Ortadoğu
Türk bayrağı yakan muhalifler ‘Defol Türkiye’ dedi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Suriyeli mevkidaşıyla ayaküstü sohbet ettiğini açıklaması üzerine TSK’nın terörden arındırdığı Suriye’nin kuzeyinde Türkiye protesto edildi. Kal Cibrin köyünde düzenlenen gösterilerde “Özgür Suriye, defol Türkiye” sloganları atıldı. Azez’de Türk bayrağının yakılması tepki çekti.
Ankara’da düzenlenen Büyükelçiler Konferansına ev sahipliği yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün kapanış dolayısıyla yaptığı basın toplantısında Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdat ile ayaküstü sohbet ettiğini belirtti. Çavuşoğlu, “Muhalefetle Suriye’deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım” dedi.
Çavuşoğlu’nun açıklaması üzerine TSK’nın Fırat Kalkanı Harekâtı ile IŞİD’den temizlediği, okul, hastane gibi temel hizmetleri sağladığı İdlib, Cerablus, Azez ve El Bab’da muhalifler Türkiye’yi protesto etti. Türk bayraklarını yakan bir grup gösterici, Türkiye’nin yapmış olduğu bölgedeki hizmetleri de hedef aldı. Osmanlı millet bahçesinin önündeki ay yıldız tahrip edildi.
İşte TSK kontrolündeki Azez’de Türk bayrağı böyle yakıldı:
Türkiye ile Suriye arasında temas kurulmasını ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarını protesto eden Suriyeli muhalifler, Azez’de Türk Bayrağı'nı yaktı.pic.twitter.com/GtKflaWGeH
— Pusholder (@pusholder) August 11, 2022
Göstericiler, Türk askerinin ve adını Suriye Milli Ordusu olarak değiştiren ÖSO’nun bulunduğu Azez emniyet binasına girmeye çalıştı:
Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun yaptığı açıklamalar sonrası Suriyeliler, Türk askerinin ve SMO’nun koruduğu Azez emniyet müdürlüğünü bastı. pic.twitter.com/lcBr1uFPFk
— ibrahim Haskoloğlu (@haskologlu) August 11, 2022
El Bab’da göstericiler “Kanım değerli ve satılık değil, Türkiye duysun” sloganları attı:
El Bab'da göstericiler "Kanım değerli ve satılık değil, Türkiye duysun" sloganları atıyor. pic.twitter.com/WinA6Dy0TR
— Conflict (@ConflictTR) August 11, 2022
Dün gece yaşanan olaylar üzerine açıklama yapan ÖSO, bayrak yakanları “cahil” olarak niteledi ve haddini aşanlardan hesap soracaklarını iddia etti:
Suriye'nin kuzeyinde başlayan protesto gösterilerinde bir grup provokatörün Türk bayrağı yakması üzerine SMO açıklama yayımladı.
SMO Manevi Rehberlik Heyeti'nin açıklamasında bayrak yakanlar “cahiller” olarak tanımladı ve "Haddi aşanlardan hesap sorulacaktır" denildi. pic.twitter.com/nW5u4s6Hm0
— Pars Plus (@Pars_Pluss) August 11, 2022
ÖSO merkezinden yapılan açıklamaya rağmen örgütün komutanlarından Türkiye’ye tepki açıklamaları geldi. O komutanlardan biri olan Fehim İsa; “Suriye’de terörün başı ve kaynağı Esad’dır. Esad’la uzlaşma olamaz, Teröristler ve katillerle uzlaşma olamaz. Suriye’nin geleceğinde Esad’ın da Rejimin de yeri yoktur. Şehitlerimizin kanına ihanet etmeyeceğiz” dedi. Hamza Tümeni Özel Kuvvetler Komutanı Seyf Ebu Bekir ise “Siyasetteki ölçek ve dalgalanmalarla hiçbir ilgimiz yok. Göreve geldiğimiz ilk günden beri söylediklerimizden başka bir sözümüz yok. Devrim. Diz çökmeyeceğiz, suçlularla barışmayacağız, masumların katillerine bakıcılık yapmayacağız, özgürlük ve haysiyet haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz, Beşşar terörün başı ve diğer örgütlere kaynaktır” dedi. Suriye Geçici Hükümeti’ndeki sözde Savunma Bakanı Albay Pilot Hassan Hamadeh da sosyal medya hesabından “Suriye halkı rejimi devirmek istiyor. Geri dönüşü olmayan bir nokta” diye yazdı.
