AMERİKA
Trump: Seçilirsem ekonomimiz patlama yapacak

Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçilerin kasım ayındaki seçimlerde başkan adayı Donald Trump, 2024 başkanlık seçimlerinin kazanması halinde “yepyeni bir Trump ekonomik patlaması [boom]” sözü verirken, kaybetmesi halinde “1929 tarzı bir depresyon” ile karşı karşıya kalacaklarını öne sürdü.
Çarşamba günü Kuzey Carolina’nın Asheville kentinde ekonomiye odaklanan bir saatlik konuşmasında Trump, araba, konut, sigorta ve reçeteli ilaç fiyatlarını düşürme sözü verdi ve tüketici fiyatlarındaki artışa neden olduğu gerekçesiylen Biden yönetimini eleştirdi.
Cumhuriyetçi başkan adayı, “Burada Kamala Harris ve sahtekâr Joe yönetiminde kendini Trump döneminde olduğundan daha zengin hisseden var mı?” diye sordu.
Harris’in kasım ayındaki seçimi kazanırsa, sonucun “Kamala ekonomik çöküşü, 1929 tarzı bir depresyon” olacağını savunan Trump, ”Seçimi kazandığımda, hemen yepyeni bir Trump ekonomik patlamasına başlayacağız,” diye ekledi.
Öte yandan Trump 2017 vergi indirimlerini sürdüreceği ve ABD’nin “borcunu ödeyeceği” sözünü verdi.
Trump mitinginde pankart: Sosyal Güvenliğe vergi yok
Sorumlu Federal Bütçe Komitesi (CRFB), Trump’ın 2017 Vergi İndirimi ve İstihdam Yasasını uzatma önerisinin 2035 yılına kadar bütçe açığına 5 trilyon dolar ekleyeceğini öne sürüyor.
CRFB, Sosyal Güvenlik yardımları üzerindeki vergilerin kesilmesinin açığa 1,6 milyar dolar daha ekleyeceğini, bahşişler üzerindeki vergilerin kesilmesinin ise 250 milyar dolar daha ekleyeceğini söyledi.
Miting sırasında eski başkanın arkasında “Sosyal Güvenliğe vergi yok” ve “bahşişlere vergi yok” yazılı bir pankart vardı.
Trump, “Mevcut devasa açıklarımız neredeyse sıfıra indirilecek. Ülkemiz büyümeden güç alacak,” dedi.
Daha sonra Harris’in başkan yardımcısı adayı Tim Walz’a “devlet okullarındaki tuvaletlerde tampon kullanımını serbest bıraktığı için” hücum etti ve izleyicilerine, “[Walz] Erkek tuvaletinde tampon istiyor,” dedi.
Harris, gıda fiyatlarında “adil olmayan artışlara” federal yasak getirmeyi hedefliyor
Öte yandan Harris de geçen cuma günü Kuzey Carolina’da ekonomi odaklı bir konuşma yaparak, Demokratik Ulusal Konvansiyon (DNC) öncesinde, büyük şirketlere karşı daha sert bir duruşun parçası olarak gıda sektöründe fiyat artışının federal düzeyde yasaklanmasını da içeren politikalarını ortaya koymayı planlıyor.
Serbest piyasalarda fiyat dalgalanmalarının normal olduğunu savunan Harris’in kampanyası, “Fakat rekabetçi piyasalarda adil fiyatlandırma ile iş yapma maliyetleriyle ilgisi olmayan aşırı fiyatlar arasında büyük bir fark vardır,” dedi.
Kampanya, çarşamba günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, birçok eyalette bu tür yasalar olmasına rağmen federal hükümetin böyle bir yasası olmadığını da sözlerine ekledi ve “Fiyatlar köşeyi dönmüş olsa da, aileler önemli fiyat düşüşleri görmüyor,” diye ekledi.
Harris’in kampanyası, gıda sektöründeki fiyat artışlarının federal düzeyde yasaklanmasının yanı sıra, FTC’nin bu tür kuralları ihlal eden şirketleri soruşturma ve cezalandırma yetkisini güçlendirmeye çalışacağını ve sektördeki birleşmeleri incelemek için “yönetimini yönlendireceğini” söyledi.
