Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

İran ve Rusya, ödeme sistemlerinin entegrasyonunda sona yaklaşıyor

Yayınlanma

Rus ödeme sistemi Mir ile İran’ın ödeme sistemi Şetab’ın entegrasyonu son aşamaya geldi.

İran’ın Moskova Büyükelçisi Kazım Celali, BRICS Medya Zirvesi’nde yaptığı açıklamada, Rus ödeme sistemi Mir’in İran’ın ulusal ödeme sistemi Şetab ile entegrasyon aşamasında olduğunu ve yaklaşık altı ay içinde ülkede kullanıma sunulacağını belirtti.

Celali’ye göre Şetab şu anda ‘test aşamasında’ çalışıyor. İran Merkez Bankası Başkanı Muhammed Rıza Farzin, temmuz ayı başında iki ödeme sisteminin entegrasyonu hakkında açıklamalarda bulunmuştu.

Farzin, projenin operasyonel aşamaya geçtiğini ve ilk aşamada (22 Ağustos’ta tamamlandı) Şetab banka kartlarının tüm Rus ATM’lerinde Amber akıllı kart olarak kullanılabileceğini ve İran vatandaşlarının kartlarıyla Rus ATM’lerinden ruble çekebileceklerini söylemişti.

İkinci aşamada İran’da Rus kartlarıyla ödeme yapma imkânı sağlandı ve üçüncü aşamada İranlılar Rus mağazalarında normal banka terminalleri aracılığıyla ödeme yapabilecek.

Şetab, İran’da 2002 yılında faaliyete geçti. Sistemin piyasaya sürülmesiyle birlikte, ülkedeki tüm bankaların uymak zorunda olduğu tek bir banka kartı standardı oluşturuldu. Şetab, 2006 yılında Katar’daki NAPS ATM ağına, 2008 yılında ise Bahreyn ve Kuveyt’teki ATM ağına bağlanarak kart sahiplerine bu ülkelerden hesaplarına doğrudan erişim imkânı sağladı.

Mir kartlarının operatörü, yüzde 100 Rusya Merkez Bankası’na ait olan Ulusal Kartlı Ödeme Sistemi (NSPK). Bu sistem, 2014 yılında Batı yaptırımlarının uygulanmaya başlamasıyla birlikte kuruldu.

Rusya Merkez Bankası, uluslararası ödeme sistemlerinin kartlarının kapatılması ihtimaline karşı kartlı ödeme sistemini hayata geçirdi. Bu öngörü, Mart 2022’de Visa ve Mastercard’ın Rusya’dan çekilmesiyle doğrulandı. Mir kartı Rusya, Belarus, Abhazya, Güney Osetya ve Küba’da kısıtlama olmaksızın kabul edilirken; Ermenistan, Venezuela, Vietnam, Kazakistan, Laos, Moldova, Tacikistan, Myanmar ve Maldivler’de bazı kısıtlamalar bulunuyor.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, haziran ayında yaptığı açıklamada Mir kartlarının Azerbaycan’da yavaş yavaş kullanılmaya başlandığını ifade etmişti. İran’ın yanı sıra Mısır ve Mauritius da Rus kartlarını kabul etmeyi planlıyor.

Bu yılın şubat ayında ABD Hazine Bakanlığı’nın OFAC (Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi) birimi kartlı ödeme sistemine karşı yaptırımlar uyguladı. Bununla bağlantılı olarak, daha önce Mir kartlarını kabul eden Kırgız ulusal ödeme sistemi Elkart’ın operatörü Bankalararası İşlem Merkezi, bu kartları kabul etmeyi durdurdu.

Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, mayıs ayı sonunda yaptığı açıklamada, Özbekistan’ın da bu kartları kabul etmekte sorun yaşamaya başladığını bildirdi. Bakan’a göre alternatif ödeme sistemleri araştırılıyor. Türkiye’deki kamu bankaları –HalkBank, VakıfBank ve Ziraat Bankası– Eylül 2022’de Mir sisteminden çekilmeyi planladıklarını açıklamışlardı.

Ülkeler yaptırım korkusuyla Mir kartlarına hizmet vermeyi durduruyor: Rusya Merkez Bankası reçeteyi sundu

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English