Öte yandan Şam ile anlaşmayı reddeden ÖSO grupları Tel Rıfat’ta Suriye ordusuna ait noktalarını hedef aldı. Minnag Hava Üssü’ne yönelik roket atışları yapıldığı kaydedildi.
Dışişleri’nden açıklama
Bakan Çavuşoğlu’nun açıklamaları sonrası meydana gelen olayların ardından Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak, “Suriye halkıyla dayanışmamız sürecektir” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, Türkiye’nin Suriye ihtilafının başından beri, bu ülkedeki krize halkın meşru beklentileri doğrultusunda çözüm bulunması için en çok çaba harcayan ülke olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin sahada ateşkesin muhafaza edilmesinde ve Astana ve Cenevre süreçleri vasıtasıyla Anayasa Komitesi’nin kurulmasında öncü rol oynadığını hatırlatan Bilgiç, “(Türkiye) Öncü rol oynamış, muhalefete ve Müzakere Heyeti’ne siyasi süreçte tam destek vermiştir. Halihazırda, rejimin ayak sürümesi nedeniyle bu süreç ilerlememektedir. Sayın Bakanımızın dün ifade ettiği hususlar da buna işaret etmektedir.” ifadesini kullandı.
Bilgiç, Türkiye’nin milyonlarca Suriyeliye geçici koruma sağladığını, mültecilerin gönüllü ve güvenli geri dönüşleri için uygun şartların hazırlanması ve ihtilafa Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararında ortaya konulan yol haritası uyarınca çözüm bulunması yönündeki çabalara aktif katkısını sürdürdüğünü aktararak şunları kaydetti:
“Türkiye, uluslararası toplumun tüm paydaşlarıyla iş birliği içinde bu ihtilafa Suriye halkının beklentileri doğrultusunda kalıcı bir çözüm bulunmasına yönelik çabalara güçlü katkı sağlamaya devam edecektir. Suriye halkıyla dayanışmamız sürecektir.”
Eylemler bugün de devam etti
Suriye’nin kuzeyinde muhaliflerin Türkiye’ye yönelik eylemleri devam etti. Cerablus sınır kapısı önünde yapılan eyleme TSK ve ÖSO’nun müdahale ettiği bildirildi. TSK’nın 2016’da IŞİD’den temizlediği ÖSO yönetimindeki Azez’in güneyinde bulunan Kal Cibrin köyünde düzenlenen Türkiye karşıtı gösterilerde “Özgür özgür Suriye, defol Türkiye” sloganları atıldı.
El Bab’da düzenlenen eylemde açılan “FETÖ ile barışalım belki sonra Esad ile barışırız” yazılı pankart dikkat çekti:
Ortadoğu
İran, Katar’daki ABD üssünü vurdu

İran devlet televizyonu, Katar’daki el-Udeyd Hava Üssü’nü hedef alan bir askeri operasyon başlattığını duyurdu. Saldırının ardından ABD’nin Irak, Bahreyn, Kuveyt ve Katar’daki askeri üslerinde en yüksek alarm seviyesine geçildiği bildirildi.
İran devlet televizyonu, geçtiğimiz saatlerde yaptığı duyuruyla Katar topraklarında bulunan Amerikan el-Udeyd Hava Üssü’ne karşı askeri operasyonun başladığını bildirdi.
Saldırının ardından ABD’nin Irak ve Orta Doğu’daki diğer üslerinde en yüksek düzeyde alarm durumuna geçildi.
El-Udeyd, ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük hava üssü olma özelliğini taşıyor ve ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) operasyon karargahına ev sahipliği yapıyor.