Kampanya ayrıca Trump’ın ekonomik planlarına da saldırarak, kapsamlı vergi indirimleri ve yüksek gümrük tarifelerinin yüksek enflasyonu yeniden alevlendireceğini ileri sürdü.
AMERİKA
Trump ‘kurtuluş günü’ tarifelerini açıklayacak

ABD Başkanı Donald Trump, bugünü (2 Nisan) “Kurtuluş Günü” ilan etti. Bu kapsamda Başkan’ın, daha önce eşine rastlanmamış gümrük tarifelerini uygulamaya sokacağı belirtiliyor.
Çeşitli medya kuruluşları ve Trump’ın kendi yorumları, vergilerin geniş bir mal yelpazesinde %20’ye kadar çıkabileceğini ve ülkelerin misilleme yapmasının beklendiğini öne sürüyor.
Trump, çarşamba günü öğleden sonra yapılacak (TSİ akşam saatlerinde) “Amerika’yı Yeniden Zengin Yap” töreninde, ABD’nin küresel ticaret ortaklarına yönelik, adaleti yeniden tesis edeceğini, ülkeyi yabancı mallara bağımlılıktan kurtaracağını ve ekonomiyi canlandıracağını söylediği bir dizi yeni, karşılıklı gümrük vergisini resmen açıklayacak.
Wall Street Journal’ın haberine göre, konuya aşina olan kişiler Trump’ın ABD’nin ticaret ortaklarının çoğuna %20 civarında “büyük ve basit” bir gümrük vergisi ve sektöre özel potansiyel vergiler uygulayabileceğini söyledi.
Moody’s’in baş ekonomisti Mark Zandi, Axios’a gönderdiği bir e-postada “Söylemeye gerek yok, bu ciddi bir resesyonla sonuçlanır,” dedi.
Trump’ın ne açıklayacağı konusunda aslında çok az şey biliniyor. Bu belirsizlik, şirketler ve tüketiciler arasındaki duyarlılığı azalttı; bu da harcamalarda ve büyümede bir gerilemeye işaret edebilir, fakat somut veriler henüz gelmedi.
Amerikan imalat sektörü alarm veriyor: Daralma sürüyor
Dahası bu tarifelerin yardımcı olması için tasarlandığı imalat sektörü bile zarar görmeye başladı. Comerica’nın baş ekonomisti Bill Adams dün yayınladığı bir notta son dönemdeki zayıf verilere atıfta bulunarak, “İmalatçılar yüksek gümrük vergilerine kötü tepki veriyor,” dedi.
Gümrük tarifeleri teoride ABD içindeki üretimi ve istihdamı artırmayı amaçlıyor fakat mesele göründüğünden daha karmaşık. Kısa vadede ABD’li üreticiler bu tarifelerden zarar görecek ve uzun vadede daha fazla istihdama yol açıp açmayacağı soru işareti.
ABD’li üreticiler ürünlerini yurt içinde üretiyor olabilirler, fakat üretim için pek çok şeyi de ithal ediyorlar. Bunlar arasında motorlu araç parçaları, elektrikli ve elektronik bileşenler ve demir dışı metaller (alüminyum hariç) yer alıyor. Deloitte’un bugün yayınladığı bir raporda da belirtildiği üzere bu ürünlerin önemli bir kısmı Meksika, Kanada ve Çin’den geliyor.
Trump’ın gümrük vergileri geniş tabanlı olursa, bu “ara girdi” maliyetleri artacak. İmalatçılar şimdiden bu konuda endişeli ve bekleme modundalar. Tedarik Yönetimi Enstitüsü dün imalat sektörünün mart ayında daralmaya girdiğini ve faaliyet endeksinin 50,3’ten 49’a düştüğünü açıkladı. 50’nin altındaki endeks daralmaya işaret ediyor.
İmalatta ara girdi ithalatına bağımlılık Beyaz Saray’ın başını ağrıtacak
Öte yandan ABD’deki imalat sektörü büyük oranda gelişmiş ve yüksek düzeyde otomasyona dayalı. Ekonomik Analiz Bürosunun verilerine göre, Ocak 2020’den Şubat 2025’e kadar sektördeki reel GSYİH yaklaşık %11 artarak 2025’teki dolar cinsinden 2,8 trilyon dolardan 3,1 trilyon dolara yükseldi. Başka bir deyişle, yurt içinde daha fazla şey üretildi.
