ukrayna’nın geleceği NATO’da

Yayınlanma

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Ukrayna’nın geleceğinin kesin olarak NATO’da olduğunu ve bu yöndeki kararların geçerliliğini koruduğunu belirtti. Pistorius ayrıca, Almanya’nın 2025’te Ukrayna’ya 1,9 milyar avroluk ek destek sağlamayı planladığını açıkladı.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile Kiev’de düzenlediği ortak basın toplantısında, Ukrayna’nın geleceğinin kesin olarak NATO’da olduğunu açıkladı.

Pistorius, daha önceki NATO zirvelerinde alınan ve Ukrayna’nın ittifaka katılımına yönelik geri dönülemez hareketini teyit eden kararların geçerliliğini koruduğunu vurguladı.

UNIAN haber ajansının aktardığına göre Pistorius, “Ukrayna’nın geleceğinin NATO’da olduğunu Washington ve Brüksel’deki zirvelerde zaten tartıştık. Bu konuda devam eden başka bir süreç olduğunu düşünmüyorum,” ifadelerini kullandı.

Alman bakan, 24-25 Haziran’da Lahey’de düzenlenecek olan NATO zirvesinin sonuç bildirisinde Ukrayna ile ilgili hangi ifadelerin yer alacağını ise şimdilik yorumlayamayacağını ekledi.

1,9 milyar avroluk ek destek yolda

Pistorius, Almanya’nın 2025 yılında Ukrayna’yı desteklemek için ek olarak 1,9 milyar avro ayırmayı planladığını da duyurdu.

Bu fonların özellikle Ukrayna’nın uzun menzilli silah üretiminin geliştirilmesi için kullanılacağını belirten Pistorius, nihai kararın henüz alınmamış olmasına rağmen, bu desteğin onaylanacağından emin olduğunu dile getirdi.

Bununla birlikte Pistorius, Şansölye Friedrich Merz liderliğindeki yeni Alman hükümetinin, Ukrayna’ya uzun menzilli Taurus seyir füzeleri tedarik etme olasılığını değerlendirmediğini de sözlerine ekledi.

Üç yıllık hava savunma planı

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise aynı basın toplantısında, Almanya’nın Ukrayna’ya IRIS-T hava savunma sistemleri tedariki için üç yıllık bir plan geliştirdiğini bildirdi.

Zelenskiy, “Bu, savaşın bu kadar yıl süreceği anlamına gelmiyor, ancak yine de Ukrayna’yı, topraklarımızı ve halkımızın huzurunu kaliteli hava savunma sistemleriyle korumak gerekiyor. Önümüzdeki üç yıl için bu projenin hayata geçirilmesi konusunda bir anlayışa sahip olduğumuz için minnettarım,” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Pistorius, silah yardımını görüşmek için Kiev’de

Yayınlanma

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Ukrayna’nın başkenti Kiev’e siyasi ve askeri görüşmeler yapmak için gitti.

SPD’li siyasetçi, Ukrayna’daki durum hakkında bilgi almak ve ülkeye verilecek askeri yardımın devamı hakkında hükümet temsilcileriyle görüşmek istiyor.

Seyahati öncesinde yaptığı açıklamada Alman bakan, “Ukrayna’nın kendini savunabilmesi ve Rusya’nın ciddi müzakerelere hazır hale gelmesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz,” dedi.

SPD’li siyasetçi, “çok sayıda seyir füzesi ve insansız hava aracı saldırısıyla son derece şiddetli ve tehditkar” olan Rusya’nın ülkeye yönelik hava saldırılarının yoğunlaşmasını kınadı.

Pistorius, Kiev tren istasyonunda yaptığı açıklamada, “Bu, Moskova’dan açık bir mesajdır: Şu anda barışçıl bir çözüme ilgi yoktur, aksine Ukrayna’da sivil bölgelere yönelik saldırılar azalmadan ve özellikle de giderek artan bir şiddetle devam etmektedir,” dedi.

Pistorius, gezisinin yeni Alman hükümetinin de Ukrayna’nın yanında olduğunu gösterdiğini belirtti. Pistorius, “Elbette, Almanya’nın ve diğer Avrupalıların gelecekte nasıl bir destek sağlayacağı önemli olacak. Örneğin sanayi işbirliği alanında, ama aynı zamanda diğer alanlarda da ne yapabileceğimiz önemli olacak,” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English