Saldırının detayları ve hedefleri
Axios portalının İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Tahran emirliğe doğru altı füze fırlattı. İsrailli Ynet portalı ise bir kaynağa atıfta bulunarak İran’ın Irak’taki bir hedefe bir, Katar’daki hedeflere ise 10 füze ateşlediğini yazdı.
Sky News‘in aktardığına göre, el-Udeyd üssünde az sayıda İngiliz askeri ve askeri teçhizatı da bulunuyor.
Yerel kaynaklar, Katar’ın başkenti semalarında uçan birkaç cismin görülebildiğini ve muhtemelen hava savunma sistemlerinin çalışmasıyla ortaya çıkan patlama seslerinin duyulduğunu bildirdi.
ABD, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı hazırlıklara başladı
Bölgedeki üslerde alarm durumu
Reuters ajansı, ABD’nin Irak’taki hava üssünde ve Irak merkezli Şafak News portalına göre Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği’nde maksimum muharebe hazırlığı durumuna geçildiğini duyurdu.
İran devlet televizyonu ise Bahreyn, Kuveyt, Katar ve Irak’taki çeşitli ABD üslerinde alarm sirenlerinin çaldığını aktardı.
Taraflardan ilk tepkiler
İran Silahlı Kuvvetleri, ülkeye yönelik hiçbir saldırgan eylemin yanıtsız bırakılmayacağı taahhüdünde bulundu.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ve ABD Genelkurmay Başkanı Dan Cain, “durum odası” olarak adlandırılan merkezde gelişmeleri anlık olarak koordine ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği Ofisi, İran’ın saldırısına ilişkin yaptığı yorumda, devam eden misillemelerin istikrarsızlığı daha da kötüleştirdiğini belirtti.
Ortadoğu
ABD, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı hazırlıklara başladı

ABD’li askeri yetkililer, İran’ın küresel petrol ve gaz sevkiyatının beşte birinin yapıldığı Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı acil durum planları hazırlıyor. The New York Times’ın haberine göre Pentagon, İran’ın füze ve İHA saldırılarından endişe ederken, ABD donanması da bölgedeki gemilerini daha az savunmasız hale getirmek için dağıtma yoluna gidiyor.
ABD’li askeri yetkililer, İran’ın Basra Körfezi ile Umman Körfezi’ni birbirine bağlayan ve küresel petrol ile gaz sevkiyatı için hayati önem taşıyan Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidini hayata geçirmesi ihtimaline karşı bir eylem planı hazırlıyor.
The New York Times‘ın (NYT) haberine göre, askeri yetkililer ve analistler, İran’ın füze ve insansız hava aracı saldırılarını bölgedeki ABD üsleri ve tesisleri için ciddi bir tehdit olarak görüyor.
Bazı yetkililer ayrıca, İran’ın vekil gücü olan Kudüs Gücü’ne bağlı birimlerin Amerikan birliklerine saldırabileceği yönündeki endişelerini dile getiriyor.
İran parlamentosu, Amerikan bombardıman uçaklarının Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç kilit nükleer tesise yönelik saldırılarının ardından Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasını onaylamıştı.
Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi İsmail Kevseri, konuyla ilgili nihai kararın ülkenin Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından verileceğini bildirmişti.
İranlı uzmandan Hürmüz Boğazı için kademeli eylem planı önerisi
ABD donanması gemilerini dağıtıyor
Küresel petrol ve gaz hacminin yaklaşık beşte birinin taşındığı ve en dar noktasında 33 kilometre genişliğe sahip olan su yolunun İran tarafından kapatılması, Basra Körfezi’nde bulunan Amerikan mayın tarama gemilerini izole edebilir.
Beyaz Saray’daki görüşmelere katılan iki Pentagon yetkilisine göre, ABD donanması, gemilerini daha az savunmasız hale getirmek amacıyla körfezdeki unsurlarını dağıtmayı hedefliyor.
İsrail güçlerinin bir haftadan uzun süren ve İran’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırısında, İran’ın deniz üslerine saldırı düzenlenmedi. Bu durum, Tahran’ın bölgede hâlâ güçlü bir donanmaya sahip olduğu anlamına geliyor.