Fakat sektördeki istihdam gelişmiyor. Örneğin Ocak 2020’de imalat sektöründe 12,75 milyon işçi çalışıyordu. Çalışma Bakanlığı verilerine göre, Şubat 2025’te bu sayı 12,76 milyon.
Deloitte’tan Kilpatrick, imalat sektöründeki büyümenin, bir şeyler inşa etmek için ileri teknoloji kullanan, nispeten az sayıda ancak yüksek vasıflı işçiye sahip sektörlerde gerçekleştiğini söylüyor. Otomobil, temiz enerji ve savunma sektörleri bu alanlar arasında yer alıyor.
Öte yandan ABD’ye geri dönmesi beklenen emek yoğun fabrika işleri ise hâlâ denizaşırı ülkelerde çok daha kârlı bir şekilde yapılıyor. Kilpatrick, gümrük vergilerinin her türlü ithal malı kapsamak yerine bu gelişmiş sektörlere odaklanması gerektiğini savunuyor.
Moody’s’ten Zandi, işsizliğin 2025 sonunda %5,5’e yükseleceğini ve 2027’de %7’nin üzerine çıkacağını tahmin eden verileri de paylaştı. Şu anda işsizlik oranı %4,1 seviyesinde.
Axios’a konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi gümrük vergilerinin yönetimin daha az regülasyon ve kamu harcamalarında kesinti içeren iktisadi gündeminin sadece bir parçası olduğunu söyledi.
Yetkili, “Bu konuda, gümrük vergilerinin iktisadi gündemimizin sadece bir parçası olduğunu açıkça ortaya koymayan herhangi bir haber kusurludur ve doğru bir resim sunmamaktadır,” dedi.
Dar gelirliler en çok zararı görebilir
Ayrıca gümrük tarifeleri, halihazırda yüksek enflasyonla mücadele eden düşük gelirlilere bir darbe daha vurabilir.
Yale Bütçe Laboratuarı tarafından yapılan bir analize göre, en düşük gelirli haneler, diğer ülkelerin kendi vergileriyle misilleme yaptığı %20’lik genel gümrük tarifeleri senaryosunda, harcanabilir gelirlerinin %5,5’e kadar düştüğünü görebilir.
En yüksek gelirli haneler için ise bu düşüş sadece %2,1.
Orta direkteki haneler için büyük tarifeler hane başına yılda ortalama 3.800 dolara mal olabilir. Yale Bütçe Laboratuvarı’na göre, en üst onda birlik dilimde yer alanlar için bu maliyet hane başına ortalama 9.500 dolar.
Yazarlara göre uzun vadede, varlık fiyatları düştükçe tarifelerin etkileri zenginleri de vurmaya başlıyor. Tarife eşitsizliği azalıyor, fakat bunun tek nedeni hisse senedi, tahvil ve gayrimenkul sahibi olanlar için durumun daha da kötüleşmesi.
Amerikalılar gümrük vergilerinden hoşlanmıyor
Amerikalılar da bu gümrük vergisi meselesini pek sevmiyor gibi görünüyor.
Associated Press-NORC Center for Public Affairs Research tarafından dün yayınlanan yeni bir ankete göre Trump yönetiminin ticaret politikaları hiç de popüler değil.
Ankete katılanların neredeyse yarısı yönetimin göçmenlik konusundaki çabalarını onayladıklarını belirtirken, Trump’ın diğer ülkelerle yürüttüğü ticaret müzakerelerini destekleyenlerin oranı sadece %38.
CBS News tarafından yapılan ayrı bir ankete göre Amerikalıların %72’si gümrük vergilerinin kısa vadede fiyatları artıracağına inanırken, %47’si fiyatların uzun vadede artacağını söyledi.
Gümrük tarifeleri tarihi: Büyük Buhran’da mıyız?
İthalat vergilerinin, ortalama tarifeyi yaklaşık %60’a yükselterek ABD’li çiftçileri ve üreticileri yabancı rakiplerden korumayı amaçlayan 1930 Smoot-Hawley Tarife Yasası kapsamında yürürlüğe girenlerden daha geniş olması bekleniyor.
Bu pek de rahatlatıcı bir emsal değil. Smoot-Hawley, diğer ülkelerin Amerikan ürünlerine gümrük vergileriyle misilleme yapmasına yol açarak Büyük Buhran’ı daha da kötüleştirmişti.