Bölgede yaklaşık 40 bin Amerikan askeri bulunurken, İran’ın Hürmüz Boğazı’na döşeyebileceği büyük bir mayın stoğu da mevcut.
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan İran politikası uzmanı Kerim Sadjadpur, durumu, “İran’ın eylem seçeneklerinin birçoğu, bir intihar bombacısının kendini patlatmasının stratejik eşdeğeridir. Tahran, Hürmüz Boğazı’nı mayınlayarak, bölgesel petrol tesislerini yıkarak ve İsrail’e füzelerle saldırarak diğer ülkelere büyük zarar verebilir, ancak İran misilleme saldırısından sağ çıkamayabilir,” sözleriyle değerlendirdi.
Basra Körfezi’nde bir mayın tarama gemisinde görev yapmış eski bir ABD donanma subayına göre, İran’ın Hürmüz Boğazı’nda en az bir hafta sürecek bir mayın temizleme operasyonunu Amerika için son derece maliyetli ve tehlikeli hale getirme kapasitesi bulunuyor.
Küresel ekonomi de etkilenecek
Boğazın mayınlanması, neredeyse tüm petrol ihracatı bu kanaldan geçen İran için de ciddi ekonomik hasara yol açacak.
Bölgedeki ticari gemiciliğin güvenliğinden sorumlu olan ABD donanmasının Beşinci Filosu ve diğer ülkeler, boğazın kapatılmasının sonuçlarını artan enerji fiyatları şeklinde hissedecek.
Analitik şirketi Vortexa’nın verilerine göre, 2022’nin başından Mayıs 2025’e kadar boğazdan geçen günlük petrol, kondensat ve yakıt akışı 17,8 milyon ila 20,8 milyon varil arasında değişiyordu.
Irak, İran, Kuveyt, BAE ve Suudi Arabistan gibi birçok OPEC üyesi, petrollerinin büyük kısmını, çoğunlukla Asya’ya olmak üzere, bu boğaz üzerinden ihraç ediyor.
Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatçılarından biri olan Katar da neredeyse tüm LNG sevkiyatını bu yolla gerçekleştiriyor.
Ortadoğu
İranlı uzmandan Hürmüz Boğazı için kademeli eylem planı önerisi

İranlı enerji uzmanı Habibullah Zafaryan, İsrail ile artan gerilime karşı Hürmüz Boğazı’nın bir koz olarak kullanılması gerektiğini belirtti. Uzman, boğazın tamamen kapatılmasının uluslararası sonuçları olabileceğini, bunun yerine İsrail gemilerinin denetlenmesi gibi kademeli adımlar atılarak düşmanın hesaplarının değiştirilebileceğini vurguladı.
İranlı enerji uzmanı Habibullah Zafaryan, İsrail ile yaşanan gerilimin tırmanmasına paralel olarak Hürmüz Boğazı’nın “düşmanın hesaplarını değiştirecek bir araç” olarak kullanılması gerektiğini belirterek, “İsrail gemilerini denetlemeliyiz,” dedi.
Zafaryan, boğazın tamamen kapatılmasının İran için ciddi uluslararası sonuçlar doğurabileceğini, bu nedenle kademeli ve hedefli adımlar atılmasının daha doğru olacağını ifade etti.
Mehr haber ajansına mülakat veren Zafaryan, Hürmüz Boğazı’nın dünyanın en önemli su yollarından biri olduğunu ve küresel petrol ticaretinin yüzde 20’sinin buradan geçtiğini vurguladı. Günde 14,5 milyon varil ham petrolün taşındığı boğazın, dünya petrol piyasaları üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğunu belirtti.
Hürmüz Boğazı bir caydırıcılık aracı
Zafaryan, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının ardından boğazın kapatılmasının uzman çevrelerde bir seçenek olarak tartışıldığını söyledi. Bu konunun küresel petrol fiyatlarını etkileme ve bazı ülke ekonomilerine baskı yapma potansiyeli nedeniyle hem ABD’yi hem de Avrupa ülkelerini ciddi şekilde endişelendirdiğini dile getirdi.