Bazı iktisatçılar ABD ekonomisinin 1930’da olduğundan daha fazla ithalata bağımlı olduğu konusunda uyarıda bulunuyor. O zamanlarda gelen misilleme sonucunda şeker ve yumurta fiyatları uçuşa geçmişti.
1890 McKinley Tarifesi, yerli sanayiyi yabancı sanayiden korumayı amaçlayan bir politika olarak neredeyse tüm ithalata yaklaşık %50 oranında vergi uygulamıştı.
Kanada’nın da aralarında bulunduğu bazı ülkeler tarım ürünlerine yönelik gümrük vergileriyle misilleme yapmış ve Büyük Britanya ile daha güçlü ticari bağlar kurarak yanıt vermişti.
1900’lerin başında ithal mallara ortalama Amerikan gümrük vergisi %27,5’ti. Bu oran, 1930’lı yılların bunalım dönemi bir yana bırakılırsa, ilk Trump dönemine kadar tarihsel olarak hep aşağı yönlü bir seyir izlemişti.
AB misilleme hazırlığında
Avrupa Komisyonu’a göre AB’nin ABD ile olan mal fazlası, ihracatın artması ve ithalatın azalmasıyla 2023’ten 2024’e kadar 41 milyar Avro artarak 198,2 milyar avroya yükseldi.
AB’nin misillemeleri arasında ABD firmalarının AB’nin kamu alımları pazarına erişiminin kısıtlanması, ABD’li büyük teknoloji firmalarına ek kontroller getirilmesi ve yarı iletken ekipman ve kimyasallar gibi kritik teknolojilerin ihracatının yasaklanması yer alıyor.
Salı günü AP milletvekillerine konuşan Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen de benzer şekilde AB’nin ABD ile ticaret müzakerelerinde “birçok kartı elinde tuttuğunu” belirtti ve “Ticaretten teknolojiye ve pazarımızın büyüklüğüne kadar… tüm enstrümanlar masada,” dedi.
Bloomberg ve Goldman Sachs kısa süre önce Trump’ın korumacı politikalarının Avro Bölgesi GSYİH’sini yaklaşık yüzde 1 puan azaltacağını tahmin ederken, diğer çalışmalar genel etkinin çok daha düşük olabileceğini öne sürüyor.
Bloomberg Economics, karşılıklı gümrük vergilerinin ABD enflasyonunu %2,5 oranında artıracağını ve GSYİH’yi %4 oranında azaltacağını, yani ABD üretimine vurulacak toplam darbenin 2008 mali kriziyle kıyaslanabilir olacağını tahmin ediyor.
Bloomberg ayrıca, AB’nin toplam üretiminin “sınırlı bir kısmı” etkileneceği için bloğa “ekonomik darbenin” muhtemelen “yönetilebilir” olacağını belirtti.
Kanada, Meksika ve Güneydoğu Asya’daki ülkelerin ise önemli ölçüde daha fazla etkileneceği belirtildi.
Bu arada Deutsche Bank, karşılıklı vergilerin ABD ekonomisi üzerinde daha küçük bir etkisi olacağını, GSYİH’nin %0,25 ila %1,2 puan daralacağını ve enflasyonun yüzde 1,2 puan artacağını söyledi.
Deutsche analistleri, Beyaz Saray’ın “piyasa ve ekonomi açısından acı eşiğinin ne olduğunun hâlâ tam olarak belli olmadığını” söyleyip “Şu anda yönetimden gelen söylem [bunun] yüksek olduğunu gösteriyor gibi görünüyor, ancak olağanüstü miktarda belirsizlik var,” diye eklediler.
AMERİKA
ABD’li senatörlerden Rus petrolü alan ülkelere yüzde 500 gümrük vergisi tehdidi

ABD Senatosu’nda, Rusya’nın Ukrayna ile barış anlaşmasını reddetmesi durumunda Rus kaynaklarını (petrol, doğalgaz, uranyum vb.) satın alan ülkelere yüzde 500 gümrük vergisi uygulanmasını öngören yasa tasarısı hazırlandı. Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerin ortak hazırladığı tasarı, barış görüşmelerinin başarısız olması veya Rusya’nın anlaşmayı ihlal etmesi halinde devreye girecek.
ABD Senatosu’nda, Kremlin’in Ukrayna ile barış anlaşmasını reddetmesi halinde Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar öngören bir yasa tasarısı hazırlandı.
The Washington Times‘ın haberine göre tasarı, Rusya’dan petrol, doğalgaz, uranyum ve diğer kaynakları satın alan ülkelerden ithal edilen ürünlere yüzde 500 gümrük vergisi uygulanmasını içeriyor.
Tasarıyı Cumhuriyetçi Parti’den Senatör Lindsey Graham ve Demokrat Parti’den Senatör Richard Blumenthal sundu.
Tasarının ortak imzacıları arasında hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat Partili 50 senatör bulunuyor.
Kaynak alıcısı ülkelere yönelik vergilere ek olarak, tasarı Rusya’yı destekleyen şahıslara karşı yaptırımlar da içeriyor.
Yaptırımların, barış görüşmelerinin başarısız olması veya bir anlaşmaya varılması ancak Rusya tarafından ihlal edilmesi durumunda yürürlüğe girmesi öneriliyor.
Senatörler ortak açıklamalarında, “Rusya’ya yönelik bu yaptırımlar hazır ve Senato ile Temsilciler Meclisi’nde oylamaya sunulursa her iki partiden ve her iki meclisten de öncelikli destek alacaktır,” ifadelerini kullandı.
Senatörler, Başkan Donald Trump ve ekibinin 2025 yılında savaşı sona erdirerek “özgür ve demokratik Ukrayna’nın korunmasını sağlayacağını” umduklarını belirtti.
Daha önce Başkan Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna’da barış konusunda anlaşamaması halinde Rus petrolüne yüzde 25 ila 50 arasında gümrük vergisi getireceğini açıklamıştı.
Trump, Rusya’dan petrol alan yabancı şirketlerin ABD’de iş yapamayacağını kaydetti.
Trump ayrıca, Putin’in Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin meşru olmadığı yönündeki açıklamaları ve ülkede dış yönetim kurulması önerisi nedeniyle “çok kızgın” ve “öfkeli” olduğunu belirtti.
Reuters‘a konuşan konuya vakıf kaynaklar, Moskova’nın “Ukrayna’da ateşkes görüşmelerini uzatması” nedeniyle ABD Başkanı’nın yönetiminin “önümüzdeki aylarda” bir barış anlaşmasına varılamayacağı sonucuna vardığını söyledi.
Kaynaklara göre bu nedenle Beyaz Saray, Rusya’yı tutumunu yeniden gözden geçirmeye zorlayabilecek ekonomik ve diplomatik önlemleri tartışmaya başladı.
Beyaz Saray’da artık olası barış senaryolarından hiçbirinin tam olarak gerçekçi görülmediği belirtiliyor.
Reuters ajansının kaynakları, bu durumun Washington’un üç yıldan fazla süredir devam eden savaşın belirsiz bir süre daha uzayacağı ve Ukrayna’nın Batı’dan ek askeri ve mali desteğe ihtiyaç duyacağı yönündeki endişelerini artırdığını kaydetti.
ABD Hazine Bakanı: Yaptırımların geleceği Rusya’nın adımlarına bağlı
AMERİKA
Tesla Avrupa’da zorlanmaya devam ederken BYD satışları yükseliyor

Çinli BYD’nin araç satışları yılın ilk üç ayında yüzde 58 artarak Tesla’nın elektrikli araçlarına yönelik Avrupa’da süregelen talep düşüşünün tam tersi bir tablo çizdi.
Shenzhen merkezli grup salı günü yaptığı açıklamada, ilk çeyrekte 986.098 binek araç teslim ettiğini ve bunların 416.388’inin yüzde 39 artışla saf elektrikli araç olduğunu söyledi. Yıla güçlü bir başlangıç yapan BYD’nin yıllık satışları, kendi iç pazarında hibrid araçlara olan talebin yeniden canlanmasıyla ilk kez 100 milyar doları aştı.
Bu arada analistler, önemli bir model güncellemesine rağmen Fransa ve diğer Avrupa pazarlarındaki satışların mart ayında düşmeye devam etmesi nedeniyle Tesla’nın bu hafta açıklanacak ilk çeyrek teslimatlarının yüzde 10’dan fazla bir düşüş göstereceği konusunda uyardılar.