Ancak Zafaryan, “İran’ın ilk adımda boğazı tamamen kapatması doğru bir hamle olmaz. Böyle bir eylem ülkemiz için ciddi uluslararası sonuçlar doğurabilir,” diyerek uyardı.
Uzman, bunun yerine kademeli bir strateji izlenmesi gerektiğini savunarak, “Hürmüz Boğazı konusunda adım adım ilerlemeli ve bu aracı kullanmakta ciddi olduğumuz mesajını vermeliyiz. Bu, petrol piyasasında kademeli bir etki yaratacak ve savaş sahnesindeki aktörlerin, gerilimin tırmanması durumunda İran’ın bu kartı kullanabileceğini anlamasını sağlayacaktır,” ifadelerini kullandı.
‘Kademeli adımlar hemen başlamalı’
Zafaryan, atılması gereken adımları da sıralayarak, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı bypass etmek için inşa ettiği Gore-Cask boru hattının derhal faaliyete geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Uzman, bu terminalden birkaç petrol sevkiyatı yapılmasının, “boğazın bizim için atlanabilir olduğu” mesajını vereceğini söyledi.
Bir diğer önemli adımın ise boğazdan geçen gemilerin hedefli bir şekilde denetlenmesi olduğunu vurgulayan Zafaryan, şöyle devam etti:
“Örneğin, Basra Körfezi ve Umman Denizi’nde İsrail mülkiyetindeki tüm gemilere el koymalıyız. Savaşa dahil olan Avrupa ülkeleri ve ABD’ye ait gemileri ise seçici ve akıllı bir şekilde denetlemeli ve karşı tarafın eylemlerine göre onlar hakkında karar vermeliyiz. Bu eylemleri, gerilimin tırmanışına orantılı olarak gerçekleştirmeliyiz ki bu boğazı düşmanın hesaplarını değiştirmek için bir araç olarak kullanabilelim.”
Hürmüz Boğazı’nın alternatifi yok
Zafaryan, diğer ülkelerin boğazı boru hatlarıyla ne ölçüde bypass edebileceği konusuna da değindi. Bu imkâna sahip tek ülkelerin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olduğunu belirten uzman, BAE’nin 1,5 milyon varil, Suudi Arabistan’ın ise operasyonel olarak 3 milyon varil kapasitesi bulunduğunu söyledi.
Bu iki ülkenin hatlarını maksimum kapasitede kullansalar bile kısa vadede en fazla 2,5 milyon varillik bir artış sağlayabileceklerini ifade eden
Zafaryan, “Bu durumda bile 12 milyon varil petrolün hâlâ Hürmüz Boğazı’ndan geçmesi gerekiyor. Bu da petrol piyasası üzerinde ciddi bir etki demektir. Ayrıca bu miktara ek olarak yaklaşık 6 milyon varil petrol ürünü ve 85 milyon ton LNG, yani 120 milyar metreküp gaz da bu boğazdan geçiyor ki bu da LNG piyasasında büyük bir etkiye sahip,” diye ekledi.
Yemen modeli önerisi
Zafaryan, son olarak Yemen’deki Husilerin Babülmendep Boğazı’nda uyguladığı stratejinin Hürmüz Boğazı için de bir model olabileceğini öne sürdü.
Husilerin Gazze halkına destek amacıyla boğazı İsrail’e giden gemilere kapattığını hatırlatan Zafaryan, “İran da benzer bir model uygulayabilir. Geçen gemileri denetlemenin yanı sıra, İsrail’le birlikte hareket eden birkaç ülkeye ait gemilerin geçişini yasaklayabilir veya kısıtlayabilir,” değerlendirmesini yaptı.
-
Görüş1 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Asya2 hafta önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Ortadoğu6 gün önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi1 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
Mevcut jeopolitik değişiklikleri anlamak: Sergey Karaganov ile mülakat
-
Avrupa5 gün önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Amerika2 hafta önce
ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta
-
Dünya Basını1 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?