Mart ayının ilk haftasında piyasaya sürülen yeni Model Y’nin iki aylık keskin düşüşün ardından ülkenin en çok satan otomobili statüsünü geri kazandığı Norveç parlak bir nokta oldu. Ülkedeki tesciller şubat ayındaki yüzde 48’lik düşüşün ardından toparlanarak sadece yüzde 1 düşüşle 2.211 araca geriledi.
Tesla, en popüler modeli olan yükseltilmiş Model Y’yi şubat ayı sonunda Çin’de ve mart ayı başından itibaren de Avrupa’da teslim etmeye başladı. Ancak salı günü açıklanan resmi verilere göre, Fransa’daki yeni otomobil satışları mart ayında yıllık bazda yüzde 37 düşüşle 3,157 araca gerilerken, İsveç’tekiler yüzde 64 düşüşle 911 adede geriledi.
Tesla satışları yılbaşından bu yana Avrupa’da büyük bir düşüş yaşadı ancak Financial Times’a göre analistler bu düşüşün esas olarak CEO Elon Musk’ın bölgesel siyasete ağır müdahalelerine duyulan tepkiden mi yoksa yaşlanan ürün portföyünden mi kaynaklandığı konusunda ikiye bölünmüş durumdaydı.
Mart ayı verileri açıklanmadan önce bile analistler, genellikle nisan ayının ikinci günü açıklanan Tesla’nın ilk çeyrek teslimatlarına ilişkin tahminlerini düşürüyorlardı.
Geçtiğimiz hafta Deutsche Bank tahminini yaklaşık 50.000 düşürerek 345.000 araca indirdi ki bu da yıllık bazda yüzde 11’lik bir düşüş anlamına geliyor. RBC Capital Markets ise 364.000 adetlik teslimat bekliyor.
Deutsche Bank analisti Edison Yu bir notunda, “Rakamların ötesinde, Elon Musk’ın siyasi faaliyetleri nedeniyle Batı Avrupa’da ve ABD veya Kanada’daki ceplerde bir miktar marka hasarı yaşandığını ve bunun da talebe zarar verdiğini hissediyoruz” dedi.
Tesla araçları ve bayileri, Musk’ın Avrupa siyasetine eşi benzeri görülmemiş bir şekilde girmesi ve Beyaz Saray’daki aşırı etkisinin ardından ABD ve Avrupa’da protestoların hedefi haline geldi.
Tesla’nın, Amerika’daki güçlü üretim ayak izi ile Donald Trump’ın gümrük vergisi savaşını atlatmak için otomobil üreticileri arasında en iyi konumda olduğu düşünülüyor. Ancak şirket, araç bileşenlerinin bir kısmını ABD dışından tedarik ettiği için hala risk altında.
Şirket kısa süre önce Trump’ın gümrük vergilerinin kendisini de ABD’ye karşı misilleme gümrük vergilerinin hedefi haline getirebileceği ve Amerika’da araç üretmenin maliyetini artırabileceği uyarısında bulunmuştu.
Tesla, Trump yönetimini misilleme vergilerine ‘maruz kaldığı’ konusunda uyardı
-
ORTADOĞU5 gün önce
Suriye İnsan Hakları Takip Komitesi: Sahil bölgesinde soykırım işlendi
-
DÜNYA BASINI1 hafta önce
Batı medyası ve siyasetinden temkinli İmamoğlu değerlendirmeleri
-
DÜNYA BASINI2 hafta önce
Ekrem İmamoğlu’na gözaltı dünya medyasının gündeminde
-
GÖRÜŞ1 hafta önce
Sosyalizmin yeni dünya-sistemindeki yeri – 2
-
DÜNYA BASINI2 hafta önce
Netanyahu’nun asıl hedefi
-
DİPLOMASİ6 gün önce
Politico: İmamoğlu’nun tutuklanmasına rağmen AB, Türkiye’ye para göndermeye devam edecek
-
DÜNYA BASINI2 hafta önce
Zelenskiy’in Batı’ya başarısız yolculuğu
-
GÖRÜŞ1 hafta önce
Husiler’in Savaşı: “Altıncı Orta Doğu Savaşı” ve Filistin Anlatısı